Savaşın Kazananı Barışın Kaybedeni Yoktur
Mardin Mezopotamya Aile Sosyal İlişkiler ve Kültür Federasyonu Yönetiminden PKK’nın silah bırakma kararına yönelik yaptığı açıklama ile sürece tam destek verdiklerini açıkladı.

Dernek yönetimi tarafından yapılan yazılı Basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi; ‘’Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü siyasi liderliği ve MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin değerli katkılarıyla başlatılan barış süreci, PKK’nin silah bırakma ve kendini feshetme kararıyla birlikte tarihi bir safhaya ulaşmıştır. Bu gelişme, milletimizin yıllardır özlemle beklediği huzur, güven ve kardeşlik ortamına giden yolda son derece kıymetli bir adım atıldığına dikkat çekildi.
KANAAT ÖNDERLERİ BARIŞIN ÖNCÜLÜĞÜNÜ YAPMALI
Toplumun değeri olan kanaat önderlerine çağrıda bulunan Mardin Mezopotamya Aile Sosyal İlişkiler ve Kültür Federasyonu Yönetimi yaptıkları açıklamada şunları söylediler” Kanaat önderleri, genellikle toplumda saygı gören, güvenilir ve liderlik özellikleri taşıyan bireylerdir. Çeşitli alanlarda kanaat önderleri bulunabilir; örneğin, siyasi liderler, akademisyenler, sanatçılar, gazeteciler veya aktivistler birer aşiret liderleri kanaat önderi olabilir. Kanaat önderlerimiz barışın öncülüğünü yapıp siyasi liderlerimize yardımcı olmaları gerekmektedir. Aynı zamanda sivil toplum kuruluşları da aynı mücadeleyi yapmaları gerekir.
ANALAR AĞLAMASIN
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü siyasi liderliği ve MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin değerli katkılarıyla başlatılan barış süreci, PKK lideri Abdulah Öcalan’ın çağrısı ile PKK’ nın silah bırakma ve kendini feshetme kararıyla birlikte tarihi bir safhaya ulaşmıştır. Bu gelişme, milletimizin yıllardır özlemle beklediği huzur, güven ve kardeşlik ortamına giden en kutsal en değerli yoldur. Bu süreci başarıya ulaşması için hepimize görev düşmektedir ve herkesin sorumluluk sahibi olup elini taşın altına koymasını gerektiren bir süreçtir. İranlılar ve Araplar, Türk boylarını topraklarından savaşla atmaya çalışırken, Revvâdî Kürt miri (beyi) Vehsûdân, 1029 yılında Kaşgarlı Mahmut'tan kaçan 2000 Oğuz çadırını kendi topraklarına kabul etti ve böylece Türklerin Azerbaycan, Kürdistan ve Anadolu'daki yerleşik hayat serüveni başlamış oldu. Dememiz o ki ey Türk ve Kürt kardeşler tırnak ve et gibi bir bütün olan kardeşler bizim 1000 yıllık kardeş bağımız mevcuttur bu kardeşliğin kıymetini bilelim. Barış, insanların birbirleriyle ve çevreleriyle uyum içinde yaşamalarıdır. Barış, huzur, güvenlik ve refahın temel şartıdır. Barış olduğunda, insanlar birbirlerinin farklılıklarına saygı duyarlar ve birlikte çalışırlar. Barış olduğunda, çocuklar güven içinde büyüyebilir ve geleceklerini inşa edebilirler. Allah’tan temenimiz Yarım asırdır Türkiye’mizde başlayan kan reva ve gözyaşı bitsin bir daha hiç bir ananın yüreği yanmasın hiç bir gelin dul kalmasın hiç bir çocuk yetim kalmasın” ifadelerini kullandılar.
Editör: Neslihan Özkan