Mardin’de dikiyor; Amerika’ya Satıyor!
Mardin’in tarihi sokaklarındaki dükkanını her sabah insanları mutlu etmek için açıyor. Kişiye özel gömlek dikiyor. Namı Türkiye sınırlarını aşıp yurt dışına ulaşan terzi Şeyhmus Cengiz’in her kesimden ve meslekten müşterisi var. Onunla çalışan bir daha bırakmıyor. Şeyhmuz Cengiz “Giyinmek zevk işi. Hayatın hakkını vereceksen, insan biraz da kendine özel bir şeyler yapmalı. Benim de işim, bunu tercih eden insanları mutlu etmek” diyor

Mardin’in tarihi sokaklarındaki dükkanını her sabah insanları mutlu etmek için açıyor. Kişiye özel gömlek dikiyor. Namı Türkiye sınırlarını aşıp yurt dışına ulaşan terzi Şeyhmus Cengiz’in her kesimden ve meslekten müşterisi var. Onunla çalışan bir daha bırakmıyor. Şeyhmuz Cengiz “Giyinmek zevk işi. Hayatın hakkını vereceksen, insan biraz da kendine özel bir şeyler yapmalı. Benim de işim, bunu tercih eden insanları mutlu etmek” diyor.
Mardin'in tarihi sokaklarında yürürken karşınıza çıkıyor Şeyhmus Cengiz'in gömlekçi dükkanı. Küçük bir dükkan ama namı çoktan ülkeye yayılmış hatta Türkiye sınırlarını bile aşmış. Şeyhmus Usta boynunda mezurası, bir kuyumcu titizliğiyle o gün bitireceği kişiye özel diktiği gömlek üzerinde çalışıyor. Bir taraftan da radyoda çalan şarkıya eşlik ediyor. Ertesi gün Amerika'ya gönderecek bu gömleği. Müşterisi yıllar önce Mardin'e geldiğinde onun dükkanını keşfetmiş, sonra ölçülerini vermiş.
O gün bu gündür de Şeyhmus Usta'dan giyiniyormuş. Sadece o mu? Bu dükkandan yolu geçenlerin haddi hesabı yok. Milletvekilleri, siyasetçiler, iş insanları, akademisyenler, bürokratlar... Türkiye'nin her tarafından hatta Almanya'da, Fransa'da, İngiltere'de yaşayan müşterileri var Şeyhmus Usta'nın. "Gömlek konusunda hassasiyeti olan insanlar beni bir şekilde bulur" diyor kendine güvenle.
İki büyük defter çıkarıp önüme koyuyor. Her sayfasında en az beş kişinin ölçüleri var. Bu deftere bir kere girmeniz yeterli. Ondan sonra Şeyhmus Usta'ya bir telefon açıp elindeki kumaşlardan seçiyorsunuz, siparişi veriyorsunuz o da dikip size gönderiyor. 32 yaşındaki Şeyhmus Cengiz, Türkiye'de sayıları parmakla sayılan kişiye özel gömlek diken ustalardan biri. "Türkiye'de taş çatlasın kişiye özel gömlek diken 15 usta vardır. Onlarda da kendi şehirlerinde çalışıyorlar benim gibi" diyor.
KADERİMDE TERZİLİK VAR
Şeyhmus Cengiz mesleğini çok seven terzilerden. "Ya mesleğinin aşığı olursun ya da muhtacı. İkisini olursan sanatkar olursun. Ben sanatkarım" diyor. Dokuz yaşında annesinin elinden tutup ustası Cemil Paşaoğlu'nun yanına çırak vermesiyle başlamış terzilik macerası: "Yaz tatilinde annem günlerim boş geçmesin, bir meslek öğreneyim diye, ustamın dükkanına getirdi beni, ona çırak olarak verdi. Ben de bu işi çok sevdim" diyor.
Yaz tatili bitiyor, okullar açılınca da Şeyhmus Usta, terzide çalışmaya devam ediyor: "Hem okudum hem de ustamın yanında işi öğrendim. Sonradan öğrendim ki, bebekken ilk dişim çıkınca diş buğdayı töreni yapılmış. Önüme çeşitli eşyalar konulmuş. Ben gidip makası seçmişim. Yani kaderimde var terzilik." Günde iki, en fazla üç gömlek dikiyor Şeyhmus Usta. Sabah saat 08.30 açıyor dükkanını. Gece yarısına kadar çalışıyor. "İstesem daha fazla sayıda gömlek dikebilirim. Ama o zaman sanatımı yeterince ortaya koyamam. Çünkü benim işim insanları mutlu etmek. İmzam da diktiğim gömlekler. Kaliteden, özenden ve zarafetten asla taviz vermek istemiyorum" diyor.
