diorex
Dedas

197 Gün - Sultan Tarlacı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

197 Gün kimin eseri? 197 Gün kitabının yazarı kimdir? 197 Gün konusu ve anafikri nedir? 197 Gün kitabı ne anlatıyor? 197 Gün PDF indirme linki var mı? 197 Gün kitabının yazarı Sultan Tarlacı kimdir? İşte 197 Gün kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 28.11.2022 12:00
197 Gün - Sultan Tarlacı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Sultan Tarlacı

Yayın Evi: Tuti Kitap

İSBN: 6058509153

Sayfa Sayısı: 528

197 Gün Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Gerçek bir cinayetten esinlenerek yazılan, öldükleri mekana haspsolan ruhların gözünden anlatılan, komik, esprili, psişik, alışılmışın dışında bir polisiye cinayet romanı…

1. Kan lekesi 'dış kapının kolunda'

2. Kan lekesi 'dış kapı pervazında'

3. Kan damlası 'evin girişinde zeminde'

.....

65. Kanlı parmak izleri '2. kat, yatak odasında, gardırop kapağında'

66. Takma tırnak '2. kat, yatak odasında'

Korkunç bir cinayetle başlayan olaylar…

Katilin, yer yarılmış da içine saklanmış gibi ortadan kaybolması…

Katili yakalamak için rekabet eden;

Psişik ve parapsikolojik yeteneklere sahip hassas insanlar…

Sıra dışı bir yöntemle cinayeti çözmeye çalışan istihbaratçılar…

Cinayetin maddi delillerine odaklanmış polisler…

Ve aşk-nefret çizgisinde sürekli yön değiştiren trajikomik bir AŞK!

Vahşice bir cinayet…

Sırra kadem basmış bir katil…

Onu arayan polis ve psişikler…

Akıcı kurgusu, ikna edici bilimsel zemini, ilgi çekici dinî ve parapsikolojik yaklaşımlarıyla polisiye romanlar içinde türünün tek örneği olan 197 Gün'ü elinizden bırakamayacaksınız.

(Tanıtım Bülteninden)

197 Gün Alıntıları - Sözleri

  • Birinin sizi seviyor olması ihtimaline olan inanç, çok kuvvetliyse tehlikelidir. Daha sonra ihtimallikten doğan inanç nereden geldiği bilinmeyen bir kesinliğe ulaşır.
  • "Marifet, bize yar olmayan sevgiliyi kalbimizin içinde öldürmek! İşte en haklı, en masum, en kudretli ve en muhteşem cinayet.." Peyami Safa
  • “Adımı unutacak, tanıştığımızı unutacak ama mutluluğu unutmayacak. Alzheimer hastaları , bilgileri unutur ama o bilgilerin getirdiği duyguları unutmaz... Yani gün içinde yaşadıkları deneyimleri on dakika veya yarım saat sonra hatırlamazlar ama o deneyimlerden kalan mutluluk ve mutsuzluklar nereden geldiği belli olmayan bir şekilde beyinlerinde kalır. Bu onları, sebebini bilmedikleri mutlu veya mutsuz ihtiyarlara döndürür. Aslında hepimizde öyledir. Yaşadıklarımız “mutluluk ve mutsuzluk” olarak depolanır. Bizim o yaşlılardan tek farkımız, mutluluklarımızın ve mutsuzluklarımızın yanında gereksiz bir kaç bilgi kırıntısı olmasıdır. “
  • Erkekler açık ve cesur hallerini sinirlendikleri anda sergiler. Kadınlar da güven duydukları anda. Erkeklerin sinirleri samimiyet getirir. Samimiyet de karşıdaki kadına güven verir. Aslında sinir, bir nevi her iki taraf için de iyidir.
  • Daha önceki nesillerin hatası, her şeye olduğu gibi inanmaktı; bugünkülerin hatası ise anlaşılmayan ne varsa hepsini fırlatıp atmak.
  • "Nedendir bilinmez, kadınlar şüphe ettikleri şeyi sonuna kadar öğrenmek ve her zaman şüphelerinin doğru çıkmasını ister. Kötü bir şüphe olsa da, canları yanacak bile olsa..."
  • "Zaten anladım ki kişileri değil bize yaşattıkları mutlulukları severiz.."
  • " Bencil, sabırsız ve biraz takıntılıyım. Hata yaparım, kendimi kaybederim ve bazen çekilmez olurum. Ama en kötü halimle beni çekemiyorsan en iyi halimle kesinlikle beni haketmiyorsun demektir." Marilyn Monreo
  • Daha önceki nesillerin hatası, her şeye olduğu gibi inanmaktı; bugünkülerin hatası ise anlaşılmayan ne varsa hepsini fırlatıp atmak.
  • Amigdala ve bağlı olduğu beyin bölgeleri bedende donakalma, çarpıntı, sık ve derin soluma, kanda stres hormonu artışı, huzursuzluk, yerinde duramama, kaçmaya hazırlık için kaslarda hazırlanma gibi bedensel tepkiler oluşturur.

