Hak-İş 1 Mayıs’ı kutladı
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle basın açıklaması yapan Hak-İş Konfederasyonu Mardin İl Başkanı Aziz Adıbelli, “Emeğin onurunu savunduğumuz kadar, insan onurunun da evrensel değerlerle korunması gerektiğine inanıyoruz.” dedi.

Mardin Hak-İş” Hak, Hukuk ve Adaletin Sesi Olmaya Devam Edeceğiz”
Mardin HAK-İŞ' 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle 15 Temmuz Parkı önünde sendika ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşların katılımı ile kutlandı.
Burada Hak-İş Konfederasyonu Mardin İl Başkanı Aziz Adıbelli topluluk adına basın açıklamasını yaparak, HAK-İŞ olarak, dünyanın dört bir yanında zulme uğrayan mazlumların yanında olduklarını söyledi.
Siyonist İsrail rejiminin Filistin halkına yönelik saldırıları, yalnızca bölge barışını değil, tüm insanlığın ortak vicdanını hedef aldığına dikkat çeken Adıbelli,” Bizler, emeğin onurunu savunduğumuz kadar, insan onurunun da evrensel değerlerle korunması gerektiğine inanıyoruz. Küresel adaletin tesisi, yalnızca kendi sınırlarımız içinde değil; mazlum coğrafyalarda da barış, huzur ve özgürlüğün sağlanmasıyla mümkündür. HAK-İŞ, her türlü ayrımcılığa, ırkçılığa, zulme ve sömürüye karşı durmaya; hak, hukuk ve adaletin sesi olmaya devam edeceğiz” dedi.
EMEĞİN ONURU VE ÖRGÜTLÜ MÜCADENİN YANINDAYIZ
HAK-İŞ olarak, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının hiç yaşanmadığı bir çalışma hayatı istediklerini kaydeden Adıbelli, şunları söyledi,” İşyerlerinde fiziki, psikolojik ve ekonomik şiddetin engellenmesi için HAK-İŞ’in önderliğinde geliştirilen “İşyerlerinde Şiddete Sıfır Tolerans Belgesi” imzalanarak sadece fiziki değil psiko-sosyal güvenlik de sağlanmalıdır. HAK-İŞ olarak biz, daha fazla dayanışma, daha çok refah, güvenceli istihdam, iş güvencesi ve sosyal adalet için mücadele veriyoruz. HAK-İŞ, tüm emekçileri “Örgütlü ol, Sendikalı ol, HAK-İŞ’li ol” çağrısıyla birliğe sadece ulusal düzeyde değil, küresel ölçekte yürütülen emeğin ortak mücadelesine, birliğine ve dayanışmasına davet ediyor. Çünkü biliyoruz ki; emeğin onuru örgütlü mücadelede, işçinin güvencesi HAK-İŞ’in yolundadır! 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günümüz kutlu olsun!”şeklinde konuştu.
ŞEHİTLERİMİZİ VE GAZİLERİMİZİ RAHMETLE ANIYORUZ
Ülkemizde ve Dünya’nın dört bir yanından emeği ve alın terinden vazgeçmeden var gücü ile çalışan tüm emekçilerimizle birlikte hareket ettiklerini vurgulayan Adıbelli,” Emeğin hakkını savunmak için omuz omuza yürüdüğümüz 81 ildeki ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki teşkilat mensuplarımız, Bugün alın terimizin, emeğimizin, birlik ve dayanışmamızın günüdür. 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günümüz kutlu olsun! Ülkemizin huzuru ve güvenliği için fedakârca görev yapan, bu uğurda canını siper eden tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Aynı şekilde, iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu hayatını kaybeden tüm emekçilerimizi de saygıyla yad ediyor, yaralanan ve meslek hastalığı yaşayan işçi kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz. Sorunlarımız, önerilerimiz ve taleplerimiz için coşkuyla, inançla meydanlardayız” ifadelerini kullandı.
