tatlidede

Doğunun Dokuma Kültürü Tarihi Enstitüde Hayat Buluyor

Mardin'de 700 yıllık Muzafferiye Medresesi'nin kalıntıları üzerine Osmanlı döneminde inşa edilen tarihi yapıda yetiştirilen usta ve usta öğreticiler, unutulmaya yüz tutan el sanatlarını yaşatıyor. Enstitüde 3 ile ait kültürel da dokumalar yaşatılıyor.
  • 28.01.2021 14:36
Doğunun Dokuma Kültürü Tarihi Enstitüde Hayat Buluyor

Tarihi binada, telkari, ahşap oymacılığı, dokuma, seramik ve cam teknolojisi, sedef kakma, el nakışları, el sanatları, giyim üretimi, gıda teknolojisi, iğne oyası, makine nakışı gibi unutulmaya yüz tutan sanatlar yaşatılıyor.

Bugüne kadar yaklaşık 100 usta ve usta öğreticinin yetiştirildiği enstitüde 2 yıllık eğitimin ardından meslek lisesi denklik belgesi alan kimi ustalar, çeşitli kurumların açtığı kurslarda kendileri gibi usta yetiştirirken kimileri de bu alanda iş yeri açarak sanatını gelire dönüştürdü.

Enstitülüde, Mardin, Şırnak ve Siirt yöresine ait bütün kültürel değerleri, araştırıp, tasarlayıp, üretip ve tanıtılıyor.

Yurt içi ve yurt dışında düzenlenen fuarlara katılıp yaptıkları ürünleri tanıtıyorlar.

Enstitüde ayrıca tüm ürünlerin dijital kimlikleri oluşturularak arşivleniyor.

Mardin Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Metin Değer, şunları söyledi:

“Olgunlaşma enstitüleri tüm Türkiye’de toplam 24 tane şubeye sahip kurumlar. Olgunlaşma enstitüleri, kendi bulundukları yörelerin kültürel değerlerini araştıran, tasarlayan üreten, tanıtan ve bunlarla ilgili eğitim veren ve bu kültürel değerlere sahip olan ürünlerin arşivlenerek bir sonraki nesle aktarmakla uğraşan kurumlarımızdır. Bizim çalışma alanımıza Mardin, Siirt ve Şırnak yöreleri giriyor. Doğal olarak bu bölgelerde unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını araştırıyoruz. Araştırma sonrasında arge birimi tarafından tasarlanıyor ve atölyelerimizde üretiliyor. Bu ürünler aynı zamanda arşivlenerek hem yerelde sergileniyor hem de yurt dışında sergilere de katılabiliyoruz. Bu çalışmaları bir sonraki nesillere aktarmanın gurunu bu şekilde taşıyoruz.”

Siirt'e ait dokuma türünü işleyen usta öğretici Gülhayat Acabey: “Siirt dokuması üzerinde çalışmaktayım. Çok eski, Selçuklu zamanında olan eski kültürünü biz burada yaşatmaya çalışıyoruz. Siirt dokuması keçi yününden. Kendi ana renkleri, hiç boyanmadan tiftiklenerek dokunan bir tezgahtır. Bunda Seccade, battaniye, yolluklar, heybeler yapılmaktadır. Biz burada onu yaşatmaya çalışıyoruz.” Dedi.

Şırnak'a ait dokuma türünü işleyen Usta öğretici Canan Narcıoğlu: “Şırnak’a ait Jirke klimi üzerine çalışıyoruz. Yün ipinden yapılıyor. Her bir desenin ayrı ayrı hikayeleri var. 700 yıldan beri Selçuklu tarafından yani yıllardan beri dokunan bir klim. Bizde bunu şimdi oranın yöresine göre biz burada uyguluyoruz olgunlaşma enstitüsünde.” Şeklinde konuştu.

Mardin'e ait tevn dokuma türünü yapan Birgül Kaya da şu ifadeleri kullandı:

“Şuan yaptığımız dokuma ten dediğimiz çok eski yüz yıllardır yapılan bir dokumamız. Daha çok Mardin yöresinde yapılan bir dokuma. Göçebe yaşamda daha çok yapılan bir dokuma çeşidi. / yer tezgahı ile yapılan ten dokumasını günümüze taşımaya çalışıyoruz.”

 

Editör: Aydın

Yorum Yaz