tatlidede

İnsanları Yargılama ve Eleştirme Hastalığı

İnsanları Yargılama ve Eleştirme Hastalığı

Hayatta en çok yapılan hatalardan birisi başkalarını yargılamak ve bilip bilmeden sürekli olarak eleştirmektir. Bilen için en zor şey, bilmeyen için en kolay şey yargılamaktır. Cehalet artıkça yargılama da artar.

İnsan, başkasının yanlışını teraziye koymadan önce diğer kefeye kendisini koymakla beraber, ne kadar doğru olup olmadığını kendisini her zaman tartmalıdır.
İnsan hiç kimseyi kolay kolay yargılamamalı.

İnsanların içindeki yangınları, savaşları, acıları bilemezsiniz. Anlamaya çalışın, dinleyin ama yargılamayın. O insanların geçtiği yolları bilmeden onların yollarını kınamayın.

İnsanları yargılamadan önce, karşınızdaki kişinin ayakkabılarını giyin, geçtikleri yoldan geçin, yaşadıkları hüznü, sevinci, neşeyi ve üzüntüyü hissedin. Takıldıkları taşa takıldığınızı hissedin, geçilen yollardan geçin.

Karşınızdaki insanın yaşadıklarını yaşayarak hissederek öyle konuşup yol alın.
Kişi, kendi ayıplarını örtmek istediğinde başkasının yüzünü kara çalarmış. O yüzden de insan her vakit karşıdaki kişiyi yargılayıp durur.

İnsanlar sürekli eleştirir, kusur arar ve yargılar.

Sadi-i Şirazi ne güzel dile gelmiş;
“Kendi kusurunuzun hamalıyken, başkalarının kusurunu kınamayın.”
Kendinizi yargılamak başkalarını yargılamaktan daha güçtür. O yüzden kişi karşısındaki kişiyi eleştirmek ve yargılamak kolayına kaçtığı için başkasını eleştirmeden ve yargılamadan duramıyor.

Cahil olmanın dayanılmaz hafifliği: insanları durmadan yargılamak ve eleştirmektir.

Bir insanı yargılayabilmeniz için mükemmel olmanız gerekir. Öyle ya, kimse mükemmel değildir. Bu nedenle de kimse kimseyi yargılamakla ve eleştirmenle yol alamaz.

Makalemi Hz.Mevlana’nın o güzel sözüyle bitirmek isterim;

“Benim hayatımı yargılamadan önce, benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan, dağ ve ovalardan geç. Hüznü, acıyı ve neşeyi tat. Benim geçtiğim senelerden geç, benim takıldığım taşlara takıl. Yeniden ayağa kalk ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi. Ancak ondan sonra, beni yargılayabilirsin. Geçer dediklerimi geçirdim, biter dediklerimi bitirdim. Nefret ettiklerimi sildim, artık yeter dedim. Geride bıraktıklarım hesap sormaya kalkmasın o yüzden bana. Farkında olduğum için var oldunuz, vazgeçtiğim için bugün yoksunuz...”

Sürekli yargılayan ve eleştirenlerden olmamanız dileğiyle... Vesselam.

Editör: Aydın

Yorumlar

Image
Veysi güldağ
25.08.2022 / 18:07

Toplumsal sorunların mihenk taşı olan ön yargı en fazla bu kadar döküle bilirdi sayfalara birçok insanın kalbini aydınlatmak için yazınıza kaleminize saglık umarım daha salıklı bir nesil görürüz..

Yorum Yaz