tatlidede

Günışığı Kapısı - Jeanette Winterson Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Günışığı Kapısı kimin eseri? Günışığı Kapısı kitabının yazarı kimdir? Günışığı Kapısı konusu ve anafikri nedir? Günışığı Kapısı kitabı ne anlatıyor? Günışığı Kapısı PDF indirme linki var mı? Günışığı Kapısı kitabının yazarı Jeanette Winterson kimdir? İşte Günışığı Kapısı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 06.05.2022 02:00
Günışığı Kapısı - Jeanette Winterson Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Jeanette Winterson

Çevirmen: Lale Akalın

Yayın Evi: Doğan Kitap

İSBN: 9786050923025

Sayfa Sayısı: 156

Günışığı Kapısı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Aşk Ölüm Kadar Güçlüdür

Gün, Kral I. James'in iktidar günüdür. Tarih 1612... Yer İngiltere, Lancashire.. Kralın saplantısı, krallığını ne pahasına olursa olsun iki kötülükten kurtarmaktır: büyücülük ve Katolik inancı. Ve kendinden olmayan herkese karşı bir cadı avı başlatmıştır. İşte bu kaos ortamında güzelliğiyle göz kamaştıran varlıklı Alice Nutter ile inançları yüzünden türlü işkenceye maruz kalan sevgilisi Christopher Southworth her şeyi geride bırakıp kaçmaya hazırlanırlar. Ama burası Lancashire'dır. Burası Pendle'dır. Burası cadılar diyarıdır. Burada siyaset ve din iç içedir. Bu yüzden de Alice ile Christopher'ı karanlık günler beklemektedir. İngiltere'deki ünlü cadı yargılama davalarından en korkuncu üzerine inşa edilen Günışığı Kapısı sihir, batıl inançlar ve vahşi cinayetler üçgeninde okura yoksulluk, cinsiyet ve adalete dair bambaşka bir dünyanın kapılarını aralıyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Günışığı Kapısı Alıntıları - Sözleri

  • Sanıyorum, bizler insan biçimi alacak şekilde küçültülmüş dünyalarız.
  • Cehennemi düşünüyor.Acaba böyle bir şey mi?Şeytanın verdiği cezaların insan hayallerinden çıkarılmış olduğunu düşünüyor.Insanı insanlığından çıkarmanın nasıl olacağını ancak bir insan bilebilir.
  • Bedenin bir kabuktur. Onu arkanda bırak. Elini bana ver. Bırak, kabuğunu yerde terkedilmiş olarak bulsunlar. Onlara ruhunu teslim etmezsen bedenine hiçbir şey yapamazlar.
  • "İmkansız olduğu sürece, yaşamamız gereken şekilde yaşamamız gerekiyor."
  • "Zina günahtı ama sizi büyülemiş olan bir cadıyla yapılınca günah olmazdı."
  • . İşlerin o kadar ters gideceği ve zar zor hayatta kalabileceğiniz zamanlar vardır ve kendi şartlarınıza göre zar zor hayatta olmanın başkasının şartlarına göre şişkin bir yarı ömür yaşamaktan daha iyi olduğunu fark ettiğiniz zamanlar vardır. ...
  • Berwich cadı yargılamalarında kadınların çoğu yoksul ve cahildi ve kendilerinde bir güç olduğu hayalinin avuntusu içindeydiler.
  • Şeytanın verdiği cezaların insan hayallerinden çıkarılmış olduğunu düşünüyor. İnsanı insanlığından çıkarmanın nasıl olacağını ancak bir insan bilebilir.
  • Sanıyorum,bizler insan biçimi alacak şekilde küçültülmüş dünyalarız.
  • “Sanıyorum, bizler insan biçimi alacak şekilde küçültülmüş dünyalarız.”
  • “...çünkü onu seviyordu ve biliyordu ki sevgi ardında bir yara bırakır ve yara da bir iz.”
  • Yoksullara yiyecek,doğru düzgün barınak,düzgün yaşam şartları uygun görülmediği gibi ,adalet de mi çok görülmeli?
  • “Bizler insan şeklini alacak şekilde küçültülmüş dünyalarız.”
  • Insanı insanlığından çıkarmanın nasıl olacağını ancak bir insan bilebilir. Dindarlığın çok gülünç olduğunu düşünüyor, çünkü bütün bunları gizlemek için var; bu kokuşmuş, havasız kaderine terk edilmiş hücreyi.
  • "Ama hanımefendi, başkalarının gözünde açık olan gerçekten çok uzaklaşmayın, aksi takdirde sizin için açık olan gerçek yüzünden suçlu durum düşürülürsünüz."

