tatlidede
tatlidede

Gülşefdeli Yemeni - Hüseyin Su Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gülşefdeli Yemeni kimin eseri? Gülşefdeli Yemeni kitabının yazarı kimdir? Gülşefdeli Yemeni konusu ve anafikri nedir? Gülşefdeli Yemeni kitabı ne anlatıyor? Gülşefdeli Yemeni PDF indirme linki var mı? Gülşefdeli Yemeni kitabının yazarı Hüseyin Su kimdir? İşte Gülşefdeli Yemeni kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 04.12.2022 05:00
Gülşefdeli Yemeni - Hüseyin Su Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Hüseyin Su

Yayın Evi: Şule Yayınları

İSBN: 9786054498826

Sayfa Sayısı: 111

Gülşefdeli Yemeni Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yayınlandığı her kitabıyla öykü evrenini sürekli çeşitlendiren, zenginleştiren Hüseyin Su, Gülşefdeli Yemeni'de yitip giden güzellikleri, kaybettiğimiz manevî zenginlikleri, kuşaklar arası çatışmayı, her şeyi değiştiren/bozan "yeni"nin birey ve aile üzerindeki yıkıcı etkisini, çocukluğun saf ve temiz duygularını, derinlikli bir psikolojik tahlil ve ustalıklı bir biçim terci- hiyle öyküleştiriyor.

Öykülerinde titiz bir dil işçiliği sergileyen Hüseyin Su, sözcüklerin anlam zenginliklerine inerek, ses değerine önem verip dilin kaybolmaya yüz tutmuş anlam derinliklerini gün yüzüne çıkarıyor. Sözcüklerin anlam çeşitliliğinden, çağrışım- larından yararlanarak anlam açıklığı ile birlikte yan anlamlarını ustalıkla kullanıyor. Böylece okuyucunun edindiği atmosfer derinleştirilip yoğunlaştırılırken, bir anlatım yalınlığına da ulaşıyor. Gülşefdeli Yemeni'de bu özellikleri bulacaksınız...

(Tanıtım Bülteninden)

Gülşefdeli Yemeni Alıntıları - Sözleri

  • "Herkes kavgasını içinde taşır"dı nasıl olsa.
  • Yaşadığın hiçbir günün, ardını bırakmayacağını bilmeliydin.
  • Ama kader aklının ve gönlünün kapısını kırdı, bileğini büktü...
  • Hiç kimse gönlümü alamayacak, her bir şeyleri önüme yığacaklar, hiçbirine dönüp bakmayacağım...
  • Daralan nefesi değil yüreğiydi. Hayatıydı. Daralan zamandı.
  • Her insan, her anlam bir giz perdesiyle güvenceye alırdı kendisini.
  • Gözyaşları kâlbimin üstüne bir sağanak gibi indi birden.
  • Beklemesini bilen neler görmezdi...
  • Annemin güzel, babamın uysal kızı olacaktım.
  • Herkes kendince, kendi keseriyle ömür ağacını yontuyordu.

Gülşefdeli Yemeni İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Gülşefdeli: Yazarın Aşkın Halleri kitabından etkilenerek okudum. Akıcı bir dili bilinen durumları bilinmeyen şekliyle anlatışı yazarı farkli kılıyor.Zamanın yavaşlamasını ve huzuru hissediyorsunuz. Okunası... (Çok Yıllık Kelebek)

Kitap 8 hikayeden oluşuyor. Her hikaye sonunda insan kendini düşüncelere dalmış buluyor. Eserde betimlemeler, insan tahlilleri çok etkileyici. Okuduğunuz kahramanların düşüncelerini, hislerini çok iyi yansıtıyor. Olaylar, kahramanlar Anadolu insanı hep. İyisiyle kötüsüyle yaşadığımız, gördüğümüz insanlardan ama farklı bir bakış açısıyla...Kesinlikle okunması gerekenler arasında bence. (A.)

