Günay'dan Mehmet Sincar Cinayetiyle ilgili Araştırma ve Soru Önergesi

Mardin Milletvekili Günay Mehmet Sincar Cinayetiyle ilgili Araştırma ve Soru Önergesi Verdi

Halkların Demokratik Partisi Parti (HDP) Sözcüsü ve Mardin Milletvekili Ebru Günay Mehmet Sincar Cinayetine Dair TBMM başkanlığına Araştırma ve Soru Önergesi verdi.

HDP Mardin Milletvekili Ebrü Günay, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na Demokrasi Partisi (DEP) Mardin Milletvekili Mehmet Sincar’ın, 4 Eylül 1993 yılında Batman’da faili meşhul bir cinayetle katledilmesinin tüm boyutlarıyla araştırılması amacıyla Meclis Araştırması açılması ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül tarafından yine Demokrasi Partisi (DEP) Mardin Milletvekili Mehmet Sincar ile ilgili olarak cevaplandırılması istemiyle soru önergesi verdi.

Aradan geçen 28 yıllık zaman içinde Mehmet Sincar cinayeti, çeşitli ifadelerde, raporlarda yer almasına rağmen diğer bütün faili meçhul cinayetlerde olduğu gibi aydınlatılmadığını ve bu cinayetin tüm yönleriyle araştırılıp açığa çıkarılması, tüm sorumluların ve sorumluları koruyanların yargılanması amacıyla bir araştırma komisyonunun kurulması elzem olduğunu söyleyen Mardin Milletvekili Günay tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na Sincar’ın öldürülmesi ile ilgili verdiği araştırma önergesinde şu gerekçelere yer verdi:

GEREKÇE

Demokrasi Partisi (DEP) Mardin Milletvekili Mehmet Sincar, 4 Eylül 1993 yılında Parti Meclisi üyeleri Habip Kılıç ve Hikmet Kılıç’ın “faili meçhul” bir şekilde katledilmesine dair incelemede bulunmak amacıyla gittiği Batman’da, DEP Batman İl Örgütü yöneticisi olan Metin Özdemir ile birlikte Elma Sokak’ta uğradığı silahlı saldırıda öldürülmüş, olayda Batman Milletvekili Nizamettin Toğuç ve 3 kişi de yaralanmıştır.

Cinayetin hemen ardından Batman’da sokağa çıkma yasağı ilan edilirken, dönemin Devlet Bakanları Necmettin Cevheri ile Mehmet Gölhan, cinayeti işleyen tetikçinin 24 saat geçmeden yakalandığını duyurmuşlardır. Benzer şekilde dönemin Başbakanı Tansu Çiller de faillerin yakalandığını açıklarken, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ise yapılan açıklamaların aksine “İşi batırdılar. Çıkacak işi batırdılar. Biraz susalım" şeklindeki açıklaması ile faillerin yakalanmadığını belirtmiştir. Bu faili meçhul cinayeti ilk olarak Türk İntikam Tugayları (TİT) olarak bilinen paramiliter yapı üstlenmiş, işlenen cinayete dair bilgiler ise üç yıl sonra 3 Kasım 1996 tarihinde Balıkesir’in Susurluk ilçesinde yaşanan “Susurluk Kazası” ile ortaya çıkmıştır. Dönemin Başbakanlık Müsteşarı Kutlu Savaş tarafından “Susurluk Kazası” ile ilgili hazırlanan raporda, Sincar cinayetinin “Yeşil” kod adıyla bilinen Mahmut Yıldırım ile itirafçılar Alaattin Kanat, İsmail Yeşilmen ve Mesut Mehmetoğlu tarafından işlendiğine yer verilmiştir. Rapor, dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz'a iletilmiş, bahsi geçen isimlerden olan JİTEM kurucularından Mahmut Yıldırım’a ise hiçbir zaman ulaşılmamıştır.

