tatlidede

Hilal Kaplan kimdir? Hilal Kaplan kitapları ve sözleri

Türk Psikolog, Gazeteci Hilal Kaplan hayatı araştırılıyor. Peki Hilal Kaplan kimdir? Hilal Kaplan aslen nerelidir? Hilal Kaplan ne zaman, nerede doğdu? Hilal Kaplan hayatta mı? İşte Hilal Kaplan hayatı...
  • 23.01.2023 07:00
Hilal Kaplan kimdir? Hilal Kaplan kitapları ve sözleri
Türk Psikolog, Gazeteci Hilal Kaplan edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Hilal Kaplan hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Hilal Kaplan hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Hilal Kaplan hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Hilal Kaplan Öğüt

Doğum Tarihi: 15 Temmuz 1982

Doğum Yeri: İstanbul, Türkiye

Hilal Kaplan kimdir?

15 Ağustos 1982 tarihinde İstanbul'da doğan Hilal Kaplan, Anadolu Lisesi'nden mezun oldu. 2004 yılında Bilgi Üniversitesi Psikoloji bölümünü tamamlayan Kaplan, 2006 yılında Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji bölümünde yüksek lisansa başladı. Burada öğrenimi devam ederken hem okulunda hem de sivil toplum örgütlerinde siyasi faaliyetlerde bulundu. 27 Şubat 2008 tarihinde başörtüsü yasağının üniversitelerde kaldırılmasının arifesinde iki başörtülü arkadaşı ile birlikte Söz konusu özgürlükse hiçbir şey teferruat değildir: Biz henüz özgür olmadık başlığı ile manifesto niteliğinde bir metin yayınladı. 

TVNET'te yayınlanan siyasi içerikli Muhalif isimli programı hazırlayıp sunmaktadır. Ayrıca a Haber kanalında Zeynep Bayramoğlu'nun yönettiği Her Yöne 80 Dakika başlıklı tartışma programında yorumculuk yapmakta ve Sabah gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. Daha önce Taraf ve Yenişafak gazetelerinde de çalışmıştır.

Hilal Kaplan, 14 Temmuz 2021 tarihinde yayımlanan Resmi Gazete'de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) Yönetim Kurulu Üyeliğine atanmıştır.

Kendisi gibi gazeteci olan Süheyb Öğüt ile 2007 yılında evlenen Hilal Kaplan'ın Tayyip Seha Öğüt, Yusuf Derda Öğüt adında çocukları var.

Hilal Kaplan Kitapları - Eserleri

  • Türkiye'nin Ölmeyen Babası
  • Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim?
  • Henüz Özgür Olmadık
  • Rojbaş, Parev, Şalom, Merhaba Selamün Aleyküm

