İDEV: "Okul içinde baş açık bulunur" ifadesi yönetmelikten çıkarılmalıdır
Anasınıfı ve ilkokullarda başörtüsü yasağı hakkında açıklamalarda bulunan İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) Başkan Yardımcısı Fatih Taş, yönetmelikte yer alan "Okul öncesi eğitim kurumlarında ve ilkokullarda okul içinde baş açık bulunur" ibaresinin faşizan bir dayatma olduğunu söyledi.

Millî Eğitim Bakanlığı'nın “Okul öncesi eğitim kurumlarında ve ilkokullarda okul içinde baş açık bulunur” ifadeli yönetmeliğine dair ilkokullarda başörtü meselesi HÜDA PAR'ın yaptığı açıklamalarla tekrardan gündeme geldi.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) Başkan Yardımcısı Fatih Taş, söz konusu ifadenin yönetmelikten çıkarılması gerektiğini belirtirken Müslüman bir ülkede böyle bir tartışmanın olmasının dahi ayıp ve utanç kaynağı olduğunu vurguladı.
"Öğrencilerin kılık-kıyafet tercihlerine getirilen zorunluluklar, temel hak ve özgürlüklerin ihlali niteliği taşımaktadır"
Türkiye’de eğitim sisteminin uzun yıllardır kılık-kıyafet üzerinden yürütülen tartışmalara sahne olduğunu dile getiren Taş, "2012 yılında Resmî Gazete’de yayımlanan ve hâlen yürürlükte olan 'Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmelik'te yer alan 'Okul öncesi eğitim kurumlarında ve ilkokullarda okul içinde baş açık bulunur' ibaresi, günümüzde de tartışmalara neden olmaktadır." dedi.
Eğitim hakkı hem Anayasada hem de Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınmış temel haklardan biri olduğunun altını çizen Taş, "Bu hak, hiçbir şekilde dinî veya ideolojik sınırlamalarla kısıtlanmamalıdır. Dolayısıyla, öğrencilerin kılık-kıyafet tercihlerine getirilen zorunluluklar, temel hak ve özgürlüklerin ihlali niteliği taşımaktadır. Her anne ve baba, çocuklarını kendi inanç ve değerleri doğrultusunda yetiştirme hakkına sahiptir. Bu, sadece bireysel özgürlük değil, aynı zamanda ebeveynlerin sorumluluğudur. İslam toplumunda çocukların erken yaşta dinî değerlerle tanıştırılması ve yönlendirilmesi ailelerin doğal hakkı ve tercihidir." ifadelerini kullandı.
"Faydalı bireyler yetiştirmek, yasaklarla değil, tercihlere saygı duyan bir sistemle mümkündür"
Taş, "Ağaç yaş iken eğilir atasözü de bu gerçeği vurgular. Dolayısıyla ebeveynlerin, çocuklarını küçük yaşlardan itibaren tesettüre alıştırması ve buna teşvik etmesi saygıyla karşılanması gereken bir durumdur. Toplumun ekseriyetinin Müslüman olduğu ülkemizde böyle bir tartışmanın olması bile ayıptır, utançtır. Buna karşın, 'başınız açık olmak zorundadır' şeklinde bir dayatma, faşizan dönemlerin zorbalık örneklerindendir. Çocuk hakları da dikkate alındığında, devletin görevi çocukların inançlarıyla barışık bir eğitim ortamı sağlamaktır. Çocukların başörtüsü takmasını engelleyen bir düzenleme, onların kimlik gelişimini baskılamakta ve pedagojik açıdan olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Faydalı bireyler yetiştirmek, yasaklarla değil, tercihlere saygı duyan bir sistemle mümkündür." diye belirtti.
Her ne kadar söz konusu madde birçok okulda fiilen uygulanmasa da hukuken yürürlükte olması, keyfî uygulamalara kapı araladığına dikkat çeken Taş, bu durumun hem veliler hem de öğrenciler açısından sürekli bir belirsizliğe sebep olduğunu ve eğitim hakkını tehdit ettiğini söyledi.
"Faşizan dönemlerin ürünü bir anlayışı yansıtan bu düzenleme acilen revize edilmeli"
"Çoğunluğu Müslüman olan toplumumuzda başörtüsünü yasaklayan ve başı açık olmayı zorunlu kılan uygulamalar ne meşrudur ne de sürdürülebilirdir." diyen Taş, konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Ülkemiz yıllarca laiklik bahanesiyle getirilen başörtüsü yasağı ve katsayı adaletsizliği gibi uygulamalarla gençlerimizi eğitim hakkından mahrum bıraktı, bir nesilde tarifi ve telafisi imkânsız yaralar açtı. İdeal Eğitim Vakfı olarak çağrımız şudur: İnsan haklarına aykırı olan, faşizan dönemlerin ürünü bir anlayışı yansıtan bu düzenleme acilen revize edilmeli, söz konusu ibare yönetmelikten amasız ve şartsız bir şekilde çıkarılmalıdır."
İLKHA