GÜÇLÜ BİR DAYANIŞMA RUHU ORTAYA KOYDUK
Bu basın toplantıları kapsamında 81 il teşkilatımızla, 1 Mayıs Haftası etkinlikleriyle ülke genelinde güçlü bir birlik, mücadele ve dayanışma ruhu ortaya koyduklarını kaydeden Adıbelli,” HAK-İŞ olarak kararlaştırdığımız 1 Mayıs haftası kapsamında 22 Nisan’da Kocaeli’nde Örgütlenme ve Kayıt Dışı ile Mücadele, 24 Nisan’da Van’da Refahın Adil Paylaşımında Vergi ve Sosyal Politikalar, 25 Nisan’da Aydın’da 696 sayılı KHK’nın Yol Açtığı Sorunlar, 28 Nisan’da Konya’da Emeklilik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve 29 Nisan’da Gaziantep’te İş Mevzuatının Güncel Sorunları başta olmak üzere pek çok konunun kamuoyuna daha güçlü bir şekilde duyurulması, emek mücadelesinin evrensel değerleri etrafında birlik ve dayanışma ruhunun hep birlikte yaşatılması amacıyla basın toplantıları düzenledik”
HAKSIZ ŞEKİLDE İŞTEN ÇIKARILAN İŞÇİLERİMİZİN YANINDAYIZ
Haksız olarak işlerinden çıkarılan bütün işçilerimizin yanında olduklarını vurgulayan Adıbelli, açıklamasına şöyle devam etti.” Van ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyelerinde hukuksuz ve haksız şekilde işten çıkarılan, 360 gündür eylem çadırında ekmeği ve hakkı için direnen emekçi kardeşlerimizin, Altındağ Belediyesi, Lezita ve Yol bulan’da grev yapan, aylardır alın teri ve emeği için mücadele eden emekçilerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz. HAK-İŞ olarak, sendikal hak ve özgürlüklere yönelik yapılan tüm müdahaleleri kınıyor, sendikadan istifaya zorlanan, işten çıkarılan emekçilerin bir an önce işlerine iade edilmesi için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Tüm emekçilerin ücretlerinin enflasyona karşı korunmasını talep ediyoruz. Emekçilerin ve emeklilerin milli gelirden aldığı payın artırılmasını istiyoruz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısı demokratik, katılımcı ve çoğulcu bir anlayış ile yeniden düzenlenmelidir. HAK-İŞ olarak, toplu sözleşme düzenini bozmayacak, güçlendirecek bir asgari ücret düzenlemesini talep ediyoruz. HAK-İŞ olarak, vergilendirmede aile yükümlülüklerinin dikkate alınmasını, vergi matrahı ile vergi oranlarının söz konusu yükümlülüklere uygun olarak belirlenmesini talep ediyoruz. Kriz dönemlerinde tüm ücretliler üzerinden alınan vergi oranı %10 olarak sınırlandırılmasını istiyoruz. Ücretlerdeki vergi yükünün azaltılmasını ve az kazanandan az çok kazanandan çok anlayışıyla vergi alınmasını talep ediyoruz. Sendikal Hak ve İş Güvencesi Emeğin Güvencesidir; Biz de bu Güvence için Alanlardayız. Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını, sendikalı işyerlerinin teşvik edilerek sendikal hakların kullanımının yaygınlaştırılmasını talep ediyoruz. İşe iade davalarının mutlak bir güvenceye kavuşturulmasını talep ediyoruz. Özellikle sendikal nedenle yapılan fesihlerde işçilere, işyeri sendika temsilciliği güvencesi gibi mutlak bir iş güvencesinin getirilmesini verilmesini istiyoruz”
HER EMEKÇİ SOSYAL GÜVENCEYE KAVUŞMALI
HAK-İŞ olarak, tüm çalışanların kıdem tazminatına erişimini sağlayacak, adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir modelin oluşturulmasını talep etiklerini belirten Adıbelli,” Her emekçi sosyal güvenceye kavuşmalı, hiçbir işçi güvencesiz çalıştırılmamalıdır. Kayıt dışı çalışmanın son bulduğu, herkesin emeğinin karşılığını alabildiği bir Türkiye mümkündür. Kayıt dışı istihdam ile mücadelede çalışmaların daha etkin ve istikrarlı bir şekilde devam etmesini istiyoruz. Çocuk işçiliğinin ve istismarının önlenmesini talep ediyoruz. Kayıt dışı ve güvencesiz alanlarda çalışan işçilerin kayıt altına alınması için gerekli yasal düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz. Bu çerçevede HAK-İŞ olarak, işçi haklarını güçlendirecek köklü düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesini, İş Mevzuatının, emeğin değişen koşullarına ve çalışma hayatının gerçeklerine uygun biçimde güncellenmesini istiyoruz. Ev hizmetlerinde çalışan emekçilerin, İş Kanunu kapsamına alınmasını, Evde Bakım ve Destek Sigortası hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Emekli aylıklarının, prim ödeme gün sayısı ve yatırılan prim tutarıyla orantılı olarak belirlenmesi ve emekli aylığı alt sınırı en az asgari ücret düzeyine yükseltilmesini talep ediyoruz.”
HAK İŞ OLARAK TAŞERON SİSTEMİNE KARŞIYIZ
Taşeron sistemine karşı mücadele verdiklerini aktaran Adıbelli, şunları aktardı,” HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, taşeron sistemine karşı verdiğimiz mücadelenin en önemli kazanımlarından biri olan 696 sayılı KHK ile sağlanan kadro düzenlemesini çalışma hayatımız açısından tarihî bir başarı olarak değerlendiriyoruz. Bununla birlikte devam eden sorunlarımızın da çözüme ulaştırılmasını bu tarihi başarıya destek olacağını düşünüyoruz. Kadroya geçen işçilere tayin ve becayiş hakkının verilmesini, belediye şirketlerinde çalışan işçilerin 6772 sayılı Kanun kapsamındaki 52 günlük ilave tediye ödemesinden faydalandırılmasını istiyoruz. Kadro dışı kalan işçilerin durumunun ivedilikle çözülmesi ve tüm emekçilere istisnasız ve ayrımsız kadro verilmesi talep ediyoruz. 2025 yılı Kamu Çerçeve Protokolü sürecinin sosyal diyalog ilkesiyle yürütülmesini ve taleplerimizin karşılanmasını istiyoruz. Toplu iş sözleşmesinin, kamu işçilerimizin ücret adaleti, sosyal hakları ve çalışma koşulları açısından kalıcı kazanımlar sağlaması gerektiğine inanıyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Editör: Beşir Şavur