Hilal Kaplan Alıntıları - Sözleri

  • "Mevcut durumda modern hukuk kurallarına göre tek eşlilik tanınan tek evlilik türü olmasına rağmen, çok eşlilik yaygınlığını korumaktadır. Bu noktada dini nikahla yapılan birden çok evlilik yobazlık ve bağnazlık göstergesi olarak sunulurken, aldatma, birlikte yaşama vb.birliktelikler modern toplum düzeninin beraberinde getirdiği 'kaçınılması zor' hatalar olarak da tahfif edilmektedir." (Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim?)
  • Unutmamak gerekir ki, din zamana uymak için değil gönderilmemiştir; zamanı dine uydurmak ona inananların vazifesidir. (Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim?)
  • Avrupa Birliğine üye ülkeler içinde toplumsal eşitlik derecelendirilmelerinde en yüksekte çıkan İsveç ve Danimarka aynı zamanda kadına yönelik tacizin de en yüksek yaşandığı iki AB ülkesi... (Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim?)
  • Fiziksel zorbalık bir yana, yine kaç kadın eşi tarafından horlanıyor; yeterince bilgili, görgülü ve 'modern' bulunmadığından eziliyor? Sözlü ve fiziksel şiddeti de bir yana koyalım. Kaç erkek aile içerisindeki sorumluluğunu para kazanmaktan öte bir vazife olarak telakki ediyor? Eve girip, televizyonun karşısına kurulmaktan başka bir fonksiyon icra etmeyen kaç erkek vardır sizce? Yine kaç erkek, kendisinin o "evin imamı" olduğundan ve bu minvalde eşi ve çocuklarına karşı bu görevin getirdiği sorumlulukla hareket etmek zorunluluğunu hissediyor dersiniz? (Rojbaş, Parev, Şalom, Merhaba Selamün Aleyküm)
  • Kadın, eksik kalmış erkektir. (Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim?)
  • On binlerce yıl boyunca hiçbir kadın, "Hayır, avlanmaya ben giderim, ırgatlığı da ben üstlenirim, orduda da savaşırım," diye kendisini öne atmamıştır. (Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim?)
  • Türkiye' de bir kadının başörtülü olma halinin nasıl patolojik olarak görüldüğünü müşahede edebiliriz. Başörtüsü takmakla hançer taşımak eşdeğer kabul ediliyor ve başörtülü başörtüsü üzerinden başkasına zarar vermeyecekse - yani zehirli fikirlerini yaymayacaksa - okula girmesi meşrudur deniliyor. Mesela okul sınırları içinde bir arkadaşım " neden örtünüyorsun " diye sorduğunda benim "sana bunu anlatırsam propaganda yapmış olurum ve suç işlerim " demem bekleniyor sanırım. (Henüz Özgür Olmadık)
  • Bireyselleşmenin bireyi özgürleştireceği ve en üst düzeyde mutluluk sağlayacağı dayatmasına karşılık, mutluluk kaynağının neredeyse tamamını aile ve aile üyeleri oluşturmaktadır. (Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim?)
  • Ayrıca tabi bir de " türban yayılır mı ? " diye formüle edilen bir soru var. Bu soruda ki türban aslında her biri farklı hayatlar yaşayan, farklı öznellik biçimlerini benimseyen , soru sahibi kişiler gibi canı yanan , ağlayan gülen , etten kemikten insanları değil de sanki bir tür bulaşıcı hastalık adını , uru çağrıştırmıyor mu size ? Evet , biz patolojiğiz ve başörtülü kaldığımız sürece de "öyle " olduğumuz için patolojik kalacağız sanırım. Patolojik olduğumuz için de birileri bizi devlet eliyle " tedavi" etmeye çalışmaya devam edecek işte bu noktadan sonra sosyolojik analiz falan bana çok geliyor ve sadece bu cümleleri okuyup beni anlayanların olacağı umudu içimi sarıyor. (Henüz Özgür Olmadık)
  • ‘’Patronuna köle ol ama kocana muhtaç olma.” (Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim?)
  • Çalışmayan kadınlara kendilerini "işe yaramaz" hissettiren, "başarı" kriteri arasına ne kadar mükemmel çocuklar yetiştirdiklerini veya ne kadar huzurlu bir yuvalarını olduğunu ya da kendi çevresine ne kadar hayırlı bir insan olduğunu almayan, özgeçmişinde yer almayacak her cümlenin, aynı zamanda kıymet hükmü olmadığını fısıldayan, onları içten içe değersizlik hissiyle baş başa bırakan bir dünya söz konusudur. (Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim?)
  • Feminizm de tüm diğer ideolojiler gibi bir hakikat arayışıdır. Ve insan eliyle üretilmiş olduğu için de hakikatin hep küçük bir parçasına odaklanır ve nihayetinde eksik kalır. Feminizm, diğer tüm ideolojiler gibi kendi değer ve anlam dünyasını beraberinde getirir. (Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim?)
  • Eşcinsel - feminist hareketlerinin çıkmazı da : Hem kendilerini özgürlükçü - liberal bir yerde konumlandırıyorlar, hem de kendi söylemlerini papağan gibi tekrar etmeyenlere etiketler yapıştırıp onları linç etmeyi, işlerinden kovdurtmayı, hayatlarını dar etmeyi vazife biliyorlar. ... Avrupa Birliği desteği ile fonlanan onlarca eşcinsel grup olduğunu görebilirsiniz. ... Eşcinsel hareketin ürettiği dilin içinden konusmayan bilim insanları, aktörler, sanatçılar ve siyasiler nefret soylemi suçu işlemekle itham ediliyor, '' homofobik'' olarak etiketleniyor ve kurumsal hayattan tecrit ediliyor. (Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim?)
  • "Kurbanlar normal okurlara ne kadar az benzerse, ne kadar esmer, "kirli" ve göçmen tipli ise uygulanan zulme duyulan öfke de o kadar azalır. İzleyiciler kadar suçların doğasını aydınlatan bir etkendir bu." Theodor W. Adorno (Henüz Özgür Olmadık)
  • "İnsan özgür doğmuştur ve her yerde zincirler içindedir." (Henüz Özgür Olmadık)
  • Mazlum ve zalim kelimelerinin birbirinden türemesi bir tesadüf değil kuşkusuz ; her mazlum bir zalimi içinde taşır . (Henüz Özgür Olmadık)

Yorum Yaz