tatlidede

Hakka Şahitlik Etmek Her Müslümana Bir Görevdir

Hakka Şahitlik Etmek Her Müslümana Bir Görevdir
Namaz, oruç, hac, zekat gibi Allah’ın bir emridir hakka şahitlik etmek, şahitliği hakkıyla yerine getirmek (Maide,8)...
 
Allah Kur’an’da birçok ayette, mü’minlerin özellikleri arasında “hakka şahitlik etme” vasfını zikreder (Mearic, 33; Furkan, 72)…
 
Müminlerin, “kendileri, ana-babaları ve akrabaları aleyhinde bile olsa hakka şahitlik ettiklerini” söyler (Nisa, 135)…
 
Kur’an’da, “rabbimizin, meleklerin, peygamberimizin ve ümmeti İslamın” bir vasfı olarak zikredilir “şahitlik etmek” (Bakara, 143; Al-i İmran, 18; Nisa, 166; En’am, 19 vs.)
 
Birçok ayeti kerimede üzerinde durulan bu önemli vasıf neyin nesidir ve neden bu kadar önemlidir?
 
Kur’an’a göre bizi biz yapan, bizi ümmet kılan “şahitliğimiz”dir…
 
Kur’an, “mü’minlerin şahitlikleri ile kaim olduklarını” buyurur…
 
Bu ayete göre şahitliğini kaybeden kaimliğini, kayyumluğunu, duruşunu, vakarını, izzetini ve varlığını da kaybeder…
 
Aslında hakka şahitlik etmenin biri zihni diğeri kalbi olmak üzere iki boyutu bulunmaktadır… Aklı ve kalbi doğru çalışmayanlar hakka, hakikate şahitlik edemezler… Dolayısı ile şahitlik vasfı kişide “doğru çalışan ve diri olan kalp ve zihne” işaret eder… Şahitliğini kaybeden vücudun en önemli ve en işlek uzuvlarını “kalp ve aklını” fesada uğratmış demektir… Hakka şahitlik etmek vicdanı tam ve fikri hür kişilerin vasfıdır…
 
Hakka şahitlik etmek neyi gerektirir?
 
Hakkı her şeyin üstünde tutmayı,
 
Aidiyet ve mensubiyetleri hakkın önüne geçirmemeyi,
 
Menfaatlerimizin yanında değil doğrunun, hakkın yanında saf tutmayı,
 
Güçlü karşısında eğilmemeyi, bükülmemeyi,
 
Her zorluğa rağmen doğruları ifade edebilmeyi,
 
Tarafgir davranmamayı,
 
Peşin hükümlü, ön yargılı olmamayı,
 
Zalime ve zulme arka çıkmamayı,
 
Kaybetmek pahasına da olsa hakkı, hakikati öncelemeyi,
 
Vicdani muhasebe yapmadan hareket etmemeyi,
 
Her şeyi gören ve bilen bir Allah’ın olduğunun şuurunda olmayı,
 
Duyarsız olmamayı, batıla, yanlışa tepkisiz kalmamayı,
 
Bananeci, sorumsuz ve kaygısız olmamayı,
 
Parti, vakıf, dernek, cemaat ve dostlukları hak ve adalete öncelememeyi,
 
Her şart ve ahvalde “doğruluktan, adaletten ve iyilikten” ayrılmamayı gerektirir…
 
Hakka şahitlik etmek, toplumda asayişin sağlanması, güven ortamının oluşması ve adaletin kaim olması için şarttır…
 
Eğer "hak, hakikat, doğruluk, iyilik ve adalet" hakim olsun diye bir mücadeleniz yoksa, kalbiniz bunun için atmıyorsa, aklınız bunun için yorulmuyor, çözüm üretmiyorsa üzülerek söyleyeyim ki körelmişsiniz, kalbinizi ve aklınızı dumura uğratmışsınız demektir… Kıyamet günü tüm organlarınız aleyhinizde şahitlik edecek demektir (Nur, 24)…
 
Rabbim! Bizleri hakka şahitlik eden ve şahitliği hakkıyla yerine getirenlerden kıl…

Editör: Aydın

Yorum Yaz