tatlidede

Esat Mahmut Karakurt kimdir? Esat Mahmut Karakurt kitapları ve sözleri

Türk Yazar Esat Mahmut Karakurt hayatı araştırılıyor. Peki Esat Mahmut Karakurt kimdir? Esat Mahmut Karakurt aslen nerelidir? Esat Mahmut Karakurt ne zaman, nerede doğdu? Esat Mahmut Karakurt hayatta mı? İşte Esat Mahmut Karakurt hayatı... Esat Mahmut Karakurt yaşıyor mu? Esat Mahmut Karakurt ne zaman, nerede öldü?
  • 26.05.2022 21:00
Esat Mahmut Karakurt kimdir? Esat Mahmut Karakurt kitapları ve sözleri
Türk Yazar Esat Mahmut Karakurt edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Esat Mahmut Karakurt hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Esat Mahmut Karakurt hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Esat Mahmut Karakurt hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1902

Doğum Yeri: İstanbul

Ölüm Tarihi: 15 Temmuz 1977

Ölüm Yeri: İstanbul

Esat Mahmut Karakurt kimdir?

Esat Mahmut Karakurt (1902, İstanbul - 15 Temmuz 1977, İstanbul), özellikle "Kadın İsterse" adlı romanıyla bilinen Türk yazardır.

Şura-yı Devlet üyesi Urfalı Mahmut Nedim Bey'in oğludur. Kadıköy Sultanisi'ni, İstanbul Diş Hekimliği Okulu'nu ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi.

Avukatlık, gazetecilik, Galatasaray Lisesi'nde Türkçe öğretmenliği yaptı. TBMM X. ve XI. Dönem Şanlıurfa milletvekilliği ile Cumhuriyet Senatosu Şanlıurfa Üyeliği (15 Ekim 1961 - 5 Haziran 1966) yapmıştır. İlk yazıları muhabir olarak çalıştığı Tercüman-ı Hakikat gazetisinde yayınlandı. Daha sonra çalıştığı İleri, İkdam, Cumhuriyet, Tasvir, Yeni Sabah gibi gazetelerdeki polisiye olayları konu alan röportajlarıyla tanındı. Küçük öyküler yazdı. Ama daha çok çoğu sinemaya uyarlanan, olaya dayalı aşk ve serüven romanlarıyla ün kazandı. 1977'de ölen yazar Zincirlikuyu mezarlığı'nda defnedildi.

Esat Mahmut Karakurt Kitapları - Eserleri

  • İlk ve Son
  • Çölde Bir İstanbul Kızı
  • Allahaısmarladık
  • Son Gece
  • Kocamı Aldatacağım
  • Sokaktan Gelen Kadın
  • Ankara Ekspresi
  • Bir Kadın Kayboldu
  • Ömrümün Tek Gecesi
  • Erikler Çiçek Açtı
  • Son Tren
  • Kadın İsterse
  • Dağları Bekleyen Kız
  • Ölünceye Kadar
  • Erikler Çiçek Açtı
  • Vahşi Bir Kız Sevdim

