Herbert Marcuse kimdir? Herbert Marcuse kitapları ve sözleri
Amerikalı Düşünür ve Yazar Herbert Marcuse hayatı araştırılıyor. Peki Herbert Marcuse kimdir? Herbert Marcuse aslen nerelidir? Herbert Marcuse ne zaman, nerede doğdu? Herbert Marcuse hayatta mı? İşte Herbert Marcuse hayatı... Herbert Marcuse yaşıyor mu? Herbert Marcuse ne zaman, nerede öldü?

Doğum Tarihi: 19 Temmuz 1898
Doğum Yeri: Batı Berlin
Ölüm Tarihi: 29 Haziran 1979
Ölüm Yeri: Starnberg, Almanya
Herbert Marcuse kimdir?
Frankfurt Okulu mensuplarından biri olan Marcuse, Marksist kuramı, 1920'den başlayarak değişen tarihsel koşullarla uyumlu hale getirmenin mücadelesini vermiştir. Bu amaçla, eleştirel Marksizmin kendi versiyonunu öne süren ve 1960'lı yıllardan başlayarak uluslararası bir ün kazanan Marcuse, Amerika Birleşik Devletleri'yle Avrupa'daki yeni sol hareketin destekçisi ve savunucusu olmuştur. O, söz konusu eleştirinin ardından, estetik ve biyolojik değerlerin yüceltildiği bir toplum düzeni arayışına girmiştir. Geleceğin toplumuna ilişkin görüşleriyle özgürlükçü bir komünist olarak nitelenen Marcuse, özgür, güzel, aydınlık, cinsel içgüdülerin bastırılmadığı, herkesin yeteneğine göre özgürce çalıştığı, çalışmanın bir oyun haline getirildiği, devletin baskıcı görevine gerek duyulmayan bir toplum düzenini özlemiştir.
Marcuse'ün çalışmasının temeli, baskının bütün sistemlerini kapsayan, iddia ve tartışmayı denetim altına alan bütün muhalefet şekillerini ortadan kaldıran gelişmiş sanayi toplumun -yani "baskıcı hoşgörü'nün- ortaya konulmasıdır. Bu "tek boyutlu toplum" a karşı Marcuse, sadece ütopik bir geleceği kabul etmedi, aynı zamanda Üçüncü Dünyadaki öğrenciler, etnik azınlıklar, kadın ve işçiler gibi gruplara güvenen geleneksel çalışan sınıfa devrimci bir güç olarak baktı. Marcuse' ün önemli çalışmaları şunlardır: Reasom and Revolution (Akıl ve Devrim, 1941), Eros and Civilization (Eros ve Medeniyet, 1958) ve One Dimensional Man (Tek Boyutlu İnsan, 1964).
Herbert Marcuse Kitapları - Eserleri
- Özgürlük Üzerine Bir Deneme
- Tek Boyutlu İnsan
- Eros ve Uygarlık
- Karşıdevrim ve İsyan
- Us ve Devrim
- Estetik Boyut
- Olumsuzlamalar
- Kriz Danışması ve Travmatik Olaylarda Tedavi Planlayıcı
- Sovyet Marksizmi
- Diyalektik Materyalizm Devlet Ve Faşizm
- Karşıdevrim ve İsyan
Herbert Marcuse Alıntıları - Sözleri
- Ortak çıkarlar yaratan devrim korkusu karşıdevrimin çeşitli aşama ve biçimlerini birbirine bağlar. Bütün bunlar parlamenter demokrasiden polis devleti yoluyla açık diktatörlüğe giden yolu açar. Kapitalizm bütün tarihsel devrimler içinde en radikal olanın tehdidine karşı yeniden örgütlenmektedir. (Karşıdevrim ve İsyan)
- . Akıl, bu düzenin irrasyonel karakterini ortaya çıkaran mevcut toplumsal güçler adına insanların ve şeylerin kurulu düzeniyle çelişir. Çünkü "rasyonel" cehaleti, yıkımı, gaddarlığı ve baskıyı azaltmaya yönelik bir düşünce ve eylem tarzıdır. ... (Tek Boyutlu İnsan)
- Ve erkekler ve kadınlar eşeysel özgürlükten her zaman olduğundan daha da çok yararlanırken, artık-baskıdan söz etmenin hiçbir anlamı yoktur. Ama gerçek bu özgürlüğün ve doyumun yeryüzünü cehenneme dönüştürmekte olduğudur. (Eros ve Uygarlık)
- Sizin sayınız onun için bir cinayettir! (Tek Boyutlu İnsan)
- . Sanatın gerçeği, yerleşik gerçekliğin tekelini kırma, gerçek olanı tanımlama gücünde yatar. ... (Estetik Boyut)
- Bilincin tarihte aldığı ilk biçim bir bireyin bilincinin biçimi değil ama belki de en doğrusu tüm bireyselliği topluluğa gömmüş ilkel bir küme bilinci olarak temsil edilebilecek bir evrensel bilinç biçimidir. Duygular, duyumlar, ve kavramlar gerçekte bireyin değildirler, tersine herkes tarafından paylaşılmakta ve böylece tikel değil ama ortak öğeler bilinci belirlemektedirler. Ama bu birlik bile karşıtlık kapsamaktadır; bilinç ancak nesneleri ile karşıtlığı yoluyla bilinçtir. (Us ve Devrim)
