tatlidede

Emek ve Bilim

Tarih bilincinin yorumlanmaya başlanmasından bu yana insanların kendilerini korumak için yaşadığı ağaçlardan inip yürümeye başlamasından sonra emek harcama her zaman saygı görmüş ve göz önünde tutulmuştur.
Emek ve Bilim

Dünyadaki canlılar arasında beynini yorumlama konusunda beynini çalıştırıp gelişen ve dış koşulları kendilerine göre değiştirerek uygun hale getiren “ev kuran, şehir kuran, aletleri çok daha farklı modernize edip kullanan” tek canlı insandır.

Canlılar arasında birbirlerine ihtiyaçları için değil çıkarları için vahşet uygulayan tek canlı da “hayvanlar çıkarları için birbirini kırdırmıyor” insandır.

Kafasını iyinin yanı sıra kötülüğe ve hegemonyaya çalıştıran bu canlı varlık hayvanlarda olmayan bir sürü vahşi uygulamayı kendileri kullanmış ama doğadaki natürel yaşama vahşi demiştir. Bir nevi kendi ismini dilini kullanamayıp kültür oluşturmayan “şehirleşmeyen, modern olmayan” canlılara vermiştir.

Kendileri yere yerleşip şehirleşemeye gelinceye kadar önemsedikleri iki şey emek sarf edip öne çıkıyorlardı kafalarını çalıştırıp öne çıkıyorlardı, yani bilinçlerini kullanıp öne çıkıyorlardı, dinlerdeki mantıkta bile insanların arasında fark olamayacağı ancak takva (“bilinci fazla olan”) olanların önde olduğunu kitabelere koymuşlardır.

Toplumların bugüne gelinceye kadar bilinç kullanarak ilerlediği konusunda kimsenin bir karşı çıkışı yoktur sanırım, çünkü bilinç olmadan bilgi birikiminden söz edilemez, kıymeti bilinmeden de bilginin yaşam şansı yoktur.

Yani emek sarf edilmeden ve bilginin kıymeti bilinip yaşamda kullanılmadan yaşamı doğru bilip, doğru yorumladığımız ve yarınları güvence altına aldığımız söylenmez.

Emek sarf edip ava giden avı yakalayıp paylaşımcı anaya veren insanın kıymeti fazla idi süreç içinde bu gücün etkisini fark eden insan gücünü kullanıp erk haline gelerek anaerkilden ataerkile geçişe sebep oluyor, bir nevi şımarıklığın sebep olduğu güç zehirlenmesi gerçekleşiyor.

Bu zehirlemenin kendi doğasını değiştirdiğini gördüğü halde gücü farklı alanda kullanmak dahi yenilik görüldüğü için, yetenek görüldüğü için bu yetisini kullanmaktan geri durmamış aksine bu yetisini, gücünü kullanmayı sürdürüp değişik teknikler kullanarak ilerletmiştir.
Farklı bir gerçeklik vardır ki bu insanların diğer genel insanlardan meziyetleri, kurnazlıkları ve gelişmeleri farlı olduğundan öne çıkmayı becermişlerdir.

Bu insanların ilk önce fark ettikleri şey emek, emeği bilinç ile donatıp emeğe yaşam buldurmaktır, böyle bir süreklilik süreç içinde doğan aksaklıklar ile oluşan revizasyonların olmazsa olmaz dediği gerçekliği herkes kabul etmiştir.

İlkel dönemde fark edilip öne çıkarılan modern çağda da yaşamın devam edebilmesi için olmazsa olmaz dediği şey emek ve bilinç, bilincin sürekliliği için de bilim adında bir mekanizmada çalışma ve yaklaşım normlarıyla miras bilgilerin nesillere aktarılması sağlanmıştır.

Yani bilim emek ile oluşur, emek ise bilim, bilinç ile korunup ortaya çıkardıkları icat ve yaklaşımları miras olarak ölümsüzleştirir.

Modern isimler kullanıp emek ile bilimin, bilincin kıymetini bilen insanların dünyaya hükmettiği dönemden geçtiğimiz ve bu haliyle de, bu tahtı sarsacak başka bir güçte olmadığı için sizin de emeğin ve bilincin kıymetini bilmeniz gerekiyor ki başarılı olabilesiniz.

Siz bu iki güçten yana görünüp elde ettiğiniz güç veya mevki sayesinde bu güçleri baltalayarak uzun süre yaşam bulamazsınız ve hedeflerinizi ölümsüzleştiremezsiniz.
Emek sarf edip bilinç oluşturan insanları görmemezlikten gelirseniz süreç içinde gücü fark edip kendi erkini yerleştiren güç zehirlenmesini yaşayan canlıya dönersiniz.

İnsanlığın en saf ve en temiz bölümü kabul edilen insanların ağaçlarda yaşadığı ve daha sonra ki ağaçtan inip yürümeye başladığı dönem kabul edilir. İnsanlığın en saf ve temiz bölümü insanlığın iyilik kriterlerinin oluşmasında, insani mantık dendiğinde işte bu dur dediği! Yardımlaşmayı esas alan, paylaşımı esas alan birbirini düşünüp (empati kuran) davranmayı esas alan bölümünden söz edilir ki hala insani kriterler sözünü ettiğimiz ölçüler; o dönemde yaratılan değerler göz önünde tutulur.

Yani insan olmak istiyorsan emeğin kıymetini bilmek zorundasın, emeği de bilgi, bilinç ve bilim ile taçlandırıp kalıcılaştıracaksınız.

Sizin adınız her ne olur ise olsun siz emeğin kıymetini bilmediğinizde insani kriterleriniz değişmiş ve rijitleşmişsiniz demektir. Bilginin en büyük güç olduğunu fark eden insanların bu normlara büyük saygı duydukları su götürmez bir gerçekliktir.

Siz de emek ile bilimin kıymetini bilmeden, kendinize koyacağınız isim ne olursa olsun vasat olduğunuz ve eninde sonunda yenileceğiniz anlamına gelmektedir.

Benim safın insanın vahşi olan kesiminin yanı değil, insanlığın en otantik emeğiyle oluşmuş saf ve gittikçe insanlığı geliştiren kesiminin yanıdır.

Yorum Yaz