diorex
life

Kılınç: Dijital boykot yerine alternatif mecralar oluşturmalıyız

Medya ve İletişim Danışmanı Kurtuluş Kılınç, siyonist rejimin medya ve dijital mecralar üzerindeki etkisine dikkat çekerek, dijital boykotun bilinçli bir şekilde ele alınması gerektiğini vurguladı.

  • 30.07.2025 15:24
Kılınç: Dijital boykot yerine alternatif mecralar oluşturmalıyız

Gazze'de yaşanan soykırıma karşı dünyanın sessizliğini eleştiren Medya ve İletişim Danışmanı Kurtuluş Kılınç, vicdanları sarsan bir sürece dikkat çekti.

Kılınç, işgal rejiminin Filistin halkına yönelik saldırılarının sadece fiziki değil, dijital boyutta da sürdüğünü ifade etti. Sosyal medya platformlarında Filistin, Doğu Türkistan ve benzeri meselelerde yapılan paylaşımların sistematik olarak engellendiğini söyleyen Kılınç, bu durumun bilinçli bir sansür olduğunu belirtti.

Boykot çağrılarına da değinen Kılınç, ekonomik boykotun etkili olduğunu, dijital boykotun ise yanlış anlaşılmaması gerektiğini kaydetti.

Dijital mecralardan tamamen çekilmenin doğru bir yöntem olmadığını vurgulayan Kılınç, bunun yerine alternatif platformların geliştirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Kendi yazılımlarımızı üretmemiz ve bizi tek tuşla susturamayacak sistemlere yönelmemiz gerektiğini belirten Kılınç, medya alanında yaşanan boşluklara da dikkat çekti.

Kılınç, küresel sermayenin medya, siyaset ve ekonomi üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, kültürel ajanlar ve algı operasyonlarıyla toplumların yönlendirildiğini ifade etti.

“Dijital boykot yanlış anlaşılmamalı”

Boykotun sadece ekonomik alanda değil, dijital mecralarda da etkili olması gerektiğini belirten Kılınç, “Dijital boykot denilince, sosyal medyadan tamamen çekilmek gibi bir anlayışa kapılanlar var. Bu doğru değil. Aksine bizim dijital mecralarda daha çok yer almamız gerekiyor. Orayı boş bırakırsak, başkaları doldurur. Alternatif dijital mecralar üretmeli, kendi yazılımlarımızla kontrol edebileceğimiz sistemler kurmalıyız.” diye konuştu.

“Bizi bir düğmeyle susturamayacakları sistemler kurmalıyız”

Dijital mecralarda İslam ümmetinin sesi olabilecek yapılar inşa edilmesi gerektiğini ifade eden Kılınç, “Savunma sanayisinde nasıl dışa bağımlılığı azalttıysak, sosyal medya alanında da bunu başarmalıyız. Bizi bir düğmeyle susturamayacakları, dikte edemeyecekleri sistemlere ihtiyacımız var.” ifadelerini kullandı.

“Sosyal medya paylaşımı engelleniyor”

Filistin, Doğu Türkistan ve Arakan gibi mazlum coğrafyalarla ilgili yapılan paylaşımların sistematik olarak engellendiğini belirten Kılınç, “Sadece isim yazmakla bile bazı içerikler görünmez hale getiriliyor. Yapay zekâ algoritmalarıyla paylaşımlarımız gölgeleniyor ya da tamamen kaldırılıyor. Bazen doğrudan ceza verilip hesaplar kapatılıyor.” dedi.

“Dijital alan boş bırakılmamalı”

Kılınç, medya tarihinden örnek vererek şu uyarıda bulundu: “Bir zamanlar gazetelere, televizyonlara karşı çıktık, bu alanları boş bıraktık. Fakat hayat boşluk kabul etmiyor. O boşluğu başkaları doldurdu. Şimdi de aynı hatayı dijital mecralarda yapmamalıyız.”

“Küresel akla karşı durmak kolay değil ama mümkündür”

siyonist rejimin dijital dünyadaki etkinliğine işaret eden Kılınç, “Küresel sermaye siyaseti, ekonomiyi ve medyayı kontrol ederek baskı aracı haline getiriyor. Film ve dizilerle algı yönetimi yapıyorlar. Bu küresel akla karşı durmak kolay değil ama mümkündür. Ne kadar çok alternatif oluşturursak, bu mücadelede o kadar güçlü oluruz.” değerlendirmesinde bulundu.

İLKHA

Yorum Yaz