diorex
life
Dedas

Rehberlik öğretmeni Kılınç: LGS süreci; öğrenci, veli ve öğretmen için oldukça zorlu bir süreçtir

Rehberlik Öğretmeni İbrahim Kılınç, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) yerleştirme sonuçlarının açıklanması üzerine değerlendirmelerde bulunarak, "LGS süreci, hem öğrenci hem veli hem de öğretmen için oldukça zorlu bir süreçtir." dedi.

  • 05.08.2025 18:06
Rehberlik öğretmeni Kılınç: LGS süreci; öğrenci, veli ve öğretmen için oldukça zorlu bir süreçtir

Milyonlarca öğrencinin beklediği Liselere Geçiş Sistemi (LGS) yerleştirme sonuçları açıklanması üzerine Rehberlik Öğretmeni İbrahim Kılınç,'ya önemli değerlendirmelerde bulundu.

Sınav süreciyle ilgili yaşanan güçlüklerin hem akademik hem de psikolojik boyutlarına dikkat çeken Kılınç, LGS tercihlerinde yerleştirme sisteminin oldukça karmaşık olduğuna belirtti.

Sınav sürecinin zorlu nedenlerini aktaran Kılınç "LGS sınav hazırlık süreci başlı başına çok zor bir süreçtir. LGS sınavı yılda sadece bir kez yapılıyor. Sekizinci sınıfa öğrenciler bir kere gelebiliyor. Bundan kaynaklı olarak, sınav hazırlık süreci hem stresli hem de oldukça zorludur. Gerek çocukların biyolojik gelişimleri, gerekse sınavın zorluğu nedeniyle bu süreç; veliler, öğrenciler ve biz öğretmenler açısından oldukça meşakkatli geçiyor. Zorlu olmasının başlıca nedenlerinden biri de özellikle yeni nesil soru tarzlarıdır. Öğrenciler hem deneme sınavlarında hem de gerçek sınavda bu tarz sorularla karşılaşıyor. Ayrıca öğrencilerin ergenlik dönemine girmeleri, vücutlarındaki hormonal değişimler, uzun süreli ders çalışma adaptasyonlarını ciddi şekilde etkileyebiliyor. Bununla birlikte, telefon, tablet, oyun ve bilgisayar gibi dış faktörlerden dolayı çocuklar için masada ders çalışmak sıkıcı hale geliyor. Oyun oynamayı daha eğlenceli bulabiliyorlar. Dolayısıyla velilerin ve öğrencilerin, LGS’nin önemi ve niteliği hakkında doğru şekilde bilgilendirilmesi gerekiyor." şeklinde konuştu.

"LGS tercih sistemi karmaşık ama anlaşılabilir"

LGS yerleştirme sistemi hakkında detaylı bilgi veren Kılınç "LGS tercihlerinde yerleştirme sistemi oldukça karmaşık. Öğrenci ilk olarak yerel tercihlerde bulunuyor. Yerel tercihlerden sonra merkezi puanlı yerleştirme yapılıyor, son olarak da pansiyonlu okullar tercih ediliyor. Toplamda 20 tercih hakkı bulunuyor. Ancak Millî Eğitim Bakanlığı, öğrencileri yerleştirirken ilk olarak merkezi puana göre değerlendirme yapıyor. Eğer öğrenci merkezi puanıyla bir okula yerleşememişse, bu kez yerel tercihlere bakılıyor. Yerel tercihlerde ise diploma notu ve ikametgâh adresi dikkate alınıyor." dedi.

"Yüksek puan alıp yerleşememek tercih hatasından kaynaklanabilir"

Yüksek puan almasına rağmen nitelikli bir okula yerleşemeyen öğrencilerle ilgili konuşan Kılınç "Bu gibi durumlarda öğrencinin ikinci bir şansı bulunuyor. Ancak burada yaşanan sıkıntı, büyük ihtimalle tercih sürecinde yapılan bir hatadan kaynaklanmaktadır. Puanı ve yüzdelik dilimi yüksek olan bir öğrencinin, nitelikli bir okula yerleşememesi bir tercih hatasına işaret edebilir. Bu durum telafi edilebilir mi? Eğer boş kontenjan kalırsa evet, telafi edilebilir. Belki puanı yüksek olan bazı öğrenciler yerleşememiş olabilir, ancak onlardan daha düşük puanlı öğrenciler bir şekilde yerleşmiş olabilir. Bu, sistemsel bir hatadan değil; tercih sıralaması, okul türü ya da öncelikler gibi faktörlerin yanlış belirlenmesinden kaynaklanabilir. Telafi süreci ise şu şekilde işleyecek: Şu an ikinci nakil sürecimiz başladı ve 6 Ağustos’a kadar devam edecek. 8 Ağustos’ta birinci nakil sonuçları açıklanacak. Sonrasında 8-12 Ağustos tarihleri arasında boş kontenjanlar ilan edilecek. Aynı tarihler arasında ikinci nakil dönemi devam edecek. Bu dönem bittikten sonra, 15-21 Ağustos arasında, hiçbir okula yerleşememiş olan öğrenciler, İlçe Millî Eğitim Müdürlükleri bünyesindeki yerleştirme komisyonlarının inisiyatifiyle okullara yerleştirilecek. Ancak burada da yine, puanı yüksek olmasına rağmen iyi bir okula yerleşemeyen öğrenciler olabilir." ifadelerini kaydetti.

