diorex
Dedas

Adana'dan Küresel Vicdan Yürüyüşü'ne destek

HÜDA PAR Adana İl Başkanlığı,  Küresel Vicdan Yürüyüşü'ne destek amacıyla Cuma Namazı akabinde kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirerek "Vicdan Konvoyu insanlık onurunun haykırılmasıdır" açıklamalarında bulundu.

  • 13.06.2025 18:24
Adana'dan Küresel Vicdan Yürüyüşü'ne destek

5 Ocak Meydanı’nda gerçekleştirilen program, HÜDA PAR Akdeniz Koordinatörü Salih Demir'in Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

Yapılan tilavetin ardından HÜDA PAR Adana İl Başkan Yardımcısı İsa Emre bir selamlama konuşması gerçekleştirdi.

Selamlama konuşmasından sonra HÜDA PAR Adana İl Başkanı Fethullah Beyazçiçek, topluluk adına basın açıklamasını okudu.

HÜDA PAR Adana İl Başkanı Fethullah Beyazçiçek, 7 Ekim’den bu yana Gazze’de yaşanan katliamların sıradan bir savaş değil, sistematik bir soykırım olduğunu belirterek kamuoyuna dikkat çekici bir açıklama yaptı.

İşgalci rejimin kadın, çocuk ve yaşlı demeden tüm Gazze halkını hedef aldığını ifade eden Beyazçiçek, hastanelerin, camilerin ve okulların bombalandığını hatırlattı.

siyonist işgal rejiminin İran’a yönelik son saldırısıyla birlikte, Gazze’deki saldırganlığın sadece Filistin’le sınırlı kalmadığını ve bölgesel bir yangına dönüştüğünü vurguladı.

Beyazçiçek, Gazze’deki kıyımın boyutunu rakamlarla ortaya koyarak, binlerce çocuğun katledildiğini, ailelerin yok edildiğini ve yüzlerce gazetecinin şehit olduğunu aktardı.

Son olarak Mısır’da düzenlenecek Vicdan Konvoyu’na dikkat çeken Beyazçiçek, Gazze için ayağa kalkma çağrısında bulunarak, “Zulüm varsa direniş de olacaktır” ifadelerini kullandı.

 "Savaş değil; sistematik bir soykırım ve ahlaki çöküştür"

Gazze’nin yalnızca bombalanmadığını, aynı zamanda insanlığın onurunun, vicdanının ve hukukunun da yerle bir edildiğini vurgulayan Beyazçiçek, “Gözümüzün önünde işlenen bu büyük cürümler, sıradan bir çatışma ya da savaş değil; sistematik bir soykırım ve ahlaki çöküştür. siyonist rejim; kadın, çocuk, yaşlı demeden tüm bir halkı hedef alıyor. Hastaneler, okullar, camiler vuruluyor. Gıdanın, ilacın, temiz suyun ulaşmadığı bir ölüm ablukası uygulanıyor. Gazze’de yaşanan, modern çağın en acımasız etnik temizliğidir” dedi.

İşgalci rejimin yetkilileri tarafından yapılan açıklamaların, yürütülen saldırıların sıradan bir güvenlik gerekçesiyle açıklanamayacağını ortaya koyduğunu belirten Beyazçiçek, “Aksine, topyekûn bir imha politikasının yürürlükte olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. ‘Gazze’yi haritadan silin’, ‘Halkı toptan yakın’, ‘Yardım girmeyecek’ diyen isimlerin sözleri, uluslararası hukukun değil, nefretin ve barbarlığın yönetim dili haline geldiğini göstermektedir” şeklinde konuştu.

“Bu zulüm artık herkesin kapısına dayanmıştır”

Gazze’ye yönelik saldırganlığın sadece orayla sınırlı kalmadığını, bölgedeki gerilimin her geçen gün tırmandığını ifade eden Beyazçiçek, “Ne yazık ki bu azgın saldırganlık sadece Gazze’yle sınırlı kalmamış; dün gece işgalci siyonist israilin İran’a karşı yaptığı yeni bir saldırıyla bölge bir kez daha ateşe verilmiş, yeni bir cephe açılmış ve coğrafyamızda daha büyük bir yangının fitili tutuşturulmuştur. Bu saldırılar, İslam ümmetinin tamamına yönelik bir gözdağıdır. Ve bu zulüm, artık herkesin kapısına dayanmıştır” dedi.

