diorex
Dedas

Bilge Köyü Katliamı 2. Yıl dönümünde mevlitle anıldı

Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde meydana gelen, 7'si çocuk 44 kişinin ölümüne neden olan katliam birinci yılını doldurdu. Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde meydana gelen, 7'si çocuk 44 kişinin ölümüne neden olan katliamI ikinci yılını doldurdu. Köylüler köy meydanında okudukları mevlitle katliamda kaybettikleri yakınları için andılar.

  • 04.05.2011 14:43
Bilge Köyü Katliamı 2. Yıl dönümünde mevlitle anıldı

Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde meydana gelen, 7'si çocuk 44 kişinin ölümüne neden olan katliam birinci yılını doldurdu. Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde meydana gelen, 7'si çocuk 44 kişinin ölümüne neden olan katliamI ikinci yılını doldurdu. Köylüler köy meydanında okudukları mevlitle katliamda kaybettikleri yakınları için andılar.

            Mardin'e yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta yer alan ve coğrafi güzelliğiyle bölgedeki diğer köylere göre farklılık gösteren Bilge köyü, iki yıl önce 4 Mayıs akşamı Sevgi Çelebi ile Habip Arı'nın nişan töreni için biraya gelenlerin bulunduğu köy muhtarı Hacı Halim Çelebi'nin evine uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırı sonucu adeta kan gölüne dönmüştü.

Saldırıda, 7'si çocuk, köy muhtarı Hacı Halim Çelebi ile imam Hacı Kazım Ozan'ın da aralarında bulunduğu 44 kişi ölmüştü.

Bu vahim olay bir anda Türkiye'nin yanı sıra dünya basının gündemine oturmuş katliam üzerinde birçok iddia ortaya atılmıştı.

Nedeni hala tam olarak belirlenemeyen, 7'si çocuk 44 kişinin öldüğü, Türkiye'de herkesin büyük üzüntü duyarak günlerce konuştuğu Bilge köyü katliamı aradan geçen iki yıla rağmen saldırıyla ilgili yayımlanan her görüntü ve fotoğraf karesine bakanların yüreğini dağlamaya devam ediyor. Katliam, olaydan kurtulanlarda onarılması mümkün olmayan derin izler bırakırken öksüz ve yetim kalan 61 çocuk, minik yürekleriyle yeni duruma uyum sağlamaya çalışıyor. Olayda anne ve babalarını kaybeden çocuklar 2 yıllık gelişmeleri ve köye gelenleri şaşkınlıkla izleyip yaşananları algılamaya çalışırken ziyaretçilerin kendilerine hediye ettiği oyuncaklarla oynarken kısa süre de olsa çevredeki gelişmelerden kopup çocukluğun verdiği mutlu dünyada yaşıyor.

KİMSE KONUŞMAK İSTEMEDİ

Olayın şokunu atlatamadan kendi aralarında alacak verecek meselesinden dolayı geçen ay ikinci sefer silahlı kavga etmelerinin ardından köyde kimse konuşmak istemiyor.

Yaşanan olaydan dolayı Köy Muhtarı Abdurrahman Çelebi cezaevinde olduğu için kimse konuşmak istemedi. Mikrofon uzatılan herkes konuşmak istemeklerini acılarının daha taze olduğunu ifade ettiler.

Köyde katliamda yaralı olarak kurtulan Murat Çelebi, mezarlığı ziyaretinde yaptığı açıklamada yaşadıkları acının unutulmasının mümkün olmadığını söyledi. Olayın ardından geçen 2 yıllık sürede köye gelerek acılarını paylaşan herkese teşekkür eden Çelebi, “Bu acılar içimizden çıkmaz, yaşadığımız sürece bu acıları taşıyacağız ama biraz olsun saldırganlara verilen cezadan dolayı rahatladık. Dünyanın en kötü olayını yaşadık. Buna kader diyelim. Bize verilen moral desteği bizi ayakta tuttu.”dedi.

KÖY İMAMINI UNUTMADILAR

İdealleri uğruna doğduğu yerden çok uzaktaki bir köye insanlar arasındaki sevgi ve hoşgörüyü yaymak amacıyla gelen ve hain saldırıda görevi başında ''şehitlik'' mertebesine ulaşan, nikah töreni için davet edilen ve cemaate namaz kıldırdığı sırada hain saldırının hedefi olan Hacı Kazım Ozan, yüreğindeki büyük sevgiyi köydeki herkese aktarmayı başararak yöre insanın en güzel anıları arasında yerini almayı başardı. Ozan, köy sakinleriyle güven köprüsü kuran, ölmeden önce çocuklara kuran okumayı öğretmenin yanı sıra üniversiteye hazırlanan gençlere her akşam evinde matematik, fizik ve kimya gibi dersleri vererek üniversiteye gitmeleri için büyük emek vermişti. Daha önce köy dışına hiç çıkmamış olan köyün kızları başta olmak üzere bütün çocukları bölgedeki tarihi mekanlarına götürüp ufkunu açarak farklı bir imam portresi çizen Ozan'ı Bilge köyü sakinleri unutmadı. Ozan, memleketi Ankara'nın Beypazarı ilçesinde toprağa verilmesine rağmen Bilge köyü sakinleri Kazım Ozan için köyde temsili mezar yaptırdı.

