diorex
life
Dedas

 Okul sezonu açıldı, kırtasiyeciler zincir marketlerden şikâyetçi

2025-2026 eğitim-öğretim yılının açılmasıyla birlikte kırtasiyeciler, zincir marketlerde satılan kırtasiye ürünlerinden dolayı mağduriyet yaşadıklarını belirterek yetkililere seslendi.

  • 21.08.2025 15:42
 Okul sezonu açıldı, kırtasiyeciler zincir marketlerden şikâyetçi

Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde kırtasiyeciler, okul sezonuna büyük hazırlık yapmalarına rağmen zincir marketlerin kırtasiye ürünleri satması nedeniyle zor durumda kaldıklarını belirterek devletin küçük esnafın yanında durmasını istedi.

Okulların açılmasına kısa bir süre kala Siverek’teki kırtasiyeciler, zincir marketlerin kırtasiye ürünleri satmasının küçük esnafı mağdur ettiğini ifade etti.

Kırtasiyeciler, kaliteli ve sağlık testlerinden geçmiş ürünler getirdiklerini, ancak zincir marketlerin düşük fiyatlı ve kalitesiz ürünlerle piyasaya girmesinin hem satışlarını hem de motivasyonlarını düşürdüğünü söyledi.

Yerel esnaf, halkın kırtasiyeleri tercih ederek hem kaliteli ürüne ulaşacağını hem de küçük esnafın ayakta kalmasına katkı sağlayacağını vurguladı.

“Zincir marketler bize darbe vuruyor”

Okul sezonuna büyük bir özveriyle hazırlanmalarına rağmen zincir marketlerin kırtasiye ürünleri satması nedeniyle hem satışlarının hem de motivasyonlarının düştüğünü belirten Mahmut Toraman, “Biz kırtasiyeciler olarak Eylül ayına çok iyi hazırlanıyoruz. Kalem, silgi, açacak, uç gibi malzemelerimizi kaliteli markalardan getiriyoruz. Ama şöyle bir sorun ve sıkıntımız var: Eylül ayı geldiğinde biz kırtasiyeciler zincir marketlerden çok büyük bir darbe yiyoruz. Binlerce mağazası olan zincir marketlerin kırtasiye ürünleri olan defter, kalem, çanta ürünlerini getirmesi bizim motivasyonumuzu ve satışlarımızı düşürüyor. Biz uluslararası standartlara uygun C belgeli kırtasiye ürünlerini getiriyoruz. Onlar ise çok kaliteli olmayan, daha çok ekonomik planda tutulan ürünler getirerek bizim işimize ambargo koyuyorlar. Biz bundan dolayı kırtasiyeciler olarak mağdur oluyoruz. Biz kırtasiyeciler olarak bir yıl boyunca Eylül ayını bekliyoruz. Bu ayda yapacağımız satışları yapamıyoruz. A kalite, B kalite, C kalite diye ürünlerimiz var. A kalite dediğimiz markalar C sertifikasına sahip olup çocukların sağlıkları açısından herhangi bir sıkıntı yoktur. Ama Çin malı dediğimiz ürünler kanserojen madde barındırıyor. Kırtasiye ürünü alırken kanserojen madde ve gıda maddesi içermeyen ürünler tercih edilmelidir. Geçen seneye oranla bu sene kırtasiye ürünlerinde çok fazla zam gelmedi. Her ailenin bütçesine uygun kırtasiye ürünleri temin ediliyor. 500 TL’ye de bir çanta dolabiliyor, 1000 TL’ye de dolabiliyor. Kalite ve markasına göre bu daha da artabilir. Bu fiyatların değişkenlik sebepleri bazen sadece marka olmayabiliyor; mahalleye, semte göre de değişebiliyor. Tabii fiyat değişkenliğinin en önemli nedenlerinden biri de öğretmenin yazdığı ihtiyaçlara göre değişiklik gösterebiliyor. Bugün ortalama bir öğrencinin kırtasiye ürünleri çantası ile birlikte 1500 TL’ye varabiliyor. A kalite dediğimiz ürünlerden olursa bu 2500-3000 TL’yi de rahat bulur. Bizim hakkımızdaki en büyük beklentimiz devletimizin esnafının yanında durmasıdır. Çünkü zincir marketlerin sahipleri hepsi zengin insanlardan oluşuyor. Biz kırtasiyeciler için 11 ayın sultanı Eylül-Ekim ayı oluyor. Bizler bu aylarda satış yapamazsak evimize ekmek götüremiyoruz. Sezon boyunca birçok hazırlık yapıp öğrencilerimizi bekliyoruz. Bu sezonda öğrenci gelmezse biz büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Belli bir zamandan sonra küçük esnaf batıyor. ‘Vefat’ dediğimiz örnek küçük esnafta vardır. Velilerimizin bazen öğrencilerin ihtiyaçlarını temin edip ödemesini maaşını aldığı zamana erteleyebiliyoruz. Biz küçük esnaf olarak durumu olmayanlara veresiye defteri ile yardım edebiliyoruz. Bizim zincir marketlerden diğer önemli bir farkımız da veresiye verebiliyor olmamızdır. Bizim örneğimiz Osmanlı Devleti’nde de bulunan lonca teşkilatı, ahilik geleneğinden geliyor. İşin erbabını, üslubunu, ahlakını, küçüğü büyüğü biliyoruz. Durumu olmayan vatandaşlarımıza gereken yardımı sağlıyoruz. Yalnız kırtasiye için değil, halkımız her türlü küçük esnafın yanında bulunmalı. Siverek’in geçim kaynağı hayvancılık, tarım ve mevsimlik tarım işçileridir. Devletimiz zincir marketlere el atarsa çok iyi olur.” diye konuştu.

