tatlidede

İnci Şahin kimdir? İnci Şahin kitapları ve sözleri

Yazar İnci Şahin hayatı araştırılıyor. Peki İnci Şahin kimdir? İnci Şahin aslen nerelidir? İnci Şahin ne zaman, nerede doğdu? İnci Şahin hayatta mı? İşte İnci Şahin hayatı...
  • 19.06.2022 20:00
İnci Şahin kimdir? İnci Şahin kitapları ve sözleri
Yazar İnci Şahin edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında İnci Şahin hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. İnci Şahin hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte İnci Şahin hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi:

Doğum Yeri:

İnci Şahin kimdir?

İnci Şahin Kitapları - Eserleri

  • Mevlana
  • Yunus Emre

İnci Şahin Alıntıları - Sözleri

  • Dünya'da sen'den başka hiçbir şey yoktur. Kendin'den başka hiçbir şey arama. Bulmaya çalıştığın da , sen'dir. (Mevlana)
  • ...baştan aşağı bembeyaz köpürmüş, incilere, mercanlara boğulmuş okyanusa baktı baktı doyamadı Yunus. Ondan çok söz işitmiş, onun dizdiği incilerden kalbine pek çok nakşetmişti. Yunus, büyük okyanusa sordu: "Mesnevi'yi sen mi yazdın?" Mevlâna o haşmet dolu bakışlarını Yunus'da gezdirerek "Evet" dedi. Yunus derdi demek olan, derdi söz olan adamdı. Bir sözü söylemenin kırk yolunu birden düşünen adamdı ve karşısına ilk kez söylemek üzerine, sözün gücü üzerine konuşabileceği, en büyük adam çıkmıştı. "Uzun yazmışsın, ben olsam; 'Ete kemiğe büründüm/ Yunus gibi göründüm' derdim, olur biterdi." dedi... (Yunus Emre)
  • Gönüle gelen her ferah bir sıkıntıya bağlıdır. (Mevlana)
  • Bizi ancak hakikat kurtarabilir. (Mevlana)
  • “İnsanı gördüklerinden ibaret sayma, Görmediklerinde ara.. İçidir hakikatin resmi, Dışı sadece bir manzara.” (Mevlana)
  • " Kardeş ! Mezarıma defsiz gelme ; çünkü Allah meclisinde gamlı durmak yaraşmaz." (Mevlana)
  • Birliktedür varımız, biz bir olduk kamumuz İkilik söylemeye komaz lisanımızı (Yunus Emre)
  • Herkesin ölümü kendi rengindendir; düşmana düşmandır, dosta dost. (Mevlana)
  • Aşk her an başka bir hâl içinde yenilenmek demekti. (Mevlana)
  • bu yavuz nefsimin feryat elinden, komaz beni çıkam isyan elinden, yâ rab,kurtar beni nefis elinden, inayet senden Allah’ım,inayet. (Yunus Emre)
  •  Ata belinden bir zamân anasına düşdi gönül  Hak'dan bize destûr oldı hazîneye düşdi gönül Anda beni cân eyledi et ü sünük kan eyledi Dört on güni diyicegez degirtmege düşdi gönül Yürüridüm anda pinhân Hak buyrugı virmez amân Vatanumdan ayırdılar bu dünyeye düşdi gönül Beni beşige urdılar elüm ayagum sardılar Öndin acısın virdiler tuz içine düşdi gönül Günde iki kez çözerler başına akça dizerler Agzuma emcek virdiler nefs kabzına düşdi gönül Bu nesneyi terk eyledüm yürimege ‘azm eyledüm On'iki sünügüm yazarlar elden ele düşdi gönül Oglan iken sultân kopar kim elin kim yüzin öper ‘Akıl bana yoldaş oldı sultânlıga düşdi gönül Bu çagıla sakal biter görenün gülregi dutar Güzeller katında biter sev-sevüye düşdi gönül Hayırdan şerri çok sever işlemege becid iver Nefsinün dilegin kovar nefs evine düşdi gönül Kırk beşinde sûret döner kara sakala ak iner Bakup şeybetin göricek yoldurmaga düşdi gönül Yola gider başaramaz yigitlige eli varmaz Bu nesneleri koyuban yavunmaga düşdi gönül Ogl eydür bunadı ölmez kız eydür yirinden durmaz Hîç kendü hâlinden bilmez hâlden hâle düşdi gönül Ölicegez şükr ideler sinden yana iledeler Allah adın zikr ideler çok şüküre düşdi gönül Su getüreler yumaga kefen saralar komaga Agaç ata bindüreler teneşire düşdi gönül Eger varısa ‘amelün gin olısar sinün senün Eger yogısa ‘amelün oddan şarâb içdi gönül Yûnus anlayuvar hâlün şuna ugrayısar yolun Bunda elün ireriken hayr işlere düşdi gönül (Yunus Emre)
