Esmahan Aykol kimdir? Esmahan Aykol kitapları ve sözleri
Yazar Esmahan Aykol hayatı araştırılıyor. Peki Esmahan Aykol kimdir? Esmahan Aykol aslen nerelidir? Esmahan Aykol ne zaman, nerede doğdu? Esmahan Aykol hayatta mı? İşte Esmahan Aykol hayatı...

Yazar Esmahan Aykol edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Esmahan Aykol hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Esmahan Aykol hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Esmahan Aykol hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 1970
Doğum Yeri: Edirne
Esmahan Aykol kimdir?
1970 yılında Edirne doğdu. Bornova Anadolu Lisesi'ni ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Öğrenciyken Sokak dergisinde gazeteciliğe başladı. Güneş, Nokta ve Radikal İki'de çalıştı. Berlin Humboldt Üniversitesi'nde hukuk yüksek lisansı ve doktora yaptı. İstanbul ve Berlin'de yaşıyor.
Esmahan Aykol Kitapları - Eserleri
- Kitapçı Dükkânı
- Kelepir Ev
- Şüpheli Bir Ölüm
- Tango İstanbul
- Savrulanlar
Esmahan Aykol Alıntıları - Sözleri
- Bir vakumla içimdeki bütün duyguları çekmişler gibi geliyor. İçim bomboş kalmış gibi.. (Şüpheli Bir Ölüm)
- İnsanları unut,ey açlık çeken, huzursuz,binlerce kez kırılmış kalbim ve geldiğin yere dön: Kendini değişmez, sakin ve güzel doğanın kollarına bırak.. (Tango İstanbul)
- Gençken insanların saf olduğu gerçek. Kuyuya düşmek gibi bir şeydi benimki. Bir noktadan sonra dışardan gelen ışık sürekli azalıyor, siz de durmadan daha aşağıya düşüyorsunuz. (Kelepir Ev)
- Evlilik aşkı öldürüyormuş. Bana sorarsanız, şu ya da bu şekilde aşk mutlaka ölüyor. Ama ölüyor diye aşık olmayacak halimiz de yok. (Kelepir Ev)
- " insanın hedefine ulaşmak için kullandığı yöntemler her zaman masumane olmayabiliyor, siz de biliyorsunuzdur. • (Kitapçı Dükkânı)
- "Ben sana geldim, okyanuslardan, denizlerin derinlerinden.." (Kelepir Ev)
- Kadınların intikamından korkmakta haksız mı yani zavallı erkekler? (Kelepir Ev)
- Kalbimin olduğu yerde açılan kocaman bir delikten duygularım akıp gitmişti sanki. (Kitapçı Dükkânı)
- Reddedilen erkekle reddedilen kadın arasındaki en büyük fark, erkeklerin hiç vakit kaybetmeden gerçek yüzlerini göstermeleriydi. Kadınlarsa, gerçek yüzlerini göstermeden önce daha temkinli davranırlardı: Belki de adam onu reddetmemişti, her şey bir yanlış anlaşılmadan ibaretti. Bu farklılığa bağlı olarak kadınlarda intikam aşaması, kesin olarak nitelenebilecek dördüncü retten sonra, erkeklerde ise en ufak pürüzde başlıyordu. (Kitapçı Dükkânı)
- 'Türkçeyi okulda öğrenen Hakkârili Kürtler aksansız Türkçe konuşuyordu.' (Kitapçı Dükkânı)
- "Nasılsın?" dedi. Cam kırıklarının üstünde yürüyormuş gibiydi sesi. Bir tek sözcükten anlaşılır mı böyle bir şey? Öyleydi işte. (Kelepir Ev)
- Bazı toplumların karakterini düzeltmeye zenginlik bile yetmiyor. (Kelepir Ev)
- Sizin boşboğazlıkla ettiğiniz lafları karşınızdaki ciddiye alırsa, hayatı kararabilir. (Kitapçı Dükkânı)
- Hepimiz aynı hayatı yaşıyoruz. Birikimimiz, geçmişimiz ne olursa olsun, kaderimizi başka birilerinin eline teslim ettiğimiz anda, aynı zavallı hayatı yaşıyoruz. (Şüpheli Bir Ölüm)
- “Eylemler radikalleştikçe, düşünceler de radikalleşiyor.” (Şüpheli Bir Ölüm)
- Sizinle açık konuşacağım. Burası kadınlara akıllı, çalışkan, zeki, entelektüel gibi sıfatların uygun görüldüğü bir memleket değildir. Kadınlar için akla gelen sıfatlar şunlardır: Güzel/çirkin, yaşlı/genç, zayıf/şişman, bakımlı/bakımsız, şık/rüküş, ayakkabıları güzel, eteği kısa, kocası zengin... Sadece erkekler değil kadınlar da hemcinsleri hakkında yargıya varırken bu nitelemelerden birini kullanır. (Tango İstanbul)
- +"Kitapçı dükkânım var. Polisiye satıyorum," dedim. -"Kitap satmak için buraya mı geldiniz?" +"Yo, zaten burada yaşıyordum, birkaç iş değiştirdikten sonra kitapçılık yapmaya karar verdim." -"İlginç," dedi. "Çok ilginç." +"Kitapçılık mesleğini mi kastediyorsunuz?" -"Hayır, mecbur olmadığınız halde burada yaşamanızı kastediyorum. İnsan hakları sorunu olan bir ülkede nasıl yaşanır, anlamıyorum. Başınıza bir şey geleceğinden korkmuyor musunuz? Hem, hırsızlık ve yankesicilik olaylarında da büyük bir artış olmuş ekonomik krizden sonra." (Kitapçı Dükkânı)
- Böyle değildim. Paramparça, bin bir parça değildim. Canım yanmıyordu böyle. Yaralı bir hayvan gibi.. (Kelepir Ev)
- “Yeteneklileri, hasbelkader yükselmiş bulunan yeteneksizlerin şerrinden kim koruyacak?” (Tango İstanbul)
- Kitaplar ürkütücüdür: İçlerinde bir dünya saklıdır.. (Tango İstanbul)