Adana'da kurbanlık pazarları kuruldu, satıcılar belediyenin uygulamalarından şikâyetçi
Adana’da Kurban Bayramı öncesi kurbanlık pazarları kurulmaya başlarken, satıcılar kurbanlık seçiminde dikkat edilmesi gerekenler hakkında uyarılarda bulundu..

Kurban Bayramı’nın yaklaşmasıyla birlikte Adana’da kurbanlık pazarları kurulmaya başlandı.
Satıcılar, geleneksel olarak kurulum yaptıkları alanların bu yıl değişmesiyle birlikte çeşitli sorunlar yaşadıklarını belirtti.
40 yıldır aynı bölgede kurbanlık satan bazı esnaflar, bu yıl belediyenin yer tahsis etmemesi nedeniyle kendi imkânlarıyla pazarı kurmak zorunda kaldı.
Satışların henüz istenilen düzeyde olmadığını ifade eden satıcılar, bayramın birinci gününden itibaren yoğunluk beklediklerini aktardı.
Satıcılar, halkın kurbanlık hayvan seçerken nelere dikkat etmesi gerektiğine dair uyarılarda bulunuyor.
Seyhan Belediyesi tarafından uzak bir noktaya yer gösterilmesine tepki gösteren esnaflar, su ve lavabo gibi temel ihtiyaçlardan yoksun bırakıldıklarını dile getirdi.
Kurban ibadetinin manevi yönünün göz ardı edildiğini vurgulayan satıcılar, vatandaşların kurbanlıkları sadece et ve ticaret olarak görmemeleri gerektiğini belirtti.
"40 yıllık kurban pazarımızda bu yıl su bile yok"
Kurbanlık satıcısı Abdülhamid Tandoğan, fiyatlarda büyük bir artış olmadığını belirterek, “Piyasa geçen seneye göre bir iki lira farkla aynı. Bu yılki sıkıntımız belediye. Karakuyular’a yer verdiler ama biz her sene olduğu gibi yine Kıyıboyu’na kurduk. Burası 40 yıllık kurban pazarımız. Bu sene ciddi bir su sorunumuz var, suyu kanaldan çekiyoruz. Kurbanlık satışlarımız başladı ancak hâlâ erken. Genelde bayramın birinci gününden itibaren satışlar artıyor. Geçen yıl çok sayıda hayvan satılamadı ama bu sene öyle olacağını düşünmüyoruz. Çünkü bu yıl tatil yok, okullar kurbana kadar devam ediyor. Millet yaylaya çıkmıyor” dedi.
"Bu sene belediyeden şikayetçiyiz"
Sağlıklı kurbanlık seçiminde dikkat edilmesi gerekenleri de paylaşan Tandoğan, “Koyun alırken sıfır kırpım olmalı. Veteriner kontrolünden geçmiş olması gerekir. Gözleri canlıysa, sağında solunda yara yoksa, topal değilse kurban olur. Bilerek kesilmiş boynuzlu hayvan kurban olmaz. Sağlıklı hayvan kendini belli eder; tüyü parlar, yem yer, hareketlidir. Ama bu sene belediye bizi rezil etti. Su ve lavabo sıkıntılarımız var, perişan durumdayız. Kurbanlık yerini uzağa taşıdılar, kim gidecek oralara? Oradan kurban alıp merkeze nasıl getirsin vatandaş?” şeklinde konuştu.
"Belediyenin uygulamaları nedeniyle mağdur oluyoruz"
Bir diğer kurbanlık satıcısı Mustafa Çetin de Seyhan Belediyesinden kaynaklı ciddi sorunlar yaşadıklarını ifade ederek, “Seyhan Belediyesi bize çok zorluk çıkardı. Kurbanlık yerini uzak bir noktaya ayırmış, in cin top oynuyor. Ne biz gidebiliyoruz ne de halk orayı biliyor. Adana’nın halkı bile yerin nerede olduğunu bilmiyor. Belediye hâlâ bize resmi izin vermedi. Kendi imkânlarımızla buraya çadırlarımızı kurduk, hayvanlarımızı getirdik. Her gün zabıta ve polis geliyor, anons yapıp bizi çıkarmaya çalışıyorlar. Bu durum halkı da tedirgin ediyor, bizden kurban almak istemiyorlar. Kurban aldıktan sonra ‘satıcılar burayı terk eder, hayvanı geri alır’ diye korkuyorlar. Bu da piyasanın durmasına sebep oldu” dedi.
"İnsanların dini görevini yerine getirmesi için çabalıyoruz"
Çetin, “Devlet bize sahip çıkmıyor. Biz burada insanların dini görevini yerine getirmesi için çabalıyoruz ama halk bunu bilmiyor. Senede bir defa kurban vardır ve bütün Müslümanlara farzdır. Bazı insanlar bunu sadece et ve ticaret olarak görüyor. Kurban, Allah katında çok makbul bir ibadettir. Hz. İbrahim, Allah’ın emriyle oğlunu kurban etmeye yeltendiğinde, Allah bir koç göndererek oğlunun yerine onu kurban ettirdi. Ama insanlar bunu sadece et yemek sanıyorlar. Bayramın son günü gelip ‘nasıl olsa ucuza vereceksiniz’ diye tehdit eder gibi konuşuyorlar. Halbuki bu doğru değil. Fiyatı eleştirirken bunun manevi yönünü de unutmamak gerekiyor.”
"Bir damla suyumuz yok, halk da kurbanı ucuza almaya çalışıyor"
Satıcıların temel ihtiyaçlara bile ulaşmakta zorlandığını vurgulayan Çetin, “10 gündür buradayız. Ne suyumuz var ne lavabomuz. 100 çadır var, hepsi kovayla kanaldan su taşıyor. Bu ne kadar sağlıklı olabilir siz düşünün. Kurbanlık olacak hayvanın eli, ayağı, gözü sağlam olmalı, hiçbir eksiği olmamalı. Biz bu konulara çok dikkat ediyoruz. Doğu Anadolu’nun zorlu şartlarında, kar altında 5-6 ay boyunca bu hayvanlara bakıyoruz. Ama halk bunları bilmiyor, sanki çalmışız gibi yaklaşıyorlar. Kurbanlık hayvanın en az 1 yaşında olması gerekir. Bizim hayvanlarımız 16 aylık, bazıları 2 yaşında. Kaliteli ve temiz. Fazla bir şey de istemiyoruz, sadece emeğimizin karşılığı. Ama vatandaş hâlâ çok görüyor. Şu anda piyasada pek hareket yok” ifadelerini kullandı.
İLKHA