tatlidede

Ezber Bozan Virüs

Ezber Bozan Virüs

Farklı bir tecrübe yaşanıyor bütün dünyada…

Minnacık bir mahluk tüm ezberleri bozdu.

Bilmsel Bilgi’nin mutlaklığını savunan pozitivist yaklaşımı tuz-buz etti.

‘Değişim’in değişmez yasa olduğunu bir kez daha hatırlattı.

İnsanın bildiklerinin sınırlı ve değişken, yapısının da acziyet, aculluk ve zaaflarla malulü olduğunu hatırlatan Allah’ın buyruğu yeniden tecrübe edildi.

Güvenlik ve Özgürlük tartışmaları yerini Özgürlük mü, Sağlık mı tartışmalarına bıraktı.

Modern yaşamının zorunlu gerekleri diye dayatılan bir çok davranış, ilişki, eşya ve tüketimin aslında vazgeçilemez değil, öğretilmiş kalıplar olduğu fark edildi.

Yalnızlığın ve yetersizliğin insanların bir kısmında yıpratıcı, bir kısmında da olgunlaştırıcı boyutu olduğu test edildi.

Modern yaşamın ve kapitalist tüketim tarzının sürekli “ev dışı, eğlenceli, hızlı ve en yeni” olan ile insanın mutlu olacağının bir yanılsama olduğu görüldü.

Büyük sermaye, derin analizler, ileri teknoloji ve makro stratejiler ile Turizm, finans, güvenlik, sağlık, dış politika, şehir mimarisi, ulaşım, gıda ve benzeri bir çok alanda hazırladıkları planlamaların bir çoğunun ne kadar da öngörüsüz ve anlamsız olduğu anlaşıldı.

Corona korna çalmıyor.

İnsanlarda korku, panik, kaygı, bunalım, yetersizlik oluşturuyor; hatta ve hatta insanları ölümle buluşturuyor.

* * *

Coronalı günler Din, Felsefe, Siyaset ve Bilim metodolojisine dair söylem, düşünce, inanç ve pratikleri de önemli ölçüde sarstı.

Küresel ekonomik ve siyasi doktrinleri de silkeledi.

1992 yılında yayınlanan kitabında çok keskin ve kibirli bir edayla “komünizmin yıkıldığını, batı dışı medeniyetlerin tükendiğini, dolayısıyla Liberal Batı ideolojinin evrensel ve ebedi bir olguya dönüşerek ‘Tarihin Sonu’nu yaşadıklarını iddia etmişti Amerikalı Neo-Liberal akademisyen Francis Fukayama.

Yani Liberal Batı sistemin aşılamaz, tartışılamaz bir aşamaya erdiğini, batı dışı (İslam dünyası, Çin, Rusya vb) hiçbir düşünce ve yapının yeni alternatifler üretemeyeceğini ve meydan okuyamayacağını ifade ediyordu.

Sağlık, bilim, teknoloji, kültür, refah ve güvenlik alanlarında ‘ilerlemeci’ lineer yaklaşımını tereddütsüz savunan Fukayama Batı Liberalizmini tartışılamaz zirve olarak görüyordu.

Daha önce de Hegel’in Tarih yaklaşımından hareketle K.Marks, ”Tarihsel sürecin ve evrelerin maddi güçlerin (üretim mekanizmalarının) etkileşimi/çatışması ile şekillendiği; Komünist Ütopya ile ‘Tarihin Sonu’na gelineceği” iddiasında bulunmuştu.

Fukayamanın “Tarihin Sonu ve Son İnsan” kitabı dünyanın dört yanında ilgiyle okunup tartışılmıştı.

Oysa çatışmalar, eşitsizlikler, açlık ve göç gibi beşeri dramların da; iklim, çevre ve eko sistemle alakalı sorunların da en önemli kaynağının liberal-kapitalizme dayanan küresel yapı olduğu ve bunun da yeni krizleri ve çatışmaları tetiklediği yadsınamazdı.

Marks gibi Fukayama’da büyük konuşmanın şehvetine kapıldığını görmeye başladı ve öz-eleştirisini yapmak zorunda kaldı; “Reagan ve Thatcher’la başlayan ve denetlenmeyen piyasaların faydalı olduğuna ilişkin kesin bir görüş kümesinin var olduğu uzun dönem, birçok açıdan felakete yol açtı.” (Fukayama’nın İngiltere'de yayın yapan New Statesman dergisine verdiği mülakat)

Corona küresel sistemin ana eksenlerini de sarsıyor.

* * *

Liberal-kapitalist ülkelerden ABD, İngiltere, İsveç gibi ülkelerin Pandeminin Sürü Bağışıklığı yaklaşımıyla karşılanmasını yeğlediler.(İsveç’te okullar tatil edilmedi, kilise ayinlerine devam edildi, cafe ve restoranlar açık tutuldu) Ancak başta ABD olmak üzere İspanya, İtalya ve Belçika’da ölümlü vakaların sistemi zorlayacak bir artışla yükselmesi ciddi sonuçlara ve sorgulanmaya yol açtı.

Çin, Singapur, Almanya ve G.Kore farklı bir tedbir/teşhis/tedavi yaklaşımı sergilediler.

Türkiye ise -Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ifadesiyle- kendine özgü bir tecrübeyi ortaya koyarak Dünya Sağlık Literatürüne yeni kazanımlar sunmaya çalışıyor. Pandemi ile mücadelede tıbbi gereklilikler kadar insani/sosyal politikalarla sorunu en aza indirme çabası sergileniyor.

Dünyada sadece dini ve siyasi alanda değil, sağlık alanında da farklı yaklaşım ve öncelikleri olan mezheplerin olduğu da görülüyor.

Bundan İki-üç bin yıl önce salgın hastalıklara verilen tepki ile 21. Yüzyılda verilen temel karşılık aslında hiç değişmemiştir. Karantina ve Hijyen.

Modern çağda bilim ve teknolojinin buna ekleyebildiği ise Bağışıklık Sistemini güçlendirmek olmuştur.

Corona Virüsü Pandemisi dolayısıyla anlaşılan; İnsan hem haddini aşacak laflar etmemeli, hem de değişim ve gelişmelerin gerisinde kalmadan ezberini bozabilmeli…

Yorumlar

Image
Ete mehmet
18.04.2020 / 14:47

Doğru teşhis ve yorumlarla bizi aydınlatan mustafa aydın hocam; kaleminize sağlık

Yorum Yaz