diorex
Dedas

666 - Küçük İskender Kitap özeti, konusu ve incelemesi

666 kimin eseri? 666 kitabının yazarı kimdir? 666 konusu ve anafikri nedir? 666 kitabı ne anlatıyor? 666 kitabının yazarı Küçük İskender kimdir? İşte 666 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 07.02.2022 02:10
666 - Küçük İskender Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Küçük İskender

Yayın Evi: Sel Yayıncılık

İSBN: 9789755705934

Sayfa Sayısı: 212

666 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Gövden mi var, derdin var. Etin markası olmaz. İnsanların öldürülmesi hoş bir şeydir. IQ'lar eşit olmadıkça, insanlar eşit değildir. Botobur bir ulusa faşizm ne güzel de yaraşır. Dar gelsin sana aşk. Emir alma, emir verme. Sat hatıralarını, antika seni ilgilendirmiyor bugün. Asla taklit etme. Yerinde kullanılan şiddeti savun. Kimseyle uyumlu olmak zorunda değilsin. Cesur, özgür ve güçlüysen yenersin. Yalnızsan başarırsın. Aksi halde defol! İnkâr et tüm sana öğretilenleri. Şık ol. Bütün katiller iyi giyinirler çünkü."

Akla gelen her kötü düşünceyi zararlı sanmamalı; bazen kötü düşünmek hayat kurtarır, ilişki kurtarır, ülke kurtarır, gezegen kurtarır. Şeytanın dürttüğü yer bir yol ayrımıdır. O noktada gülümsemeli ve silah, kalp, öç son kez kontrol edilmeli. Tek ortak ana dil, ruhtur.

Küçük İskender'den vahşet, şehvet, romantizm, alay, aşağılama, cezaya teşvik, suç arşivi içeren 666 isimli pis bir kitap daha...

(Tanıtım Bülteninden)

666 Alıntıları - Sözleri

  • Dur dur bir dakika!.. Seni hiç düşünmedim! .. SENİ HEP HiSSETTİM ÇÜNKÜ!..
  • İkarus’um ben, kayboldum.
  • Gövden mi var derdin var. Bir ten coğrafyasına sahip olma çılgınlığı. Etin markası olmaz. İnsanların öldürülmesi hoş bir şeydir. IQ'lar eşit olmadıkça, insanlar eşit değildir. Botobur bir ulusa faşizm ne güzel de yaraşır. Birinin ağzını yırtarak başla güne ara sokaklarında şehrin, koynunda yakışıklı tarantulalar ve semenderler. Gözlerinde saklanmış korkular, burnunda çömelmiş kokular, kulaklarında domalmış sesler, dilinde çığrından çıkmış tatlar. Dar gelsin sana aşk. Kolayla akışını. Şık ol. Bütün katiller iyi giyinirler çünkü.
  • Dört yalnızlık geçirdim ben. Dört buhran, dört burgaç. Her birinde de sesim daha bir sessizliğim oldu...
  • "Cam, camı taşımaz; ikisi de kırılır."
  • Bir an önce bu gezegenden gitmeliydim, gitmeliydik.
  • Tek başıma geldiğim yeryüzünden yine tek başıma çekip gidecektim.
  • Sana uzattığım elim ile bana uzattığın elinin arasında bir yıldız kayıyordu.
  • Sevgi, kuruyemiştir. Adisyona yazılmaz.
  • Kimliğim yok benim! Azılı bir yalnızım!
  • Ben çocuktum. Unutmadım. Unutturmayacaklar. Beni bu revirlerde tımar edemezsiniz! Ben yine, kaçak girdiğim bu yeryüzünde, yaylı sazlar arasına sızıp, kendi oyduğum düdüğümü çalacağım! Varsın kırmızı ışıkta dursun otomobiller; ben serilip bir yere, gökte kaç yıldız var acaba, diye sayacak kadar hayalperest, pervasız, korunmasız ve sonsuza kadar salak kalacağım! Yemin ettim, ruhumun üstüne kuma almayacağım!
  • Edip Cansever'in şu mısrasını düstur kabul edin: 'Kimse kimsenin olmasın!'
  • Öyle yorgundum ki kendimi nükleer bir artık gibi hissediyordum.

