diorex
Dedas

8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum - Feyyaz Yiğit Kitap özeti, konusu ve incelemesi

8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum kimin eseri? 8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum kitabının yazarı kimdir? 8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum konusu ve anafikri nedir? 8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum kitabı ne anlatıyor? 8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum PDF indirme linki var mı? 8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum kitabının yazarı Feyyaz Yiğit kimdir? İşte 8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 20.05.2022 09:00
8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum - Feyyaz Yiğit Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Feyyaz Yiğit

Yayın Evi: Okuyan Us Yayınları

İSBN: 9786055134778

Sayfa Sayısı: 284

8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Başkasına ait bir memnuniyetin gölgesinde dinlenemezsiniz."

Elinizdeki eser M.Ö 8000'lerde dilden dile anlatılan epik bir destan olabilirdi. O durumda tanrılar, kahramanlar, mucizeler ve büyük yıkımların öyküsünü okumayı bekleyebilirdiniz.

Aslında "8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum"da bunların hepsi var. Yalnızca olaylar günümüzde, belirsiz bir kentin belirsiz bir sokağında yer alan "Thunder & Shadows" isimli bir kahvehanede geçiyor. Kahramanları da Ekrem, Mustafa, Sezer, İsmet, Masis ve İkbal.

"Abi izin versen anlatacağım. Demem o ki önce şöyle düşündüm, acaba salonda bir hanım çalışsa çok şık gözükmez mi? Sonra dedim, tabii ki şahane bir şey olur. Arkasından aklıma bu arkadaşım geldi. Her türlü etnik yapıya ve inanca çok saygılı olan Thunder & Shadows'a siyahi bir hanım daha çok yakışır diye düşündüm."

Dünyanın en saçma mekanında, birbirinden acıklı karakterler etrafında akıp giden bu hikaye bizi hem gülmekten dehşete düşürüyor hem de mikroskobik yaşamlarımıza dürüstçe bakmaya çağırıyor.

"En azından vicdanım rahat mı? Ben, en azından doğru olanı mı yaptım? Bu da yetmiyor değil mi? O zaman, yerimde kim olsa aynı şeyi mi yapardı? İnsanın kendisiyle aynı fikirde olamaması ne fena."

Bütün enerjisini "iyi" ve "doğru" olanı yapmak için harcayan, ancak ifrata kaçıp büsbütün deliren ve en sonunda birbirinin içine lağımlar akıtan insanların dramını çok tanıdık bulacaksınız.

"Bir çoban gibi güdüyordum Mithat abinin hislerini. Onu erkenden uyandıran sıkıntıları, benim çok değerli koyunlarımdı sanki. Kız kardeşiyle ilgili kaygılarına kaval çalıyordum. Fazla üzüleceği bir konuya değerse dilim, hemen yolluyordum içimdeki sinsi köpeği. Hem onu kurtarıyordum hem de kendi köpekliğimi."

(Tanıtım Bülteninden)