"Boş kontenjan görünmese bile nakil yapmaktan vazgeçilmemeli"

Kılınç, velilerin boş kontenjan konusunda yanılgıya düşmemesi gerektiğini hatırlatarak "Veliler, nakil etmek istedikleri okulun internet sitesine baktıklarında boş kontenjanı '0' olarak görebilir. Ancak bu durum, o okulda kayıtlı bir öğrencinin başka bir okula nakil verip vermeyeceğinin henüz bilinmemesinden kaynaklanıyor. Bu nedenle veli, o okula nakil başvurusunda bulunabilir." dedi.

"Adrese dayalı yerleştirmede en az üç okul türü şartı var"

Adrese dayalı yerleştirmelerde yaşanan sıkıntılara da değinen Kılınç, şu bilgileri paylaştı:

"Öğrenci önce merkezi puanına göre yerleştiriliyor. Eğer merkezi puanı tercih ettiği okulları tutmuyorsa, sistem öğrenciyi adrese dayalı yerleştirmeye yönlendiriyor. Bu durumda, ikametgah adresine göre kayıt alanındaki okullar ve komşu kayıt alanındaki okullar açılıyor. Öğrenci en az üç farklı okul türünden tercih yapmak zorunda. Örneğin, üç Anadolu Lisesi tercih edebilir; ancak dördüncüsü mümkün değildir. Adrese dayalı yerleştirmelerde diploma notu dikkate alınmaktadır. Mardin’de imam hatip ve meslek lisesi programı uygulayan okullar da bulunuyor. Bu tür okullara da adrese dayalı şekilde yerleşmek mümkün."

"İmam hatipler, başarıda öne çıkan programlar arasında"

Kılınç, İmam hatip programlarının son yıllardaki başarısına da değinerek "Eğer öğrenci, lise sonrası üniversitede mühendislik, mimarlık, tıp, diş hekimliği, eczacılık, hukuk ya da psikoloji gibi bölümleri hedefliyorsa, Anadolu lisesinde eğitim alması daha uygun olabilir. Çünkü bu programlar, öğrencinin akademik kariyerine daha uygun bir altyapı sunar. Tabii ki imam hatip ve meslek liselerinden mezun olup da çok başarılı yerlere gelen öğrencilerimiz de mevcut. Bu öğrenciler, bireysel çabaları ve değerleriyle büyüyerek çok iyi doktorlar, mühendisler, hemşireler ve psikologlar olabiliyorlar. Bu da bu okulların ayrı bir avantajı."Ortaokullarda bu yıl 719 öğrenci, LGS’de Türkiye birincisi oldu. Bunlardan 63’ü imam hatip programı uygulayan ortaokullardan çıktı. Bu da imam hatip programlarının Türkiye’de ne kadar ön planda olduğunu ve tercih edildiğini gösteren bir rapor niteliğindedir." şeklinde aktardı.

"LGS bir gelecek belirleyicisidir"

LGS sürecine verilen önemin öğrenciler ve aileler üzerindeki etkisini anlatan Kılınç "LGS’nin farkında olan bir veli ve öğrenci düşünün: Bir yıl boyunca eve misafir kabul etmiyor, şehir değiştirmiyor, yazın çocuğunu yaz kurslarına gönderiyor. Çok yoğun bir tempoyla öğrenciler hazırlanıyor. Her veli, her öğrenci; nitelikli ve puanlı bir liseye yerleşmek istiyor. Bu öğrenciler için iyi bir lise; iyi bir üniversite, iyi bir şehir, iyi bir bölüm ve iyi bir gelecek demektir. Bu bilinçle hareket eden bir öğrenci, eğer iyi bir liseye yerleşemezse, büyük bir moral bozukluğu yaşayabiliyor. Ancak unutmamak gerekir ki, lisede de çok şey değişebilir. İyi bir liseye giren öğrenci, iyi bir eğitim alıp büyük bir çabayla çok iyi bir üniversiteye yerleşebilir. Emek, çaba ve süreklilik ortaya koyan her öğrenci, hedefine ulaşabilir." ifadelerini kaydetti.

İLKHA

Yorum Yaz