666 İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Neden Küçük İskender okumalı?: Neden Küçük İskender okumalı? 1) Cinselliğin her türlüsünün normal bir şey olduğunu kanıksamanıza yardımcı olacaktır. Bizler seksi zevk için yapan hayvanlarız. Papadan tutun da yeryüzündeki bütün imamlara kadar herkes sevişir. Bölünerek çoğalmayı milyonlarca yıl önce bırakmış genlerimizden haberdar değilmişiz gibi davranmayı bırakmamıza, bunu yapanlara kıçınızla gülmenize yardımcı olacaktır Küçük İskender. 2) Anal seksin faydalarını anlamanıza ve gülümsemenize yardımcı olacaktır. Nedir peki bu faydalar? ‘’Sado-mazoşist duygularınız gelişeceğinden yaşadığınız hayata ve acılara daha kolay uyum sağlayabileceksiniz.’’ (Syf.126) ‘’Kişilere farklı ritimler, melodiler kaydeder. Karyola daha fazla gıcırdar.’’ (Syf.127) ‘’Ferahlık yaratır. Gazoz gibidir. Özellikle sıcak havalarda ağzınızı açtığınızda cereyan yapar ve böylelikle serinleme imkanı bulursunuz.’’ (Syf.125) 3) Yukarıda gördüğünüz ve daha nicesinde görebileceğiniz üzere, nüktedan bir toplum kaçığı olmaktan hiç çekinmeyen bir yazarı okumuş olursunuz. Espri anlayışınızda gözle görülebilen bir artış saptanır. Arkadaşlarınız artık sizleri daha eğlenceli bireyler olarak nitelendirir. Kendinizi ve çevrenizi renklendirmiş olursunuz. 4) Eşcinsel olmanın faydalarına daha hâkim bireyler olarak hayatınıza devam etme lüksüne sahip olabilirsiniz. ‘’Kadın sorunlarına daha duyarlı olursunuz. Çünkü siz erkekleri de, kadınları da çok iyi tanıyor ve biliyorsunuzdur.’’ (Syf.80) ‘’Yatakta iş kazası sonucu baba olmak tarihe karışacaktır’’ (Syf.82). Aranızda homofobik var mı bilmiyorum ama varsa eğer ilk olarak onlar okumalı Küçük İskender’i. Belki bu hastalıktan kurtulma yolunda büyük bir adım atmış olur ve tedavinin ilk aşamasını tamamlamış şekilde hayatlarına devam edebilirler. 5) Yeraltında kalmış, toplumun dışına itilmiş, topluma zararlı olduğu düşünüldüğü için hakkında konuşmanın, yazmanın ve hatta düşünmenin bile toplumca yasaklandığı şeyleri öğrenirken; yaşamımızda, ufak hayatlarımız dışında neler olabileceği hakkında daha derin düşüncelere, fikirlere sahip olmamızı sağlayacaktır. (NOT: Yeraltı edebiyatı sevmem ben diyenlerin direkt Küçük İskender’den başlamalarını önermem, sert gelebilir. Romanlar bunun için daha idealdir. Yeraltı edebiyatının romanlarını şöyle bir keşfe çıkın, ondan sonra gelin buraya, biraz nasırlaşmış olsun teniniz. Taptaze şekilde Küçük İskender okumak güç iş olmalı.) 6) Bir yazarı siyasi, sosyolojik yahut psikolojik bir kalıba sokamadan okumanın keyfi bambaşkadır. Kimdir Küçük İskender? Komünist mi, faşist mi? Kapitalist bir yağcı mı, sosyal liberallerden mi? Anarşist ve düzen karşıtı bir şarlatan, popüler olanın azılı düşmanı mı? Yoksa eşcinseller kulübü başkanı, onların haklarını canhıraş bir şekilde savunan yüce bir aktivist falan mı? Hayır. Sadece bir şair. Köşesinde yalnız başına birasını yudumlarken kişisel perileriyle beraber şiirler yazan, sabahtan akşama kadar içi dışı şiir, edebiyat olan bir insan. Kim böyle bir insanın yazdıklarına göz atmak istemez ki! Manyak olmayın, okuyun şu manyağı. 