tatlidede

Harriet Lerner kimdir? Harriet Lerner kitapları ve sözleri

Yazar / Psikoterapist Harriet Lerner hayatı araştırılıyor. Peki Harriet Lerner kimdir? Harriet Lerner aslen nerelidir? Harriet Lerner ne zaman, nerede doğdu? Harriet Lerner hayatta mı? İşte Harriet Lerner hayatı...
  • 15.07.2022 07:00
Harriet Lerner kimdir? Harriet Lerner kitapları ve sözleri
Yazar / Psikoterapist Harriet Lerner edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Harriet Lerner hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Harriet Lerner hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Harriet Lerner hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Harriet Lerner

Doğum Tarihi:

Doğum Yeri:

Harriet Lerner kimdir?

Kansas (ABD) `deki ünlü Menninger kliniğinde psikoterapisttir.Kadının öfkeli ve suçlayıcı bir konumdan, kendi karmaşasıyla yüzleşmeye doğru yaptığı yolculuğu anlatan yazar, öfkenizi yapıcı bir güce dönüştürerek yaşamınızı yeniden şekillendirebilmeniz için rehberlik ediyor.

Harriet Lerner Kitapları - Eserleri

  • Öfke Dansı
  • Bağlantı Dansı
  • Dans Eden Benlikler
  • Kandırma Dansı
  • Korku Dansı
  • Yakın İlişkiler Dansı
  • Neden Özür Dilemiyorsun?

