Yenidoğan çetesinin baş aktörleri: Fırat Sarı - İlker Gönen
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç Cuma günü, yürütülen soruşturma kapsamında adı geçen 47 şüpheliden 22'sinin tutuklandığını açıkladı. Bunların arasında liderleri olan Fırat Sarı ve İlker Gönen var.

Soruşturmanın baş aktörlerinden biri olan Dr. Fırat Sarı, Medisense Sağlık Hizmetleri adlı şirketin sahibi ve örgütün lideri olarak suçlanıyor. Dr. Sarı'nın, İstanbul’daki birçok özel hastanenin yenidoğan yoğun bakım üniteleri ile anlaşmalar yaparak, bu üniteleri usulsüz şekilde işlettiği ve SGK’dan yüksek miktarda ödeme aldığı iddia ediliyor.
Suç şebekesi, devlet ya da diğer özel hastanelerde doğan bebeklerin, örgüte bağlı hastanelere usulsüz sevki ile bebeklerin uzun süre bu hastanelerde kalmasını sağlayarak haksız kazanç elde ediyordu.
Dr. İlker Gönen ise örgütün bir diğer önemli yöneticisi olarak dikkat çekiyor. Dr. Gönen'in 112 Acil Çağrı Merkezi ile işbirliği yaparak, bebeklerin ihtiyaç duymadıkları halde özel hastanelere sevkini sağladığı ve bu süreçte SGK’dan yüksek gelir elde edilmesine aracılık ettiği belirtiliyor.
Soruşturma kapsamında adı geçen hastaneler arasında Reyap Hastanesi, Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Bağcılar Medilife Hastanesi, TRG Hospitalist ve Avcılar Hospital başı çekiyor.
Bu hastanelerin, suç örgütü ile anlaşarak bebek yoğun bakım ünitelerini işlettiği, hastaların uzun süre bu ünitelerde kaldığı öne sürülüyor.
Bazı vakalarda, bebeğin sağlık durumu uygunsuz hastanelerde tedavi edilerek ölümle sonuçlanan ihmaller yaşandı. Örneğin, bir bebek epikriz raporunda sağlıklı gösterilmesine rağmen hastanede ölüme terk edildi.
Medisense Sağlık Hizmetleri'nin sahibi Dr. Fırat Sarı'nın acil servis nakil personeline düzenli olarak "hak ediş" adı altında rüşvet ödemeleri yaptığı tespit edildi. Bu sayede, hasta nakillerini belirli hastanelere yönlendirme sistemi oluşturuldu.
Örgüt üyeleri, bazı bebeklerin ölüm sebeplerini gizlemek için sahte epikriz raporları hazırladı. Bir tape kaydında, bir hastane çalışanının, "Ölüme sepsis demeyelim, 66 gün yazalım" diyerek durumu örtbas etmeye çalıştığı ortaya çıktı.
Ayrıca, yoğun bakımda kullanılmayan ilaçlar tüketilmiş gibi gösterilip üçüncü şahıslara satıldığı belirlendi. Özellikle, yenidoğanların solunum tedavisinde kullanılan pahalı ilaçların piyasaya satışı yapıldı.
Bazı bebekler uygunsuz koşullarda uzun süre yoğun bakımda tutulduğu belirlenirken, gerektiğinde doğru müdahaleler yapılmadığı için yaşamlarını yitirdi.
Bir örnekte, Dr. İlker Gönen'in bir hemşireye talimat vererek "Mehtap, çocuğu öldür, elli satürasyonlu çocuk mu olur?" dediği kayıtlara geçti.
Bu, bebeklerin kasıtlı şekilde kötü koşullarda tutulup tedavi edilmediğine dair önemli bir kanıt olarak değerlendirildi.
Fezlekede, yoğun bakım servislerinin maksimum doluluk oranını sağlamak için gereksiz yatış işlemlerinin yapıldığı ve bebeklerin tıbbi ihtiyaçları göz ardı edilerek uzun süre bakımda kaldığı belirtiliyor.
Editör: Neslihan Özkan