tatlidede

Hak Sözün Vesîkaları - Hüseyn Hilmi Işık Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Hak Sözün Vesîkaları kimin eseri? Hak Sözün Vesîkaları kitabının yazarı kimdir? Hak Sözün Vesîkaları konusu ve anafikri nedir? Hak Sözün Vesîkaları kitabı ne anlatıyor? Hak Sözün Vesîkaları PDF indirme linki var mı? Hak Sözün Vesîkaları kitabının yazarı Hüseyn Hilmi Işık kimdir? İşte Hak Sözün Vesîkaları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 14.05.2022 19:00
Hak Sözün Vesîkaları - Hüseyn Hilmi Işık Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Hüseyn Hilmi Işık

Yayın Evi: Hakikat Kitabevi

İSBN: 9789758883003

Sayfa Sayısı: 400

Hak Sözün Vesîkaları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hak sözün vesîkaları kitabı Şî’îlik, Ehl-i Beyt, Eshâb-ı kirâm ve Ehl-i Sünnet hakkında bilgiler vermekde, Ehl-i beyt ile Eshâb-ı kirâmın birbirlerini çok sevdiklerini açıklamakda ve şî’îlerin kitablarını ve iftirâlarını gâyet ilmî olarak cevâblamakdadır. Komünistlik ve din düşmanlığı hakkında bilgiler de veren kitâbda İmâm-ı Gazâlî hazretlerinin (Eyyühel-Veled) tercemesi ve İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin hâl tercemesi de bulunmaktadır.

Hak Sözün Vesîkaları Alıntıları - Sözleri

  • ...islâmiyyete uygun olarak yapılan bir işi, ancak nefs-i emmâre çirkin sanır.
  • Mâl sâhibi mülk sâhibi, hani bunun ilk sâhibi?
  • İslâm dîninde, her ne niyyet ile olursa olsun, insan resmi, heykeli yapmak ve bunlara hurmet etmek, harâmdır, büyük günâhdır.
  • Hayâ duygusunu taşımak da, bir fazîletdir.
  • ..organları var eden ve böyle çalıştıran sonsuz kuvvet sahibinin ismi Allah'tır. İnsanların gözünde kuvvet olsaydı, kendisini görürlerdi.
  • İslâma hizmetin, insanlığa hizmet demek olduğunu her insan anlıyacakdır.
  • Hâşâ zulm etmez, kuluna Hudâsı. Herkesin çekdiği kendi cezâsı!
  • Müslimânlar egoist olmaz. Egoist olanları, Allahü teâlâ sevmez.
  • Peygamber efendimiz buyurdu ki, (Eshâbım, gökdeki yıldızlar gibidirler. Eshâbımdan herhangi birinin izinde giden, hidâyete kavuşur!) Ya’nî Cennete gider buyurdu.
  • Bir insan ne kadar ilm edinse, ne kadar kitâb okusa, bildiklerini yapmadıkça fâidesi olmaz.
  • Bir kimse ki, Kur'ândan,hadîsden anlamaz, Cevâb vermemek gibi, ona cevâb olmaz!
  • Evliyânın büyüklerinden Ebû Sa'id Ebülhayre sordular: Falan kimse, su üstünde yürüyor dediler. Bu iş kolaydır. Martı kuşları da, su üstünde yürüyor buyurdu. Filan kimse, havada uçuyor dediler. Kuş ve sinek de uçuyor buyurdu. Filan kimse, bir anda, bir şehrden bir şehre gidiyor dediler. Şeytan da, bir nefesde şarkdan garba gidiyor. Böyle şeylerin kıymeti yokdur. Merd odur ki, herkes gibi yaşar. Alış-veriş yapar. Evlenir. Bir ân Allahü teâlâdan gâfil olmaz buyurdu.
  • Kanaâtkârlığı yalnız İslâmiyyet değil, her milletin ahlâki kitapları övmektedir. Kana'at demek, bu fen yobazının uydurduğu gibi, hakkından vazgeçmek, uyuşuk olmak değildir. Kanâ'at, hakkına, kazandığına râzı olup, başkasının hakkına saldırmamak demektir. Bu ise, insanları uyuşturmaz. Çalışmaya, ilerlemeye teşvik eder.
  • Hâşâ zulm etmez, kuluna Hudâsı. Herkesin çekdiği kendi cezâsı! Bî-vefâdır ey denî dünyâ senin her ni'metin. Sarsar-ı bâd-ı ecel, mahv eyliyor her rif'atin! Âlem içre, mu'teber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihânda, bir nefes sıhhat gibi!

