Yaya geçidinde 2 çocuğa çarparak ölümlerine neden olan sanığın cezası arttı

MARDİN’de yaya geçidinde otomobili ile İbrahim Halil Bumanhan (10) ile Orhan Kemal Duva'ya (11) çarparak ölümlerine neden olan Nurullah Çiçek'e (22) verilen indirimli 7 yıl hapis cezasını, istinaf mahkemesi az bularak bozdu. Yerel mahkemede yeniden yargılanan sanık Çiçek, bu kez 10 yıl hapse çarptırıldı. Mahkemenin alt sınırdan uzaklaşmadığını iddia eden ailelerin avukatı, dosyayı yeniden istinafa taşıyacaklarını söyledi.

Kaza, 14 Temmuz 2024'te akşam saatlerinde Artuklu ilçesi Vali Ozan Caddesi'nde meydana geldi. Nurullah Çiçek'in kullandığı 34 JZ 0089 plakalı otomobil, yaya geçidinden yolun karşısına geçmek isteyen İbrahim Halil Bumanhan ile Orhan Kemal Duva'ya çarptı. Çevredekilerin ihbarıyla bölgeye sağlık ekipleri sevk edildi. Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan 2 çocuk, kurtarılamadı. Gözaltına alınan Nurullah Çiçek, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Diğer yandan kaza güvenlik kamerasına yansıdı. Kazayla ilgili tutulan tespit tutanağında, Çiçek'in trafiği tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirdiği, hız limitinin bölgede 50 kilometre olduğu ve yaya geçidindeki çocuklara 50 kilometrenin üzerinde hızla çarptığı kanaatine varıldığı belirtildi.

YÜZDE 100 KUSURLU BULUNDU
Ayrıca Nurullah Çiçek'in sosyal medyada paylaştığı aracıyla hız yaptığı videolardan birinde 180 kilometre hızla gittiği görüntüler ortaya çıktı.
Nurullah Çiçek hakkında 'Taksirle öldürme' suçundan Mardin 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Davanın 18 Şubat'ta görülen 3'üncü duruşmasında savcı mütalaasını sundu. Mütalaada, 'Bilinçli taksirle öldürme' suçundan 85/2 maddesi gereğince cezalandırılmasını talep edilerek, kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporu dikkate alındığında; Nurullah Çiçek'in Karayolları Trafik Kanunu'nun 74/B ve 146'ncı maddelerinde belirtilen yükümlülükleri ihlal ettiği, yaya geçidinden geçen yayalara ilk geçiş hakkını vermediği ve yüzde 100 kusurlu olduğunun tespit edildiği belirtildi.

SANIĞA İNDİRİMLİ CEZA VERİLDİ, DOSYA İSTİNAFA TAŞINDI
Mahkeme heyeti Nurullah Çiçek'i 'Bilinçli taksirle öldürme' suçundan 8 yıl 4 ay 24 gün hapis cezasına çarptırdı. Çiçek'e, yargılama sürecindeki tutumu nedeniyle indirim uygulandı. Nurullah Çiçek’e 7 yıl hapis cezası verilirken, ehliyetine de 2 yıl süre ile el konuldu. Mağdur ailelerin avukatı İrfan Ceylan, dosyayı istinafa taşıdı. Dosyayı inceleyen Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 10'uncu Ceza Dairesi, verilen cezanın az olduğunu belirterek kararı bozdu. Dosya yeniden Mardin 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

90 KİLOMETRE HIZLA GİDİYORMUŞ
Mahkemenin karar tutanağında, "Bilinçli taksir düzeyinde kusurlu olduğu kabul edilen sanık hakkında TCK'nın 22/3 maddesi uygulanırken, sanığın 50 kilometre hız sınırı olan meskun mahalde yaklaşık 90 kilometre hızla gitmesi, yaya geçidine yaklaşırken hızını azaltmaması, sanığın birden fazla kusurlu davranışın olması ve görüntülere yansıyan suçun işleniş şekli dikkate alınarak temel ceza üzerinden yarı oranında artırım yapılması gerekirken somut olaya uygun düşmeyecek şekilde üçte bir ile yarı oranın arasında olacak şekilde 2/5 oranında artırım yapılması, hukuka aykırı görülmekle sair istinaf sebeplerinin reddiyle CMK'nın 280/1-e maddesi uyarınca hükmün bozulmasına, dosyanın hükmü veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi" denildi.

