Siyonist rejimin yeni terör aracı: Kuvadkopter
Siyonist rejim ordusu, Gazze'de yeni nesil mini insansız hava araçlarıyla sivilleri tehdit ediyor. Bu teknolojik saldırılar, gözetleme ve katliam stratejisi olarak uygulanıyor.

Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi, siyonist rejim ordusunun son günlerde Gazze'de "kuvadkopter" tipi mini insansız hava araçlarını yaygın şekilde kullanarak sivilleri hedef aldığını, bu araçların sistematik bir korku, gözetleme ve doğrudan öldürme yöntemi haline geldiğini açıkladı. Özellikle kuzeyden zorla göç ettirilen sivillerin sığındığı bölgelerde yoğunlaşan bu uygulama, yerinden edilenlerin son sığınaklarını da ölüm tuzaklarına çevirmeyi amaçlıyor.
Gözlemevi, sivillerin yoğun olarak yaşadığı Güney Remal ve Gazze şehir merkezinde, siyonist rejime ait kuvadkopterlerin gece saatlerinde evlere ve barınaklara girerek içeride uyuyanları görüntülediğini, bazı durumlarda da korkunç sesler yayarak halkı paniğe sürüklediğini raporladı. Bu droneların sivillerin kaldığı odalara kadar girip yakın mesafeden ses yaydığı, ardından ani saldırılarla sivilleri hedef aldığı kaydedildi.
Korku yaymak ve tuzağa düşürmek
Gözlemevi, dronelardan yayılan seslerin bilinçli olarak seçildiğini; çocukların parçalandığını andıran köpek havlamaları, yaşlıların feryatları, kadın çığlıkları ve ambulans sirenlerinin sivilleri uykularından uyandırarak pencere ya da dışarı çıkmaya yönelttiğini, ardından hedef alınarak vurulduklarını belirtti. Bu taktiğin, doğal insan tepkilerini ölüm anına dönüştürmeyi amaçlayan bir "psikolojik ve fiziksel imha aracı" olarak kullanıldığı vurgulandı.
Gazze'nin Remal mahallesinden Muhammed Selame, "Gece saat birde köpeklerin çocuklara saldırdığına dair ürkütücü sesler duyduk. Pencerelere yönelmiştik ki sesin droneden geldiğini fark ettik ve geri çekildik. Son anda kurtulduk" dedi. Bir başka kadın ise "Dron doğrudan üzerimizde uçuyordu. Çocuklarıma sarılıp şehadet getirdim. Hiçbir şey yapmadan ayrıldı ama bize kâbusu yaşattı" ifadelerini kullandı.
Kuvadkopter: Gazze'de toplu travmanın yeni yüzü
Gözlemevi, siyonist rejimin bu tür insansız hava araçlarını sadece gözetleme için değil, korku salmak, sivilleri vurmak, barınaklara girmek ve sürekli bir tehdit havası oluşturmak için kullandığını belirtti. Gece geç saatlerde özellikle kalabalık kamplar, pazar yerleri ve su dağıtım alanları gibi kaçmanın mümkün olmadığı bölgelerde dolaşan bu droneların, insanların sinir sistemini sürekli alarma geçirdiği ve başta çocuklar olmak üzere tüm sivillerde ağır psikolojik travmalara yol açtığı ifade edildi.
Rapor, sürekli maruz kalınan bu baskının uykusuzluk, kâbuslar, panik ataklar, konuşma bozuklukları, alt ıslatma, aşırı kaygı ve depresyon gibi çok sayıda semptoma neden olduğunu, özellikle çocuklar, kadınlar ve yaşlılarda ciddi psikolojik çöküntülere yol açtığını ortaya koydu.
Ayrıca hamile kadınlarda düşük oranlarının da ciddi biçimde arttığı ve bu artışın, maruz kalınan psikolojik ve fizyolojik baskıların doğrudan sonucu olduğu bildirildi.
Askerî teknolojinin sivillere karşı kullanımı
Raporda, siyonist rejimin bu küçük çaplı ama etkili droneları (genellikle 1 metre çapında, dört pervaneli, uzaktan programlanabilir araçlar) temel gözetleme amacıyla üretilmiş olmasına rağmen, sivillerin takibi, korkutulması ve öldürülmesi amacıyla saldırı aracı haline getirdiği belirtildi. 2024 Nisan ayında Nusayrat Mülteci Kampı'nda da benzer saldırıların belgelendiği hatırlatıldı.
Bu saldırıların, uluslararası hukuka açıkça aykırı olduğu vurgulandı. Söz konusu droneların, savaş hukuku kapsamında sivillerle askerî hedefler arasında ayrım gözetme, orantılılık ve sivilleri koruma ilkelerine tümüyle ters şekilde kullanıldığı ifade edildi.
İnsansız hava araçları, siyonist rejimin yeni soykırım aracı
Gözlemevi, siyonist rejimin Gazze'de kontrol ettiği alanları daha da daraltıp sivilleri küçük alanlara sıkıştırdıktan sonra, onlara her alanda ölüm korkusu yaşattığını belirtti. Bu korku ikliminin günlük yaşamı tamamen felç ettiğini, insanların uyuyamadığını, dışarı çıkamadığını ve çocuklarını koruyamayacak duruma geldiğini vurguladı.
Gözlemevi sonuç olarak, "kuvadkopter" kullanımının bir teknolojik ilerleme değil, sivillere karşı yürütülen planlı ve sistematik bir soykırımın parçası olduğunu, siyonist rejimin sadece bedenleri değil, zihinleri ve ruhları da hedef aldığını belirtti.
İLKHA