matesis
dedas

İlk Teravih Namazı Ne Zaman 2021? İlk Teravih Saat Kaçta 2021?

2021 yılı Ramazan'ın da yaklaşmasıyla sorulmaya başlandı. 2021 ilk teravih namazı ne zaman kılınacak? İlk teravih namazı hangi gün ve saat kaçta kılınacak? İşte cevabı..
  • 30.03.2021 21:26
İlk Teravih Namazı Ne Zaman 2021? İlk Teravih Saat Kaçta 2021?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın son açıklamalarıyla gerekli tedbirlerle beraber teravih namazı camilerde kılınabilecek. Binlerce Müslümanın merakla beklediği soru "Bu yıl teravih namazı kılınacak mı" sorusuda böylelikle açıklık buldu. Sağlık Bakanı müjdeli haberi verdi. Peki 2021 yılı ilk teravih namazı ne zaman? Dört gözle beklenen 2021 yılı ilk teravih namazı hangi gün ve saat kaçta? İşte cevabı...

Bakan Koca, "Teravihler kapalı olmayacak. Bu noktada hassasiyet gösterilerek, tedbirler alınarak kılınmaya devam edilecek." ifadesini kullandı.

İLK TERAVİH NAMAZI NE ZAMAN 2021? İLK TERAVİH NAMAZI HANGİ GÜN SAAT KAÇTA?

  • Ramazan, bu yıl Nisan ayına denk geliyor. 2021 yılı Ramazan ayı 13 Nisan Salı günü başlıyor. Mübarek Ramazan ayında oruç tutmaya başlayacak Müslümanlar 12 Nisan gecesi ilk teravih namazını kılacak. Yatsı ezanı saat 21:12'de okunacak ve ilk teravih namazı yatsı namazından sonra kılınacak.

2021 İlk İftar Ne Zaman?

2021 yılı ilk iftar Ramazan ayının başladığı ilk gün olan 13 Nisan Salı günü akşam ezanının okunmasıyla yapılır.

2021 İlk Sahur Ne Zaman?

Ramazan ayına yaklaşılmasıyla ilk sahurun kaçta olacağı merak ediliyor. 13 Nisan 2021 Salı Ramazan ayı başlayacak. 12 Nisan pazartesiyi 13 Nisan salıya bağlayan gece İstanbul'da 04:50, Ankara'da 04:38'de, İzmir'de 05:05'de, Bursa'da 04:53'de ve Diyarbakır'da 04:14 olarak belirlendi.

TERAVİH NAMAZI NEDİR? KAÇ REKAT? HÜKMÜ NEDİR?

Sözlükte “rahatlatmak, dinlendirmek” anlamındaki tervîha kelimesinin çoğulu olan terâvîh ramazan ayına mahsus olmak üzere yatsı namazından sonra kılınan namazı ifade eder. Hadislerde “kıyâmü şehri ramazân” (ramazan ayının namazı) veya “ihyâü leyâlî ramazân” (ramazan gecelerinin ihyası) diye anılan bu namaza dört rek‘atta bir dinlenme amacıyla biraz oturulduğundan (tervîha) teravih denmiştir. Zaman içinde, her bir tervîhayı oturup dinlenmek yerine zikir ve salavat gibi nâfile ibadetlerle değerlendirme veya ara vermeden namaza devam etme şeklinde uygulamalar ortaya çıkmıştır. Hanefîler her bir tervîhada oturup dinlenmeyi teravihin ruhuna daha uygun bulurlar. Türkiye’de bu namaz aralarında Hz. Peygamber’e salavat getirilmekte veya ilâhi okunmaktadır.

Teravih Namazının Önemi Nedir?

Resûl-i Ekrem bizzat teravih namazını kıldığı gibi, “Ramazan ayını inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek ihya eden kimsenin geçmiş günahları bağışlanır” hadisiyle (Buhârî, “Ṣalâtü’t-terâvîḥ”, 1; Müslim, “Ṣalâtü’l-müsâfirîn”, 173, 174) bilhassa gece ibadetlerinin ve teravih namazının kastedildiği yorumu yapılmıştır. Bu tür hadislerden hareketle İslâm âlimleri, teravih namazının erkek ve kadın her müslüman için sünnet olduğu konusunda görüş birliğine varmıştır. Hanefîler, Şâfiîler, Hanbelîler ve bazı Mâlikîler’e göre bu namaz müekked sünnettir. Orucun değil ramazan ayının sünneti olduğundan oruç tutamayanlar da bu namazı kılar. Bazı Hanefî âlimleri, Resûl-i Ekrem’in ümmetine farz kılınmasından çekinerek teravih namazını bazı geceler eda ettiği, sahâbenin ise devamlı kıldığı gerekçesiyle bunun sahâbenin sünneti olduğunu söylemişse de tercih edilen görüş Resûlullah’ın sünneti olduğu yönündedir (Kâsânî, I, 288; Tahtâvî, s. 335). Fıkıh kitaplarında teravihin kadınlar için de sünnet olduğuna vurgu yapılması bu namazı erkeklere mahsus kabul eden bazı fırkalara reddiye amacı taşımaktadır. Ca‘ferî mezhebinde teravih namazı yerine bu ay boyunca toplam bin rek‘attan fazla nâfile namaz kılınması müstehaptır; mezhep kaynaklarında hangi gecelerde kaç rek‘at namaz kılınacağına dair bilgi verilmektedir (Ebû Ca‘fer et-Tûsî, I, 133-134). Zeydiyye’de ise teravih namazını tek başına kılmak müstehap, cemaatle kılmak bid‘at sayılır (Ahmed b. Kāsım, I, 158).