197 Gün İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Selam, Evet yine beğenmediğim bir kitap hakkında inceleme yazıyorum. Ben niye beğenmediğim kitaplara inceleme yazıyorum ? Sanırım içimi dökmek için. Biliyorum kitap her ne kadar bir cinayetle başlamış olsa da asıl amaç parapsikoloji hakkında bilgi vermek. Ben de bu kitaptan bir polisiye performansı beklemiyordum zaten. Kitapta gerçekten ilginç bilgilere yer verilmiş. Ama kitabın ôlmüş kişilerin ağzından anlatılması güzel bir teknik olsa da bu anlatıcıların sürekli değişmesi beni rahatsız etti. Bir de çok fazla gereksiz ayrıntı ve tekerleme gibi sanki sonsuza kadar devam edecek gibi bitmek bilmeyen tanımlamalar vardı. Son olarak kitapta pek çok cevaplanmayan nokta bulunuyordu ve kitabın sonu beni hiç tatmin etmedi. Yine de parapsikolojiye İlginiz  varsa okunabilir.   (Begüm Halat)

Bir zamanlar medyatik olan bi cinayeti anlatıyo( münevver karabulut)cinayetini anlatıyo ilk kısım sıkıcı ama okunmaya deger.parapsikoloji ile ilgili ilginç tespitleri var. Bazı insanların altıncı Hissi çok kuvvetli özellikle de bayanların, bir takım örneklerle açıklıyo.. bana wolf messing i hatırlattı.( wolf messing almanya'da bulunduğu sırada albert einstein sayesinde sigmund freud'la tanıştığı ve freud tarafından üzerinde bir takım psikolojik testler yapılan, telepatik yeteneklerinin güçlü olduğu söylenen medyum. kendisiyle ilgili anlatılan en ünlü hikaye, stalin'le ilk tanıştığında gerçekleştirdiği banka soygunudur. rusya'ya kaçtığı sırada messing'in ününü duyan stalin, bu çelimsiz yahudiyle ilgili anlatılanların palavra olduğuna kanaat getirerek yeteneklerini sınamaya karar verir. stalin, messing'ten moskova'da, çok iyi korunan, devlete ait gospank'tan 100 bin ruble getirmesini ister. kendi anlatımına göre, messing, sıradan bir vatandaş gibi bankaya girer ve veznededar'dan elindeki çantaya 100 bin ruble doldurarak kendisine vermesini ister. veznedar, hiç itiraz etmeden söyleneni yapar ve çantayı alan messing, kendini uğurlayan güvenlik görevlilerinin arasından elini kolunu sallayarak bankadan çıkar. messing'i, elinde para dolu çantayla karşısında görünce şaşıran stalin, derhal bankadaki görevlilerin sorgulanmasını ister. ancak yapılan uzun sorgulamalara karşın, veznedar başta olmak üzere kimse olayla ilgili bir şey hatırlamadığını söyler. bu andan sonra stalin'in, messing'i yanından ayırmadığı ve özellikle yabancı bürokratları ikna etmek gibi görevlerde kullandığı söyleniyor.) okunası bi kitap. (Mona Rıza)