Hak Sözün Vesîkaları İncelemesi - Şahsi Yorumlar

... ihtilâlden önce, komünistler bütün Rusyan›n ￾nu olmak, zâlim idâreyi kurmak, diktatörlüğü yerleşdirmek maksad› ile köylüye ve işçilere o kadar çok şey va’d etdiler ki, onlar câhil kafalar›yla Cennet hayât›na kavuşacaklar›n› sanm›şlard›. Seneler geçdikden sonra, işçi ve köylüler, hiçbir şey elde edeme￾diklerini, aldat›ld›klar›n›, tuzağa düşdüklerini, tepeden t›rnağa kadar soyulduklar›n› anlamakda gecikmediler. Fekat, iş işden geçmişdi. Art›k diktatör idâre, bunlar› birbirleriyle derdleşmekden bile men’ etdi. Arada bir kitleler hâlinde katliâmlar tertib et￾diler. Sovyet Rusya Cumhurbaşkan› K.Voroshilov, 1934 de Rusya￾da verilen bir ziyâfetde Amerikan Sefiri William C. Bulitte şu hâdiseyi anlatm›şd›: (1919 yilinda, teslîm olduklari takdîrde hiç- bir zarar vermemeği va’d ederek, Kievde on bin Çar subayin› eş leri ile birlikde teslîm olmağa iknâ etmişdim. Sözüme inanarak teslîm oldular. On bin subay›n hepsini erkek çocuklar›yla birlik￾de i’dâm etdirdim. Kar›lar› ile k›zlar›n› ise, Rus ordusu taraf›n￾dan kullan›lmak üzere, umûmhânelere gönderdim). Sonra da, zevall› kad›nlar›n, ma’rûz kald›klar› korkunç muâmeleye üç ay￾dan fazla dayanam›yarak can verdiklerini sözlerine ilâve etmiş- dir. 1335 [m. 1917] ihtilâlinin hemen akabinde, Çar Nikola ve beşikdeki çocuklar› ile berâber, bütün âile efrâd›, Bracki Ormanlar›nda katledilmişlerdir. 1917 y›l›ndan 1947 y›l›na kadar komünist Rusya￾da hükm süren kanl› ihtilâlin netîcesi katl edilen, açl›kdan ve sefâ- letden ölen insanlar›n say›s› 63 milyon 301 bin kişidir. Aşağ›da bu￾na dâir vereceğimiz rakamlar, vesîkalar, kan ve kemik üzerine ku￾rulan dinsiz bir rejimin girdiği ülkelere neler getirebileceğini aç›k- ça ortaya koymakdad›r. Bu vesîkalar, çok esasl› kaynaklardand›r. Veyl uyanm›yanlara.... YIKILAN İBÂDET YERLERİ Türkistânda 14 bin câmi’ ve mescid, Kafkasya ve K›r›mda 8 bin, Tataristânda ve Baş Kurdistânda 4 bin câmi’, mescid y›k›lm›ş ve tahrîb edilmişdir. Yaln›z Buhârâ vilâyetinde 360 câmi’, mescid yikdirilmistir. Bir medrese b›rak›lm›şd›r ki, o da, din aleyhdarlığı mü- zesi olarak kullanilmistir.Semerkand vilâyetinde de, ayn› şeklde b›rak›lan Uluğ Beğ medresesi, din aleyhdarl›ğ› müzesi olarak kul￾lan›lm›şd›r. Semerkanddaki iki kilise de, basketbol, voleybol salo￾nu olarak kullan›lm›şd›r. (Gökçe Zafer Özaki)

Hak Sözün Vesîkaları PDF indirme linki var mı?