İşlenen cinayetten Hizbullah tutuklusu Cihan Yıldız ve firari sanık Ejder Arpa sorumlu tutulmuştur. Yıldız yapılan yargılamada müebbet hapis cezasına çarptırılmış, firari sanık Ejder Arpa ise yakalanmamıştır. Diğer faillerin araştırılmadığı dosya, tutuklu tek sanık olan Cihan Yıldız üzerinden sürdürülmüş nitekim Mart 2019’da Yıldız’ın yeniden yargılanma talebi kabul edilerek tahliyesi gerçekleşmiştir. Tutuklu kimsenin kalmadığı dosyada, yeniden yargılama 2 Ekim 2019’da Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlamıştır. Görülen ilk duruşmada sanık Cihan Yıldız’ın tutuklanmasına dair talep ile İzmir, Diyarbakır, Urfa, Batman Baroları ve İnsan Hakları Derneği’nin davaya müdahil olma talepleri de reddedilmiştir.

Yine Ergenekon davasının ikinci iddianamesinde gizli tanık “Emek”, Musa Anter ve Mehmet Sincar cinayetleriyle ilgili bilgiler vermiştir. İddianamenin Veli Küçük’le ilgili bölümünde, gizli tanık, JİTEM tetikçisi Alaattin Kanat’ın DEP Milletvekili Sancar’ı öldürdükleri yönündeki söylemlerini de anlatmıştır. Gizli tanık, Kanat’ın “Bu yapıya veya oluşuma karşı olan ve PKK örgütüne yardım ettiğini düşündükleri Batman Milletvekili Mehmet Sincar’ı kendilerinin cezalandırdığını, yani öldürdüklerini” söylediği bilgisini vermesine rağmen aradan geçen 28 yıllık zaman içinde Mehmet Sincar cinayeti, çeşitli ifadelerde, raporlarda yer almasına rağmen diğer bütün faili meçhul cinayetlerde olduğu gibi aydınlatılmamıştır.

Bu cinayetin tüm yönleriyle araştırılıp açığa çıkarılması, tüm sorumluların ve sorumluları koruyanların yargılanması amacıyla bir araştırma komisyonunun kurulması elzemdir.

HDP Mardin Milletvekili Ebrü Günay, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na Demokrasi Partisi (DEP) Mardin Milletvekili Mehmet Sincar’ın, 4 Eylül 1993 yılında Batman’da faili meşhul bir cinayetle katledilmesi ile ilgili olarak Adalet Bakanı Abdulhamit Gül tarafından cevaplandırılması istemiyle verdiği soru önergesinde ise şu konuları gündeme getirdi:

Aşağıdaki sorularımın Adalet Bakanı Sayın Abdulhamit GÜL tarafından Anayasa’nın 98’inci TBMM İçtüzüğünün 96’ıncı 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılması konusunda gereğini arz ederim.

Demokrasi Partisi (DEP) Mardin Milletvekili Mehmet Sincar, 4 Eylül 1993 yılında Parti Meclisi üyeleri Habip Kılıç ve Hikmet Kılıç’ın “faili meçhul” bir şekilde katledilmesine dair incelemede bulunmak amacıyla gittiği Batman’da, DEP Batman İl Örgütü yöneticisi olan Metin Özdemir ile birlikte Elma Sokak’ta uğradığı silahlı saldırıda öldürülmüş, olayda Batman Milletvekili Nizamettin Toğuç ve 3 kişi de yaralanmıştır.

Cinayetin hemen ardından Batman’da sokağa çıkma yasağı ilan edilirken, dönemin Devlet Bakanları Necmettin Cevheri ile Mehmet Gölhan, cinayeti işleyen tetikçinin 24 saat geçmeden yakalandığını duyurmuşlardır. Benzer şekilde dönemin Başbakanı Tansu Çiller de faillerin yakalandığını açıklarken, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ise yapılan açıklamaların aksine “İşi batırdılar. Çıkacak işi batırdılar. Biraz susalım" şeklindeki açıklaması ile faillerin yakalanmadığını belirtmiştir. Bu faili meçhul cinayeti ilk olarak Türk İntikam Tugayları (TİT) olarak bilinen paramiliter yapı üstlenmiş, işlenen cinayete dair bilgiler ise üç yıl sonra 3 Kasım 1996 tarihinde Balıkesir’in Susurluk ilçesinde yaşanan “Susurluk Kazası” ile ortaya çıkmıştır. Dönemin Başbakanlık Müsteşarı Kutlu Savaş tarafından “Susurluk Kazası” ile ilgili hazırlanan raporda, Sincar cinayetinin “Yeşil” kod adıyla bilinen Mahmut Yıldırım ile itirafçılar Alaattin Kanat, İsmail Yeşilmen ve Mesut Mehmetoğlu tarafından işlendiğine yer verilmiştir. Rapor, dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz'a iletilmiş, bahsi geçen isimlerden olan JİTEM kurucularından Mahmut Yıldırım’a ise hiçbir zaman ulaşılmamıştır.