“Kalitesiz ürünler çocuklara zarar veriyor”

Zincir marketlerin düşük kaliteli ürünlerle piyasaya girmesinin hem çocukların sağlığını tehlikeye attığını hem de küçük esnafı zor durumda bıraktığını dile getiren Ahmet Berat Akfırat, “Sektörümüzün en büyük problemlerinden biri zincir marketlerin bizim ürünlerimizi getirmesidir. Bizim getirdiğimiz ürünler çoğu uluslararası sağlık testlerinden geçiyor. Özellikle oyun hamurlarında bu çok önemlidir. Bazıları buğday hamurundan üretilmediği için çocuklara zarar veriyor. Bizim getirdiğimiz tamamen tahlil edilmiş ürünlerden üretildiği için çocukların sağlığına herhangi bir zarar vermiyor. Önemli markalı firmalar birçok ürünü uluslararası düzeyde kalite testine tabi tutuyor. Düşük kaliteli bir ürün herhangi bir testten geçmiyor. Ülkemizde de ürünlerin sağlığa uygun olup olmadığı Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sitelerinde mevcuttur. Kaliteli ürünlerin çoğunda uluslararası kalite ve sağlık açısından uygun olduğunu gösteren logolar bulunuyor. Zincir marketlerin kırtasiye ürünleri satması tamamen yanlıştır. Okulların istediği peçete, selpak gibi ürünleri bu sezonda biz gelip burada satmıyoruz. Büyük marketler ise sezonda kırtasiye ürünlerini getirip satabiliyorlar. Buna bir kısıtlama gelmesi gerekiyor. Her satıcı belli bir ürünü satmalı. Belki marketlere bir kısıtlama gelirse bu kırtasiyeciler için uygun olur. Günümüzde bu şartlara uyum sağlayamayan birçok kırtasiye kapanmaya başlıyor. Kırtasiyedeki mallar birçok piyasa mallarına göre kalitelidir. Halkımız kırtasiyeleri tercih etsin. Bizdeki bazı ürünler pahalı olabilir ama kalite bakımından daha iyi, daha dayanıklı ürünler getiriyoruz. Küçük esnaf iş yapabilmesi için bazı mallarını neredeyse giriş fiyatına satıyor. Bu mağduriyetin çoğalmaması için halkımız kırtasiyeleri tercih etmelidir. Bu sene birçok üründe indirim yaptığımız için fiyatlarımız neredeyse geçen sene ile aynı. Piyasa dolar kuruna göre çok az bir yükselme olsa da genel bazda fiyatlarımız düşük kaldı. Hakkımızda oluşan algılardan biri de süpermarketlerden daha pahalı olduğumuzdur. Ancak kayıt ve kalite açısından bizim ürünlerimiz daha iyidir. Kırtasiye ürünlerini kırtasiyeciden almalarını öneriyoruz.” şeklinde konuştu.

“Yerel esnafımızı destekleyelim”

Zincir marketlerin kırtasiye satışıyla küçük esnafı zor durumda bıraktığını belirterek halkı yerel esnafı tercih etmesinin daha esnaf yararına olacağını vurgulayan Veysi Çakmak, “Biz kırtasiyeciler olarak yerel esnafın ayakta kalması için mücadele ediyoruz. Küçük esnaf sadece kendi kazancını değil, halkın da ihtiyacını düşünür. Biz kaliteli ürün getiriyoruz, veresiye defteriyle ihtiyaç sahiplerine yardımcı oluyoruz. Zincir marketlerin kırtasiye satışı esnafı zorluyor. Halkımız yerel kırtasiyeciyi tercih ederse hem kaliteli ürüne ulaşır hem de esnaf ayakta kalır.” dedi.

“Kırtasiyecilerden alışveriş yapıyorum”

Kırtasiye alışverişlerini zincir marketler yerine kırtasiyecilerden yaptığını söyleyen öğrenci Neslihan Gerger, “Yine de zincir marketler yerine halkımızın kırtasiyecilerinden alışveriş yapıyorum. Yerel esnafımız bir yıl boyunca bunun hazırlığını yapıyor, Okul sezonuna hazırlanıyor. Tam bu aşamada zincir marketler araya girince yerel esnafın alışverişinde düşüş oluyor. 10 yıla yakındır kırtasiye ihtiyacımı kırtasiyecilerden karşılıyorum. Ödevlerimi, fotokopilerimi hepsini kırtasiyecilerden çıkarıyorum. Bundan dolayı sezonda alışverişimi de kırtasiyecilerden yapıyorum.” ifadelerini kullandı.

İLKHA

Yorum Yaz