diorex
Dedas

Trump yeniden Riyad’da: Önce para, gerisi teferruat…

ABD Başkanı Donald Trump’ın Suudi ziyaretinin, insani meseleleri ile bölgedeki hassas gerginlikleri göz ardı ettiğini belirten analistler, yüz milyarlarca dolarlık anlaşmaları Trump’ın Körfez ülkelerine “koruma karşılığında dayattığı bir tür haraç” olarak nitelendirdi.

  • 14.05.2025 12:42
Trump yeniden Riyad’da: Önce para, gerisi teferruat…

ABD Başkanı Donald Trump’ın uçağı, Salı sabaha Riyad’daki Kral Halid Uluslararası Havalimanı’na indi. Bu ziyaret, Trump’ın ikinci başkanlık dönemindeki ilk yurt dışı turunun başlangıcı olarak kaydedildi. Tur kapsamında Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar yer alıyor.

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Trump’ı resmi bir törenle karşıladı. Beyaz Saray, bu ziyareti “Washington ile Riyad arasındaki stratejik ortaklığı güçlendirmek adına tarihi bir adım” olarak tanımladı.

Ancak ziyaret kısa sürede sert eleştirilerin hedefi oldu. Yemen merkezli El Meyadin TV'ye göre gözlemciler, bu ziyareti Trump’ın uluslararası ilişkileri devasa mali anlaşmalara indirgemesi ve insani meseleleri ile bölgedeki hassas gerginlikleri göz ardı etmesi bağlamında değerlendirdi.

İmzalanan ve yüz milyarlarca doları bulan anlaşmalar bu algıyı pekiştirdi. Bazı çevreler bu anlaşmaları, Trump’ın Körfez ülkelerine “koruma karşılığında dayattığı bir tür haraç” olarak nitelendirdi.

Ziyaretin birkaç saatlik süresi içinde Trump ve Prens Muhammed bin Selman, Yemame Sarayı’nda yoğun bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmeler, toplam değeri yaklaşık 600 milyar dolar olan bir dizi ekonomik ve askeri anlaşmayla sonuçlandı.

Anlaşmalar kapsamında Suudi Arabistan, ABD’de enerji, ileri teknoloji, yapay zeka ve altyapı geliştirme gibi kritik sektörlerde büyük yatırımlar yapmayı taahhüt etti.

Bu yatırımlar, Ocak 2025’te duyurulan ve dört yıl içinde Amerikan ekonomisine 1 trilyon dolar yatırım yapılmasını öngören daha geniş kapsamlı bir taahhüdün parçası olarak görülüyor.

Buna ek olarak, ABD’den Suudi Arabistan’a gelişmiş silah satışını içeren anlaşmalar da imzalandı. Bu satışlar, 2017’deki benzer anlaşmaların devamı niteliğinde olup, önceki dönemde bürokratik engeller nedeniyle hayata geçirilememişti.

Ayrıca yapay zeka teknolojilerinin Suudi Arabistan’a transferine yönelik mutabakat zaptları da imzalandı. Bu adım, Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu çerçevesinde ekonomisini petrolden bağımsızlaştırma hedefiyle örtüşüyor.

Ancak ziyaret, Suudi Arabistan’daki insan hakları ihlallerine—özellikle muhaliflerin bastırılması ve özgürlüklerin kısıtlanmasına—sessiz kalması nedeniyle sert eleştirilere uğradı. Trump'ın, krallığı adeta “proje fonlayan bir ATM” gibi kullandığı; Körfez’in ABD korumasına duyduğu ihtiyacı kendi çıkarı için istismar ettiği iddia edildi.

Trump’ın daha önce bölge ülkeleri hakkında “ABD desteği olmadan bir hafta bile dayanamazlar” şeklindeki ifadeleri, bu algıyı daha da pekiştirdi ve ziyaretin niyetine dair soru işaretleri doğurdu.

ABD Başkanı Trump, ziyareti sırasında Gazze’ye yönelik saldırılar, İran’la yaşanan gerginlikler ve Suriye krizi gibi bölgesel krizleri gündeme getirmedi. Bu durum, bölgedeki gerginliklerin daha da tırmanacağı endişelerini beraberinde getirdi.

Suudi medyası anlaşmaları memnuniyetle karşılarken, sosyal medya aktivistleri bunları “Amerikan değerleri pahasına Trump’a kazanç sağlayan” bir gelişme olarak nitelendirdi. Washington’daki Demokratlar ise yapay zeka gibi hassas teknolojilerin baskıcı bir rejime transfer edilmesinden endişe duyduklarını dile getirdi.

Bu ziyaret, Trump’ın mali çıkarları ahlaki ve siyasi değerlerin önüne koyan yaklaşımını bir kez daha gözler önüne serdi. Anlaşmaların büyüklüğüne rağmen, bölgesel istikrara ve ABD’nin küresel imajına olası etkileri ciddi şüpheler uyandırmaya devam ediyor.

İLKHA

Yorum Yaz