Hazır giyime rağmen terzilik Şanlıurfa’da hayat buluyor
Şnlıurfa’da 40 yıldır terzilik yapan Adil Kılıç, mesleğin Peygamberden miras kaldığını belirterek, hazır giyime rağmen el emeği ile dikilen kıyafetlerin önemini vurguladı.

Kılıç, gelinlik ve damatlık gibi hazır giyim ürünlerinin yaygın olmasına rağmen el emeği dikiminin her zaman kişinin bedenine ve ihtiyaçlarına uygun olarak hazırlandığını belirtti ve bu durumun terziliğin vazgeçilmezliğini ortaya koyduğunu ifade etti.
Terziliğin insanı kimseye muhtaç etmediğini söyleyen Kılıç, mesleğe çırak yetiştirmenin önemine işaret ederek, gençlerin bu Peygamber mesleğini sürdürmesi gerektiğini söyledi.
“El emeği ile dikilen kişiye özel yapılıyor”
Kişiye özel dikimin hazır giyimdeki eksiklikleri tamamladığını belirten Kılıç, “40 yıldır terzilik yapıyorum. Zamanında ilkokulu bitirenler bir meslek sahibi olmak istiyordu, ben de terziliği seçtim ve o şekilde başladım. Terzilik bana kalsa hâlâ çok kıymetli ama genel olarak baktığımızda eskisi kadar değer görmüyor. Nedenini soracak olurlarsa, hazır giyim biraz etkilemiş durumda. Ben şahsım olarak İslami kıyafetler daha çok dikiyorum. Bu; medreselere falan şalvar, yelek, cübbe, gömlek gibi şeyler oluyor. Gençlere göre değişiyor. Mesela medrese okuyorsa mecbur bize uğrayacaktır, onların istediği kıyafetlerin hazırı yok. Urfa’da hazır olmadığı için gelip bizde diktirmek zorunda oluyor. Geniş şalvarların hazırı yok, onun için bize geliyorlar. Şu anda gelinlik diktirmek terzilerde yok, damatlık da genelde hazır alınıyor. O yüzden pek rağbet edilmiyor o konuda. Adı üstünde el emeği, göz nuru; el emeği ile dikilen kişiye özel yapılıyor, kişinin bedenine ve her şeyine uygun yapılıyor. Ama hazırda gidip alındığı zaman boyu uzun oluyor, kemer geniş oluyor, illa bir yerde sorun oluyor. Bir daha terziye gelip düzeltmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“Hazreti İdris’ten kalan bir meslektir”
Hazır giyimin yaygınlaşmasına rağmen mesleğin hâlâ vazgeçilmez olduğunu ifade eden Kılıç, “Bugünün gençlerinin terziliği tercih etmesini isterim. Bu mesleğin hiç bitmeyecek olduğu inancındayım, bitmemesi de gerekiyor zaten. İnsanlar tarzan gibi giyinmezse, mecburi terziye ihtiyaç duyacaktır. Hazır dediğimiz, hazır sektörü de terzilerin elinden geçiyor. O yüzden terzilik güzel bir meslektir. Peygamber mesleğidir, aynı zamanda Peygamberden bize miras kalan bir meslektir. Hazreti İdris’ten kalan bir meslektir. O yüzden terziliği herkese tavsiye ederim. Şu anda bu 8 yıllık eğitimden sonra bizim tek sıkıntımız çırak yetişmemesi, kimsenin çocuğunu göndermemesi. Bu durum biraz sıkıntı oluyor, yoksa diğer şekliyle güzeldir. Belki insanı çok erken zengin etmeyen bir meslektir ama insanı kimseye de muhtaç etmez.” dedi.
İLKHA