Teravih Namazının Cemaatle Kılınması

Teravih namazını başlangıçta cemaate bizzat kıldıran Hz. Peygamber ümmetinin yükünü arttırabileceği düşüncesiyle bu uygulamadan vazgeçmiştir. Onun bu namazı iki veya üç gün mescidde kıldırdığı, cemaatin gittikçe çoğaldığını görünce mescide çıkmadığı ve bunu Allah’ın farz kılabileceği endişesiyle yaptığını söylediği rivayet edilir (Buhârî, “Teheccüd”, 5, “Ṣalâtü’t-terâvîḥ”, 1; Müslim, “Ṣalâtü’l-müsâfirîn”, 177, 178). Ramazan ayının son on günü içinde meydana gelen bu olayın tarihi hakkında farklı fikirler ileri sürülmüştür. Teravihin oruçla birlikte hicretin 2. yılında teşrî‘ kılınmış olabileceği yönünde bir görüş bulunmakla birlikte, Resûlullah’ın ikinci defa teravih namazını kıldırdığına dair bir rivayetin nakledilmemesi ve kendisine bu namazla ilgili yeni soruların sorulmamasından hareketle teravihin risâletin son yılında teşrî‘ kılındığı görüşü (Kalyûbî, I, 248; Cemel, I, 489) daha kuvvetli görünmektedir. Teravihin tek başına kılınmasına Hz. Ebû Bekir döneminde devam edilmiştir. Bu uygulamanın camide meydana getirdiği dağınıklığı, artık farz kılınma ihtimali bulunmadığını ve Resûl-i Ekrem’in konuyla ilgili sözünden çıkan anlamı dikkate alan Hz. Ömer 14 (635) yılında Übey b. Kâ‘b’dan cemaate teravih namazı kıldırmasını istemiş ve bu uygulama günümüze kadar sürmüştür.

Teravih Namazı Kaç Rekattır?

Teravih namazının rek‘at sayısıyla ilgili sekiz, on, on altı, yirmi, otuz altı, otuz sekiz, kırk gibi sayılar ileri sürülmüştür (Aynî, XI, 126-127). Hanefî, Şâfiî ve Hanbelî fakihlerin çoğunluğu, Hz. Peygamber’in vitir dahil yirmi üç re‘kat namaz kıldığı yolundaki rivayetten (İbn Ebû Şeybe, II, 163-164; Beyhakī, II, 496) ve sahâbe uygulamasından hareketle teravihin yirmi rek‘at olduğu görüşünü benimsemiştir. İbnü’l-Hümâm ve Süyûtî gibi âlimler, Resûl-i Ekrem’in bir gecede vitir dahil on bir rek‘attan fazla nâfile namaz kılmadığı yönündeki hadislere dayanarak teravihin sekiz rek‘at olduğunu söylemiştir; İbnü’l-Hümâm sekizden sonra kılınan on iki rek‘atın müstehap olduğu kanaatindedir (Fetḥu’l-ḳadîr, I, 468). İmam Mâlik’in teravihin otuz altı rek‘at olduğunu savunduğu nakledilmekte, ayrıca yirmi rek‘at olduğu yönünde bir görüşü de bulunmaktadır (İbn Rüşd, II, 309-310). Bütün bunlar arasında yirmi rek‘at rivayeti güç kazanmış ve İslâm toplumunda gelenek bu doğrultuda gelişmiştir. Özellikle Hz. Ömer dönemindeki uygulamanın bu husustaki etkisini belirtmek gerekir. Hatta ashap buna itiraz etmediğinden teravihin yirmi rek‘at olduğunda sahâbe icmâı meydana geldiği (Kâsânî, I, 288) veya icmâa yakın bir kabul teşekkül ettiği (İbn Kudâme, I, 799) ifade edilmektedir. Ancak teravih namazının mendup namazlar kategorisinde yer aldığı ve bu tür namazların en azı iki olmak üzere rek‘at sayısında bir üst sınırın bulunmadığı dikkate alınırsa bu tür farklı görüşlerin konunun özüne ilişkin olmadığı söylenebilir. Rivayetlerden teravihin ramazan gecelerini ihya faaliyetlerinden birini teşkil ettiği ve Hz. Peygamber’in rek‘at sayısından çok o geceyi ihya etmeye ve özellikle kıraatin, rükû ve secdenin uzun tutulmasına önem verdiği anlaşılmaktadır. Resûlullah’ın kıldırdığı teravih namazlarından birini anlatan Ebû Zer el-Gıfârî onun namazı neredeyse sahura kadar uzattığını söyler (Ebû Dâvûd, “Şehru Ramażân”, 1). Amellerin en faziletlisine dair bir soruyu, “Kıyamı uzun olan namaz” diye cevaplaması da (Ebû Dâvûd, “Teṭavvuʿ”, 23) bu fikri desteklemektedir. Âlimlerin rek‘at sayısındaki ihtilâfı da bu konuda sabit bir sayının belirlenmediğine işaret etmektedir.

