Fikrin ve Bilimin eksikliğini Dedikodu ve Magazin doldurur!...

Fikrin ve Bilimin eksikliğini Dedikodu ve Magazin doldurur!...

 

Eğitimin, bilimsel ve fikri tartışmalarla,araştırma ve deneylerle yoğrulduğu toplumlarda gelişim de aynı doğrultuda biçimlenir...

Toplumsal gelişimin ivme kazanarak çağın ötesine geçtiği süreçler yaşanır o zaman...

Zamanın ve bilimsel olanın kıymeti harbiyesi olur...

Ürettikçe mutlu olan bireyler toplum geneline,ülkelere ve tüm insanlığa hizmet eder...

Toplumun her kesiminde bireyler fikri tartışmalar ile bilimsel sorgulama ışığında üretir,gelişim gösterir ve çağ atlar...

Projelerin birbiri ardına ortaya konulduğu,yaşayarak öğrenme sisteminin içselleştirildiği,saygı ve hoşgörü içerisinde herkesin tartıştığı bir ortam doğar...

Okuma ve yazma oranlarının arttığı,sonu kavga ile sonuçlanan kısır tartışmaların olmadığı,dedikodu ve magazinsel sohbetlerin minimize edildiği,hurafelere inanılmayan bir iklim...

Düşünsenize!..

Bahara evrilen bir iklim...

Fikir ne kadar serbest ortaya konursa o kadar özgüven ve başarı olur...

Güdük,günübirlik tartışmalar yerini kayda değer projelere,özgün fikirlere bırakır...

Birinin beyaz dediğine sırf karşı çıkmak adına siyah demek yerine nasıl bembeyaz olurun peşine düşülür...

Kimse rakibinin magazinsel,özel yasantısına bakmaz ortaya koyduğu fikir ve projelerle ilgilenir,nasıl daha iyisini yaparıma odaklanır...

Kaliteli ve saygın bir yaşamın ve birlikteliğin kapısı aralanır...

Akdi taktirde,birbiriyle uğraşan,birbirine çelme takan bireylerden oluşan bir toplum meydana gelir ve böyle bir ortamda pus ve sis eksik olmaz... Bu da birilerinin yön vermesine,beklentilere ve el avuç açmaya yol açar...

Kendi kendine yetemez,muhtaç bir hayata mahkum olunur...

Zihni kelepçeli bireyin kendine yetmesi mümkün değildir...

Bilime başvurmayanların hurafelerden medet umması kaçınılmazdır...

Dedikodunun ve magazinin topluma sirayet etmesi ve ayaklarına pranga vurması engellenemez,önlenemez...

Bireylerin ve dolayısıyla toplumların konuşmaması,dinlememesi,

üretmemesi,ilkel ve müdahale edilmesi,yönlendirilmesi kolay,bağlı ve bağımlı bireyler ve toplumlar ortaya koyar...

 

Ahmet Timur