Fırsatçılara göz açtırılmamalı!

Son dönemlerde dünyayı saran ekonomik sıkıntıların ülkemize olan yansımasıyla birlikte içinden neredeyse çıkılmaz bir hale gelen yaşam koşulları sizi, bizi hepimizi etkiledi, etkilemeyi sürdürüyor.

Dışa bağımlığı ve dövize endekslenen yaşam koşulları, evime giren gıdadan, arabamıza koyduğumuz yakıta, çozuğumuza verdiğimiz okul harçlığına varana kadar her şeyi, her alanı oldukça etkiledi ve sıkıntı anlar geçirmeye, geçirmemize sebep oldu, hala da olmayı sürdürüyor.

Pandemi döneminde yeni normalleşme tabiri olarak hayatımıza giren cümlenin artık mevcut şartlar için de kurulan cümle haline gelmeye başlamışken, Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat" sisteminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklanmasıyla düşüşe geçmeye başlamasıyla birlikte yaşam koşullarını içinden çıkılmaz hale getiren ve hemen her alanı etkileyen dövizdeki malum aktör dolar, tıpkı yükselme sürecinde olduğu gibi, düşmeyi de aynı şekilde istikrarlı düşüşü sürdürmeye devam ediyor.

18.4'lere kadar çıkan dolar, yazımı yayına hazırladığım dakikalarda 10,23'lere kadar gerilediğini ilgiyle izliyorum. Son bir ayda gözü garibanın cebinde olan sözümona stokçuların, baronların, fırsatçıların keyifle izlediği tablo tam anlamıyla tersine dönme yolunda hızlı adımlarla koşar duruma geldi.
10,23'lük dolar kur'unu incelediğimde bu rakamın son bir ayın en düşük dolar kuru seviyesi olduğunu görüyoruz. Kimi fırsatçılar bu son bir ayda servetine servet katanlar olduğu gibi, servetinin önemli bir sermayesini tüketenleri, yada iş yapamayan, evine ekmek götürmeyi düşünen dar gelirli vatandaşın yaşamından da önemli kayıplara sebep olduğunu biliyoruz.

Dolar kuru en son 16 Kasım tarihinde 10,04 TL düzeyinde işlem görmüştü. Aradan geçen zamanda doktorlara, ve asgari ücretlilere önemli zamlar yapılmış ancak piyasadaki artışlar nedeniyle yapılan bu zamlar buruk bir sevinç olarak yansımıştı. Siyaset çevreleri de bunu zaten söylemlerine yansıtmıştı.

Ana muhalefet Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu asgari ücret açıklanmadan önce; "2021 başındaki gibi 384 Dolar etsin" diyordu! Asgari ücret açıklandı ve %50'ye varan artışla 4.253 lira net rakam olarak kamuoyuyla paylaşıldı.
Bugünkü 10,23'lük kuru irdelediğimizde kabaca asgari ücretin tekabül ettiği dolar karşılığı 400 dolar olarak hesaplanabilir. Yani Yukarıda pandemi sürecinde dillere pelesenk olan O meşhur ifadeyle 'yeni normal' bu olur mu bilmiyorum ama geniş bir kitlenin geçim kaynağı oluşturan asgari ücretin 400 doların da üzerine tekabul edecek bir sevyeye çıkmasıdır. Diğer bir değişle Tl'nin dolar karşısında hak ettiği değerin yerini bulmasıdır ki; Dar gelir vatandaşın enflasyona karşı alım gücü yükselmeye devam etsin.

Peki bu tek başına yeter mi, elbette ki yetmez!.

Marketlerdeki fahiş fiyat sorununa da biran önce müdahele sırası gelmelidir. Bunun için bir genelge ya da emir gelmesine de gerek yok, işgüzar fırsatçılara gerekli denetimin yapıldığını hissettirecek ani denetimlerle bu işe başlanabilir. Fırsatçılar; "nasıl olsa denetleyen yok" diye düşünmemeli, bunu düşünmelerine dahi fırsat verilmemeli, aksi halde asgari ücretlinin aldığı 4.253 lira 500 dolara tekabül etse de çok bişey ifade etmez, etmeyecek.