tatlidede
tatlidede

KILIÇDAROĞLU’NUN OLDUĞU YERDE İMAMOĞLU OLAMAZ!

Millet İttifakının lokomotif partisi olan CHP’nin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “rakibi olmalı” diyen ve bunun için partisinin bütün yetkili kurullarının genel başkanlarını buna hazırlamalı konusunu yazan ilklerdeniz. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için genel anlamda Millet İttifakı’na yakın duran STK’ların da bu konuda tavrını netleştirmeli ve Sayın Kılıçdaroğlu’na destek olmalı şeklinde de öneri ortaya atmıştık.
KILIÇDAROĞLU’NUN OLDUĞU YERDE İMAMOĞLU OLAMAZ!

Millet İttifakının lokomotif partisi olan CHP’nin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “rakibi olmalı” diyen ve bunun için partisinin bütün yetkili kurullarının genel başkanlarını buna hazırlamalı konusunu yazan ilklerdeniz. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için genel anlamda Millet İttifakı’na yakın duran STK’ların da bu konuda tavrını netleştirmeli ve Sayın Kılıçdaroğlu’na destek olmalı şeklinde de öneri ortaya atmıştık. CHP’nin tabanının da bunu gördüğüne inanıyoruz ki geçen zaman zarfında Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı giderek daha da açıklığa kavuştu; hatta adaylığı dolaylı da olsa kendi ağzından kamuoyu olarak duyduk.

Sayın Kılıçdaroğlu niye aday olmalı?

Bu soruyu evvela şöyle yanıtlamalıyız: Niçin olmamalı

  1. Sayın KıIıçdaroğluanamuhalefet partisinin genel başkanıdır ve en kötü koşullarda yüzde 20 oy potansiyeline sahiptir. Millet İttifakının ikinci partisi İYİ Parti ise yüzde 10’lardadır. İttifakın örtük gücü olan HDP de yüzde 10 aşan bir güce sahiptir. Bu nedenle CHP’nin lideri iktidar adayının rakibi olmalıdır.

 

  1. Sayın Kılıçdaroğlu, İYİ Partiye iyilik ederek ve fedakarlık yaparak bu partinin meclise girmesini sağlamıştır. Kılıçdaroğlu milletvekili arkadaşlarını istifa ettirerek kendi deyimiyle “Türk Demokrasinin itibarı için” biçiminde fedakarlık yapmış ve Meral Akşener’in genel Başkanı olduğu İYİ Partinin seçimlere girmesinde belirleyici rol oynamıştır.

 

 

  1. Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı adayı yaptıran kamuoyunun bildiği gibi Sayın Kılıçdaroğlu’dur. İmamoğlu’nu siyaset sahnesinde tarihi zafer elde etmesinde belirleyici rol ve fedakarlık yapma hakkına sahip olan Sayın KIlıçdaroğlu’dur.

 

  1. HDP’nin en zor zamanlarında “demokrasi çıtası” adına yanında duran, hatta bu konuda tepki çeken duruş ve açıklamalara sahip yine Kemal Kılıçdaroğlu ortaya çıkmıştır. Kemal Bey, HDP konusunda özellikle “PKK ile iltisakı” konusunda bütün tepkilere rağmen kendince bir “duruş” sergilemiştir. Bu anlamda HDP son yerel seçimlerde borcunu ödemiş gibi gözükse de Kemal Bey’in HDP’den beklentisinin yüksek olduğu ve 2023 seçimlerinde “HDP’ye de güvendiğini” tahmin etmek zor değildir.

İmamoğlu: İttifakımızın adayı ‘Sayın Kılıçdaroğlu’dur’ demeli

Fedakarlık sırası elbette Kemal Bey kime fedakarlık etmişse sıra onlarda. Kemal Bey’in Sayın Cumhurbaşkanının rakibi olması için evvela fedakarlığın ilk sırasında Ekrem İmamoğlu yer almaktadır. Ekrem İmamoğlu, kamuoyuna “Sayın genel Başkanım varken benim aday olmam söz konusu bile olamaz” şeklinde Kemal Bey’e açık desteğini ortaya koymalıdır. İmamoğlu, bunu yaparsa önemli bir belirsizlik Millet İttifakı lehine ortadan kalkacaktır.

Fedakarlığın ikinci sırasında İYİ Parti Lideri Sayın Meral Akşener yer almaktadır. Partisinin meclise girmesinde fedakarlık sahibi olan Kılıçdaroğlu’na borcunu, onun adaylığını destekleyerek ve bu konuda net bir açıklama yaparak ortaya koyabilir. Kemal Bey’in bunu Sayın Akşener’den de beklediğini düşünmek zor değildir.

Üçüncü sırada HDP gelmektedir ki, madem Millet İttifakı bir demokrasi ittifakı olarak telakki ediliyor, o halde bu parti de demokrasiyi daha da yükseltmek adına kendisine her zaman sıkıntı yaratan “PKK ile olan bağlantı” iddialarına öyle inkar etmek yerine bu noktada politik bir ilke ortaya koymalı, bir duruş sergilemeli. Bu konu netleşmedikçe hem kendisine zarar veriyor hem de “demokratik İttifak” dediği Millet İttifakına siyasi bir katkı yapmamış olur.

Bu konuda naçizane görüşlerimiz kısaca budur. Ancak Millet İttifakının aday belirsizliği kendisine zarar veriyor. Tereddütlü yaklaşım ittifakın “ödleklikle” nitelenmesine yol açıyor. Halbuki siyaset bir cesaret işi ve fırsatlar bütünüdür. Millet İttifakının bileşenleri bu noktada şapkasını çıkarmalı ve önüne koymalıdır.  “Niçin Net Değilim Diye?” düşünmeli.

Kemal Kılıçdaroğlu, siyaseten en kamil dönemini yaşıyor

Yirmi yıldır seçimlere giren ancak kazanamayan bir genel başkan olarak karşımızda duruyor Sayın Kılıçdaroğlu. Ancak gelinen noktada siyaseten çok olgun bir noktada olduğu da bir gerçektir. Genel başkanlıktan Siyasal Liderliğe doğru yol aldığı, daha açık bir ifadeyle liderleştiği ve görüşlerini tereddüt etmeden ortaya koyduğu bir noktaya gelmiştir. İl başlardaki ‘siyasal formatın’ çok uzağında olan ve siyasi söylemi ve politik ‘hazır cevaplığı’ üreten bir noktaya geldiğini söylemek her halde taraflı bir tespit yapmamış oluruz.

Açıkçası bir seçmen olarak ben Sayın Erdoğan-Sayın Kılıçdaroğlu’nun seçim yarışına tanık olmak istiyorum. Bence böyle bir rekabete Türk Demokrasisinin de ihtiyacı vardır. Böylesi bir seçim çok daha tarihsel değere sahip olacaktır. Seçmen psikolojisi adına da çok heyecanlı olacağı bir gerçektir.

Eğer Sayın Kılıçdaroğlu, 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı gösterilmezse kendisine büyük bir haksızlık olacaktır, diye düşünüyoruz. Bu haksızlık başta yoldaşları tarafında yapılmış olacak ardından Millet İttifakının diğer bileşenleri elbette.

Saygıyla…

Yorum Yaz