"Daha neyi bekliyoruz?”

Beyazçiçek, sessizliğin suça ortak olmak anlamına geldiğine dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:

“Artık sormak gerekiyor: Daha neyi bekliyoruz? Sıra bize geldiğinde mi birleşeceğiz? Bu vahşet karşısında susan, görmeyen ve sessiz kalan her yapı, her iktidar ve her uluslararası kurum, bu suça ortak olmaktadır! Özgürlük Filosu’na yönelik engellemeler, yardım gemilerinin alıkonulması ve sınır kapılarının kapalı tutulması, yalnızca işgalcilerin değil, onların zulmüne zemin hazırlayanların da mahşer günü hesap vereceği bir insanlık suçudur.”

“Bu rakamlar bir ümmetin sessiz çığlığıdır”

Gazze’deki vahşetin ulaştığı boyutları rakamlarla da ortaya koyan Beyazçiçek, şu verileri paylaştı:

“63 binin üzerinde şehit, 18 binden fazla çocuk katledildi, 2 bin 500’den fazla aile tamamen yok edildi, 42 bin çocuk yetim kaldı. 226 gazeteci, hakikati dünyaya ulaştırmak isterken şehit edildi. Bu rakamlar sadece istatistik değil; bir ümmetin, bir insanlığın sessiz çığlığıdır!”

Beyazçiçek, insanlığın onurunun ayaklar altına alınamayacağını ifade ederek, “Artık yeter! Sessiz kalmak, tarafsızlık değil, zalimin yanında saf tutmaktır” dedi.

“Vicdan Konvoyu insanlık onurunun haykırılmasıdır”

Mısır’da gerçekleştirilecek olan Vicdan Konvoyu’nun önemine dikkat çeken Beyazçiçek, “Bu yürüyüş sadece bir eylem değil, insanlık onurunun ayakta olduğunun haykırılmasıdır. Bu yürüyüş, tüm dünya halklarına, özellikle İslam ümmetine bir çağrıdır: Ahlaksız kuşatmayı kırmak, açlığa mahkûm edilen Gazze halkına nefes olmak için ayağa kalkın!” çağrısında bulundu.

“Gazze düşerse insanlık düşer”

Açıklamasının devamında, İslam ülkelerinin sessizliğine tepki gösteren Beyazçiçek, “İslam ülkeleri daha ne kadar sessiz kalacak? Daha kaç şehrimiz vurulmalı? Daha kaç çocuğumuz yetim, kaç ülkemiz hedef alınmalı ki harekete geçilsin? Sadece kınamakla yetinilemez! Ambargolar, diplomatik yaptırımlar ve sınır ötesi yardım koridorları bir aciliyet değil, bir mecburiyettir. Gazze’nin direnişi yalnız bırakılmamalıdır. Çünkü Gazze düştüğünde, sadece Filistin değil, insanlık düşecektir. Sıra, bir bir hepimize gelecektir” ifadelerine yer verdi.

Zulüm varsa direniş de olacaktır!

Son olarak Beyazçiçek, Gazze için mücadele eden tüm vicdan sahiplerini selamlayarak, şu ifadelerle açıklamasını sonlandırdı:

“HÜDA PAR olarak, bedenlerini adeta kalkan kılan vicdan erlerini, dünyanın dört bir yanından Gazze için yola çıkan cesur gönüllüleri selamlıyoruz. Onlar, insanlık vicdanının henüz tükenmediğini bize göstermiştir. Onların mücadelesi, bizim de mücadelemizdir. Bilinmelidir ki, bu dava bitmeyecek; biz nefes aldıkça, zulme karşı sözümüz ve direnişimiz devam edecek. Zulüm varsa direniş de olacaktır! Gazze, sadece bir coğrafya değil; insanlığın imtihanıdır!”

Program İTTİHAD-ULEMA Üyesi Molla Ekrem Derdiyok'un yaptığı dua ile son buldu.

İLKHA

Yorum Yaz