Bazen bir ikindi vaktinin kızıllaşan sükûtu parlar zihnimde. Bir rüya ülkesinin sınırıdır bu beliriş. Bu beliriş kayboluşa gebedir. Önce ben kaybolurum, sonra ikindi akşama kalbolur. İkindi perdesi aralandığında vakit sınırlara bürünür. Acele, bu vakit içindir. Söz de bu vakitte sükûtun kerahatine girer. Ama hiç bitmesin isterim. Uzasın, aynı gölgeler gibi bu vaktin nekaheti. Bu vakitler içimde kızıl tufanlar kopar. Okumak bir iştiyak halini alır bende. Göz kapaklarımı ağırlaştıran bir okumadır bu. Uykuların en tatlısına aralanan bir kapı. Okudukça gevşerim. Cisimlere tutunan gölgeler gevşer. Hayale açılan hislerim gevşer. Uzun bir yaz ikindisi olabilir. Uzaktan gelen çocuk seslerine katlanabilirim. Uzayan bir bahar veya kısalan bir sonbahar ikindisi de olabilir. Öğleni ve akşamı gözardı eden bir ikindi. Çünkü düşünmek yaşamak istediğim ikindiyi bozabilir. İkindi okumak ve düşlemeye denk düşer çünkü benim saatimde. Hüseyin Şu Beyfendinin #Gülşefdeliyemeni ismli kitabı tam bu vakitte okunacak bir kitap. Bazen hikayeler okuruz, birkaç vurucu cümle üzerine kuruludur. O birkaç cümleye yapışır kalır ve sarsılmış ruhumuz hikâyenin geri kalanını bir yumağa sarar. Anlatılan hikaye değil, birkaç cümlenin önemsiz şerhidir. Bu kitapta ise aksini gördüm. Vurucu cümle neredeyse yok. Ama hikâyenin tamamı bir yumak. Çözmeden sarılmıyor, sarılmadan çözülmüyor. Okuyucu bütünü görmek zorunda. Bütün olarak okuyucuyu etkiliyor hikaye. Kitapta hep aileler vardı. Anne, baba, kardeş, hala, dede, nine... Sıcak tutmuş hikayeleri bu unsurlar. Kişilerin ruh koordinatlarını, birbirleri üzerine düştükleri ruh açılarını beğendim. Bakışların, gülüşlerin, sükutların, bireysel sınırların sade ama derin tasvir ve tabirleri ilgi çekiciydi. Hepsi hatıralarda karşılığı bulunan, anlaması kolay ama anlatması zor şeylerdi. Buna eskiler sehl-i mümteni derlerdi. (Vakti Garîbe Âlemi Muhal)

Gülşefdeli Yemeni PDF indirme linki var mı?

Hüseyin Su - Gülşefdeli Yemeni kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gülşefdeli Yemeni PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Hüseyin Su Kimdir?

Ortaöğrenimini Kırıkkale’de, yüksek öğrenimini Ankara’da, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Yeni Türk Edebiyatı Bölümü’nde tamamladı. Memurluk, edebiyat öğretmenliği ve kütüphanecilik yaptı. Yazmaya ‘Edebiyat’ dergisinde başladı. İlim Sanat ve Mavera dergilerinde yazdı. HECE dergisinin kuruluşunda yer aldı. HECE, HECEÖYKÜ dergilerinin ve HECE Yayınları’nın yayın yönetmenliğini sürdürmekte. Öykülerinden ‘Ateş’, Boşnakçaya; ‘Ana Üşümesi’, ‘Gülşefdeli Yemeni’ ve ‘Giden Gün Ömürdendir’ Arnavutçaya çevrildi. Kitapları: Tüneller (öykü, Edebiyat Dergisi Yayınları 1983), Ana Üşümesi (öykü, Hece Yayınları 1999; Tüneller’in yeniden düzenlenmiş hâliyle birlikte); Gülşefdeli Yemeni (öykü, Hece Yayınları 1998; Türkiye Yazarlar Birliği 1998 Yılı Öykü Ödülü); Aşkın Hâlleri (öykü, Hece Yayınları 1999); Bir Yağmur Türküsü (deneme, Hece Yayınları 1999); Öykümüzün Hikâyesi (inceleme, Hece Yayınları 2000). Yayına hazırladıkları: Asaf Halet Çelebi Kitabı (inceleme, Hece Yayınları 2003; İlyas Dirin ve Şaban Özdemir’le birlikte); Teori ve Eleştiri (eleştiri, Hece Yayınları 2004); Düşünce ve Dil (deneme, Hece Yayınları 2004).

Hüseyin Su Kitapları - Eserleri

  • Gülşefdeli Yemeni
  • Aşkın Hâlleri
  • Ana Üşümesi
  • İçkanama
  • Yazı ve Yazgı
  • Ağılı! Ağılı!
  • Kalemin Yükü
  • Kırklar Cemi
  • Entelektüel Öfke
  • Takvim Yırtıkları Seti
  • Müstear Adresler
  • Edebiyat Eylemi ve Nuri Pakdil
  • Hikaye Anlatıcısı
  • Bir Yağmur Türküsü
  • Çağdaş Azerbaycan Öyküsü
  • Çağdaş Kırım Tatar Öyküsü
  • Keklik Vurmak
  • Gülşefdeli Yemeni
  • Sayılı Gündü Geçti
  • Asaf Halet Çelebi Kitabı
  • Düşünce ve Dil
  • Çağdaş Türkmenistan Öyküsü
  • Çağdaş Kazakistan Öyküsü
  • Öykümüzün Hikayesi
  • Çağdaş Gagauz Öyküsü
  • Çağdaş Özbek Öyküsü

