diorex
life
Dedas

HÜDA PAR'dan "26 Ağustos Malazgirt Zaferi" mesajı: Bin yıldır bizi beraber kılan ortak inancımızdır

HÜDA PAR Genel Merkezi, 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi'nin 954. Yıldönümü vesilesiyle bir mesaj yayımladı.

  • 26.08.2025 21:42
HÜDA PAR'dan "26 Ağustos Malazgirt Zaferi" mesajı: Bin yıldır bizi beraber kılan ortak inancımızdır

Açıklamada, Malazgirt Zaferi'nin Müslüman toplulukların kardeşlik bilinciyle hareket ettiklerinde büyük başarılara imza atabileceklerini gösteren tarihi bir dönüm noktası olduğu vurgusu yapıldı.

HÜDA PAR'dan yapılan açıklamada 1071 Malazgirt Zaferi'nin önemine vurgu yapılarak, "Bin yıldır bizi bu ortak vatanda bir ve beraber kılan bir kardeşlik zeminimiz vardır: O da ortak inançtır. Bu ortak inancın gereği ise kardeşlik ve dayanışmadır." ifadelerine yer verildi.

"Malazgirt Zaferi, ümmet bilinciyle hareket eden Müslüman toplulukların ne denli başarılara imza atabileceklerini herkese göstermiş..."

Açıklamada, 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi'nin ortak tarihimizin dönüm noktalarından biri olduğu belirtilerek, "Malazgirt Zaferi, tarihin en kritik dönemlerinde ümmet bilinciyle hareket eden Müslüman toplulukların ne denli başarılara imza atabileceklerini dost düşman herkese göstermiş olmaları açısından önemlidir. O gün emperyal bir güç olarak ortalığı kasıp kavuran Roma İmparatorluğu'nun; Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla ve diğer unsurlarıyla bir araya gelmiş Müslümanlara karşı tarihsel bir hezimet yaşayıp gerileme sürecine girdiği tarihî bir gündür." denildi.

"Ortak inancın gereği kardeşlik ve dayanışmadır"

"Bu coğrafyanın kadim bir tarihi, tarihin şahitlik ettiği şanlı bir medeniyeti ve kardeşlik ilişkilerini inanç temelinde şekillendiren ortak vatanda birlikte yaşama tecrübesi vardır." ifadelerine yer verilen açıklamanın devamında, şöyle denildi:

"Bin yıldır bizi bu ortak vatanda bir ve beraber kılan bir kardeşlik zeminimiz vardır: O da ortak inançtır. Bu ortak inancın gereği ise kardeşlik ve dayanışmadır. Aynı dayanışma duyguları dönemin 'Ehl-i Salîb'i olan Roma İmparatorluğu için de geçerlidir. Geniş bir coğrafyada Müslim – Gayrimüslim mücadelesi yaşanırken, bu mücadelelerde bazı dönüm noktaları yaşanmıştır. Örneğin tarih kaynaklarında Sultan Alparslan'ın 20-25 bin kişilik ordusuna 10 bin Müslüman Kürt savaşçı katılırken, Selçuklu'nun merkezini hedef alan Romen Diyojen'in ordusunda 15 bin gayrimüslim Türk yer almıştır. Bu örnek bile dönemin değer yargılarının hangi zeminde ve hangi fikriyat ekseninde şekillendiğini göstermektedir."

"Batılılaşma serüveni, ortak inanç ve birlikte yaşama kültürümüzü baltaladı"

Açıklamada Türk ile Kürt'ün yarıştırılmasının doğru olmadığı belirtilerek, "Ancak deli gömleği misali Müslüman millete dayatılan Batılılaşma serüveni, ortak inanç ve birlikte yaşama kültürümüzü baltaladı. Kavmî aidiyetler kutsandı, kardeşlik hukuku ötelendi, zedelendi. Kardeşçe yaşanan ortak tarihimize, özellikle son yüzyıllık süreçte uygulanan karartma ve ardından devreye konulan uyduruk, ırkçı ve ötekileştirici tarih anlayışı farklı etnik kökenlerden gelen kardeşleri birbirine düşürdü. Yeni uyduruk tarih, Malazgirt'te olduğu gibi Çanakkale'de de ortak idealler uğruna omuz omuza çarpışan Müslüman halkları birbirine silah çekecek noktaya getirdi." şeklinde kaydedildi.

"Medeniyet değerlerimizi uyduruk tarihin kindar retoriklerinden kurtarmak hepimizin görevi"

Kardeşlik ve dayanışma duygularını yeniden yeşertmenin öneminin hatırlatıldığı açıklamada, "Ortak tarih ve medeniyet değerlerimizi uyduruk tarihin kindar retoriklerinden kurtarıp arındırmak, bugün için Türkler ve Kürtler olarak hepimizin görevidir." vurgusu yapıldı.

"Diğer etnik unsurları yok sayan sahte maskeleri indirmek hepimizin görevidir"

"Malazgirt ve Çanakkale ruhunu ihya etmek, ötekileştirmeyi marifet veya vatanseverlik sanan zavallıların zihinsel sefaletini ifşa edecektir." denilen açıklamada, "Kürt'ü, Arap'ı, Çerkez'i ve diğer etnik unsurları yok sayan ceberut anlayışın arkasına gizlendiği sahte maskeleri indirmek hepimizin görevidir. Tarih, medeniyet, kardeşlik ve ortak vatanda birlikte kardeşçe yaşama kültürümüze sahip çıkarsak kutuplaştırma siyasetinden ekmek yiyen siyaset bezirganlarının ve terör baronlarının gerçek yüzünü ifşa etmiş olacağız." ifadeleri kullanıldı.

"Malazgirt ruhunu ihya etmek; tüm unsurların varlığını kabul, kardeşliğini takdir, hak ve hukukunu teslim etmektir"

Açıklamada son olarak şöyle denildi:

"Malazgirt ruhunu ihya etmek; bu topraklarda birlikte kan, ter ve gözyaşı dökmüş tüm unsurların varlığını kabul, kardeşliğini takdir, hak ve hukukunu teslim etmektir. Bu ruh, aynı zamanda İslam inancının batıl ideolojiler karşısında ne denli kuşatıcı ve sorun çözücü olduğunun da kanıtıdır."

İLKHA

Yorum Yaz