diorex
Dedas

ERZURUM YÖRESİNE AİT ATASÖZLERİ - Erzurum Sözleri

Erzurum yöresine ait güzel sözler ve atasözleri... Peki atasözleri ve anlamları nelerdir? En güzel atasözleri hangileridir? Erzurum bölgesinde en çok kullanılan atasözlerini ve anlamlarını sizler için derledik...

  • 10.11.2021 15:08
ERZURUM YÖRESİNE AİT ATASÖZLERİ - Erzurum Sözleri

Halk arasında atasözleri çok kullanılıyor. Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte sözlere atasözü denir. 

İşte Erzurum bölgesine ait atasözleri:

Aç koyarsan hırsız olur, çok söylersen yüzsüz

Aç tavuk rüyasında darı görürmüş

Ağacı kurt öldürür, insanı dert

Ağır taşı kimse yerinden kaldıramaz

Akıllı düşünene kadar deli oğlunu evermiş

Akşamın hayrından sabahın şerri iyidir

Alışmış kudurmuştan beterdir

Allah dağına bakar kar verir

Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı

Allah'ın bildiği kuldan saklanmaz

Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste

Araz (Araş) akar, göz bakar

Arsız neden arlanır, çulda giyse sallanır

Asıl azmaz

Aslını yitiren haramzadedir

Aş taşınca kepçeye paha biçilmez

At binenin, kılıç kuşananındır

Ateşle barut bir arada bulunmaz

Ateş olmayan yerde duman çıkmaz

Atın ölümü arpadan olsun

Ava giden avlanır

Avcı avında yolcu yolunda gerek

Avrat vardır arpa unundan aş yapar, avrat vardır dolu ambarı boş yapar

Az tamah çok ziyan, getirir

Balık baştan kokar

Başa gelen çekilir

Başı bezeklinin aşı tezekli olur

Ben ağa sen ağa inekleri kim sağa

Ben umarım bacımdan, bacım ölür acından

Benim için şap da bir şekerde

Besle kargayı oysun gözünü

Bir eli yağda bir eli balda

Bir ye bin şükret

Borcun yoksa kefil ol. vaktin çoksa şahit ol

Boş çuval dik durmaz

Büyük lokma ye, büyük söz söyleme

Bugünün işini yarına bırakma

Bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir

Buz üstüne bina yapılmaz

Can boğazdan geçer

Can çıkmadan huy çıkmaz

Cömertsin der, maldan ederler. Yiğitsin der candan

Çağrılan yere erinme, çağırmayan yere görünme

Çarşıda mum yok korun (körün) talaşına (telaşına)

Çıra, dibine ışık vermez

Çok segirden (koşan) tez yorulur

Çok söyleme arsız edersin, aç bırakma hırsız edersin

Çöreğinde çiği olan gocunur

Çürük tahta mıhi (çivi] tutmaz

Dağ dağ üstüne olur, ev ev üstüne olmaz

Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur

Dağ ne kadar yüce olsa, yol onun üstünden aşar

Davacısı kadı olanın, yardımcısı Allah olsun

Davulun sesi uzaktan hoş gelir

Deli dostun olacağına, akıllı düşmanın olsun

Delik büyük, yama küçük

Deliye hergün bayram

Deli kız düğün etmiş, kendi baş sedire geçmiş

Demiri nem çürütür, insanı gam

Deveye diken lazım boynunu uzatsın

Dilin kemiği yok

Dinsizin hakkından imansız gel

Dünya malı dünyada kalır

Dünya yansa bir horum bağ otu yanmaz

Düşmez kalkmaz bir Allah'tır

Ecel geldi cihana, bas ağrısı mahane

Eceli gelen keçi çobanın değneğine sıçrar

Ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste

Elin ağzı torba değil ki çekip bûzesin

El mi yaman, bey mi?

Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz

El kazanı ile aş kaynamaz

El yarası onulur, dil yarası onulmaz

Ergen gözüyle kız alma, gece gözüyle bez

Eşek çamura batanca yol gösteren çok olur

Et tırnaktan ayrılmaz

Ev alma komşu al

Ev danası öküz olmaz

Evdeki hesap çarşıya uymaz

Evli evinde, köylü, köyünde gerek

Fazla mal, göz çıkarmaz

Felek kimine kürk giydirir, kimine yelek

Fukaranın ahı, tahttan İndirir şahı

Gelen gideni aratır

Gelin ata binmiş, "ya kısmet demiş ''

Geven ne ki gölgesi ne ola

Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur

Gün doğar, âlem görür

Gün doğmadan neler olur

Güneş balçıkla sıvanmaz

Güvenme varlığa, düşersin darlığa

Güzelin basından çile eksik olmaz

Güzün gelişi yazdan bellidir

Hamama giden terler

Harman yel ile düğün el ile olur

Hazıra dağlar dayanmaz

Her horoz kendi çöplüğünde öter

Her kuşun eti yenmez

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır

Her yiğidin gönlünde bir arslan yatar

Hırsız evden olunca, öküz bacadan çıkar

Hırsıza beyler borçludur

İmam evinde aş ölü gözünde yaş bulunmaz

İnsani arkadaşı azdırır

İnsana dayanma ölür, ağaca dayanma kurur

İnek öldü şab kesildi dana öldü hep kesildi

İnsanın yere bakanından suyun durgun akanından kork

İnsanoğlu kanatsız kuştur

İsli kazanın yanında durma sana da is bulaşır

İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü Kara

İşten artmaz, dişten arta

İyi dost kara günde belli olur

İyi olacak hastanın doktor ayağına gelir

Kabahat da gizli ibadet de

Kabahat samur kürk olsa, kimse üzerine almaz

Kabul olunmayacak duaya amin denilmez

Kadı ekmeğini karınca yemez

Kadı kızında bile kusur bulunur

Kalp kalbe karşıdır

Kalpten kalbe yol vardır

Kara haber tez duyulur

Kardeş kardeşi bıçaklamış, dönmüş yere kucaklamış

Kârını bilmeyen kasap, elinde kalır masat

Kaş İle göz, gerisi söz

Kaynayan kazan kapak tutmaz

Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez

Kazma kuyunu, kazarlar kuyunu

Kediye ciğer emanet edilmez

Komşu komşuya bakar canını ateşe yakar

Martta merek yarı gerek.

Mescidin içi dururken dışı haramdır.

Misafir misafir iistemez ev sahibi heç birini

Ne düğün görmüş oynamış ne de ölü görmüş ağlamış

Ne etliye garişir ne sütliye

Ne yardan geçir ne serden

Oğlan dayıya kız bibiye çeker

Okka her yerde dörtyüz dirhemdir

Öküzün inek başlısı , tarlanın ufak taşlısı.

Ölmüş eşek kurttan korkmaz.

Ölüsü olan bir gün , delisi olan her gün ağlar.

Sen ağa ben ağa inekleri kim sağa

Sinsiden iş çıkar , bir elinden taş çıkar

Sofrada elin mecliste dilin kısa tut

Tandır sıcakken ekmek tutar.

Tarlayı taşlı, kızı kardaşlı yerden al

Tarlada izi olmayanın harman da yüzü olmaz

Ucuz etin tiridi olmaz

Umma, küsersen

Ununi elemiş, elegini asmış

Yatsılık töre, o da olmiya göre

Yetim hırsızlığa çıhanda, ay akşamdan doğar

Yüz güzelligi evden hamama, huy güzelligi Erzurum'dan Şam'a

Zor kapıdan gelende, şer (kötü) bacadan çıhar

Zulüm ile abad olanın ahıri (sonu) berbat olur

Yorum Yaz