diorex
life
Dedas

Ignac Kunos kimdir? Ignac Kunos kitapları ve sözleri

Macar Türkolog Ignac Kunos hayatı araştırılıyor. Peki Ignac Kunos kimdir? Ignac Kunos aslen nerelidir? Ignac Kunos ne zaman, nerede doğdu? Ignac Kunos hayatta mı? İşte Ignac Kunos hayatı... Ignac Kunos yaşıyor mu? Ignac Kunos ne zaman, nerede öldü?

  • 11.06.2023 23:00
Ignac Kunos kimdir? Ignac Kunos kitapları ve sözleri
Macar Türkolog Ignac Kunos edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Ignac Kunos hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Ignac Kunos hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Ignac Kunos hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Ignacz Kunos / Ignacs Kunos

Doğum Tarihi: 22 Ekim 1860

Doğum Yeri: Hajdúsámson, Macaristan

Ölüm Tarihi: 12 Ocak 1945

Ölüm Yeri: Budapeşte, Macaristan

Ignac Kunos kimdir?

Ignác Kúnos, Türk dili, halk edebiyatı ve halkbilimi üzerine yapıtlarıyla tanınmış Macar Türkolog. Kúnos, Türk halk edebiyatının Batı ülkelerine tanıtılmasında öncü olmuştur. İlk ve orta öğrenimini Debrecen'de yaptı.

Ignac Kunos Kitapları - Eserleri

  • Türk Masalları
  • 44 Türk Masalı
  • Türk Halk Edebiyatı
  • 44 Türk Peri Masalı
  • Kamer Tay
  • Tuna’ya Akan Türk Masalları
  • Adakale Türk Masalları
  • Kazan Tatar Mânileri

Ignac Kunos Alıntıları - Sözleri

  • Rumeli'deki Türk halkının edebiyat kapısını açtım, içeriye girdim, beyitler bahçesinden çiçekler topladım. Küçücük bu demetim, gerçi birkaç çiçekten, birkaç yapraktan ibaret ise de hep bu çiçeklerde tabiatın verdiği koku var. (Türk Halk Edebiyatı)
  • İnsan ancak bir kez ölür zaten... (Türk Masalları)
  • Yetiş Kamer Tay! Yetiş, Ölüyorum! (Kamer Tay)
  • Zamanın birinde, iki kocası olan kurnaz bir kadın yaşarmış ve adamların ikisi de birbirinin varlığından habersizmiş. Bir tanesi düzenbazlık yaparak, diğeri de hırsızlık yaparak geçiniyorlarmış ve tahmin edersiniz ki ikisi de bu işleri karısından öğrenmiş. (44 Türk Peri Masalı)
  • En millî bir müzik aletimizin ismi hâlâ Türk "nay" (ney) diye ün kazanmıştır. Meğer bu, Macarlaşmış Nay'ın nağmeleri ne hazin, ne şirin, ne duygulu ve ne insanı ağlatacak beyitleri varmış. (Türk Halk Edebiyatı)
  • Az konuşup öz söyleyelim.. (44 Türk Masalı)
  • Develer tellal, pireler berber, ben de dere tepe aylak aylak dolaşır iken... (44 Türk Peri Masalı)
  • Velhasıl derin uykusundan uyanmış Türk milleti eskiden kalma türlü millî kıyafetlerini toplayacak olursa, hem kendi tarihine hem bütün bilimlere hizmet etmiş olur. (Türk Halk Edebiyatı)
  • Aman Allah, of Allah Dünya kaygım bitti şimdi. Bundan sonra yâr sevmem Yüreğime geçti şimdi. (Kazan Tatar Mânileri)
  • Sonsuz merhamet ve kudret sahibi Allah, kirletilmiş bedeni soyarak yere fırlatmış. Şeytanın tükürüğüyle kirlenen bedenin parçaları toprakta yeniden hayat bulmuş, böylece neredeyse insanoğluyla aynı anda köpek de yaratılmış; yarısı insan bedeninden, yarısı şeytanın tükürüğünden. (44 Türk Peri Masalı)
  • Üzülünecek ancak odur ki, Türklerin ilk tiyatro yazarları, Karagöz'le Orta Oyunu'nu dikkate almayıp, büsbütün alafranga (Batı) tiyatro eserleri yayımlamaya çalışıyorlar. Yalnız merhum Şinasi Efendi " Bir Şairin Evlenmesi" adlı bir komedisinde, milli bir oyunun nasıl olacağını büyük bir bilgi ile gösterdi. (Türk Halk Edebiyatı)
  • Ağlayıp sızlanmamışlar. Ağlayarak kim iyileşmiş ki? (Türk Masalları)
  • Türklerin mübarek ilinde bunun gibi "Folklor” ile masal türünün araştırılması şimdiye kadar hiç aranıl­mamış, hiç nazarı dikkate alınmamıştır. Tutulmaları hoş, şekilleri makbul görünmüyormuş.. Kırk sene evvel açılmış olan bu benim fikirlerim, Türk masallarının yoluna düşüp cahil baş, acemi tecrübelerle bir dereceye kadar yine muradıma ermeye nail oldum. Derlediğim dört ciltten fazla masalların en çoğu, Rumeli ile İstanbul bahçelerinde açmış, bitmiş ve çiçeklenmiştir. İlk koklayanı ben oldum... Dünyayı yaradana hamd ü sena olsun. (Türk Masalları)
  • ' ' (...)Osmanlıca denilen dil de evvelce bir diyalekt imiş. Selçuklu dilinin ayrı bir lehçesi... Sonra, yeni bir devlet olduğu zaman diğer lehçeleri konuşan beyliklerden ayrıldığı zaman, Osmanlıların bu lehçesi gitgide özel bir dil, Osmanlıların hâlen söyledikleri Türk dili oldu. ' ' (Türk Halk Edebiyatı)
  • Bütün dünya kanlı bir fırtınaya tutulup, biz o fırtına ile çarpışan zavallı esirlerin gözyaşlarını halk edebiyatı diye defterimize yazıp saklamaktayız.. (Türk Halk Edebiyatı)
  • Zaman dünyada hızla akarken masallarda daha da hızlı akarmış ama en hızlı akıp giden de gerçek aşkla geçen zamanlarmış. (Türk Masalları)
  • Vakitler de, masallarınki gibi tez geçer. (Türk Halk Edebiyatı)
  • Türkiye'nin bir yazın diyarı olmaması ve bu tür kitapların örneklerinin bulunmaması sebebiyle de hikâyeler kitaplardan değil, Osmanlı'da sosyal hayatın önemli bir bölümünü oluşturan hikâyecileri dinlerken zaman zaman aldığım notlardan derlenmiş ve okuyucuya sunulmuştur. (44 Türk Peri Masalı)
  • Zaman dünyada hızla akarken masallarda daha da hızlı akarmış ama en hızlı akıp giden de gerçek aşkla geçen zamanlarmış. (Türk Masalları)
  • Kuşağından hançerini çekmiş ve bir vuruşta ejderhanın altı başını koparmış. "Bir kere daha vur yiğitsen!" demiş ejderha; ancak genç reddederek onu kaderine terk etmiş. (44 Türk Peri Masalı)

Yorum Yaz