Harriet Lerner Alıntıları - Sözleri

  • "Benlik tanımlamak" ya da "kendine özgü olmak" insanın sonuçta tek başına yapması gereken bir iştir. Başkaları denese de, ya da biz kendilerinden istesek bile, bu işi kimse bizim yerimize yapamaz ve yapmayacaktır. Sonuçta, ne düşündüğümü, ne hissettiğimi ve nasıl davrandığımı ben tanımlarım. Benim ne düşündüğümü, ne hissettiğimi ve nasıl davrandığımı biz tanımlamayız. Yine de, bu yalnız ve zorlu işi kendimizi soyutlayarak başaramayız. Bunu başarmak için gerekli olan şeyler, diğerleriyle bağlantımızı korumak ve ilişkilerimizde, kendimiz hakkında yeni şeyler öğrenmektir. (Öfke Dansı)
  • Öfkelerini etkin olmayan şekillerde ifade edenler sonunda,öfkelenmeye hiç cesaret edemeyenler kadar acı çekeceklerdir. (Öfke Dansı)
  • “İnsana göründüğü kişiymiş gibi davranırsanız, onu olduğundan daha kötü hale getirirsiniz. Ancak insana, potansiyel olarak olabileceği kişiymiş gibi davranırsanız , onu olması gereken hale getirirsiniz .” (Kandırma Dansı)
  • Hepimizin insanlara gereksinmesi vardır ve hepimiz de insanların bize davranışlarından derinlemesine etkileniriz. (Dans Eden Benlikler)
  • Feminizm bize en utanç verici ve mahrem şeyi paylaştığımız zaman bunun ne kadar evrensel olduğunu fark etmeyi öğretti. Kadın deneyiminin evrenselliği, eski yalanlara meydan okuyup doğruya mekan yaratmamızı sağlar. (Kandırma Dansı)
  • Hedef her iki tarafin da ayrı "Ben"liklerinin korunabildiği ve geliştirilebildiği ve benlikte ya da ötekinde ne yeterliğin ne de hassasiyetin gözden kaçırıldığı ilişkiler içinde olmaktır. Yakınlık açık bir benliğe sahip olmayı, kendimize amansızca odaklanmamızı, açık iletişimi ve farklılıklara büyük saygı duymayı gerektirir. Değerlerimiz, inançlarımız ve prensiplerimiz doğrultusunda benliğimiz için net bir duruş içinde olurken bizim için önemli olan kişilerle duygusal yakınlığımızı koruyabilmemizi gerektirir. (Yakın İlişkiler Dansı)
  • “Bazılarımız kırmızı çizgimizi ancak, kalmak ya da gitmek gibi bir yol ayrımında düşünürüz. Aslında o her gün her önemli ilişkimizde bizimledir. Öteki kişinin davranışına hastalığın mı, çevrenin mi, dikkat eksikliğinin mi, kötü genlerin mi, tembelliğin mi, ecinninin mi, yoksa gereğinden fazla yardımcı olma isteğinin mi neden olduğuna inandığımız hiç fark etmez. Bir ilişkide kırmızı çizgimiz yoksa, o ilişki gitgide bozulmaya mahkumdur.” (Bağlantı Dansı)
  • Kendi belirsizliğimizi kabul etmek büyük bir cesarettir. (Öfke Dansı)
  • « İlişkiler vermeyi ve almayı gerektirir, ama eşlerden biri vermek ve evliliği ya da aile yaşamını sürdürmek konusunda payına düşenden fazlasını yaptığında sorun çıkar. » (Bağlantı Dansı)
  • “Aslında suçluluk duygusu kadınlığın hamurunda vardır. Bir aile terapistinin söyledi ği gibi, "Bana suçluluk duymayan bir kadın gösterin, ben de size bir erkek göstereyim." Suçluluk duygularını en yo ğun yaşayan ve suçluluk duygusunun en çok kökleştiği ki şiler annelerdir, çünkü onlar ilk suçlanacak ve kendilerini ilk suçlayacak kişilerdir.” (Yakın İlişkiler Dansı)
  • Kaygının oldukça fazla olduğu durumlarda yavaşça ilerlemek ilerlemenin ideal biçimidir. Yavaş hareket etmek -ya da bazen hiç hareket etmemek- bir güç ya da sebat eksikliğinden ziyade, benliğin esenliğini ve bütünlüğünü sürdürmek ve korumak için gerekli olabilir. (Yakın İlişkiler Dansı)
  • Değiştirip kontrol edebileceğimiz tek insan kendimiziz. (Öfke Dansı)
  • İlginçtir ama bir ilişkiyi başarıyla yönlendirebilmek için, o ilişki olmadan da yaşayabilecek durumda olmak gerekir. (Dans Eden Benlikler)
  • "Dehşet içinde misiniz?" "Boy göstermeye devam edin." (Korku Dansı)
  • " Topluluk önünde konuşmanın bu denli dehşet verici olmasının nedenlerinden biri, kendimiz olma hakkına sahip olduğumuzu hissetmenin zorluğudur." (Korku Dansı)
  • Genel inanışların tersine, araştırmalar, kadınların yalnız yaşamayı erkeklerden çok daha iyi başardıklarını ve evlilikten erkeklere göre daha az yarar sağladıklarını göstermektedir. (Dans Eden Benlikler)
  • "Olduğumuz kişi olmak" bizim için önemli olan şeylerle ilgili açıkça konuşa bilmemizi, duygusal konularda nerede durduğumuzla ilgili net bir konum seçmemizi ve bizim için bir ilişkide neyin kabul edilebilir ve katlanılabilir olduğunun sınırlarını netleştirmemizi gerektirir. (Yakın İlişkiler Dansı)
  • ..değişim, etkin bir şekilde değişim yaratmaya çalışanlar için bile, endişe verici ve güç bir iştir. (Öfke Dansı)
  • İlişkileri önemsemek, bunlar üzerine çalışmak ve becerilerimizi geliştirmek geleneksel olarak kadınların alanı olmuştur. Bir şeyler yanlış gittiğinde genellikle tepki veren, acıyı hisseden ve değişimi başlatmaya çalışan ilk kişiler biz oluruz. Bu, kadınların ilişkilere erkeklerden daha fazla ihtiyaç duyduğu anlamına gelmez… (Yakın İlişkiler Dansı)
  • Bireysel bir kriz yıkıcı büyüklükteki bir trajediden farklı olsa da korku, bilgece tepki vermeyi öğrenmemiz durumunda hepimizi bir araya getirebilecek evrensel bir insan deneyimidir. Evren, er ya da geç herkesi savunmasızlık konusunda hızlandırılmış bir kursa sokar ve insanlara ne kadar ihtiyaç duyduğumuz konusunda bize bir ders verir. Korku ve acıdan kaçınamayız, ama kendimizi yeniden başkalarıyla bağlantılı ve bir bütün gibi hissetmemize yardım edecek şekillerde karşılaşmayı seçebiliriz. Korku, yardım etme ve yardım alma gibi en temel insan faaliyetine katılmayı nasıl sürdüreceğimizi bize öğretebilir. (Korku Dansı)

Yorum Yaz