tatlidede
tatlidede

KIŞ AYINDA BESLENME ÖNERİLERİ

KIŞ AYINDA BESLENME ÖNERİLERİ

Havalar soğumaya başladığı zaman normal beslenmemiz dışında vücudumuzun savunma sistemini güçlendirecek şekilde beslenmemizi şekillendirmemiz gerekmektedir. Soğuk hava ile birlikte grip, bronşit ve soğuk algınlığı gibi birçok hastalık kendini göstermeye başlar. Vücudun savunma sistemini güçlendirmek ve soğuk havayla beraber gelen hastalıklardan korunabilmek için yeterli ve dengeli beslenme gerekmektedir.

Vücuttaki bazı enzimleri arttırıp savunma mekanizmasını güçlendiren antioksidanlar kış aylarında diğer mevsimlere göre daha fazla vücuda alınmalıdır. Antioksidanlar hücrelerdeki oksitlenmeyi engellemektedir.

Bu engelleme sonucunda vücut direnci artmakta ve enfeksiyonlara yakalanma riski azalmaktadır. Soğuk algınlığı gibi hastalıklara yakalanılmışsa da hastalığın ilerlemesini engelleyip iyileşme sürecini hızlandırmaktadır. A, C, E vitaminleri, selenyum, çinko, magnezyum gibi mineraller, omega - 3 ve omega - 9 yağ asitleri antioksidan etkiye sahiptirler. Bu vitaminleri içeren besinleri tüketerek vücuda yeterli miktarda doğal yollardan almamız gerekmektedir.  

Bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği olan A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminlerden zengin, havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, maydanoz gibi sebzelerin yanı sıra kış aylarında bolca bulunan portakal, mandalina, elma gibi meyvelerin tüketimi önemlidir. Kış aylarında güneş ışınlarından daha az yararlanabildiğimiz için menümüzde mutlaka balık olmalıdır. Balık D vitamini, beyin fonksiyonlarının gelişimi için gerekli çoklu doymamış yağ asitleri (omega 3), kalsiyum, fosfor, selenyum, iyot mineralleri ve E vitamini içerir. Bu nedenle kış aylarında haftada 2-3 kez balık tüketilmedir.

Soframızda C vitamini içeren meyve ve sebzelerin eksik olmaması gerekir. Kış aylarında vücudun daha çok ihtiyacı olduğu için, C vitamini yüksek içerikli besinler büyük öneme sahiptir. Yemek hazırlarken vitamin kayıplarını önlemeye dikkat etmek gerekmektedir. Örneğin haşlama suları dökülmemeli değerlendirmek için çorba hazırlarken bu sular kullanılabilir. Kış aylarında özellikle Koronavirüs hastalığı (COVID-19) ortaya çıktığından beri eve kapanmalardan dolayı hareketsizliğe bağlı olarak kilo artışı yaşanmakta, fiziksel aktivitenin ve günlük harcanan enerjinin azalması, vücut ısısının düşmesi sonucunda metabolizma yavaşlamaktadır. Bu etkenler doğru beslenmeyi daha önemli hale getirmektedir.

Lifli besinlerin azaltılması da kabızlık sorununu ortaya çıkarmaktadır. Kuru baklagiller ve kepekli tahıllar lif yönünden zengin olduğu için tüketmemizde fayda vardır. Kış aylarında metabolizmamızı hızlandırmak ve kilo artışını engellemek için yapabileceğimiz bir beslenme çeşidi ise öğünlerimiz sık sık ve azar azar beslenmektir. Bu şekilde metabolizmamız daha hızlı çalışacaktır. Azalan fiziksel aktivite yüzünden kilo artışını engellemek için şeker ve yağ tüketimini sınırlandırmamız gerekmektedir. Yağ alımının azaltılması için yemekler az yağla pişirilmeli, et yemekleri yağ eklenmeden kendi yağları ile pişirilmeli, kızartma, kavurma gibi pişirme yöntemleri yerine haşlama, ızgara, fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir.

Hareketsizlik nedeniyle artan sindirim problemlerinin önlenmesinde posa içeriği yüksek kuru baklagillerin tüketilmesi önemlidir. Kış aylarında su tüketimi de azalmaktadır, bunun nedeni ise susama hissinin kış aylarında azalmasıdır. Günlük su tüketimimizi en az 2 litre olacak şekilde ayarlamamız metabolizmamızın yavaşlamasını da engelleyecek önemli bir faktördür. Beslenmemizi düzenledikten sonra eğer olağan dışı bir faktör yoksa ev ortamında veya fırsat varsa dış ortamlarda spor yapmak vücudu dinç tutmaya yardımcı olacaktır.

Editör: Aydın

Yorum Yaz