‘PİŞMANIM, ÜZGÜNÜM, ÖYLE OLMASINI İSTEMEZDİM’
İstinaf mahkemesinin bozma kararının ardından davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmaya, kazadan ölen çocukların aileleri, avukatları mahkemeye salonunda hazır bulunurken, sanık Nurullah Çiçek ise tutuklu bulunduğu Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nden SİGBİS üzerinden katıldı. Mahkemenin bozma kararına katılmadığını belirten sanık Çiçek, “Önceki savunmalarımı aynen tekrar ederim. Orta refüjde bulunan ağaçlar kazadan sonra kaldırılmıştır. Bu ağaçlardan dolayı kimseyi görmemiştim. Ben frene bastım direksiyonu sağa kırdım. Öyle olmasını istemezdim, olay nedeniyle üzgünüm, pişmanım. Maddi ve manevi her türlü desteğe hazırım. Yaklaşık 1 yıldır tutukluyum, tahliyemi talep ediyorum” dedi.

MÜTALAADA, SANIK ASLİ KUSURLU BULUNARAK CEZALANDIRILMASI TALEP EDİLDİ
Ardından savcı mütalaasını verdi. Mütalaada, “Sanık Nurullah Çiçek'in olay tarihinde sevk ve idaresindeki araç ile seyir halindeyken kaza yaparak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı neticesinde meydana gelen kazada ölümlere asli kusurlu olarak sebebiyet vermek şeklindeki eyleminin bilinçli taksir ile ‘Birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 22/3 maddesi uygulanmak suretiyle 85/2 maddesi gereğince cezalandırılmasına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/6 maddesi gereğince belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 63. maddesi uyarınca mahsubuna, son olarak sanığın tutukluluğunun devamına karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur” denildi.

SANIK AVUKATI: BİLİNÇLİ TAKSİRİN KOŞULLARI OLUŞMAMIŞTIR
Sanık avukatı Abdulmenaf Baysal ise mütalaayı kabul etmediklerini belirterek, “Müvekkilimizin üzerine atılı suçun bilinçli taksir suçunun unsurlarını oluşturmadığını düşünüyoruz. Çocuklar yola ani olarak atlamışlardır. Dolayısıyla müvekkilimizin hızının bir önemi olmayacaktır. Kaza kaçınılmaz olacaktır. Dosyada yapılan keşif neticesinde de olay tarihinden sonra yolda yapılan değişiklikler tespit edilmiştir. Bilinçli taksirin koşulları oluşmamıştır. Müvekkilim olay yerinden kaçmamıştır. Kolluk geldiğinde kazayı yapan şahsın kendisi olduğunu söylemiştir. Müvekkilimiz yaklaşık 11 aydır tutukludur. Karartılacak bir delil yoktur. Müvekkilimiz karşı taraf ile uzlaşmak için çaba göstermiştir. Ancak bu talepler karşı tarafça geri çevrilmiştir. Müvekkilimiz pişmandır. Lehe hükümlerin uygulanması ile tahliyesine karar verilmesini talep ederiz” dedi.

Kazada ölen İbrahim Halil’in annesi Esra Bumanhan ile Orhan Kemal’in annesi Büşra Duva da sanıktan şikayetçi olduklarını belirterek en ağır cezanın verilmesini istedi.

‘SANIK TAMAMEN KUSURLUDUR’
Mağdur ailelerin avukatı İrfan Ceylan ise istinafın bozma gerekçelerine dikkat çekerek, verilecek cezanın adaleti sağlaması gerektiğini ifade ederek, “Sanık tamamen kusurludur. Vefat eden iki çocuk tamamen kusursuzdur, Mahkemenin inisiyatif alıp adil bir karar vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu şekilde adalet yerini bulacaktır” dedi.

10 YIL HAPSE ÇARPTIRILDI
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığı 8 yıl hapis cezasına çarptırdı. Heyet, sanığın eylemini bilinçli taksirle işlediği gerekçesiyle cezayı 1/2 oranında artırarak 12 yıla çıkardı. Mahkeme heyeti, yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle cezada indirim yaparak 10 yıl hapis cezası verdi.
Duruşma sonrası açıklama yapan avukat İrfan Ceylan, bu kararı da istinafa taşıyacaklarını belirterek, şöyle konuştu:

“Mardin 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, kaza olayı ile ilgili kararını verdi. Sanık, bilinçli taksirle öldürme suçundan toplamda 10 yıl hapis cezası aldı. Yalnız benim bu kararda eleştirdiğim bir husus var. O da şudur: TCK 62. Maddesi bir indirim sebebidir. Bu indirimin herkese uygulanması bence adil değildir. Pişmanım, üzgünüm diyen herkese uygulanan bir madde. Normalde sanık 12 yıl hapis cezası aldı, ama 2 yıl indirim yapılarak 10 yıla düşürüldü. Biz bu kararı istinaf edeceğiz, cezanın daha yüksek olması kanaatini taşıyoruz. Mahkeme heyeti, çok fazla alt sınırdan uzaklaşmadı, dolayısıyla biz bu kararı tekrar istinafa taşıyacağız