7) Şiir bana göre bolca imgelemin dans seyri demektir. Onları şairin bakışından anlamlandırmak da kendi bakışından anlamaya çabalamak da şıktır. Küçük İskender sizlere bu zevki bolca tattırabilecek bir şairdir. Onu okumak bir miktar beyin jimnastiği yapmak anlamına gelebilir. 8) Sonuç olarak, Derman’ın yazdıklarına kendini bırakmanın dayanılmaz hafifliği başkadır. ‘’Onu uyurken seyretmek, bilincinin şifresini çözmek, gözkapağının altında -gecenin bir yarısı kıpırdayan- yavru cinler.. Ne soytarılıktı. Ne oruspucaydı. Başarılı kurgulanmıştı." (Syf.119) Bırakın kendinizi yahu, korkmayın. Şu kadarcık ahlakınıza bir şey olmaz. "Sevgilimin saçları, zifirin edebiyatıydı. O, puslu, reddi güç bir suskunluğun sultanı; o peygamberlerin kol saatiydi. Sahteydi biçimleri, aslını göğsünde gizlerdi. Cumhuriyet ilan edilmişti meme uçlarında. Üstünlüğüm, cesaretimdi oysa. Parçalanacaktı en sonunda mutlaka, matemim. Gerçekten sevecektim onu.. Yatacaktık da! Böyle sürerse eğer düşüncelerim, ruhum mor bir bağırsakta mor ötesi bir tenya rolünü üstlenecek! Dokunabilmeliydim ona. Dokunursam, seziyorum, çıktığım yolun toprağına dönüşecek gövdem. Tanrım! Açlığım, tok oluşumdandır. İnsan, lütfen! Beceriksizliğin puşt deyimleriyle ve kudretsizliğin olgunlaştıran deneyimleriyle soracağım kendime: Neredeyim? Nerdedir o?" (Syf.119-120) . . . Toplumun dışında kalmak çok sık rastlanılan bir şeydir fakat toplumun dışındakileri yazmak ve bunu edebiyat gibi sıkı sıkıya korunan bir değerle harmanlamak güç iştir. Yeraltının varlığını Türkiye gibi bir ülkede, ilk olarak ve en yüksek sesle Küçük İskender bağırmıştır. Sık sık şiir dinletilerinde bulunmasının temel sebebi toplumdan şiiri ayırmamak gerektiğinin bilincinde olmasıdır. Bir avuç gözlüklü akademisyenin avcunda ve beğenisinde değildir şiir de edebiyat da. Ancak kalıpların ve tanımlamaların dışına çıkabilen şeyler aktif olarak var olmayı sürdürebilir. İşte Küçük İskender de bunu yapmaya çabalıyordu. Kanıksanmış olan ‘’doğruları’’ dürtmek en sevdiği şeydi. Zaten kanıksanmış olanı deşmek en ahlaki görevimiz değil midir? Işıklar içinde uyusun Derman. Bu inceleme vesilesiyle birkaç konuda teşekkür etmek istiyorum Samet_gzl 'e. Küçük İskender'i elbette tanıyordum ama onunla tanışmamı sana borçluyum. Teşekkür ederim o güzel Derman alıntıların için, benim iştahımı kabartmıştın. Bu inceleme belki hiç yazılmayabilirdi, beni bu konuda yüreklendirdiğin için de bir kez daha, buradan, teşekkürü borç bilirim güzel insan. (Fatih Taş)

