diorex
Dedas

François Georgeon kimdir? François Georgeon kitapları ve sözleri

Fransız tarihçi François Georgeon hayatı araştırılıyor. Peki François Georgeon kimdir? François Georgeon aslen nerelidir? François Georgeon ne zaman, nerede doğdu? François Georgeon hayatta mı? İşte François Georgeon hayatı...

  • 15.10.2022 15:00
François Georgeon kimdir? François Georgeon kitapları ve sözleri
Fransız tarihçi François Georgeon edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında François Georgeon hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. François Georgeon hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte François Georgeon hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Gregoire François Georgeon

Doğum Tarihi: 1942

Doğum Yeri:

François Georgeon kimdir?

1942'de doğdu. École des langues Orientales'i bitirdi. Centre National de la Recherche Scientifique (CNRS) bünyesindeki "Türk ve Osmanlı Araştırmaları Bölümü'nün yöneticisidir. Osmanlı İmparatorluğu ve modern Türkiye tarihi üzerine çalışmaları olan Georgeon'un Türkçede yayımlanmış başlıca eserleri şunlardır: Aux origines du nationalisme turc, Yusuf Akçura (1876-1935), Paris. 1980 [Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri: Yusuf Akçura (1876-1935), çev. Alev Er, Tarih Vakfı Yurt Yayınlan, 1998]; Modernleşme Sürecinde Osmanlı Kentleri (Paul Du-mont'la birlikte), çev. Ali Berktay, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1999; Doğu'da Kahve ve Kahvehaneler, (yay. haz.), çev. Meltem Atik-Esra Özdoğan, YKY, 1999; Osmanlı İmparatorluğu'nda Yaşamak (Paul Dumont'la birlikte), çev. Maide Selen, İletişim Yay., 2000; Doğu'da Mizah, (yay. haz.), çev. Ali Berktay, YKY, 2001; Osmanlı-Türk Modernleşmesi (1900-1930) Seçilmiş Makaleler, çev. Ali Berktay, YKY,

François Georgeon Kitapları - Eserleri

  • Sultan Abdülhamid
  • Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri
  • Osmanlı-Türk Modernleşmesi
  • Osmanlıdan Cumhuriyete İstanbul'da Ramazan
  • Kemalizm ve İslam Dünyası
  • Bir İmparatorluğun Ölümü 1908- 1923
  • Modernleşme Sürecinde Osmanlı Kentleri
  • Doğu'da Kahve ve Kahvehaneler
  • Doğu'da Mizah