197 Gün Parapsikoloji alanına giriş yapmak isteyenler için tatlı bir başlangıç olabilir. İçerisinde büyüdüğümüz korku kültürü sorgulama araştırma yeni şeyler öğrenme durumlarına isteyerek veya istemeyerek ket vurmaktadır. Kitap içerisinde geçen ve bilim alanında artık isimleri konulmaya başlanan cinli ve perili vakalar her ne kadar hala kabul görmese de daha alınacak çok yol öğrenilecek çok şey olduğunu bana göstermiştir. Yalnız çocukken öğrendiğimiz bilgilerin değiştirilmesinin ne kadar zor olduğu aşikar. Öğrenmeye fazlasıyla meraklı olarak kendimi tanımlasam dahi ben bile çocukluktan kalan bazı şeyleri yıkmakta oldukça zorlanıyorum sanıyorum bunlar bizim duvarlarımız, kabuğumuz, içinde -sorgulama düşünme başkaldırı ret olmayan-tatlı şekilde yaşadığımız kuytu köşemiz, hayatın fırtınalarına göğüs germek yerine kafamızı kuma gömdüğümüz yer. Kendi kabuğumuzu kırmamız için bilgi elimizdeki en önemli balyozdur. Okunacak çok kitap öğrenilecek çok bilgi yaşanacak dolu dolu bir hayat var önümüzde tadını çıkarmaya bakmak sınırlarımızın en uç noktasına gitmek varoluş amacımız olsa gerek. Görüşmek üzere. (Emirhan ŞAhin)

197 Gün PDF indirme linki var mı?

Sultan Tarlacı - 197 Gün kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de 197 Gün PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sultan Tarlacı Kimdir?

1970 yılında Rize’de doğdu. 1995 yılında Tıp doktoru, 2000 yılında Nöroloji uzmanlığını aldı. 2000 yılında, Beyin Araştırmaları Derneği araştırma Teşvik Ödülü, 2001’de TÜBİTAK-Beyin Araştırmaları Derneği Araştırma Teşvik Ödülü ve 2003’de de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Sedat Simavi, Sağlık Bilimleri Ödülü almıştır. 2014 Yılında NeoCortex öğrenci topluluğu ödülü almıştır.

Tıp eğitimini Temmuz 1995’de Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinde tamamlayan Dr. Sultan Tarlacı dönem birincisi olarak mezun olmuştur. Nöroloji uzmanlığını 1995-2000 yılları arasında Ege Üniversitesi, Nöroloji Anabilim dalından almıştır. 2001 yılında Ege Üniversitesinden ayrılmış ve 2001 yılında bir ay Manisa Celal Bayar Üniversitesinde, gözlemci nörolog olarak bulunmuştur. 2001-2013 yılları arasında Özel hastanelerde Nöroloji Bölümlerinde çalışmış ve bu sürenin önemli bir kısmında (11 yıl), Özel Ege Sağlık Hastanesinde çalışmıştır. 2003 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Sedat Simavi, Sağlık Bilimleri Ödülünü, Yutma Fizyolojisi üzerine yaptığı çalışmalarla almıştır.

Dr. Tarlacı’nın 1998-2014 yılları arasında uluslararası saygın, çoğunluğu A grubunda yer alan hakemli dergilerde yayınlanmış ve SCI giren 30 yayını vardır. Yayınların 5 tanesi olgu sunumu, 3 tanesi gözden geçirme makalesi ve kalan 22 tanesi özgün araştırma makaleleridir. Bu yayınların 13’ünde birinci isim, 4’ünde ikinci isim, 7’sinde ise üçüncü isim olarak yer almıştır. 2014 yılı içinde yayınlanmakta olan 2 yazısı vardır ve bunlardan birisi davetli gözden geçirme yazısı iken diğeri çok merkezli bir uluslararası özgün araştırmadır. 2013 yılında 1, 2012 yılında ise 3 makalesi yayınlanmıştır. Doçent unvanını aldıktan sonra 7 adet yayın yapmıştır. Eserlerden anlaşıldığına göre ilgi alanları Klinik nörofizyoloji, yutma fizyolojisi, epilepsi, nöroloji yoğun bakım, bilinç ve bilinç bozuklukları, sinir sisteminde kuantum fiziği işleyişi ve felsefesi hakkındadır.

