diorex
Dedas

Prof. Dr. Vasfi Aşur: Gazze için uluslararası yardım girişimleri ümmet bilincini yeniden canlandırmakta

Mardin Artuklu Üniversitesi İslam Hukuku Profesörü Dr. Vasfi Aşur Ebu Zeyd, Mavi Marmara’dan Madleen Gemisi’ne uzanan sürece dikkat çekerek, "Bu gemi ve konvoyların hareketi, tek ümmet anlayışını canlandırmakta ve Gazze’de acı çeken insanlığa karşı asil bir duruşu temsil etmekte." dedi.

  • 16.06.2025 18:06
Prof. Dr. Vasfi Aşur: Gazze için uluslararası yardım girişimleri ümmet bilincini yeniden canlandırmakta

Gazze’ye yönelik işgal rejiminin kuşatması ve bu kuşatmayı kırmak amacıyla başlatılan uluslararası yardım girişimleri sürüyor.

Mardin Artuklu Üniversitesi İslam Hukuku Profesörü Dr. Vasfi Aşur Ebu Zeyd, Gazze’ye insani yardım taşıyan gemilerin sembolik ve vicdani önemine dikkat çekti.

Ebu Zeyd, 2010’daki Mavi Marmara saldırısını hatırlatarak, “Gazze Şeridi’ne uygulanan kuşatmanın üzerinden üç yıl geçmişti ki, dünyanın dört bir yanından vicdan sahibi aktivistler ‘Özgürlük Filosu’ adıyla bir yardım girişimi başlattılar. Bu filonun en dikkat çeken gemisi ise ‘Mavi Marmara’ idi. Bu girişim, 2010 yılında, 2007’den beri uygulanan kuşatmayı kırmayı hedefliyordu. Ancak Mayıs ayının sonunda, ‘Özgürlük Filosu Katliamı’ olarak bilinen olay gerçekleşti. İşgal güçleri, bu saldırıya ‘Deniz Meltemi’ veya ‘Gökyüzü Rüzgarı’ adını verdi. 31 Mayıs 2010 sabahı, israil deniz komandoları, uluslararası sularda bulunan, içinde çoğunluğu Türkiye'den olmak üzere 581 barış aktivistini taşıyan Mavi Marmara’ya kanlı bir baskın düzenledi. Bu saldırı gerçek mermiler ve gaz bombalarıyla yapıldı; bir devlet terörü, bir katliam ve insanlık suçu olarak kayıtlara geçti.” ifadelerini kullandı.

Madleen gemisinin taşıdığı anlama dikkat çeken Ebu Zeyd, “Gazze için Madleen adlı gemi yola çıktı. Bu gemi, 2007’den bu yana Gazze’ye uygulanan işgal rejimi israil kuşatmasını kırmayı hedefleyen ‘Özgürlük Filosu’nun 36’ncı gemisi oldu. Haziran 2025’in başlarında İtalya’nın Katanya Limanı’ndan hareket eden gemi, farklı milletlerden 12 aktivisti taşıyor. Aynı zamanda içinde gıda, ilaç ve tıbbi malzeme gibi insani yardımlar bulunuyor. Bu gemiye, Gazze’de balıkçılık yapan ilk Filistinli kadın olan Madleen Kulab’ın adı verildi. Kendisi, Ekim 2023’te başlayan İsrail saldırılarında babasını ve geçim kaynağını kaybetmişti. İşgal güçleri, Madleen gemisine rotasını değiştirmesi yönünde uyarıda bulundu, ancak gemi bu uyarıya kulak asmadı. Bunun üzerine israil güçleri gemiye el koyarak korsanca bir operasyon gerçekleştirdi. israil, yardım malzemelerini Gazze’ye ‘uygun yollarla’ ulaştıracağını ve aktivistleri ülkelerine geri göndereceğini iddia etti!” şeklinde konuştu.

“Bu gemi ve konvoyların hareketi, ‘tek ümmet’ anlayışını canlandırmakta”

Bu gemilerin yalnızca fiziksel yardım taşımadığını vurgulayan Ebu Zeyd, hareketin manevi boyutunu da ele alarak, “Bu gemilerin ve konvoyların hareketi, ‘Tek bir ümmet’ anlayışını canlandırmakta ve Gazze’de acı çeken insanlığa karşı asil bir duruşu temsil etmektedir. Çocukların, yaşlıların, kadınların, zayıf ve hasta insanların çığlığına verilen cevaptır bu. Açlık ve susuzlukla mücadele eden canların imdadına koşmaktır. Kur’an-ı Kerim ve sünnet, yardım etmeyi, dayanışmayı, yardımlaşmayı, susuzları suya kavuşturmayı ve açları doyurmayı emreden ayet ve hadislerle doludur. Müslüman, diğer Müslüman’ın kardeşidir. Ümmet, bir binanın tuğlaları gibi birbirine kenetlenmiştir. Bu dayanışma ruhu sadece Müslümanlar arasında değil, insanlık ailesinin tamamında görülmektedir. Öyle ki, birçok gayrimüslim, yaşanan dram karşısında Müslümanlardan daha fazla etkilendi ve harekete geçti.” ifadelerin kaydetti.

Ebu Zeyd, konuşmasını şu cümlelerle tamamladı: “İşgal rejimi, bu gemileri engellemek, yardımlara el koymak ve gerektiğinde öldürmek için elinden geleni yapacaktır. Ancak bu engellemeler, insanlık vicdanını harekete geçirecek, ölü veya zayıf vicdanları uyandıracak, İsrail’e karşı uluslararası kamuoyu baskısı oluşturacaktır. Bu süreç, israili uluslararası alanda utandıracak, karşıt bir kamuoyu doğuracak ve dünya hükümetleri üzerinde baskı oluşturacaktır. 7 Ekim 2023’ten bu yana yaşananlar, israil için tarihi bir sarsıntı olmuştur. Filistin direniş güçleri, eşi benzeri görülmemiş kahramanlıklar sergiledi. ‘Aksa Tufanı Operasyonu’, sadece askeri anlamda değil, aynı zamanda küresel ölçekte israilin imajını yerle bir etti. Bu öyle bir vicdan kuşatmasıdır ki, Gazze’ye yönelik maddi kuşatmadan çok daha güçlüdür. Tüm bu gelişmeler, zaferin ve kurtuluşun yakın olduğuna dair müjdeler taşımaktadır. Ve bu zaferi, çok yakında hep birlikte göreceğiz, inşallah.”

İLKHA

Yorum Yaz