François Georgeon Alıntıları - Sözleri

  • "Midhat Paşa'nın sürgün edilmesiyle birlikte bir dönem, Tanzimat devri kapanır. 5 Şubat 1877, 1839'dan beri hemen hiç kesintisiz siyaset sahnesinin önünü işgal eden reformcu paşaların da sonudur." (Sultan Abdülhamid)
  • Çok yüksek oranda Müslüman bir nüfus ve lâik devlet: Kemalist dönemden beri çağdaş Türkiye'nin sosyopolitik gerçekliği budur. Arnavutluk örneği bir kenara bırakılacak olursa, İslami gelenekten gelip en azından dış çizgileri itibarıyla Batı Avrupa ülkelerininkine benzeyen laik milliyetçilik modelini benimsemiş tek ülke Türkiyedir. (Osmanlı-Türk Modernleşmesi)
  • "Abdülhamid imajına da özen gösterir. Halkına yakın görünmeye önem verir. Cülus bahşişini kendi kesesinden öder. Sarayından çıktığı, kenti dolaştığı, kalabalığa karışığı, namaz kılmak için Ayasofya Camii'ne gittiği görülür." (Sultan Abdülhamid)
  • Akçura için, herşeyden önce Türklük'ün kaderi söz konusuydu. Nitekim, Üç Tarz-ı Siyaset'te Türk milliyetçiliğinin İslamiyet'ten çok daha üstün bir ilke haline geldiğini açıkça ortaya koymuş ve İslamiyet'in bu temel ilkeye hizmet etmesi gerektiğini vurgulamıştı. (Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri)
  • Ramazan’ın ilk cuma günü ilk büyük namazı Ayasofya’da kılmak adettendir, ardından ikincisi Eyüp Sultan’da, üçüncüsü de Fatih Camii’nde kılınır. Ramazan’ın dördüncü ve son cuma namazıysa Süleymaniye’de kılınır. (Osmanlıdan Cumhuriyete İstanbul'da Ramazan)
  • "22 Eylül 1842'de namaz vaktinde duyulan beş para top atışı, Osmanlı payitahtı İstanbul'un ahalisine Çırağan'daki saray-ı hümayûnda Sultan Abdülmecid'in ikinci oğlunun doğduğunu haber verir. Çocuğa Abdülhamid adı verilir." (Sultan Abdülhamid)
  • Bağımsızlık saplantısı Kemalistleri, ekonomik açıdan kendi kendine yetmeyi, bu açıkça ifade edilmese de, bir ülkü haline getirme noktasına sürükler. (Osmanlı-Türk Modernleşmesi)
  • Kandil yakılması Müslüman ülkelerin hepsinde görülüyorsa da, mahya kurma geleneği sadece Osmanlı'ya özgüdür. (Osmanlıdan Cumhuriyete İstanbul'da Ramazan)
  • "Bir ulusun asıl doğuşu, bir avuç insanın onun mevcut olduğunu açıkladığı ve bunu kanıtlamaya giriştiği andır." (Osmanlı-Türk Modernleşmesi)
  • "Hürriyet sarhoşluğu",taşkınlıklara,disiplinsizlik ve anarşi gösterilerine, vergi ödemeyi reddetmeye yol açtı. Görevliler, dairenin yolunu tutmak istemiyorlardı artık,öğrenciler de okulun. (Bir İmparatorluğun Ölümü 1908- 1923)
  • "Sağlığı pek iyi olmayan Tir-i Müjgân, Abdülhamid on yaşında iken veremden ölür. (...) Annesi ölünce, babası küçük Abdülhamid'i hasekilerinden Perestû Kadın'a emanet eder; kendi çocuğu olmayan kadın Abdülhamid'i oğlu gibi yetiştirir." (Sultan Abdülhamid)
  • Ramazan ışığın karanlıklar karşısında zafer kazanması demekti. (Osmanlıdan Cumhuriyete İstanbul'da Ramazan)
  • Ramazan bir yandan da dilenci sayısının hissedilir ölçüde arttığı bir aydır. :) (Osmanlıdan Cumhuriyete İstanbul'da Ramazan)
  • Tarih Akçura'yı bütünüyle unutmamışsa, bunu onu "Pantürkizm'in babası" olarak tanımasına borçludur. (Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri)
  • Irk sözcüğü, ırkçı ve ırkçılık gibi türevleri ile birlikte bugünkü türkçe de kalıtımsal olarak ortak fiziksel ve fizyolojik özelliklere sayip insan topluluğunu ifade etmek için kullanılmaktadır. (Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri)
  • Ramazanın ilk günü kar yağdı. Mübarek ay pirüpak bir çehreyle geldi. Ama soğuğa rağmen, oruçluyken evde kalmak imkânsız. Sokağa indik. Ne var ki açlığın pençesinde kıvranan ve sokakta birbirlerine sataşan insanların aptalca münakaşalarından başka bir şey göremedik. (Osmanlıdan Cumhuriyete İstanbul'da Ramazan)
  • Cevdet paşa, bu sorumlulukları imgesel bir dille nakleder: " Midhat Paşa tüfeği doldurdu, Mahmud Celaleddin Paşa horozu kaldırdı ve Redif Paşa tetiği çekti: Memleketi felakete işte bunlar sürükledi.” (Sultan Abdülhamid)
  • Türk Ocakları'nın fikir hocası Ziya Gökalp ise, örgütleyicisi de Hamdullah Suphi'dir. (Osmanlı-Türk Modernleşmesi)
  • İslam ülkelerinin Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda dünya çapındaki durumunu gözden kaçırarak Kemalizmi anlamaya olanak yoktur. (Osmanlı-Türk Modernleşmesi)
  • "Abdülhamid devrinin ayırt edici özelliği okulların daha önce hiç görülmemiş bir gelişme kaydetmeleridir. Milletlerin içinde çocukları okutma çabası hatırı sayılır boyutlardadır ve gerek okuma yazma oranı gerekse okur kitlesi üzerinde benzer sonuçlara yol açmaktadır." (Sultan Abdülhamid)

Yorum Yaz