Hüseyn Hilmi Işık - Hak Sözün Vesîkaları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Hak Sözün Vesîkaları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Hüseyn Hilmi Işık Kimdir?

Bazı Kitaplarında ''M. Sıddık Gümüş'' takma ismini kullanmıştır.

Türkiye'nin İlk Kimya Yüksek Mühendisi.

1911 yılında, İstanbul Eyüp Sultan'da doğdu. İlk öğrenimini, Eyüp Sultan Reşadiye Numune Okulu'nda yaptı. Halıcıoğlu Askeri Lisesi giriş imtihanlarını pekiyi alarak kazandı. 1929 yılında, Askeri Liseyi bitirdi. Eczacılık Fakültesi'ne girerek askeri eczacı oldu. Gülhane Hastanesi'nde bir senelik stajını birincilikle bitirip, üsteğmen olarak Askeri Tıbbiye Okulu'na müzakereci tayin edildi. Bu sırada Kimya Fakültesi'ne kaydoldu. Yüksek matematikçi Von Mises'den, mekanik profesörü Prager'den, fizikçi Dem Ber'den, teknik kimyayı Goss'dan okudu. Kimya Profesörü Arnd'ın yanında çalıştı. Takdirlerini kazandı.

Arnd'ın yanında 6 ay travay yapıp Penylciyan - Nitromethan - Methyl esteri cisminin sentezini yaptı ve formülünü keşfetti. Dünyada ilk olan bu başarılı çalışması, İngilizce olarak Fen Fakültesi Dergisi'nde ve Almanya'da çıkan (Zentral Blatt) kimya kitabının 1937 tarih 2519 sayısında, Hüseyin Hilmi Işık isminde yazılıdır.

Hüseyin Hilmi Işık, 1936 senesi sonunda 1-1 sayılı Türkiye'nin ilk kimya yüksek mühendisi diplomasını aldı. O sene Türkiye de ilk ve tek kimya yüksek mühendisi olduğu günlük gazetelerde yazıldı. Bu başarısından dolayı, askeri kimya sınıfına geçirildi. Ankara Mamak'ta zehirli gazlar kimyageri yapıldı. Burada 11 sene kaldı. Auver Fabrikası Genel Direktörü Mer Zbached ve kimya doktoru Goldstein ve optik mütehassısı Neumann ile yıllarca çalıştı. Onlardan Almanca da öğrendi. Harp gazları mütehassısı oldu.

1947'de Bursa Askeri Lisesi'nde kimya öğretmeni, sonra eğitim müdürü oldu. Burada ve sonra Kuleli ve Erzincan Askeri Liseleri'nde uzun seneler kimya öğretmenliği yaparak yüzlerce subay yetiştirdi. Kıdemli albayken 1960 yılında emekli oldu. Sonra Vefa, Cağaloğlu, Bakırköy Sanat Enstitüleri gibi çeşitli okullarda matematik, kimya öğretmenlikleri yaptı. Hayatı boyunca siyasete karışmadı.

Çeşitli din, fen, tarih ve kültürel yayınları vardır. Almanca, Fransızca, Arapça ve Farsça dillerini çok iyi bilirdi. Bir kızı, bir oğlu olup, damadı Enver Ören ve torunu A. Mücahid Ören'dir. Rahmetli oğlundan Ferruh Işık isminde bir torunu daha vardır. Muhterem eşi hayattadır.

Hüseyin Hilmi Işık, hayatı boyunca insanlarla iyi geçinmeyi, güzel ahlak sahibi olmayı, fitnelere karışmamayı tavsiye etti. Yetiştirdiği binlerce öğrencisi, ülkeye faydalı hizmetlerde bulundu. 26 Ekim 2001 tarihinde vefat etti.