“... olsam olsam üzüm olurdum. Lezzetli bir şeydir üzüm. Üzüm olarak işe yaramazsam şarap olurdum, şarap olamazsam en azından sirke olarak benimle idare ederdiniz.” Böyle diyordu konuk olduğu bir programda. 3 Temmuz 2019’da yolcu ettik onu. • Çocukluğa, çocuk kalabilmeye hasreti anlatırken “iyi ki de adıma -küçük- eklemişim” de diyordu. En azından ismi ‘küçük’ kalabilsin diye. • Yasaklı kalmış uzun süre 666. Galiba bazılarına ‘duymak istemediklerini, duymak istemedikleri biçim ve üslupta’ söylediği için. Sahi sever misin öyle kitapları? Seninle dövüşe hazır olanları? Bak bu senin için o zaman. • Ağzımızdan çıktığında ‘biber sürülmesine’ neden olan sözler vardır ya tam da onlar mevcut burada. • İster metin, ister şiir; ister şiirsel metin, ister metinsel şiir deyin adına. Ya da demeyin. Takılmayın bu kalıplara. Alın elinize bir kalem, bir güzel yad edin onu ve yazdıklarını. Seveceksiniz. (Adem Kara)

Buraya tam olarak ne yazmam gerektiğini bilmiyorum açıkçası ! Çok değişik bir kitap olmuş , Küçük iskenderin kendisi gibi değişik . . . Anekdot açısından çok zengin olabilir ama genele vurduğumuzda , kendi kafasından nasıl bir kalıp oluştu bilmiyorum ama benim anlayamadığım bana saçma gelen bir çok kısım var kitapta . . . Yani toparlayacak olursak genelde kötü ama anekdot açısından zengin bir kitap . . . (Jack Bohem)

Kitabın Yazarı Küçük İskender Kimdir?

Asıl adı Derman İskender Över. Grafik sanatçısı Derman Över’in oğludur. Kabataş Erkek Lisesi'nden mezundur. Beş yıl İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, ardından da üç yıl İÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünde devam ettiği yüksek öğrenimini tamamlamadı. Tezgâhtarlık, düzeltmenlik, sokaklarda kartpostal satıcılığı, seslendirme, televizyon için skeç ve senaryo yazarlığı, fotoroman oyunculuğu, reklam ajansında kostümcülük, mizah dergilerinde köşe yazarlığı, resepsiyon memurluğu, barmenlik, meyhane işletmeciliği, erotik dergilerde köşe yazarlığı, televizyonda şiir programları, barlarda sanat söyleşileri, radyolarda programcılık, şarkı sözü yazarlığı gibi çok çeşitli işler yaptı.

İlk şiiri Milliyet Sanat’ta İskender Över imzasıyla yayımlandı. Şiir ve yazıları, 1986’dan itibaren Adam Sanat, Gösteri, Şiir Atı Öküz, Deli, Sombahar gibi dergilerde yer aldı ve 'Marjinal şair' olarak tanınmaya başladı. 1980’lerde yazılan şiirin içinde ayrıksı kişiliğiyle paralel bir şiir koydu ortaya. Erotik şiirleriyle tanındı. Başta, sözcük oyunlarından şiirini arındırarak sözcüklerin arka planını ön plana çıkaran bir tutum sergiledi. Olduğu gibi görünmekten yana olduğunu vurgulayarak “naif yani çocuk diliyle pat diye söylemekten” yana şiirler yazdı. Şiiri, çizgisini, modern çağa yönelttiği eleştirilerle, uyumsuzluğu ve aykırılığı ile belirledi. Bütün yazı ve şiirlerinde yerleşik ahlâksal değerleri sorguladı.