Yayınlanmış, Acil Nörolojik Hastalıklar: Güncel Tanı ve Tedavi adlı tıp kitabı vardır. Bunun dışında, Bilinç: Antikçağdan Bilincin Yeniden Keşfine ve Kuantum Beyin: Bilinç-Beyin Sorununa Yeni Bilimsel Yaklaşım, MS Nedir adlı kitaplar yayınlamıştır. Kendi yaşamının bir kesitini anlatan ve multipl skleroz hastalığı ile birleştiren bir öykü kitabının yazarıdır. Daha geniş kitlelere hitap edecek bir roman yazmaktadır.

2003’de yayınlanmaya başlanan, NeuroQuantology Dergisi. (An Interdisciplinary Journal of Neuroscience and Quantum Physics) yayımcısı, isim babası ve baş editörüdür. Dergi Ocak 2008’de SCI (Scientific Citation Index) kabul edildi.

Sinir biliminin değişik konularında, SCI’ye giren 30 üzerinde makalesi vardır. Bunun dışında, Popüler Bilim, Bilim ve Teknik’de popüler yazılar yazmıştır. 

Temel araştırma alanı yoğunlaşması, sinir sisteminde kuantum fiziği kurallarının işleyip işlemeyeceği üzerinedir. Halen özel bir hastanede, nöroloji uzmanı olarak çalışmakta ve NeuroQuantology dergisinin editörlüğünü sürdürmektedir. Özellikle sinir sisteminde kuantum fiziği işleyişi ve duyular dışı algının pragmatik kullanımı, fizik ve sinir bilimsel temellerini anlama konusuyla ilgilenmektedir.

Sultan Tarlacı Kitapları - Eserleri

  • Schrödinger’in Kedisi Neden Şizofren Oldu?
  • 197 Gün
  • Mağaradan Marsa
  • Ölüm'Sözlük
  • Bilinç
  • Suç Ve Beyin
  • Usta ve Çırak Sohbetleri
  • Bir Psikopatın Peşinde 197 gün
  • Kuantum Beyin & Bilinç
  • Medyumluk
  • Ömer Hayyam - Kader Çarkı