- Yeni emperyalizmin iç bütünleyicisi olarak tüketim toplumunda da doğrultu benzer şekilde ters çevrilmiştir gerçek ücretler düşmekte, enflasyon ile işsizlik sürmekte ve uluslararası mali kriz, imparatorluğun ekonomik bazının zayıflığını göstermektedir. Toplumsal değişimin bir potansiyel kitle bazı, kapitalizmin işlemsel gereklerini ve değerlerini baltalama tehdidi oluşturan çalışma tutumları ile protestolarda kendi dağılımını ve politika-öncesi ifadesini bulur. İnsanın bu aptal, yorucu, bitmek bilmeyen iş olmadan (daha az ücretle, daha az gereç ve plastikle yaşayıp daha fazla zaman ve özgürlük edinerek) hayatını kazanması mümkün değil midir? Dünyayı yönetenler tarafından dayatılan hayatın gerçeklerince yadsınan bu yüz yıllık soru artık soyut, duygusal, gerçekdışı bir soru değildir. Günümüzde bu soru tehlikeli derecede somut, gerçekçi, yıkıcı biçimler alır. (Karşıdevrim ve İsyan)
- Sonlu şeylerin varlıkları yitip gitmenin tohumunu kendi içinde taşımaktadır; doğum saatleri ölüm saatleridir. (Olumsuzlamalar)
- Bir yapıtın proleteryanın ya da burjuvazinin çıkarlarını ya da dünya görüşünü gerçekten temsil etmesi olgusu onu henüz asillik gösteren bir sanat yapıtına çevirmez. Sanatın evrenselliği tikel bir sınıfın dünyasında ve dünya görüşünde temellendirilemez, çünkü sanat somut bir evrenseli, insanlığı öngörür ki, hiçbir tikel sınıf, giderek proleterya, Marx’ın “evrensel sınıfı” bile ona katılamaz. (Estetik Boyut)
- Mimesis yabancılaşma yoluyla temsildir,bilincin devrilişidir.Deneyim,kırılma noktasına dek yeğinleşir;dünya Lear ve Anthony için,Berenice,Michael Kohlhaas,Woyzeck için olduğu gibi görünür,tıpkı tüm zamanların aşıkları için olduğu gibi.Onlar dünyayı gizemsizleştirilmiş yaşarlar.Algının yeğinleşmesi şeyleri çarpıtma noktasına dek gidebilir,öyle ki konuşulamayan konuşulur,başka türlü görülebilir olmayan görülebilir olur ve dayanılabilir olmayan patlar.Böylece estetik dönüşüm suçlamaya dönüşür-ama o denli de türesizliğe ve teröre direnenin ve henüz kurtarılabilecek olanın bir kutlamasına. (Estetik Boyut)
- Efendileri özgürce seçme efendileri ya da köleleri ortadan kaldırmamaktadır. (Tek Boyutlu İnsan)
- Libido toplumsal olarak yararlı edimlemeler için saptırılır ki, bunlarda birey ancak aygıt için çalıştığı sürece, çoğu kez kendi yeti ve istekleri ile bağdaşmayan etkinliklerle uğraştığı sürece, kendisi için çalışmaktadır. (Eros ve Uygarlık)
- (... )bizim bütün tartışmamız devrimin sadece varolan toplum içerisinde harekete geçen baskıcı olmayan güçler tarafından gerçekleştirildiğinde özgürleştirici olabileceği üzerinde temellendirilmiştir. önerme bir ümitten daha fazla, ve daha az, bir şey değildir. bu ümidin gerçekleşmesinden önce, yargılayabilecek olan aslında sadece bireydir., kendi bilinçleri ve vicdanlarından başka meşrulukları olmayan bireyler. fakat bu bireyler kendilerine özgü belirsiz tercih ve çıkarlara sahip olan özel kişilerden fazla ve farklıdırlar. onların yargı gücü bağımsız düşünce ve bilgiye, toplumlarının ussal bir çözümleme ve değerlendirmesine dayandığı sürece öznelliklerini aşar. böyle bir usallık yeteneğine sahip bireyler çoğunluğunun varlığı demokratik kuramın dayandığı varsayımdır. eğer yerleşik çoğunluk böyle bireylerden oluşmuyor ise egemen bir halk gibi düşünemez, karar veremez ve hareket edemez.(...) (Özgürlük Üzerine Bir Deneme)
- Onlar teknolojik egemenliğin bireye boyun eğmiş öğelerinin modern değişkenleridir. (Tek Boyutlu İnsan)
- Sanat yapıtı var olanı gizlemez açığa serer. (Estetik Boyut)
- Sömürü zinciri en güçlü halkasından kırılmalıdır. (Özgürlük Üzerine Bir Deneme)
- Yerkürenin büyük alanlarını cehenneme çeviren bir sistemin devamını sağlayan mal ve servislerin üretiminde fiziksel enerjinin yerini giderek artan bir şekilde zihinsel enerji alıyor olsa, bu durumda çalışmak daha mı az yorucu olacaktır? (Özgürlük Üzerine Bir Deneme)
- Eğer baskının yokluğu özgürlüğün arketipi ise, o zaman uygarlık bu özgürlüğe karşı savaşımdır. (Eros ve Uygarlık)
- Teknolojik perdenin ardından –siyasal demokrasi perdesinin ardından gerçeklik– evrensel kulluk, yapay seçme özgürlüğü içinde insan onurunun yokluğu belirir. (Karşıdevrim ve İsyan)
- Sanat ve toplumsal sınıf arasında belirli bir bağıntı vardır. Biricik asıl, gerçek, ilerici sanat yükselen bir sınıfın sanatıdır. Böyle bir sanat, bu sınıfın bilincini anlatır. (Estetik Boyut)