Hüseyin Su Alıntıları - Sözleri

  • Düşünce de diriliş olmaksızın inançta diriliş gelişemez. İnanışta diriliş olmaksızın da duyuşta, duyarlıkta, yani sanat ve edebiyatta diriliş başlayamaz. (Kalemin Yükü)
  • "Kitaplar, önce adlarıyla vururlar okuyucuyu. Sonra da kapaklarıyla ve iç düzenleriyle. Güzel bir kitabı, adını okur okumaz, kapağını görür görmez yakından tanıdığımız çok olur. Güzel bir kapak ve adın ardında hiçbir şey bulamadığımız, yanıldığımız, yazıklandığımız da olur kuşkusuz. Kötü bir ad ve kapak nedeniyle önemsemediğimiz, hatta kaçırdığımız kitaplar az mı olmuştur?" (Bir Yağmur Türküsü)
  • Hatırlıyor musun, birbirimize birer pencere gibi açıldığımızı söylerdik. O pencereden ne denli az ya da çok şey gördüğümüz bir yana, gözlerimizi açmak gibi bir şeydi bu; bir kez daha ve göz göre göre doğmak gibi bir şey... (Aşkın Hâlleri)
  • İnsan bir kez açmayagörsün hatıraların sıkışıp kaldığı sandığın kapağını. (İçkanama)
  • Bazı şeyler de var ki insan onlara aldanır, aldanmak istediği için aldanır, bile isteye aldanır (İçkanama)
  • "Bir yanımızı türkülerde bulur, bir yanımızdan türkülerle vuruluruz her zaman." (Bir Yağmur Türküsü)
  • Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır. (Entelektüel Öfke)
  • “ibrâhim, gönlümü put sanıp kıran kim” (Asaf Halet Çelebi Kitabı)
  • Hiçbir yazar, inançlarının, dünyayı kavrayışının, siyasal görüşlerinin; esasen de insan oluşunun kendisine yüklediği sorumluluktan bağımsız olarak istesede yazamaz; hatta yazmaması gerekir. (Kalemin Yükü)
  • "Kalbimizde eşiği geçen yüzümüzün gülümsemesine denk düşmez mi? (Bir Yağmur Türküsü)
  • "Nuri Pakdil'i saygıyla analım. 1972'de kendisini tanıdığımda, Kırıkkale gibi bir kasabadan gelmişiz. Nuri Pakdil'le görüşüyoruz. Elimde bir kitap var, kitabın ortasında da bir kalem var. Kendisiyle görüşürken kitap da elimde. Ayrılırken bana; "Bir dahaki görüşmemizde elinizde bir "çantanız" olacak. Çantanızın içinde de okuduğunuz kitabınız, derginiz. Not aldığınız defteriniz ve kaleminiz olacak" dedi. "Mümkünse bir de imlâ kılavuzu olacak" diye ekledi. O günden sonra ilk işim, bir çanta almak ve taşımak oldu. Aynen kendisinin tavsiye ettiği gibi okuduğum kitabı, izlediğim aylık dergileri, not tuttuğum defteri, kalemi, hatta biraz da gençliğin verdiği hevesle (okuduğu kitabı kendisi çok düzgün çizdiği için ben de) bir küçük cetvel alıp çantama koymuştum. Bütün bunlar yazar hayatına dahil. Hatta yazar hayatında çok önemli bir yeri vardır bunların. Olsa ne olur, olmasa ne olur, diye düşünmemek gerekir. Çünkü yazarlık, göçebe hayatı, ayaküstü yaşamayı kaldırmaz. Mutlaka hem evinizin içinde hem genel haya tinizin içinde, yerleşik bir hayat ister. Bunun içerisine çantanız, masanız, kaleminiz, defteriniz ve kitaplığıniz... her şeyiniz dahildir. Bütün bunlar bir ‘yazar hayatı içerisinde değerlendirilebilir. (Sayılı Gündü Geçti)
  • Sadece sözcükler değil yazınsal ve sözel dolaşımdan çekilen. Anlam dünyası da çekildi dilimizden; sözcük dağarcığımız bunun için daraldı. Yani dilimiz de hayatımız gibi, tarihimiz ve kültürümüz gibi kısaldı, kısırlaştı. (Keklik Vurmak)
  • "İnsanlardaki doğal hüzün onları hikayecisi yapmaktadır." Peter Bichsel (Hikaye Anlatıcısı)
  • "Sen gidince gönlüm karışıyor." (Aşkın Hâlleri)
  • Sürekli kendinizle konuşmak, kendinizi dinleyip durmak oldukça yorucudur. (Ağılı! Ağılı!)
  • Bir insanın, bir başka insan karşısındaki duruşu, yüzüyle verdiği fotoğraf, hiçbir zaman o insanın kendisi değildir (İçkanama)
  • Umuyorum ki insanlar bir gün bu sanal belirsizlik ortamından bıkacak, yorulup geri dönecekler ve unuttukları mürekkep kokusunu hatırlayacaklardır... (Keklik Vurmak)
  • Beklemesini bilen neler görmezdi... (Gülşefdeli Yemeni)
  • Dizüstü de olsa yürümekten başka seçeneğimiz mi var? Yol, içimizden başlıyor ve içimizden geçip gidiyor zaman zaman sarpa da sarsa. (Yazı ve Yazgı)
  • Oldum olası bir söz ilgilendirmiştir beni; ‘Eylem’ sözü. Varoluşumuzu bu sözden başka hiçbir sözle açıklayamayız. (Entelektüel Öfke)

Yorum Yaz