Kimi Avrupa ülkelerinde çıkan antolojilerde şiirleri basıldı. Kanada'da yayımlanan Descant adlı edebiyat dergisinin Türkiye özel sayısında, ABD'de ise Murat Nemet Nejat'ın 'eda' kavramında yoğunlaştığı Türk şairlerinden çeviri antolojisinde kendine yer buldu. 2000 yılında İtalya'da düzenlenen Avrupalı Genç Şairler Yarışması'nda (La Giovane Poesia D'europa Nel 1999) ilk ona girdi ve bu şairlerle birlikte kitaplaştırıldı. Yine aynı yıl Orhon Murat Arıburnu Ödülleri'nde Bir Çift Siyah Deri Eldiven adlı şiir kitabıyla birincilik alarak ödüllendirildi. 2001 yılında Almanya'da, 2002'de de Hollanda'nın çeşitli şehirlerindeki etkinliklerde konuşmacı olarak ve şiir performanslarıyla yeraldı. 2003 yılında Berlin'de düzenlenen İlk Türkiyeli Eşcinseller Kongresi'nde bu konudaki dekleresini okudu. 2004'te Newyork'ta ve Kuzey Carolania'da üniversitelerde konuşma yaptı ve tek kişilik okuma gecelerine konuk oldu. Bir dönem seslendirme, senaristlik, radyo programcılığı, şiir matineleri de yapan Küçük İskender, içlerinde Ağır Roman ve O Şimdi Asker'in de bulunduğu beş filmde de oyuncu olarak rol alan sanatçı, kanser tedavisi gördüğü hastanede 3 Temmuz 2019'da 55 yaşında hayatını kaybetmiştir.

ESERLERİ:

Şiir:

Gözlerim Sığmıyor Yüzüme (1988),

Erotika (1991),

Yirmi5 April (1994),

Periler Ölürken Özür Diler (1994),

Güzel Annemin Hayal Gücü (1996),

Suzidilâra (1996),

Ciddiye Alındığım Kara Parçaları (1997),

Papağana Silah Çekme (1998),

Gözyaşlarım Nal Sesleri (1999),

Cehenneme Gitme Yöntemleri (1999),

Bahname (2000),

İpucu Bırakma Sanatı (2000),

Bir Çift Siyah Deri Eldiven (2001),

Klarnet (2001),

Çürük Et Deposu (2001),

Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm (2002),

Siyah Beyaz Denizatları (Toplu Şiirleri 1, 2003),

Insectiside (2003),

Bir Daha Bana Benzeme Angel! (2004),

Dicle ile Fırat (2004),

Çok Ayıp Bir Şey Mutluluk (seçme şiirler, 2004),

İskender’i Ben Öldürmedim (2005),

Karanlıkta Herkes Biraz Zencidir (2006).

Deneme:

666 (1994),

Şiirli Değnek (1995),

Pop H’art (1997),

Eski Kral Deposu (2002),

Made in Hell (2001),

Eflatun Sufleler (2002),

Rimbaud’ya Akıl Notları (2004),

Ortadoğa Hapishanesi (seçme yazılar, 2004),

Burç Hikâyeleri (2005).

Hikâye:

Dedem Beni Korkuttu Hikâyeleri (1992),

İkizler Burcu Hikâyeleri (1993),

Belden Aşağı Aşk Hikâyeleri (1996),

The Kırmızı Başlıklı İstasyon Şefi (1996),

Alp Ağrısı (2000),

Balık Burcu Hikâyeleri (2000).

Günce:

Cangüncem 1984-1993 (1996).

Roman:

Flu’es (1998),

Zatülcenp (2000).

Derleme:

Aşk Şiirleri Kolonisi (2003).

Küçük İskender Kitapları - Eserleri

  • Karanlıkta Herkes Biraz Zencidir
  • Bu Defa Çok Fena
  • Periler Ölürken Özür Diler
  • Balık Burcu Hikayeleri
  • Eflatun Sufleler
  • Ali

  • Kanlı Lağım Fareleri'nden Küçük İskender'e
  • 666
  • Bir Delinin Ot Defteri
  • Can Güncem
  • Yirmi5april
  • Elli Belirsiz
  • İskender'i Ben Öldürmedim

  • Sarı Şey
  • Bir Daha Bana Benzeme Angel
  • Belden Aşağı Aşk Hikayeleri
  • Kahramanlar Ölü Doğar
  • Gözlerim Sığmıyor Yüzüme
  • The God Jr
  • Hasta Hayat Depoları

  • Lezzetli Tümörler Lokantası
  • Lucifer'in Bisikleti
  • Underground Otopark
  • Bir Yaratığın Akıl Almaz Ahlaksız Maceraları
  • Siyah Beyaz Denizatları
  • Galileo'nun Pergeli
  • Zatülcenp