Günışığı Kapısı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

1600lü yıllarda İngiltere’de yapılan cadı yargılamalarını konu eden bir kitap. Tarihte kayıtları tutulan ilk cadı yargılamasının kurgusallaştırılmış bir hikayesi. Kitap kısa kısa bölümler halinde yazıldığından oldukça kolay okunuyor. Simyacı kadınların nasıl cadı olarak adlandırıldığı ve bu yüzden yargılanıp öldürüldükleri kitabın ana konusu. Bunun yanında kitap boyunca kadının toplumdaki yeri, hukuk sistemi, din eleştirileri de mevcut. Ancak ben anlatımın oldukça yüzeysel kaldığını ve bu yüzden yazarın vermek istediği mesajların tam olarak içselleştirilemediğini düşünüyorum. Bunda belki biraz da karakter sayısının çokluğu ve karakterlerin hikayelerinin parça parça verilmesinin de etkisi olabilir. Buna karşın tarihsel gerçeklikler arasında yazarın kurduğu hikayenin iyi bir hayal gücünün ürünü olduğunu söylemeden de geçmemek lazım. Çok büyük beklentilere girmeden tarihi bir olayı anlatması sebebiyle okunulabilecek bir kitap. (Yaren Uludeveci)

Sanırım ennn sevdiğim yazarlardan bir olan Jeanette Winterson 1600lü yılların İngilteresinde yani cadılık kavramının yoğun olduğu bir dönemde geçiyor. 1612 yılında Lancashire de bir grup cadı yargılanıyor ve bu yargılanma kayıtları tutulmuş ilk cadı yargılanması. O zamanın hukukçusu Thomas Potts bu yargılanmayı “Lancashire İli Cadılarının Harika Bir Şekilde Ortaya Çıkarılması” şeklinde kayda geçmiş. Jeanette Winterson da bu kayıtlarda yola çıkarak bu kitabı yazmış. Yazarımız zaten tarihsel kurgu kitaplarını bence çok iyi yazan biri. Bu yüzden bu kitabını da bir çırpıda okuyup bitirdim. Zaten 184 sayfa hemen bitiyor. Ama sonu biraz çabuk geldi ve bi anda bitti. Sanki kitapta eksik sayfalar varmış gibi hissettim. Kitaplardan pek alıntı yapmıyorum ama içinde geçen şu cümle benim biraz içimi ısıttı: “Işık o kadar hafifti ki sanki ışığın kendisi değil, anısı gibiydi.’’ (Zeynep)

Günışığı Kapısı PDF indirme linki var mı?

Jeanette Winterson - Günışığı Kapısı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Günışığı Kapısı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Jeanette Winterson Kimdir?

JEANETTE WINTERSON, 1959'da Manchester, İngiltere'de doğdu. Pentekostal Kilise'ye mensup ebeveynler tarafından 1960'ta evlat edinilip misyoner olmak üzere yetiştirildi. Kitapların gücünü erken keşfeden ve kendini bir lezbiyen olarak tanımlayan Winterson 16 yaşında evden ayrılıp küçük bir arabada yaşamaya başladı. Bu süre içinde eğitimini devam ettirdi ve Oxford Üniversitesi İngilizce bölümünde okurken ek işler yaparak geçimini sağladı. Mezun olduktan sonra bir süre tiyatro alanında çalıştı. 25 yaşındayken yayınlanan ilk romanı Tek Meyve Portakal Değildir, 1985'te En İyi İlk Roman dalında Whitbread Ödülü'ne layık görüldü.

Yetişkinler için on romanın yanı sıra çocuk kitapları, öyküler, denemeler, senaryolar ve bir anı kitabı yazdı. Ağırlıklı olarak fizikselliğin ve hayalgücünün sınırlarını, cinsiyet kutuplaşmalarını ve cinsel kimlikleri işleyen eserleriyle John Llewellyn Rhys Ödülü'ne, E.M. Forster Ödülü'ne ve Cannes Film Festivali'nde Gümüş Ödül'e layık görüldü. 2006 yılında ise edebiyata hizmetleri için kendisine Britanya Kraliyet Onur Nişanı verildi. Düzenli olarak The Guardian gazetesine yazan Winterson, Manchester Üniversitesi'nde Yaratıcı Yazarlık profesörü olarak görev yapmaktadır.