İşlenen cinayetten Hizbullah tutuklusu Cihan Yıldız ve firari sanık Ejder Arpa sorumlu tutulmuştur. Yıldız yapılan yargılamada müebbet hapis cezasına çarptırılmış, firari sanık Ejder Arpa ise yakalanmamıştır. Diğer faillerin araştırılmadığı dosya, tutuklu tek sanık olan Cihan Yıldız üzerinden sürdürülmüş nitekim Mart 2019’da Yıldız’ın yeniden yargılanma talebi kabul edilerek tahliyesi gerçekleşmiştir. Tutuklu kimsenin kalmadığı dosyada, yeniden yargılama 2 Ekim 2019’da Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlamıştır. Görülen ilk duruşmada sanık Cihan Yıldız’ın tutuklanmasına dair talep ile İzmir, Diyarbakır, Urfa, Batman Baroları ve İnsan Hakları Derneği’nin davaya müdahil olma talepleri de reddedilmiştir.

Yine Ergenekon davasının ikinci iddianamesinde gizli tanık “Emek”, Musa Anter ve Mehmet Sincar cinayetleriyle ilgili bilgiler vermiştir. İddianamenin Veli Küçük’le ilgili bölümünde, gizli tanık, JİTEM tetikçisi Alaattin Kanat’ın DEP Milletvekili Sancar’ı öldürdükleri yönündeki söylemlerini de anlatmıştır. Gizli tanık, Kanat’ın “Bu yapıya veya oluşuma karşı olan ve PKK örgütüne yardım ettiğini düşündükleri Batman Milletvekili Mehmet Sincar’ı kendilerinin cezalandırdığını, yani öldürdüklerini” söylediği bilgisini vermesine rağmen aradan geçen 28 yıllık zaman içinde Mehmet Sincar cinayeti, çeşitli ifadelerde, raporlarda yer almasına rağmen diğer bütün faili meçhul cinayetlerde olduğu gibi aydınlatılmamıştır.

Bu bağlamda;

Mehmet Sincar cinayetinin, “Yeşil” kod adıyla bilinen Mahmut Yıldırım ile itirafçılar Alaattin Kanat, İsmail Yeşilmen ve Mesut Mehmetoğlu tarafından işlendiğine yer verilen “Susurluk Kazası” ile ilgili hazırlanan raporda bahsi geçen kişiler hakkında bugüne kadar yürütülen herhangi bir soruşturma var mıdır? Yoksa sebebi nedir?
İzmir, Diyarbakır, Urfa, Batman Baroları ile İnsan Hakları Derneği’nin Mehmet Sincar davasına müdahil olma taleplerinin reddedilme gerekçesi nedir?
Batman’da yaşanan faili meçhul ölümleri araştırmak için 1993 yılında gittiği kentte öldürülen DEP Milletvekili Mehmet Sincar’ın davası şu an ne aşamadadır?
Şimdiye kadar faili meçhul cinayetlerle ilgili açılan toplam dava sayısı kaçtır?
Bakanlığınız JİTEM ve üyeleri hakkında herhangi bir araştırma yapmış mıdır?
90’lı yıllarda işlenen suçların tüm boyutlarıyla ortaya çıkarılması, suçluların cezalandırılması, devlet içindeki derin yapılanmaların açığa çıkarılmasına yönelik Bakanlık olarak sorumluluk alacak mısınız?