  • İt Cazı
  • Ağır Abiler Orkestrası
  • Burç Hikayeleri
  • Cin Kontrol Noktası
  • Rahibinden Satılık Kilise
  • Teklifsiz Serseri
  • Medusa'nın Makası

  • Papağana Silah Çekme!
  • Çok Ayıp Bir Şey Mutluluk
  • Cehenneme Gitme Yöntemleri
  • Ölü Evinde Seks Partisi
  • Rimbaud'ya Akıl Notları
  • Erotika
  • Alp Krizi

  • The Kırmızı Başlıklı İstasyon Şefi
  • İkizler Burcu Hikayeleri
  • Aşk Şiirleri Kolonisi
  • Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm
  • Necronomicon
  • Mayıs Giremez
  • Flu'es

  • Waliz Bir
  • Her Şey Ayrı Yazılır
  • Bahname
  • Güzel Annemin Hayal Gücü
  • Ortadoğa Hapishanesi
  • Ölen Sevgilimin Şiir Defteri
  • Bir Çift Siyah Deri Eldiven

  • Dicle İle Fırat
  • Pop H'art
  • İkinci Waliz
  • Insectisid
  • İpucu Bırakma Sanatı
  • Ciddiye Alındığım Kara Parçaları
  • Gözyaşlarım Nal Sesleri

  • Suzidilara
  • Türkçe Sözlü Hafif Mavi
  • Kırık Kadeh Sineması İftiharla Sunar
  • Şiirlideğnek
  • Eski Kral Deposu
  • Arkadaşlar İçin İntihar Vakti
  • Dedem Beni Korkuttu Hikayeleri

  • Klarnet
  • Made İn Hell
  • Şifalı Rehabilitasyon Ortamı
  • Ruhdaki Peri
  • Çürük Et Deposu
  • Rimbaud'ya Akıl Notları
  • Dedem Beni Korkuttu Hikayeleri

Küçük İskender Alıntıları - Sözleri

  • beni annemin yanına gömme sakın (Kahramanlar Ölü Doğar)
  • içimde bir sıkıntı gibi cinayet içimde bir sıkıntı gibi telaş içimde felaket gibi bir merak hislerimin uzağına düştüm, şimdi çok üzgünüm şimdi çocukluğumun uzağına da düştüm daha da düşersem diye korktum seni birkaç saniye düşünürsem ay kıvrılırsa diye kan kıvranırsa diye can sıçrarsa ölürken bir yerlere daha da ölürsem diye korktum seni birkaç saniye düşünürsem sessem, sersem bir heceysem eğer seni bir kelime edersem diye korktum seni kötü bir cümlede kullanırsam adını söylerken takılırsam, yanlış telaffuz edersem böyle bir günah işlersem tanrı affeder diye korktum (Bir Daha Bana Benzeme Angel)
  • 'Bir gün buluşacağız seninle o koskoca bir pastaneye benzeyen şehirde! Kremalar içinde ağlayarak öpeceğim seni kaşlarının arasından dudaklarını en çok dudaklarını özledim: Görmeyeli epey büyümüşlerdir! Üstteki serseriydi biraz, şimdi gönüllüdür belki birine Alttaki okumak isterdi, dilimde yayınlanan aşk tefrikalarını! Bir gün buluşacağız seninle o koskoca bir pastaneye benzeyen şehirde! Pandispanya kokacak coşkuyla, hasretle kucaklaşmamız! Canım! Canım benim! Hazırla kendini! (Klarnet)
  • Dünya, tanrının intihar girişimidir. (İkinci Waliz)
  • 'Yalnızlıktan hoşlanan ya vahşi bir hayvandır ya da Tanrı' (Eflatun Sufleler)
  • Otuz yıllık ömrümde ilk kez düşledim ölümü.. (Periler Ölürken Özür Diler)