Jeanette Winterson Kitapları - Eserleri

  • Vişnenin Cinsiyeti
  • Normal Olmak Varken Neden Mutlu Olasın
  • Tek Meyve Portakal Değildir
  • Atlas'ın Yükü
  • Tutku
  • Bedende Yazılı
  • Sanat Başkaldırır: Coşku ve Cüretkarlık Üzerine
  • Günışığı Kapısı
  • Fener Bekçisi
  • Zaman Boşluğu
  • Frankissstein
  • Dizüstü
  • Boating for Beginners
  • The Stone Gods
  • Christmas Days
  • Noel Günleri

Jeanette Winterson Alıntıları - Sözleri

  • Özgür insan kaçmayı hiç aklına getirmez. (Atlas'ın Yükü)
  • İkinci Dünya Savaşı. Tüm savaşları bitirmek için bir savaş daha. Özgürlük. Sonra... evlere ve işyerlere izin belgesi olmadan girebilmenin hakkı (The Stone Gods)
  • hayat değiştiren şeyler için riske girmek zorundasın. (Normal Olmak Varken Neden Mutlu Olasın)
  • "Tanrı insanın kalbine bakar, yoksul bir kadının entarisi­ne değil" (Vişnenin Cinsiyeti)
  • Ona neden papaz olduğunu sorduğumda, insan çalışmak zorundaysa, işyerine uğramayan bir patrona sahip olmak en iyi sidir demişti. (Tutku)
  • Aşk kendine aittir, yalvarışlara kulak asmaz ve şiddeti umursamaz. Aşkın pazarlığını edemezsin. Aşk arzudan daha güçlü olan tek şey ve baştan çıkarılmaya direnmenin tek yerinde nedenidir. (Bedende Yazılı)
  • Sevdiğimizi sandığımız şeyi seviyor muyuz? (Normal Olmak Varken Neden Mutlu Olasın)
  • ... önemli bir seçim yaptığınız her seferde geride bıraktığınız parçanız yaşayabileceğiniz öteki hayatı devam ettirir. (Tek Meyve Portakal Değildir)
  • Tezgâhtara, "Bu kitabı alacak param yok ama bırakamam da çünkü çok seviyorum," dedim. Hiç duygulanmamıştı. Bir şeyi satın almamız ya da bırakmamız gereken bir dünyada yaşıyoruz. Sevgi bir şey ifade etmiyor. (Fener Bekçisi)
  • Annem bir matematik denklemi gibi: hep var ve olmadığını kanıtlamak imkansız.  (Vişnenin Cinsiyeti)
  • Hayatla ilgili beni delirten şey onun mantıksızlığıdır. Planlar yapıyoruz. Kontrol etmeye çalışıyoruz, ama herşey rastgele gidiyor. Bu bir kuantum evrenidir, ne rastgele bir şey ne de kesindir. Her saniyenin bir potansiyeli vardır. Yapabileceğin tek şey araya girmektir. (The Stone Gods)
  • Bir gece dışarı çıktı ve hayatını düşündü , neyin mümkün olacağını düşündü. Yapamayacağı şeyleri düşündü. (Tek Meyve Portakal Değildir)
  • Was there no justice in the world? No. She thought about an article she had once seen on mind control. Apparently if there was a person fiendish enough to set about interfering with your life, the only thing you could do was to concentrate hard on someone they were unlikely ever to have heard of called Martin Amis. (Boating for Beginners)
  • "Yaşamımda pişmanlığını duyduğum şeyler, verdiğim yanlış kararlar değil, hissetmeyi başaramadığım duygular." (Normal Olmak Varken Neden Mutlu Olasın)
  • “Sanıyorum, bizler insan biçimi alacak şekilde küçültülmüş dünyalarız.” (Günışığı Kapısı)
  • Hayatlarımıza ne oldu böyle? (Sanat Başkaldırır: Coşku ve Cüretkarlık Üzerine)
  • O zamandan beri temas edebileyim diye gerçeğin ne olduğunu bulmaya çabalıyorum. (Fener Bekçisi)
  • O konuşurken senin elini tutuyordum.Yaşam çok kısa,küçük ve şansa bağlı.Karşılaşırız,karşılaşmayız,yanlış dönemeçten döneriz ama gene de birbirimize toslarız.Özenle”doğru yolu”seçeriz ve o yol hiçbir yere çıkmaz. (Fener Bekçisi)
  • Televizyonu kapatın ve tüyün.. (Sanat Başkaldırır: Coşku ve Cüretkarlık Üzerine)
  • İnsanlar unutur,sıkılır,yaşlanır,başını alıp gider. (Tek Meyve Portakal Değildir)

Yorum Yaz