Teravih Namazını Cemaatle Kılmanın Hükmü Nedir?

Ebû Hanîfe, Ahmed b. Hanbel ve Mâlikîler ile Şâfiîler’den bazılarına göre teravih namazını cemaatle kılmak sünnettir ve daha faziletlidir. Diğer taraftan Hanefîler’e göre bu namazın cemaatle kılınması sünnet-i kifâye sayıldığından bir bölge halkı teravihi cemaatle kılmayı bütünüyle terkederse, topluma yönelik sünneti terk sebebiyle günah işlemiş olur (a.g.e., a.y.). Bu fikri savunanlara göre nâfile namazları evde kılmayı tavsiye eden hadis teravihle değil teheccüd namazıyla ilgilidir. Mâlikîler ve Şâfiîler’in çoğunluğu ile Hanefîler’den Tahâvî’ye göre ise mescidleri boş bırakmamak şartıyla teravihin evde kılınması müstehaptır. Teravihin evde kılınmasını daha faziletli gören âlimler de camilerin ihmal edilmemesi gerektiği noktasında birleşmiştir.

Hz. Peygamber’in sünnetinde gece namazlarının ikişer rek‘at kılınması uygulaması öne çıktığından (Buhârî, “Vitir”, 1, 2, “Ṣalât”, 84; Müslim, “Ṣalâtü’l-müsâfirîn”, 145-148, 156-159) fakihler teravih namazının her iki rek‘atta bir selâm verilerek kılınmasının fazileti konusunda görüş birliği içindedir. Şâfiî mezhebine göre iki rek‘atta bir selâm vermek farzdır, kasten dört rek‘atta bir selâm verilirse namaz bâtıl olur; hata ile yapıldığı takdirde namaz herhangi bir nâfile namaza dönüşür. Hanefîler’e göre yirminci rek‘atın sonunda verilecek tek selâmla kılınan teravih namazı mekruh görülmekle birlikte sahihtir. Mâlikîler’e göre dört rek‘atta bir selâm vermek mekruhtur, bununla beraber namaz sahih olur. Teravih namazında ramazan boyunca bir hatim yapılması Hanefîler ve Hanbelîler’e göre sünnet, Şâfiîler ve Mâlikîler’e göre müstehaptır. Hz. Peygamber ve sahâbe döneminde bu namaz oldukça uzun bir kıraatle eda edilirken tarihî süreç içerisinde insanlara zahmet vermeme kuralından hareketle uzun okumadan vazgeçilmiş ve cemaati çoğaltmanın kıraati uzatmaktan daha yararlı olacağı düşüncesi öne çıkmış (Kâsânî, I, 289; İbn Kudâme, I, 800), zamanla her rek‘atta uzunca bir âyet veya üç kısa âyetin okunması yeterli görülmüştür. Ancak her durumda namazın âdâbına ve özellikle ta’dîl-i erkâna riayet edilmesi zorunludur; namazın bunu ihlâl edecek biçimde hızlı kıldırılması doğru değildir.

Teravih Namazı Ne Zaman Kılınır?

Teravih namazının vakti yatsı namazının arkasından fecre kadar geçen süredir; vitirden sonra kılınması câiz olmakla birlikte uygulamada vitirden önce kılınmaktadır. Hanefîler ve Şâfiîler’e göre teravihin gecenin ilk üçte birlik dilimine veya yarısına ertelenerek kılınması müstehaptır. Hanbelîler ise gecenin ilk vaktinde kılınmasını daha faziletli görmüştür. Teravih namazının eda edilmesi için ezan okunmaz ve kāmet getirilmez; kılamayan kişinin kazâ etmesi gerekmez. Teravih iki rek‘atta bir selâm verilecekse sabah namazının, dört rek‘atta bir selâm verilecekse ikindi namazının sünneti gibi fakat tamamında cehrî kıraatle kılınır. Şâfiîler, Hanbelîler ve bazı Hanefîler’e göre teravih namazında niyetin bu namaz için belirlenmesi gerekli olup mutlak niyet yeterli değildir. Teravih namazı başladıktan sonra camiye gelen kimse önce yatsı namazını kılar, daha sonra teravih namazı için imama uyar. Çünkü teravih yatsı namazına tâbidir ve ondan önce kılınmaz.

Yorum Yaz