  • Sonsuzla düğünümüzdür ölümümüz. (Mevlana)
  • Dünya bir andan ibarettir. (Mevlana)
  • Aşk , denizi çömlek gibi kaynatır. Aşk ,dağı kum gibi ezer, eritir. Aşk , gökyüzünü çatlatır, yüzlerce yarık açar. Aşk , sebepsiz yeryüzünü titretir. (Mevlana)
  • Gözlerim yeterli değil, daha yüzlerce göz bulmalıyım, Ödünç almalıyım da seni seyretmeliyim. (Mevlana)
  • "Selam olsun göğsünde dev bir kor ateş taşıdığı halde çevresine zemzem olana.” (Mevlana)
  • ...Bir gün birkaç dervişle yolu kesişti. Dervişler Yunus'un halini, dilini pek sevip birlikte yola devam etmeyi teklif ettiler. Bir gün boyu sohbet edip ilerlediler. Akşam olduğunda dervişin biri, ellerini semaya kaldırıp dua etti; Allah'ın izniyle önlerine bir sofra gönderildi. Şükürle, niyazla yiyip içip yine yollarına devam ettiler. Ertesi akşam diğer derviş ellerini semaya kaldırdı ve dua etti. Yine Allah bir sebep halk edip önlerine bir sofra gönderdi. Üçüncü gün sıra Yunus'a gelmişti. Yunus hâlâ dergahtan kaçışının ezikliği içinde, suçluluk, eksiklik duygusuyla korkuyla yalvardı: "Yarabbi yüzümü kara çıkarma, onlar kimin hürmetine dua ediyorlarsa onun hürmetine beni de utandırma." O akşam diğer günlerin iki katı bir sofra geldi önlerine. Yol arkadaşları farkı görünce şaşırıp Yunus'a sordular: "Allah aşkına söyle, kimin hürmetine dua ettin." Yunus neler olduğunun farkında değildi. O da dervişlerin kimin hürmetine dua ettiğinin merakındaydı. "Önce siz söyleyin" dedi. Dervişler: " Biz Tapduk Emre kapısında otuz sene hizmet eden Yunus'un hürmetine dua ediyorduk."dediler... (Yunus Emre)
  • ...Yunus gah doldu, gah boşaldı; ama her gün dağdan ihtiyaç kadar odunu dergaha taşıdı; gönlü aşk derdiyle, aşkı tartabilmek derdiyle sarhoş, yüksünmeden, şikayet etmeden; neden ben, ne zamana kadar demeden... Yunus'tan başka dergaha odun taşıyanlar da oluyordu. Ama Yunus'un odunları bir başkaydı. Sanki akşama sabaha yakılsın diye değil de, bir cetvel alınıp ölçülsün, karşısına geçip seyredilsin diye toplanmıştı. Bütün odunlar bir boy ve dosdoğruydu. Huzura varmış bir mürit, kalbine eğrilik düşmemiş bir derviş gibi. Yunus gizlese de içindeki cevher, günlündeki sanatkar dokunduğu, tuttuğu her işte kendini gösteriyordu. Yunus yaptığında, her iş basitlikten aleladelikten çıkıyor bir estetikliğe , bir ruha bürünüyordu... (Yunus Emre)
  • Dert daima insana yol gösterir. Dünyadaki her iş için , bir insanın içinde ona karşı bir aşk, bir heves ve dert olmazsa, ondan o işi yapamaz ve o iş dertsiz zahmetsiz olarak ona müyesser olmaz. İster dünya, ister ahiret, ister ticaret, ister padişahlık, ister ilim , ister astronomi ve ister daha başka işler de olsun ( hepsi için bu böyledir). (Mevlana)
  • Gönül ehlinin ilimleri, kendilerini taşır , ten ehlinin ilimleriyse kendilerine yüktür. (Mevlana)

Yorum Yaz