Hüseyn Hilmi Işık Kitapları - Eserleri

  • İngiliz Câsûsunun İ'tirâfları ve İngilizlerin İslam Düşmanlığı
  • İslâm Ahlâkı
  • Namâz Kitâbı
  • Herkese Lâzım Olan Îmân
  • Kıyâmet ve Âhıret
  • Şevâhid-ün Nübüvve: Peygamberlik Müjdeleri
  • Tam İlmihâl Seadet-i Ebediyye
  • Fâideli Bilgiler
  • Menâkıb-ı Çihâr Yâr-i Güzîn
  • Eshâb-ı Kirâm
  • Hak Sözün Vesîkaları
  • Kıymetsiz Yazılar
  • Ehli Sünnet Yolu
  • Dinde Reformcular
  • İslamiyet Nedir ve Niçin Müslüman Oldular
  • İslamda İlk Fitne
  • Yadigâr Mektublar
  • Müslümanların İki Gözbebeği
  • İslamın İç Düşmanları
  • İslama' a Hizmet
  • Mızraklı İlmihâl Miftâhulcenne
  • Mısırlı Bir Din Adamının Din Düşmanlığı
  • Yüz Karası
  • Tam İlmihal Se’âdet-i Ebediyye
  • İslamiyet Nedir ve Hakiki Müslüman Nasıl Olur
  • Aldanmıyalım
  • Kuranı Kerim ve Bugünkü İnciller ve Hz.Muhammed'in Mucizeleri
  • Ehl-i Sünnet Yolu
  • Menakıb-ı Çihar Yar-i Güzin
  • Namaz Kitabı