Sultan Tarlacı Alıntıları - Sözleri

  • Korku sizin izin verdiğinizden daha güçlü olamaz. (Usta ve Çırak Sohbetleri)
  • “Şöhret kazanılması gereken bir şeyken, onur kaybedilmemesi gereken bir şeydir .” (Suç Ve Beyin)
  • “kuantum fiziğinin en ilginç söylemlerinden birisi belirsizlik ilkesidir. bir şeyi kesin ölçmek isterseniz diğerinin kesinliğinden vazgeçmeniz gerekir.yani,parçacığın davranışını betimleyen belli özel değişkenlerin birinin bilgisinin artışı,diğerinin bilgisini azaltır ya da belirsizleştirir.bu belirsizlikten dolayı kesin ölçüm diye bir şey olamaz.” (Usta ve Çırak Sohbetleri)
  • "Nedendir bilinmez, kadınlar şüphe ettikleri şeyi sonuna kadar öğrenmek ve her zaman şüphelerinin doğru çıkmasını ister. Kötü bir şüphe olsa da, canları yanacak bile olsa..." (197 Gün)
  • Erkekler açık ve cesur hallerini sinirlendikleri anda sergiler. Kadınlar da güven duydukları anda. Erkeklerin sinirleri samimiyet getirir. Samimiyet de karşıdaki kadına güven verir. Aslında sinir, bir nevi her iki taraf için de iyidir. (197 Gün)
  • Freud'a göre insanlık tarihinde, insan egosuna yönelik üç ayrı şok olmuştur: 1. Evrenin merkezinde olmadığımız 2. Evrim teorisi 3. Farkında olmadığımız bilinçaltı güçler tarafından kontrol edilmemiz (Suç Ve Beyin)
  • Beşeri aklın en önemli bilgi üretiminden birisi de felsefi bilgidir. (Mağaradan Marsa)
  • "Beni bende demen, bende değilim Bir ben vardır bende, benden içeri." (Bilinç)
  • Egemen otoritenin olmadığı Irak ve Suriye gibi yerlerde herkes devlet otoritesinden kurtulmuş olsa da kimse özgürlüklerden bahsedemez. (Suç Ve Beyin)
  • Acı zihinsel bir yorumdur ve ilk etkilenen yapı beyin olduğundan, diğer bedensel sorunlara bağlı acı-ağrı olsa da ölümün kendisi acı kaynağı değildir. (Usta ve Çırak Sohbetleri)
  • Bilinçaltı her türlü tehlikeye karşı kişiyi koruma üzerine programlanmıştır.Tehlikenin hayali ya da gerçek olması onun için farketmez. Sırf bu görevini yerine getirmek için mutlu anlarımızdan daha çok mutsuz anlarımızı kaydeder. Amacı aynı hatayı tekrar yapmamızı engellemektir.Ama bu olumsuzlukların birikmesi kişiyi depresyona kadar götürebilir. (Bilinç)
  • “Adımı unutacak, tanıştığımızı unutacak ama mutluluğu unutmayacak. Alzheimer hastaları , bilgileri unutur ama o bilgilerin getirdiği duyguları unutmaz... Yani gün içinde yaşadıkları deneyimleri on dakika veya yarım saat sonra hatırlamazlar ama o deneyimlerden kalan mutluluk ve mutsuzluklar nereden geldiği belli olmayan bir şekilde beyinlerinde kalır. Bu onları, sebebini bilmedikleri mutlu veya mutsuz ihtiyarlara döndürür. Aslında hepimizde öyledir. Yaşadıklarımız “mutluluk ve mutsuzluk” olarak depolanır. Bizim o yaşlılardan tek farkımız, mutluluklarımızın ve mutsuzluklarımızın yanında gereksiz bir kaç bilgi kırıntısı olmasıdır. “ (197 Gün)
  • " Bize lazım olan hayal gücüdür; ama deli gömleği giydirilmiş hayal gücü." (Schrödinger’in Kedisi Neden Şizofren Oldu?)
  • Çünkü ölüm yaşamdan ayrı değildir; yaşamı tamamlayan bir şeydir ve yaşam oyunu kurallarından biridir. (Ölüm'Sözlük)
  • her bir inancımız başka bir inançtan(veya inançsızlıktan) beslenir. (Mağaradan Marsa)
  • Film şeridinin bir ucu doğum,diğer ucu ise ölümdür.Filmin sonunu izlemeye hazır mısınız? (Ölüm'Sözlük)
  • Kendi inançlarınızdan şüphe duymanız iyidir ve kendinizi daha sağlam kişilik içinde bulmanızı da sağlar. (Mağaradan Marsa)
  • Darwinin evrim teorisi, insanın ruhunun olduğuna dair inançtan şüphe duyulmasına neden olmustu. Buna rağmen evrim teorisinin kurucu babalarından Alfred R. Wallace ateşli bir spiritüalistti ve insanın ölümden sonra da var olacağına olan inancından zerre sapmadı. (Ölüm'Sözlük)
  • "Marifet, bize yar olmayan sevgiliyi kalbimizin içinde öldürmek! İşte en haklı, en masum, en kudretli ve en muhteşem cinayet.." Peyami Safa (197 Gün)
  • "Bir yem tanesi çeken karıncayı dahi incitme! Çünkü onun da canı vardır. Can ise tatlı ve hoştur." (Bir Psikopatın Peşinde 197 gün)

Yorum Yaz