tatlidede

GERÇEK HAYATA ÇEVRİMDIŞI OLMAK -1-

GERÇEK  HAYATA ÇEVRİMDIŞI  OLMAK -1-

                         GERÇEK  HAYATA ÇEVRİMDIŞI  OLMAK -1-

BEĞEN-PAYLAŞ  butonları bizleri  gerçek  hayattan  uzaklaştırıp, tarifi hangi  kalıba  koyacağımızı  bilmediğimiz  bir  aleme sürüklemiş  durumda.Kendi yaşadığımız veya  yaşanmasına onay  verdiğimiz bu hayattan  şikayet  ederken, vazgeçmek yada birazcık uzaklaşmak için nasıl  bir mücadelemiz  var? bu alemi nasıl yaşıyoruz? Yararı ve zararına biraz bakalım…

10-15 yıl  öncesine kadar  adını sanını  duymadığımız, bilmediğimiz, bize getirisi veya bizlerden  götürüsü  neler  olacak diye  hayal  bile  edemediğimiz akıllı teknolojiler hayatımıza birden girdi.Öyle bir hayatımıza  girdi ki, ayrılmaz-vazgeçilmez bir yaşam parçası halini aldı.Akıllı diye tabir  edilen (Lakin aklımızı alan) bu teknolojilk  cihazlar  sayesinde, artık  mesafelerin kalktığı, uzakların yakınlaştığı, hiç görmediğimiz-tanımadığımızıi  en  yakın zannetmeye  başladığımız, gerçek  yaşamdan  uzak sanal  bir  dünyanın (yalancı-hayal ve gerçek yaşamdan soyutlaştıran) bir  dünya aleminin tam  merkezinde yaşamaya  başladık.Soruyorum.Biz böyle bir  millet miydik? Tabi ki hayır.

Havalanları, AVM’ler,yollar,kaldırımlar, otobüs  durakları,parklar,bahçeler,k-cafeler  ve  en önemlisi  evlerimizin  içinde  dahi;  bütün  bu  hep birlikte  yaşadığımız  sosyal  ortamlara  baktığımızda, elleri tuşlarda-gözleri  ise ekranda  görmekteyiz.Kimi ayakta, kimi  bankta kimi de evin içerisinde ayrı ayrı  odalarda etrafında  onlarca  insan  ve  yakını  varken,  adeta  kimse  yokmuşçasına  diller  sükut  eylemiş,  konuşma  ve  sohbetler  unutulmuş,  bu sessiz kalabalıklar  önlerindeki  ekrana  ne  sebeple  gülümsüyor,onunla  eğlenebiliyor…..Tarif edilebilir bir yaşam tarzı mıdır? Tabi ki hayır.

Çok tuhaf  ve acınacak  bu  duruma inat; ellerimizdeki cihazların güç kaynağı yettiği   sürece içinde  bulunduğumuz  ortamdan  uzak  ve  gafil  bir  şekil “Nereden geldik-nereye gidiyoruz” sanal  hayata  tebessüm ediyoruz. BEĞEN-PAYLAŞ  butonları  ve  gerçeklerden  uzak  kelimeler  sayesinde  sanal  yaşamakla   hayat  bulmaya  çalışırken,  asıl  gerçeklikten  çevrimdışı  olduğumuzun farkına bile varamıyoruz.Bu insanın yaradılış  fıtratına uygun bir yaşam  şekli midir? Tabi ki hayır.

Sizce de bu çok tuhaf  bir  durum değil mi? Şöyle ki, dünyayı  küçültüp  avucumuzun içine  sığdırmış  olsa da bu yaşam tarzı, bunun  karşılığında  bizleri  gerçek  hayattan uzaklaştırması acınacak bir durum değil midir?  Söz konusu  konuşan  parmaklar, dinleyen  gözler  olunca toplum fertleri  gün  geçtikçe  sahte bir kimliğe  bürünmektedir.Toplumun vazgeçilmez  değerlerinden  biri  olan “Muhabbetle-selamlaşma ile” sıkışan  ellerin  yerini,  sanal  platformların  getirdiği  ekran  arkası “mrb-sa-tşk,kib vs”  ile  başlayıp  biten  ve  sonucunda yalnızlaşan  yaşlı  bir  nesil  meydana  getirmektedir.Bunu  çok mu istiyoruz? Tabi ki hayır.

Bu sanal  alemin  içinde  yaşamak için  kullandığımız  teknolojik  cihazların kullanımı ile ilgili  benden çok daha fazla bilgi  sahibi olduğunuza inanıyorum.Hasbelkader, hani  benden de bir  hatırlatma olsun diye  düşüncelerimi yazmak istedim.Hatırlatmak  bizden, Tevfik ise Allah’tandır.Yazılı ve  görsel  basında çoğu  zaman okumuş  veya  dinlemişizdir.Bu cihazların, telefon,bilgisayar,tablet ve en önemlisi internetin bilinçsizce,aşırı  ve amacı  dışında kullanım konusunda  ve  sonrasındaki tahribatı fert olarak  beni, toplum olarak  hepimizi  çok ilgilendirmesi  gerektiğine inanıyorum.Bu konu beni ilgilendirmiyor,ben rahatsız değilim diyenimiz  var mı? Tabi ki hayır.

Yazının bu kısmını burada noktalayayım.İkinci bölümünde nasıl  kullanılması gerektiğine,fayda  ve  zararlarına değineceğim.İkinci bölümü yazıncaya kadar, BEĞEN-PAYLAŞ butonlarını kullanmanızın azalması ve gerçek hayata çevrimiçi olmanız dileklerimle…

Hoşçakalın.  [email protected]

Yorum Yaz