Köydeki çocuklar da saldırıda yaşamını yitiren imam Ozan'ı unutmadıklarını, onu sevgiyle andıklarını söyledi.

Çocuklardan 12 yaşındaki Ahmet Çelebi, köy imamının kendilerine insanlığı öğrettiğini ölmeden önce kendilerine hem annelik hem de babalık yaptığını söyledi.

MEZAR TAŞLARINI ÖPTÜLER

            Bilge Köyü katliamında yetim ve öksüz kalan çocuklarda okul çıkışında okul kıyafetleri ile toplu halde mezarlığı ziyaret ettiler. Topladıkları çiçeklerle anne ve babalarının mezarlarını ziyaret eden çocuklar annelerinin eli yerine mezar taşlarını öptüler.

Katliamda 4 yaşındaki kız kardeşleri Yasemin Çelebi ve anneleri Arife Çelebi’yi kaybeden 12 yaşındaki Sultan ve 11 yaşındaki Halime kardeşler annelerinin mezarı başında dua ettiler. Annesini bir gün bile olsa unutmadığını anlatan Sultan Çelebi, “Annemi her gün rüyamda görüyorum. Kendisini çok seviyorum. İki yıl geçmesine rağmen dün gibi onları hayallerimde yaşatıyorum.”dedi.

HERKES ZİYARET ETTİ

Geçen sürede Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül, Gülben Ergen, Meltem Cumbul ile Hakan Şükür'ün de aralarında bulunduğu politikacısından, sanatçısına, sporcusundan, sivil toplum kuruluşu temsilcisine kadar her kesimden binlerce kişi köye gelip büyük acıyı paylaşırken olayın mağdurlarını da teselli etti. Yapılan etkinliklerle çocukların çeşitli aktivitelerle olayın üzüntüsünden biraz olsun uzaklaşmasını sağladı. Özellikle çocuk ve kadınlara çeşitli kurumlarca rehabilitasyon desteği sağlandı.

Çocukların daha güvenli ve köye daha yakın bir yerde eğitimlerini sürdürmeleri için yaptırılan, 4 ayda tamamlanan Bilge Köyü İlköğretim Okulu, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu tarafından açılmış, çocuklar yeni okullarında öğretmenleri eşliğinde yaşadıkları travmayı atlatmaya çalışıyorlardı.

SALDIRGANLARIN YAKINLARI MAĞDUR EDİLMEDİ

Saldırıyı düzenleyenlerin yakınları olan 58'i çocuk, 18'i kadın 84 kişi, olayın ardından güvenlik güçlerince alınan önlem sayesinde köyden çıkarılarak ilk olarak Mazıdağı Fosfat Tesislerine, ardından Mardin'den yaklaşık 2 bin kilometre uzaklıkta Kırklareli'nde kendileri için satın alınan 32 konuta yerleştirildi. Kırklareli Milli Eğitim Müdürlüğünce yetişkinler için 1. derece okuma yazma ve biçki dikiş kursları açıldı. Bunun yanı sıra Mardin'den gelen ailelerin Kırklareli'nde kendilerini yalnız hissetmemeleri için valilik başta olmak üzere tüm kuruluşlarca 84 kişiye her türlü destek verildi.

Saldırının ardından sanıklar hakkında iddianame hazırlayan Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın güvenlik gerekçesiyle başka bir ilde yapılması için Adalet Bakanlığı aracılığıyla Yargıtay’a talepte bulundu. Talebin kabul edilmesinin ardından yargılamanın güvenlik gerekçesiyle Çorum Ağır Ceza Mahkemesinde yapılması kararlaştırılırken ilk duruşma 2 Eylül 2009 tarihinde gerçekleştirildi.

6 KİŞİYE 44’ER MÜEBBET

8 duruşmanın ardından, 26 Nisan 2010 tarihinde dava sona ererken 8'i tutuklu 13 sanık hakkında açılan davada 6 kişiye 44 kez ağırlaştırılmış müebbet, yaşı küçük olan 1 sanığa 44 kez 15 yıl, evinde silah bulunduran 1 kişiye 15 yıl, havaya ateş açtığı iddiasıyla tutuksuz yargılanan kişiye 6 ay hapis cezası verilmişti. Tutuksuz yargılanan 4 kişi ise beraat etmişti. 

Yorum Yaz