Hüseyn Hilmi Işık Alıntıları - Sözleri

  • Peygamberimiz <> (Kimse rızkını bitirmeden ölmez. Fekat, rızkınızı iyi yerlerde arayınız!) buyurdu. (Müslümanların İki Gözbebeği)
  • Îmânsız insan, dünyânın en bahtsız insanıdır. (Tam İlmihâl Seadet-i Ebediyye)
  • - "Muhammed aleyhisselâmdan gelmiyen bir söz, İslâm kitâbı olamaz." (Şevâhid-ün Nübüvve: Peygamberlik Müjdeleri)
  • Her kemalin zevali vardır. Her tamamın noksanı vardır. (Menâkıb-ı Çihâr Yâr-i Güzîn)
  • Hadisi Şerifte: Ebu Bekr, Allahu tealanın ateşten azad ettiği kimsedir. (İslamda İlk Fitne)
  • Nefslerine uyup, Kur’ân-ı kerîme ve hadîs-i şerîflere kendi düşüncelerine göre ma’nâ verenlere uyanlar felâkete sürüklenir. (Kıyâmet ve Âhıret)
  • İnsanlar, elbette, birşeyi yokdan var edemez. Hiçbirşey yaratamaz. (Tam İlmihâl Seadet-i Ebediyye)
  • Hazret-i Ömerin “radıyallahü anh” zemân-ı şerîflerinde, Şâm şehri civârında, bir kal’ayı muhâsara etdiler. Allahü teâlânın hikmeti öğle vakti yaklaşdı. Feth müyesser olmadı. Hazret-i Ömer gadaba gelip, islâm askerinin hepsini huzûruna çağırıp, bu âna kadar kal’anın feth olunamamasının sebebi nedir. Kâfirler kimlerdir ki, islâm askerine karşı koyarlar. Aranızda zâhiren bir hatâ sâdır olmuş kimse olmasa, bu kadar dayanamazdı, diye şiddetli azarladı. Eshâb-ı tâhire varıp, herbirisi tevbe ve istigfâr ile meşgûl oldular. O esnâda Eshâb-ı güzînden birisi ağlıyarak, hazret-i Ömerin “radıyallahü teâlâ anh” huzûrlarına gelip, dedi ki, yâ Emîr-el-mü’minîn, bu gece teheccüde kalkdığım vakt, karanlık olduğundan, misvâkımı arayıp, bulamadım. Misvâksız nemâz kıldım. Var ise benim hatâmdandır. Hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh” buyurdu ki, tevbe ve istigfâra devâm eyle. Bir sâat geçmeden kal’a feth oldu. (Menâkıb-ı Çihâr Yâr-i Güzîn)
  • Âyinesi işdir kişinin, lâfa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı, eserinde! (Ehli Sünnet Yolu)
  • Resulullah (sav) Hasan ve Hüseyin'i iki dizine oturtmuştu ve (Bu ikisi benim oğullarımdır ve kızımın oğullarıdır.Ya Rabbi! Ben bu ikisini seviyorum. Sen de sev. Bunları sevenleri de sev.) buyurdu. (İslamda İlk Fitne)
  • Medh olunmayı sevmek, insanı kör ve sağır eder. Kabahatlerini, kusurlarını görmez olur. Kendisine yapılan nasihatleri işitmez olur. -Hadis-i Şerif (İslâm Ahlâkı)
  • Kanaâtkârlığı yalnız İslâmiyyet değil, her milletin ahlâki kitapları övmektedir. Kana'at demek, bu fen yobazının uydurduğu gibi, hakkından vazgeçmek, uyuşuk olmak değildir. Kanâ'at, hakkına, kazandığına râzı olup, başkasının hakkına saldırmamak demektir. Bu ise, insanları uyuşturmaz. Çalışmaya, ilerlemeye teşvik eder. (Hak Sözün Vesîkaları)
  • Kendi kusûrlarımıza bakmamız, hiçbir müslimânı gıybet etmememiz lâzımdır. (Tam İlmihâl Seadet-i Ebediyye)
  • Âkıl isen kıl namâzı , çün se'âdet tâcıdır . Sen namâzı öyle bil ki mü'minin mi'râcıdır ! (Namâz Kitâbı)
  • Evet, müslimânların bir kısmı bozuldu. Yetmişiki bozuk fırka meydâna geldi. Fekat, müslimânların bir kısmının bozulması demek, islâmiyyetin bozulması demek değildir. Her asrda, her zemân, hiç bozulmıyan, Eshâb-ı kirâmın “radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în” yolundan ayrılmıyan, hakîkî, sâlih müslimânlar da vardı. Hadîs-i şerîf, bunların her asrda mevcûd olacağını haber veriyor. (Fâideli Bilgiler)
  • , "Edep ve sevgi kalpleri birleştirir." ... ~... (Kıyâmet ve Âhıret)
  • Ezeldeki kaza ve kader, Allahü Teâlânın kullarının neleri yapmak istediğini ezelde bilmesidir. Neleri yapmasını ezelde emir etmesi değildir. (İslâm Ahlâkı)
  • Namaz kılmayanın, İslam’dan nasibi yoktur! (Namâz Kitâbı)
  • - Geniş, güzel ve latîfdi gözü, Nur saçardı hep, mubârek yüzü. (Şevâhid-ün Nübüvve: Peygamberlik Müjdeleri)
  • Ve dahî birgün Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Hazret-i Alî “kerremallahü vechehü ve radıyallahü anh” hazretlerine se’âdetle, (Yâ Alî! Senin nemâzın farzına, vâcibine, sünnetine, müstehabına riâyet etmen gerekdir) buyurduklarında, ensârdan bir zât dedi ki, (Yâ Resûlallah! Hazret-i Alî bunların cümlesini bilir. Bize, bir nemâzın farzına, vâcibine, sünnetine, müstehabına riâyet etmenin fazîletini beyân buyur. Biz dahî, ona göre amel edelim.) Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdu ki: (Ey benim ümmetim ve Eshâbım! Nemâz, Allahü azîm-üş-şânın hoşnud olduğudur. Feriştehlerin sevdiğidir. Peygamberlerin sünnetidir. Ma’rifetin nûrudur. A’mâlin efdalidir. Bedenin kuvvetidir. Rızkın berekâtıdır. Canın nûrudur. Düânın kabûlüdür. Melek-ül-mevte şefâ’atcidir. Kabrde çirağdır. Münker ve Nekîr hazerâtına cevâbdır. Kıyâmet gününde, üzerinize sâyebândır. Cehennem ile aranızda perdedir. Sırâtı yıldırım gibi geçiricidir. Cennetde başınıza tâcdır. Cennetin anahtarıdır.) (Mızraklı İlmihâl Miftâhulcenne)

Yorum Yaz