diorex
Dedas

Aile Terapisti Kaya: Aile yapısı tehlikede, geleneksel değerlere dönmeliyiz

Aile Terapisti Çimen Kaya, artan boşanma oranları, sosyal medya etkisi ve Batı kültürünün yaygınlaşmasıyla aile yapısının ciddi bir tehdit altında olduğunu belirterek, çözümün İslam ahlakı ve geleneksel değerlere dönüşte olduğunu vurguladı.

  • 11.06.2025 11:24
Aile Terapisti Kaya: Aile yapısı tehlikede, geleneksel değerlere dönmeliyiz

Aile Terapisti Çimen Kaya, aile yapısının günümüzde karşı karşıya kaldığı tehditlere dikkat çekerek toplumu ve yöneticileri uyardı.

Ailenin toplumsal yapının temel taşı olduğunu vurgulayan Kaya, aileyi koruma sorumluluğunun herkesin görevi olduğunu belirtti. Ailenin içinde öğrenilen değerlerin, sevgi, saygı, güven gibi temel insani kavramların toplumda önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Kaya, annelere destek verilmesi gerektiğini, çünkü anneliğin koşulsuz bir görev olduğunu savundu.

Medya ve sosyal medyanın aile yapısını olumsuz etkilediğini, cinsel sapkınlıkların arttığını ve bunun toplumda tahribata yol açtığını söyleyen Kaya, sosyal medyada yayılan olumsuzlukların özellikle gençleri kötü yönde etkilediğini belirtti.

Ayrıca, boşanma oranlarındaki artışı ele alarak, boşanmanın kolaylaştırılmaması gerektiğini, arabuluculuğun ön plana çıkması gerektiğini dile getiren Kaya, eşlerin birbirlerine karşı daha sabırlı ve saygılı olmaları gerektiğini, her tartışmanın boşanma ile sonuçlanmaması gerektiğini savundu.

Kaya, Türkiye'deki artan boşanma oranlarının nedenlerinin derinlemesine araştırılması gerektiğini, aile yapısındaki bozulmanın ve Batı kültürünün etkisinin bu artışı tetiklediğini belirtti. Çözüm olarak, geleneksel İslami değerlere dönüşü önerdi.

Çimen Kaya

"Vücutta baş neyse, toplumda da aile odur"

Ailenin, toplumsal yapının temel taşı olduğunu vurgulayan Kaya, "Vücutta baş neyse, toplumda da aile odur. İnsan sevgiyi, saygıyı, güveni, dayanışmayı ilk olarak ailesinde öğrenir." dedi.

"Annelere destek verilmeli"

Başta devlet yetkilileri olmak üzere herkesin aileyi korumak için elinden geleni yapması gerektiğini belirten Kaya, "Anneler çocuklarının eğitiminden tutunda her fedakârlığı yapmaktadır. O yüzden annelere destek olsun diye bir ücret bağlanmalıdır. Annelik koşulsuz, şartsız yapılan bir görevdir. Anneler ölünceye kadar bu görevini yapmaktadır." diye konuştu.

"Medya ve sosyal medya aileyi tehdit ediyor"

Televizyon yayınları, diziler, gündüz kuşağı programları ve sosyal medya içeriklerinin aile yapısını tahrip ettiğini dile getiren Kaya, "Televizyon yayınları, gündüz kuşağı programları, diziler, sinemalar, sosyal medya; Aile kurumu, insan üzerinde büyük bir tahribata neden olmaktadır. İnsanlar her şeylerini sosyal medyadan alır bir hale gelmiş durumda. Devlet bunun önüne geçmesi lazım." ifadelerini kullandı.

"Cinsi sapkınlar özenti oluşturuyor"

Tarihten beri insan neslinin bir kadın ve erkekten meydana geldiğini belirten Kaya, şöyle devam etti:

"Son yıllarda artan cinsi sapkınlıklar, aile kurumunu ortadan kaldırmaya yönelik bir çaba içindedirler. Kadının kadınla, erkeğin de erkekle evlenmesi olacak şey değildir. Bu cinsi sapkınlar, toplumda büyük bir tahribata neden oluyorlar. Bunlar sosyal medyada kendilerini popüler olarak gösteriyor. Bu sapkınlar gençleri kendilerine özendiriyorlar. Bu büyük bir fitnedir."