Esat Mahmut Karakurt Alıntıları - Sözleri

  • "Dünyada insanlar, ancak bir defa, tam bir konuşma hürriyetine sahip olurlar. Darağacına giderken!.." (Dağları Bekleyen Kız)
  • Herkes her şeyi istiyebilir, fakat zulüm istemeğe kimsenin hakkı yoktur (Ölünceye Kadar)
  • İnsan, ancak kendi eliyle yıkılabiliyor. (Sokaktan Gelen Kadın)
  • " Çünkü her şeyin bittiğini zannettiğimiz zaman, her şey yeniden başlıyor. Tıpkı kış fırtınalarının yıkıp harap ettiği ağaçları, baharların tekrar çiçeklerle donatması gibi." (Ömrümün Tek Gecesi)
  • Faziletten bırakın fazilete sahip olanlar bahsetsin. (Sokaktan Gelen Kadın)
  • İbadet de, sevmek de gizlidir bizde!... (Ankara Ekspresi)
  • Türkler, dünya üzerinde harp etmesini en iyi bilen ve icap ettiği zaman da vatanları için düşünmeksizin ve korkusuzca ölmekten çekinmeyen bir millettir. (Ankara Ekspresi)
  • Zaten siyah ,her zaman beyazdan güzeldir.Beyaz gözleri yoran,her şeyi olduğu gibi gösteren,hiçbir sır,hiçbir iz,gizlilik bırakmayan manasız,budala,bön bir renktir.Tıpkı sırrını hemen ilk görüşte ele veren aptal âşıklara benzer. (İlk ve Son)
  • Sükût,gözyaşları ile karışınca,bazen ne manalı ne kuvvetli oluyor.   (Dağları Bekleyen Kız)
  • İnsanlar gittikçe hokkabazlaşıyorlar... Asırlardanberi yükseldiklerini, ilerlediklerini iddia eden, fakat aslında, içi kurumuş bir ağaç kütüğü kadar kof, kupkuru bir insanlıkla karşı karşıya bulunuyoruz!... O insanlık ki, hala, birinin günahını, öbürüne çektiriyor!... (Ölünceye Kadar)
  • Her gecenin bir sabahı, her ıstırabın bir sonu vardır. (Ankara Ekspresi)
  • Tabiat kanunlarını kendi mantığınıza uydurmuşsunuz!... Cemiyetin ahlak prensiplerini de gene siz kuruyorsunuz!... Cemiyetiniz de, ahlakınız da herşeyiniz yalancı ve bir taraflı!... (Ölünceye Kadar)
  • Frolayn Hilda: "Buraya geldiğim günden beri dikkat ediyorum, bütün Türk erkekleri yalnız kadınlarla meşgul oluyorlar. Yalnız kadınların peşinde koşmaktan başka bir şey bilmez misiniz siz. Biraz da kendinizi er meydanlarında, harp alanlarında göstersenize." Seyfi Hüget: "Tam üç yüz sene Frolayn, memleket memleket, diyar diyar dolaşarak, o söylediğiniz er meydanları ile harp alanlarında kendimizi göstermedik millet bırakmadık. Artık şimdi bıktık da, biraz da kadınlarla meşgul oluyoruz." (Ankara Ekspresi)
  • Türkiye'de bir baskınla hükümeti ele geçirmek, Macaristan'da, Bulgaristan'da, Çekoslovakya'da olduğu gibi kolay değildir. Türkler, inatçı, cesur, şerefine düşkün bir millettir. Dövüşmekten asla korkmazlar. Eğer ilk hamlede yapacağımız hareket muvaffak olamaz da baskını atlatabilirse, hepimizi imha edeceklerinden emin olabilirsiniz. (Ankara Ekspresi)
  • Hayat meğer bir masaldan başka bir şey değilmiş Bedri Bey!... Bir kurt masalı!... (Ölünceye Kadar)
  • Çocukluktan mı bıktınız? Çocukluktan bıkılır mı hiç, kızım? Büyüyüp de ne yapacaksınız? Küçücük dimağınız, bin bir endişe, bin bir heyecanla dolacak!... Her dakikanız ayrı bir ıstırap, ayrı bir meşgale ile geçecek!... Niçin istiyorsunuz büyümeyi? Böyle serazad bir kuş gibi, hiçbir şey düşünmeden, kanatlarınızı çırparak bir bahar rüzgarı hızile istediğiniz yerde, istediğiniz zaman uçup durursanız fena mı olur?... (Ölünceye Kadar)
  • Gençliği bir servet, göz kamaştırıcı bir ışık zannediyordum. Öyle aldanmışım ki meğer, ne yazık!... (Ölünceye Kadar)
  • Bütün bu kamyonlar, bütün geceden beri yalnız Türk yaralıları taşıyor. Ordularımız yalnız onları yerlerinden sökemiyorlarmış!.. Türkler olmasaymış, çoktan Rumen kuvvetleri İbraile girmiş bulunacaklarmış!.. - Yazık!... Öbür tarafta Bulgarlar, Almanlar dururken en asil, en zararsız düşmanla dövüşüyoruz. Vatanımızda gözü olmayan bir düşmanla!... (Son Gece)
  • ''Her gecenin bir sabahı,her ıstırabın bir sonu vardır.'' (Ankara Ekspresi)
  • "Bir kitapta okumuştum Zeynep" diyor. "Galiba büyük bir İngiliz şairin sözü idi: 'Aşk, bir erkekle bir kadının, ilk görüşte biribirlerini, şuurlarının haricinde arzu etmeleridir' diyordu. Tıpkı bizim gibi. Şuurumuz çalışsaydı, birbirimizi sevmek değil, birbirimizden nefret etmemiz lazım gelirdi. Halbuki..." (Dağları Bekleyen Kız)

Yorum Yaz