tatlidede

Dünya mı?- ABD’nin 6000 İnsanı mı? …

Dünya mı?- ABD’nin 6000 İnsanı mı? …

              Dünya mı?- ABD’nin 6000 İnsanı mı? …

      ABD Başkanı Trump bugün yine içindeki zehiri kustu. Paris İklim Anlaşması’ndan çekileceklerini açıkladı. Neymiş efendim “Paris Antlaşması, iklim değişikliği mücadeleyle değil, diğer ülkelerin ABD’ye karşı ekonomik avantaj kazanmasıyla ilgili bir anlaşmadır” şeklinde ifadeler kullandı. Peki bunu niye yapıyor diye sorulacak olursa, Trump, seçim kampanyasında, 2015 yılında Obama başkanlığı döneminde imzalanan anlaşmadan ABD’nin imzasını geri çekmeyi vadetmişti. ABD Başkanı Trump, “Amerika’yı ve Amerikan vatandaşlarını korumak için, ABD olarak Paris İklim Anlaşması’ndan çekileceğiz” diyor. Ülke içinden ve uluslararası toplumdan gelen ABD’nin anlaşma içinde kalması yönündeki çağrıların aksine Trump, “ABD’yi cezalandıran bir  anlaşmayı kabul etmeyeceğiz” şeklindeki açıklamaları vurdumduymazlığın göstergesidir.Bu geceden tezi yok Çevre Gönüllülerini meydanlarda görmek tabiî ki isteriz.Lakin yeterli mi? Tabi ki hayır.Dünya parmağını sallaması gerekiyor bence..

           Malum konunun içeriğine basına yansıyan şekli ile herkes birazcık vakıf olmuştur.Lakin işin ince ayrıntısı şu olsa gerek.ABD bu anlaşmanın gereklerini yerine getirmesi durumunda, bugünkü bir çok sanayi kuruluşlarını elden geçirilmesi,salınan zararlı gazların azaltılması için yapılacak çalışmaların ekonomik boyutuna katlanmamak ve  aksine kömür endüstrisinde istihdamı artırma çabası içerisindedir.Şayet düzenlemelere katılıp kendi  vatandaşının ekonomik geleceğinin hesabını yaptığı kadar, gelişmekte olan ve gelişmeyen ülkelerin insanını düşünse bu Anlaşmadan çekiliyorum yaklaşımını sergilemezdi.Kendi sanayisinde yapacağı olumlu düzenlemelerle  ve belki kapatacağı bazı iş alanlarıyla bugünkü  şartlarda ABD, 6000 vatandaşını işsiz bırakacaktır.Bunu göze almıyor.

         Bugün itibarıyla dünya iklimini olumsuz etkileyen,kirleten ve küresel ısınmanın oluşmasına sebep olan ÇİN’den sonra ikinci sırada ABD’dir.Bu anlaşma ile  karbon emisyonlarını kesileceği veya azaltılacağı yönünde planların yanında  taahhüt edilmişti.Ancak bu taahhütlerde bulunan  ülkelerin başta (ABD) muhtemel finansal kayıplarına tüm dünyayı kurban etme yoluna gitmektedir.Aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğine uyum ve temiz enerjiye geçiş süreçlerinde maddi olarak desteklenmeleri de bunların çark etmelerine sebep olmuştur.

        Kısacası ABD bu yaklaşım ile 6000 insanının (işsizliğe düşme korkusu) ve Trump’un oynak siyasi yaklaşımıyla bu işte hiç bir dahli ve katkısı olmayan,temiz çevre ile dünyaya meydan okuyan başta güzelim Afrika’nın yanında tüm dünyayı zehirlemeye  devam edeceğini ilan etmiştir.

       Bakalım ABD’ye ve Trump’a kes sesini ve insanlık suçu işlemekten vazgeç diyecek bir babayiğit ülke çıkacak mı? AB’nin kılasik açıklaması kabul edilemez.ABD geri gelir yaklaşımı samimi değildir.Zaten şimdiye kadar bu Anlaşmadan çekilen 3. Ülkedir ABD.Diğer iki ülke kimdir merak edenler için  yazayım.Suriye ve Nikaragua.Bu ülkeleri göz önünde bulundurarak ABD’yi bir kefeye yerleştirebilirsiniz.

         Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 191 ülkenin imzasını taşıyan Paris Anlaşması, iklim değişikliği için ilk kez bu kadar bağlayıcı kurallar içermesi ve bir gün içinde küresel nitelikte en fazla imza toplayan anlaşma olması nedeniyle tarihi önem taşıyordu.2015 Aralık’ta imzalanan anlaşmanın ana hedefi, küresel ortalama sıcaklık artış limitinin yüzyılın sonuna kadar 1,5 ile 2 derece arasında sınırlandırılmasıdır.  21. yüzyılın ikinci yarısında net sıfır emisyonlara ulaşılmasına dair hedefleri de içeren taahhütler, Paris Anlaşması’nı kabul eden tüm ülkelerce tanınmıştı.

Kısacası: Paris İklim Anlaşması nedir?

       2016 yılında Fransa’nın başkenti Paris'te düzenlenen İklim Zirvesi Konferansı'nda (COP21) üzerinde mutabakat sağlanan anlaşmanın, çevre konusunda bugüne kadar varılan en kapsamlı metin olduğu belirtiliyor.Anlaşmaya göre, fosil yakıtlarının kullanımı kısaltılarak sera gazı emisyonları azaltılarak küresel sıcaklık artışının 1,5 ila 2 derecede kalması için çaba gösterilecek. Metin, sera gazları emisyonunun düşürülmesi ile ilgili olarak ulusal düzeydeki planların beş yılda bir gözden geçirilmesini öngörürken, gelişmekte olan ülkelerin bu alandaki mücadele için yılda en az 100 milyar dolar destek aktarması hedefleniyor.

       Anlaşmada, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı hazırlıklı olunması ve sera gazları emisyonunu azaltan çevreci ve sürdürülebilir ekonomilerin desteklenmesi gibi maddeler de yer alıyor. Küresel sıcaklık artışının düşürülmemesi halinde kuraklık, çölleşme, bitki ve hayvan nesillerinin yok olması ve deniz seviyesinin yükselmesi öngörülüyor. Bu anlaşma ile fosil yakıtların kullanımın azaltılması hedefleniyordu.

ABD’nin son numarasını “Varın siz yorumlayın”

Kalın Sağlıcakla…

 

 

Yorum Yaz