"Eşler birbirlerine karşı aidiyet hissetmeli"

Günümüzde özellikle yeni evlenen gençlerin, sosyal medyada gördükleri her şeyi eşlerinde de denemek istediklerini ifade eden Kaya, "Bunun sonu yok aslında. Bu durum aileyi bitiriyor. Boşanma nedenleri eşlerin birbirlerine karşı sorumsuzluklarındandır. Bu çiftler, bir aidiyet hissetmiyorlar. Eşler birbirlerine karşı aidiyet hissetmeleri gerekiyor. Eşler birbirlerine karşı olan hak tanımlarını yanlış kullanıyor. Bu durum eşler arasında kavgayı beraberinde getiriyor. Bir tartışma olduğu zaman yapıcı olmaktan çok bozma tarafını seçiyorlar. Eşler birbirlerine karşı sabredemiyor, tahammül edemiyor, yapıcı olamıyor. Çıkış yolu hep boşanmakta aranıyor." dedi.

"Boşanma kolaylaştırılmamalı, arabuluculuk ön plana çıkmalı"

Boşanma süreçlerinin daha dikkatli yürütülmesi gerektiğini belirten Kaya, her tartışmanın boşanma ile sonuçlanmaması için öncelikle arabuluculuk sürecinin devreye girmesi gerektiğini savundu.

Kaya, şunları söyledi: "Eşler birbirleriyle zaman geçirmelidir. Birbirlerinin huyuna suyuna alışmalıdır. Bu şekilde yollarına devam etmelidirler. Her tartışmada iş boşanmaya gidiyorsa durum çok kötü. Devletin de boşanma taleplerini gözden geçirmesi gerekiyor. Her tartışan insan boşanma yoluna başvurursa ve bu da kolay bir şekilde gerçekleşiyorsa bu toplum ve aile için çok büyük bir tehlike arz eder. Eşler boşanmak istediklerinde ilk başta arabulucular araya girmeli ve ortak bir yol bulunmalıdır. Direk boşanmayı tercih etmek eşler için en büyük kötülüktür. Gençlerde biraz olgunluk, sabır, tahammül, birbirlerine karşı sevgi, saygı içerisinde olmaları gerekir. Bu olmalı ki evliliği uzun süre veya ömür boyu sürdürebilsinler."

"Boşanma nedenleri araştırılmalı"

Kaya, Türkiye'de 2024 yılında boşanma oranlarının ciddi şekilde arttığını hatırlatarak, bunun nedenlerinin derinlemesine araştırılması gerektiğini ifade etti.

Kaya, "2024'te diğer ülkelere nazaran en çok boşanma Türkiye'de gerçekleşmiş. Eskiden böyle değildi. Bu artış niye? Aile yapının bozulması, boşanmaların çoğalması niye acaba? Bunu araştırmak gerekiyor. Aile bakanlığı, ülkeyi yönetenler bunun üzerinde durmalıdır. Geçmişe baktığımızda aile yapısında huzur, mutluluk, sadakat, güven vardı. Edep, haya vardı. Örf ve adetlerimiz güzeldi. Bu güzel hasletler İslam'dan geliyordu. Ama şimdi her şey alelade ortada olduğu için kimse kimseden çekinmiyor, utanmıyor. Bu da geleneksel aile yapısının bozulmasından kaynaklanıyor." açıklamasında bulundu.

"Kültürümüze, geleneksel yapımıza geri dönmeliyiz"

Batı kültürünün etkisiyle geleneksel aile yapısının zedelendiğini belirten Kaya, çözümün İslam kültürü ve geleneksel değerlere dönüşte olduğunu savundu.

Kaya, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Geleneğimizde İslam kültürü vardı. Allah'tan korkma vardı. Bunlar olduğu zaman insanın içinde kötülük geçse bile insanlar geri adım atıyordu. Ama şimdi kimin canı ne istiyorsa onu yapıyor. İslam ile özdeşleşen bir kültürümüz var. En güzel şekilde dengeyi sağlayan da dinimizdir. Dinimize sarıldığımız müddetçe sorun kalmayacak. Biz İslam'dan, gelenek ve göreneklerimizden uzaklaştığımız vakit boşanmalar, aile yapısının bozulması da çok meydana gelecektir. O yüzden Batı kültürünü bir tarafa bırakıp kendi kültürümüze, geleneksel İslami yapımıza geri dönmemiz gerekiyor."

İLKHA

Yorum Yaz