tatlidede
tatlidede

İngilizceyi Başarmak, DynEd ve İnanmak Üzerine

İngilizceyi Başarmak, DynEd ve İnanmak Üzerine

  Hafta içinde Rize Çayeli Hizmet İçi Enstitüsünde DynEd İngilizce Dil Eğitimi Tanıtım Seminerine katıldık. Seminerde DynEd’te son durum, illere göre kullanım ve gelişim durumu, somut sonuçlar, başarı örnekleri ve sistemde yapılan geliştirmeler konuşularak katılımcılara ayrıntılı bilgilendirmeler yapıldı.

DynEd’le ilgili ilk defa öylesine ayrıntılı bir bilgilendirme toplantısına katıldım. DynEd’i ne kadar eksik bildiğimizi anlamıştım.          

İlkokul yıllarından başlayıp üniversite sıralarına kadar devam eden uzun bir öğrenim sürecinde hemen hemen her yıl İngilizce dersi okutulmasına rağmen maalesef öğrencilerimiz İngilizceyi öğrenememekte.  Hatta bu süreçten gecen milyonlarca kişi yolun sonuna geldiğinde aslında başlanan noktada olduğunu görmekte. Yani İngilizce öğrenmek bir yana bir aşama dahi kat edilmediğini bile söyleyebiliriz.

Neden İngilizce öğrenemiyorduk?

Bu kadar yıl İngilizce dersi görmemize rağmen neden olduğumuz yerde sayıyorduk?

Bu durum ve sorular, yabancı dil eğitim programımızı gözden geçirmemizi ve yabancı dil öğrenmeyi destekleyecek etkili yöntem ve teknikleri geliştirmemizi zorunlu hale getirmiştir.

DynEd İngilizce Dil Eğitim Sistemi de aslında bu arayışların sonucunda ülkemizde uygulanmaya başlandı. Şu ana kadar uyguladığımız ve uygulamaya devam ettiğimiz yabancı dil eğitim programımızda önceki sınıf ve dönemlerdeki kazanımları tam olarak alamamış öğrenciler sonraki dönemlerde daha da zorlanarak öğrenmekten tamamen kopmaktadırlar. Aslında istenen başarıyı yakalayamamızın önemli nedenlerindendir bu durum.

İşte DynEd sisteminde bu olumsuzluğa çözüm üretilmiş. Sisteme giren öğrencilere yönelik öncelikle bir seviye tespit sınavı yapılarak seviyeleri belirleniyor ve sistem tarafından öğrencinin nerden başlaması gerektiği belirlenip birebir bir öğretim başlatılıyor. Ancak ben açıkçası bu sistemin ilk zamanlar iyi anlaşılamadığını ve her yeniliğe olduğu gibi bu sisteme de önyargılı bir anlayışla bakılıp sağlayacağı yararlar konusunda karamsar kalındığını düşünüyorum.

Oysa başarmak için inanmak gerekiyor. DynEd, devlet okullarımızda okuyan öğrenciler için fırsat eşitliği anlamına da gelmekte. Öncelikle yöneticilerimiz ve bu sistemin merkezinde olan İngilizce öğretmenlerimizin bu sistemi tanımaları ve gönülden inanmaları gerekiyor. Bu sistemle elde edilen somut sonuçlar ve başarı örneklerinin paylaşılması lazım. Peşin hükümler, önyargılar, olamaz tarzı yaklaşımlarla bu sisteme baktıkça sonuç almamız imkansızlaşacaktır.

İmkansızlıklar, donatım eksiklikleri, sınıfların kalabalık olması, bilgisayarların yetersiz ve eski olması ve benzeri sebeplerle “DynEd Uygulanamaz” anlayışı her geçen anın kayıp zaman haline gelmesine ve sistemden yararlanabilecek bir çok öğrencinin sistemle buluşmasının engellenmesine sebep olmakta. Oysa ben İngilizceyi başaramayan ve çözemeyen birçok öğrencinin DynEd’le tanışıp sistemi düzenli olarak evde kullanmaya başladıktan sonra derslerde ve sınavlarda yüzde yüz başarı gösterdiğine şahit oldum.

            Meşhur öyküdür Deniz Yıldızı öyküsü.

Bir adam sahilde yürüyüş yaparken, denize telaşla bir şeyler atan birini görür. Biraz yaklaşınca bu kişinin sahile vurmuş deniz yıldızlarını denize attığını fark eder ve “niçin bu deniz yıldızlarını denize atıyorsun?” diye sorar.

Topladıklarını hızla denize atmaya devam eden kişi, “yaşamaları İçin” yanıtını verir. Adam sormaya devam ederek “iyi ama burada binlerce deniz yıldızı var. Hepsini atmana imkan yok, bazılarını denize atman neyi değiştirecek ki?” der.

Yerden bir deniz yıldızı daha alıp denize atan kişi, denize bakarak “bak onun için çok şey değişti” karşılığını verir.

Baktığımız yere göre değişir her şey. Bizler kıyıya vuran binlerce deniz yıldızına odaklanıp bunlar kurtulamaz dersek yılgınlığa düşer ve hiçbir şey değiştiremeyiz. Ama denizle buluşup hayata dönen deniz yıldızlarına bakarsak aslında çok şey değiştirebileceğimizi fark ederiz.

DynEd de öyle bir şey. İmkansızlıklara değil de DynEd'le çalışıp başaranlara odaklanırsak kıyıya vuran deniz yıldızlarının her geçen an daha da azaldığına ve binlerce deniz yıldızının denizle buluşup hayata döndüğüne şahit oluruz. 

Yorum Yaz