Günlük üretimini sınırlı tuttuğu için de müşterileri bir gömlek için beklemeyi göze almak durumunda. Sipariş defterini gösteriyor Şeyhmus Usta "Bak şimdi sipariş alsam ancak ağustos sonuna doğru müşterinin eline geçer gömlek. Zaten sabırlı olanlar benimle çalışıyor" diyor. "Bu devirde özel dikim gömlek mi giyilir" denilebilir, lakin Şeyhmus Usta "Hayatın hakkını vereceksen biraz da kendine özel bir şeyler yapmalı insan" diyerek Mardin'deki küçük dükkanından bir hayat dersi veriyor böyle düşünenlere. Eee haksız da sayılmaz.
GİYİNMEK BİR ZEVK İŞİ
Peki özel gömlek diktirmek masraflı mı? "Değil. Bak şu kumaşa, ünlü bir markanın aynı kumaştan dikilen gömleği 2500 TL. Ben 350-400 TL'ye dikiyorum. Kumaş parası ve dikim parası alıyorum. Ama benden bir gömlek giyen o kadar mutlu oluyor ve memnun kalıyor ki bir daha beni bırakmıyor" diyor.
Namlı müşterileri var Şeyhmus Usta'nın. İsimlerini vermiyor "Onlardan izin almadığım için ayıp olur" diyor. Gömlek deyince Şeyhmus Usta'nın sadece erkek gömleği diktiği sanılmasın. Kadınlar için de dikiyor. Hatta kadınlara gömlek elbise diktiğini anlatıyor: "Kadınlar özel dikim konusunda erkeklere göre daha hassas. Gömlek elbise diktiren epey kadın müşterim var." Bütün bu röportaj sırasında gömlek dikmeye devam ediyor.
Giyinmenin bir zevk işi olduğu anlatıyor uzun uzun. Eskiden herkesin gömleğini, pantolonunu, elbisesini diktirdiğini söylüyor. "Konfeksiyon üretimi başlayınca işler değişti. İnsanlar mağazalara gidiyor ve belli kalıplara göre üretilen elbiseler, gömlekler alıyor. Ama zevk sahibi olanlar hâlâ terzilerle çalışıyor" diyor. Babamın "Hayatta iyi bir terzin olsun" sözünü hatırlatıyorum Şeyhmuz Usta'ya, gülüyor "Baban haklıymış. Ama sizin kuşak konfeksiyona alıştırıldı. Seçeneğiniz olsa siz de usta terzilerle çalışırdınız" diyerek bir acı gerçeğin altını çiziyor.
HER İNSANIN VÜCUT YAPISI FARKLI
"İsteyen hemen bir dükkana girip hazır gömlek alabilir. Ama insanların vücuduna uygun gömlek bulması neredeyse imkansız. Çünkü belli kalıplara göre konfeksiyonlarda gömlek üretiliyor. Oysa her insanın vücut yapısı farklı. Vücuduna uygun gömlek giyen müşterilerimin mutluluğunu tarif etmem zor. Ben o mutluluğu gördükçe şevkleniyorum. Benim işim insanları mutlu etmek."
MAALESEF ÇIRAK BULMAK ZOR
"Bizim meslek usta-çırak ilişkisiyle yürüyor. Her usta işini devredeceği bir çırak arar. Ama maalesef çırak bulmak çok zor. İnsanlar bu tür sanatkarlığa pek gönül düşürmüyor. Oysa evrensel bir iştir yaptığımız. Dünyanın neresine gidersen git, çalışır, ekmeğini çıkarırsın. Birkaç çırak buldum ama çok istekli çıkmadılar. Şimdilerde çocuklarıma bu sanatı öğretmeye çalışıyorum. Küçük oğlum Muhammed Efe yetenekli, ondan ümitliyim. Sıklıkla gelip yanımda çalışıyor."
Editör: Mehmet Nezir Güneş