diorex

İlahiyatçı-Yazar Özkan Yaman: Aileyi ayakta tutan "7 T"ye dikkat etmeliyiz

Uluslararası Aile Fuarı’nda konuşan İlahiyatçı-Yazar Özkan Yaman, ailenin korunması ve güçlenmesi için herkesin üzerinde uzlaşacağı '7 T' kuralını paylaştı. Yaman, "Kur’an ve sünnet derdiniz olursa, aile dertleri küçülür, kaybolur." dedi.

  • 29.06.2025 19:06
İlahiyatçı-Yazar Özkan Yaman: Aileyi ayakta tutan "7 T"ye dikkat etmeliyiz

Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı’nın iş birliğiyle Ankara ATO Congresium’da düzenlenen Uluslararası Aile Fuarı, “Aile ve İyilik” temasıyla üçüncü gününde de yoğun katılımla devam ediyor.

Toplumun temel direği olan aile kurumunu merkeze alan fuarda, İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) tarafından gerçekleştirilen “Rahmet İkliminde Aile Düşlerken” programında İlahiyatçı-Yazar Özkan Yaman katılımcılara hitap etti.

7T: Temizlik, terbiye, temsil, teşhis,tedbir, tutarlılık, tartmak

Yaman, "Eğer ıslah etmek istiyorsak, yuvalarımızı gerçekten muhabbetin, selametin hanesi kılmak istiyorsak; bir cennet numunesi yapmak istiyorsak şu '7 T kuralı'na dikkat etmek gerekir. Ben buna “7 T kuralı” diyorum. Eskiden çok konuştuk. 6 S kuralı, 9 S kuralı: sabır, sorumluluk, samimiyet, sevgi vs... Bunlardan çokça bahsettik ancak ben şimdi şu 7 T’ye dikkat çekmek istiyorum." dedi ve bunları şöyle sıraladı:

"Birincisi temizlik... Buna ister 'necasetten taharet', ister 'hadesten taharet' deyin. Kalbi temizlik de buna dâhildir. Kalbim temiz olsun. Onun duygularına karşı ve dünyasına karşı düşüncem temiz olsun. Sadaka, bu temizliğin bir aracıdır. Sadaka insanın içini, ruhunu temizler. Zekâtın kelime anlamı da zaten temizliktir. Maddi temizlik de elbette buna dâhildir.

İkincisi terbiye... Terbiye, 'Rabbu’l-âlemîn' ifadesindeki 'Rab', terbiye eden anlamına gelir. Hepimiz birbirimizi bilerek ya da bilmeyerek terbiye ediyoruz. Şu anda siz bizi terbiye ediyorsunuz. Bütün varlıklar arasındaki etkileşim terbiye üzerine kuruludur. Kadın, kocasını sürekli terbiye eder. Terbiye etmek zorundadır. Erkek de hanımını sürekli terbiye etmek zorundadır. Hata yaptığı zaman hatasını düzelterek latif ve hikmetli bir şekilde. Ebeveynler çocuklarını terbiye etmek zorundadır. 'Terbiyesiz' kelimesi dile ne kadar ağır. Kullanmıyoruz. Ama terbiye olmazsa olmaz.

Üçüncüsü temsil... Temsil ne demek? Biz bir medeniyeti, bir dini, bir cemaati ve camiayı temsil ediyoruz. Ben rastgele davranamam. Ben bir aileyi temsil ediyorum. Yani rastgele davranma lüksüm yok. Biz bir yere aitiz. Bir şeyin bir parçasıyız. Biz rastgele biten bir ot değiliz. Birinin çocuğuyuz. Bir camianın ferdiyiz. Bir Kur’an’ın, bir İslam’ın temsilcileriyiz. Bizim rastgele davranma lüksümüz yok. Başkası hata yaptığı zaman insanlar onları kınamazlar. 

Dördüncüsü teşhis... Teşhis ne demek? Biz sürekli kendimizi tanımak zorundayız. Aciz ve zayıf bir varlığım. Kendimi tanıyayım, ben kulluk etmek zorundayım. Eşimizi tanımak zorundayız; eşim neyi sever, nelere ilgi gösterir? Eşimin huyu ve suyu nedir?

Beşinci madde tedbir... Tedbir almak zorundayız. Hadis-i şerifte geçtiği gibi, 'Tedbir gibi akıl yoktur.' Dilime dikkat edeceğim. Dilimle ilgili tedbir alacağım. Okuyacağım. Hafızama ve bilgime dikkat edeceğim tedbir alacağım. Haramlardan ve günahlardan uzak durarak tedbirli olacağım.

Altıncısı tutarlılık... Bakın, dinler ne için vardır biliyor musunuz? Tabiinlerini tutarlı yapmak için vardır. Dinler, insanı çelişkilerden uzaklaştırmak için vardır. Eğer benim hayatımda çelişkiler çoksa ben imandan uzaklaşmışım demektir. Çelişkileri azaltacağım. Çelişkileri azaltmak nedir? Benim sözüm ile amelim birbirine uyacak. Söylediklerimle yaptıklarım birbiriyle tutarlı olacak. Dünya ile ahiretim tutarlı olacak. Hareketlerim evdeyken farklı buradayken farklı çocuğuna farklı şuna farklı olmayacak. Tutarlı olacak.

Sonuncusu da tartmak (takdir etmek)... Hepimiz ölçüp biçiyoruz. Hepimiz bir şeylere not veriyoruz. Değerlendiriyoruz. Ama neye göre tartacağız. Bizim ölçümüz nedir? Bizim ölçümüz ahlaktır, edeptir, Kur’an'dır ve sünnettir. Ona göre ölçüp tartacağız. Takdir edeceğiz. Takdir etmek derken 'seni takdir ediyorum' evet bu da anlaşılır ama her zaman doğru tartacağız. Doğru ölçeceğiz. Doğru terazi ile tartacağız. 'Filan kimseler şöyledir' beni ilgilendirmez kardeşim. Batılılar, şunlar, bunlar… beni ilgilendirmez. Ben neye bakarım? Allah Resulü bunu tavsiye etmiş mi etmemiş mi? Bu bizim fıkhımızda, bu bizim İslami geleneğimizde var mı yok mu? Ben ona bakarım."

"Allah-u Teâlâ mutlu, huzurlu, dertsiz yuvalar nasip eylesin"

Kur’an’ı ve sünneti anlamak gibi bir derdi olan Müslümanın ailesinde dertlerin ortadan kaybolacağını vurgulayan Yaman, "Allah Teâlâ bize kendi rızasını kazandıracak dertler versin. Hastalık, bela, keder, geçimsizlik vermesir ama bir Kur’an derdi, sünnet derdi, ilim derdi versin. Bir İslam âlemi, bir Müslüman alemi, bir Gazze, bir Filistin gibi bir dert versin. Bu dertler bizim aile dertlerimizi siler atar. Allah-u Teâlâ mutlu, huzurlu, dertsiz yuvalar nasip eylesin." temennilerinde bulundu.

Konuşmasının ardından Özkan Yaman’a Aile ve Gönüllülük Hizmetleri (KAGEM) Müdürü Hatice Kahyaoğlu tarafından plaket takdim edildi. Katılımcılarla bir süre sohbet eden Yaman, İDEV standında kitaplarını imzalayarak fuar ziyaretçileriyle buluştu.

İLKHA

Yorum Yaz