  • Aklımdasın diyen balıklar, ömrümsün diyen kelebekler gördüm.. (Periler Ölürken Özür Diler)
  • "Kanayan yüzlerle çevrili bir gezegende, rüzgâra karışan bellek tozlarımızla, erdemlerimizle, ideallerimizle ayaktayız." (Karanlıkta Herkes Biraz Zencidir)
  • Oy birliğiyle yalnızız. (Periler Ölürken Özür Diler)
  • sonra da sonra da sıçtık aşkın içine! (İpucu Bırakma Sanatı)
  • Senin burcun değişmiş. Eskiden bir balık gibi davranır­dın. Şimdi akrep gibisin. (Insectisid)
  • Sebebe gel! Kimsenin konuşmadığı bir unutulmuş lisan gibi diril etimde ve devlet ol sertleşen renklerimde. Hicvet! Ulaşılmazdaki sivri hayvanlarla konuş adımı; ve bereketli bir ölüm ol gecenin Kur'an'a el bastığı şizofrenilerde. yeniden ateşe at alevimi! (Klarnet)
  • ama senin gözlerinden büyük, gözlerinden iyi ne vardı ki başka inanmak, tapinmak, kollamak dostunu ve yaranmak aşka! Diklenmek sevdakirana! yaralı bir hayvanın intiharı sayılmaz mi uzaklara bakmak yuh be oysa bize! sesimize katlanabilir mi su, gök, toprak?! seni orda, mezarında, börtü böcekle yalnız bırakmak! delikanlılık mi bu ha, delikanlılık mı.. Karanlık mı, soğuk mu yüreğin örneğin, ben, sen, bize benzeyenler! kim gezer ha, söyle, kim gezer bu havada ölü saçlarında?! ben gezerim! kim dinler mizikandan çıkan iniltileri kim - ki ben dinlerim! o iniltileri -ki, atardamarlarımla, toplardamarlarımla tek kapıya gele atan hayatımla selamlarım sensizliği remzi! tanışamadık, alışamadık sanki birbirimize.. sonra abi bir sabah serinliğinde tam serinliğinde öpüvermek onu alnından bir ürkek tavşanı kovalamak onun musalla taşındaki çıplak vücudunda ve tavşanı kurumuş bir havuz ağzın kenarında tir tir titrerken yakalamak deymek.. ona deymek... ona, yağmura sudan şeyler söylermişcesine deymek.. abicim, şeker abicim şöyle bir duygudur ki.. anlatamam anlatılmazı anlatmak zorunda olmam demek! (Cehenneme Gitme Yöntemleri)

  • beni sen aşk şairi yaptın buram buram (Bu Defa Çok Fena)
  • Neden Türkiye'de yeraltı sineması, edebiyatı, tiyatrosu, müziği kendi üyelerini yaratamamıştır? Çünkü biz yalınayaklıktan hep korkmuş, çünkü biz hep temiz çorapla gizlemeyi öğrenmişizdir kirli ayaklarımızı. (İkizler Burcu Hikayeleri)
  • Nisana bir şey olsa hemen mayıstan biliyorlar. (Dedem Beni Korkuttu Hikayeleri)
  • İntihar, hayallerin bana borcudur.. (Periler Ölürken Özür Diler)
  • beni unut, öyle utandır! beğendin mi? önemser misin; beni unut, seni özlerim! mektup yazarım, yollamam! sen iyisin. güzel...Allah kahretsin. Allah her şeyi kahretsin. biz dahil! aynalar patlamıştı; yüzüme fışkırtmıştı. işeyen sarhoşun önüne diz çöküyorum; tenimde sade sidik ışıltısı: ağlıyorum. beni unut... (Bir Yaratığın Akıl Almaz Ahlaksız Maceraları)
  • Aynaya bakarken, yalnızca bana baktığını unutma! (Bir Çift Siyah Deri Eldiven)
  • islamiyetten önce Kabe'de duran üç puttan biri oydu, biri ben. öbürkünden arada bir şifreli mektuplar alırdık. mektuplara gülerdik biz. mektuplara gülmekle geçerdi vaktimiz. mutluyduk. cahildik ve bununla mutluyduk. (Insectisid)

Yorum Yaz