diorex
Dedas

Bir yıldır su bekleyen Kırmataş sakinleri bir bayramı daha susuz geçirmek istemiyor

Diyarbakır'ın Hazro ilçesine bağlı Kırmataş (Zobrim) Mahallesi, bir yıldır damlama usulü akan çeşmeden beslenirken bir bayramı daha susuz geçirmek istemiyor.

  • 04.06.2025 13:24
Bir yıldır su bekleyen Kırmataş sakinleri bir bayramı daha susuz geçirmek istemiyor

Diyarbakır il merkezine 65, Hazro ilçe merkezine 18 kilometre uzaklıkta bulunan Kırmataş Mahallesi bir yıldır susuzlukla mücadele ediyor.

Mahalle sakinlerinin iddialarına göre, bir yıl öncesine kadar sondaj suyunun ihtiyaçları karşılayacak düzeyde akarken son bir yılda kuyularda su kalmamasından dolayı ciddi sorunlar yaşanmaya başlandı. Konuyu DİSKİ merkezine ilettiklerinde mahalleye yeniden su verilmesi hususunda çalışma başlatıldığı, çalışmanın ise ihale sürecinde olduğu bilgisi verildiğini öne süren mahalle sakinleri, bir yıldır başlatılmayan çalışmanın tamamlanmasını istiyor.

Yaklaşık 150 hanelik Kırmataş Mahallesinde kadınlar, tüm gününü bir kova su için damlama usulüyle akan çeşmenin başında geçirirken yaşadıkları mağduriyetin duyulmasını, yetkili makamların bir an önce su sorunun çözümüne yönelik çalışma başlatmasını talep ediyor.

Mahalle sakinlerinden Zinnet Tombak "Suyumuzun azaldığı söylendi. Sonrasında gün geçtikçe tümden kesildi. Eşek sırtında çevredeki kuyulardan tedarik edildi. Daha sonra Hazro ilçe merkezinden tankerle getirilmeye başlandı. Bir süre ücretsiz şekilde tanker suyundan istifade ederken bu kez bunu da ücretliye çevirdiler. Şimdi ücretli de istiyoruz o da yok. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. " dedi.

"150 hanelik mahallemizde su yok" Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve DİSKİ’nin su sorunlarını en kısa zamanda çözmesi gerektiğini ifade eden Hamza Pursuk "Artık yeter! Bugüne kadar sesimizi çıkarmadık, bundan sonra tüm dünya sesimizi duysun. Bu annelerimize, kadınlarımıza bakın; tümü çaresiz, kimsesiz. Herkes suyum var derken benim mahallemin suyu yok. Bu kez bir sonuç çıkmazsa Hazro'ya, oradan da bir sonuç alamazsak Diyarbakır'a, Diyarbakır'da da bir netice çıkmazsa Vallahi tek başıma yola koyulup Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne kadar gideceğim. Buradaki mahallelim susuz ve çaresiz, hastalıkları var, yürüyemez duruma gelmiş… Mahalle için ödeme çıktığı söyleniyor. Madem böyle bir bütçe söz konusu ise gelip gerekeni yapsınlar. Müteahhit, Büyükşehir Belediyesi, DİSKİ… her kimse elini taşın altına koymalı, buraya gelip su sorununu halletmeli. Bu insanlar kimsesiz bırakılmış. 150 hanelik mahallede su yok, hayvanlar susuz, hayvancılık bitti. 10 hayvanımdan 6'sını satıp 4'ünü bırakıyorum. Çünkü su yok, ihtiyaçlarını karşılayamıyorum. 12 Milletvekili var, sesimizi duysunlar." dedi.

"Cenazeyi yıkayacak suyumuz yok" Kuyudan tedarik ettikleri suyun sağlıksız olduğunu ve hastalıklara neden olabileceğini ifade eden mahalle sakinlerinden Asiye Güntürk "Su sorunumuz var. Tanker de artık bizlere su vermiyor. Kuyudan tedarik ettiğimiz su da çok kötü, tamamen hastalık. Sudan bahsediyoruz…bunun yeme-içmesi var…Vallahi ölümüz olsa cenazeyi yıkayacak suyumuz yok. İçme suyumuzu buradan tedarik ediyoruz, diğer ihtiyaçlarımızı da kuyu suyu ile gideriyoruz. O suyla da ne temizlik yapılıyor ne banyo yapılıyor ne de çamaşır yıkanabiliyor. Daha önce eşeklerle su taşıyorduk… Ayıptır yahu… Biz sadece su istiyoruz." ifadelerini kulandı.

Tanker suyunun haftada bir geldiğini ve en fazla 3-5 gün yettiğini belirten Hediye Bidikçi "Sabahtan akşama kadar çeşme başındayız. Hayvanlarımız, çocuklarımız susuz. Bayram geldi, susuzluktan dolayı hiçbir hazırlık veya temizlik yapamadık. Su yok; çamaşırlarımızı, bulaşıklarımızı elle yıkıyoruz. Tanker su getirse idaremizi sağlayabiliyoruz, getirmese bu çeşme suyuna muhtaç kalıyoruz. Tanker haftada bir geliyor, o da 3-5 gün yetebiliyor. Bir yıldır bu sıkıntıyı çekiyoruz." dedi.

"Haftada bir gelen tanker suyu yetersiz" Çocuklarının iş dönüşü banyo yapamadığını ve evde çamaşır ya da bulaşık yıkayacak suyu bulamadıklarını söyleyen Aysel Güntürk "Su sorunumuzun çözümlenmesini istiyoruz. Sabahtan akşama kadar bu suyun başındayız, beynimiz kavruluyor. Çocuklarımız iş dönüşü banyo yapamıyor. Çamaşır-bulaşık yıkayacak su bulamıyoruz. Su olmayınca abdest alıp namaz da kılamıyoruz. Sabredelim dedik, bir yıl geçti. Haftada bir gelen tanker suyu da yetersiz kalıyor. Nihayetinde temizlik, banyo, hayvanların su ihtiyacı derken tüm işler su ile oluyor. Çeşme başında kışın soğuktan donuyor, yazın sıcaktan yanıyoruz. Damlama su ile idare olmuyor. Bir yıldır bu rezaleti yaşıyoruz." şeklinde konuştu.

İLKHA

Yorum Yaz