8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum Alıntıları - Sözleri

  • Başkasına ait bir memnuniyetin gölgesinde dinlenemezsin.
  • İntiharı, sırf hayatın rutininden çıkabilmek için düşünürdü. Ölüm bile yaşamak içindi.
  • Çok fazla uyarana, parazite ve gürültüye maruz kaldık. Hep "geçiş dönemi"nde sıkıştık, hep "gelişmekte olan ülke" vatandaşı olduk. Tarihi de anlamadık, geleceği de hayal edemedik. Katı olan her şey buharlaştı, tüm beklentilerimizi spekülasyonlar üzerine inşa ettik.
  • Mustafa insanların olduğu kadar, yakınındaki eşyaların duygularını da merak ediyordu. Aynen insanlarda olduğu gibi, eşyanın ne denli üzgün olduğunu da ancak onlara yeterince yaklaşırsanız görebiliyordunuz.
  • Genç değiliz. Yaşlı da değiliz. Tedirgin yaşamaya çok alışkınız. Kötü besleniyoruz, kötü yaşıyoruz, sportmen ruhluyuz ama spor yapmıyoruz. Taşralıyız ama her yer taşra olduğu için göze batmıyoruz. Kendimiz gibi olanları çok kolay ayırt ediyoruz ama kendimiz gibi olanlarla dahi çok zor kaynaşıyoruz. Çok az şeye inanıyoruz. Bize öyle öğrettikleri için başarısızlığı sevmiyoruz. Ama el yordamıyla kendi kendimize keşfettiğimiz üzere, başarıyı da sevmiyoruz. Sinik, alaycı ve huzursuzuz. Kişisel gelişime, spritüalizme, ezoterik galaktik bilgeliğe veya burçlara inanmıyoruz. Ne idüğü belirsiz insanlarız. İdüğümüzü arıyoruz.
  • Zaman her şeyi ciddileştiriyordu.
  • Buhranlar içinde kıvranan dünyanın yeni açılımlara, en çok muhtaç olduğu bir dönemden geçiyoruz. Okur esrik, yazar tekinsiz. Yaşanmışlıklar epriyor, farkındalık hiç olmadığı kadar azalmış durumda... Şaka şaka. Öyle şeyler olduğu filan yok. Her şey normal. Hâlâ "yaşam eski zamanlarda daha iyiydi"ye inanıyoruz. Dünya her zamanki gibi sakin bir görev bilinciyle dönmeye devam ediyor. Ağaçlar, bulutlar, çöller, maymunlar ve akla gelen her şey bizi hiç umursamadan varlıklarını sürdürüyor. Kendisini sırf yaşıyor diye öncekilerden ve sonrakilerden daha özel zanneden biz bir grup insan ise, konjenital basiretsizliğimizden yola çıkarak dünyanın da buhran içinde kıvrandığına inanıyoruz. İçinden geçtiğimiz çağ diğerlerinden daha iyi ya da daha kötü değil. Telaşa mahal yok. Fakat tanıklık ettiğimiz bazı şeylerin kaydını tutmamızın da sakıncası yok.
  • O gün de her gün olduğu gibi, çeşitli konularda onlarca kanıya vardı. Uzaktan uzağa tüm dünyayı onayladı, herkese hak verdi, anlayış gösterdi.
  • Sen niye değmeyecek insan için kendini böyle hırpalıyorsun.
  • (…) Her bir arkadaş grubunun mutlaka en az bir adet sevdiricisi, bir adet onaylayıcısı ve bir adet muhalifi vardı.
  • “Başkasına ait bir memnuniyetin gölgesinde dinlenemezsin”
  • Hayat en çok, her ihtimale sahipken normali yaşayanların düşmanıdır.
  • Gece yarısı mavi bir ceket ya da pijama üzerine takılan bir kravat, kendinizi deli hissetmenize sebep olabilir ama şöyle düşünün, zaten kendinizi sağlıklı hissetmenize sebep olan nedir?
  • Ne idüğü belirsiz insanlarız. İdüğümüzü arıyoruz.
  • Çapulculuk, ayyaşlık ve marjinallik rütbeleri ile taltif edildik. Ömür boyu gururla taşıyacağız. Bunlar sekreterli, sümenli, odacılı, korumalı, marokenli, kravatlı, pötikareli devlet rütbelerinden daha kalıcıdır.

8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum İncelemesi - Şahsi Yorumlar

2015'te, henüz 27 yaşında yayımladığı bu üçüncü romanı üzerinden kısa bir Feyyaz Yiğit romancılığı değerlendirmesi yapacağım. Üç romanını da okudum evet. Şöyle düşünüyorum; Feyyaz Yiğit henüz 30 yaşına gelmeden üç güzel mizah romanı yazmış, Albert Camus'nün Yabancı'sı, Kosinski'nin Bir Yerde ve Melville'in Katip Bartleby'si, ve tabii ki Yeraltından Notlar coğrafyasında rüzgar estirmiş, sadece TV ve sinema işleriyle değerlendirilerek ucuza kapatılmaya çalışılan genç bir büyük yazardır. Çok kendine özgü bir dili ve esprisi var. İster kara mizah deyin, ister karikatürize deyin, ister varoluşsal komedi deyin, -tekrar söylüyorum 30 yaşına bile gelmeden- edindiği bu dil ve düşünce becerisiyle hayran olunasıdır. Ben kendisine teşekkür etmekten başka bir şey yapamam. "Kıymeti bilinmiyor" dediğim de oldu ama bu kanı değerlendirmelerin özünü gündelik salatalara indirgeyebilir. Feyyaz Yiğit çok iyi romanlar yazmıştır ve yazmalıdır, en azından bunu umar, dilerim. Tarih denen o güvenilmez hikayeler bohçası kendisini güzel bir yere koyar mı bilemem, boş verin. Onu okumanın keyfini yaşamış, yaşayacak bizlere kitaplarının beyinde bıraktığı şekerli baharatlı tat yeter. (Bahadır Cüneyt Yalçın)

Feyyaz Yiğit'in okuduğum ilk kitabı. Neden bu kitapla başladım peki. Açıkçası 3. kitabı olması nedeniyle bundan sonra kitaplarını okuyup okumayacağıma karar vermek içindi. Adeta bir giriş biletiydi onun edebiyatına. Beğenirsem kombine alacaktım. Ve evet kombine alacağım. Beklentim orta düzeydeydi kitaba ilişkin. Fakat beklentimin çok üstünde bir roman okudum. Ciddiyetin içindeki o absürd diyaloglar ve düşünceler yüzümü güldürdü. Bir kitap beğenisi kalıbı olarak içimi ısıttı. İçinde olmak istediğim orada olmak orada yaşamak o kahvehanenin her değişikliğine müdahil olma isteği oldu içimde. Bundan sonraki ömrümü o kahvehanenin içinde geçirebileceğime inandırdım kendimi. Gülten'in hikayesi, İsmet'in anlamsız ve saçma konuşmaları, Ekrem'in, Mustafa'nın, Sezer'in hayatları, düşünceleri, duruşlarını çok sevdim. Her karakteri çok benimsedim. En sevdiğim karakterin olmadığı bir kitap oldu bu. Onlar Thunder & Shadows'un bütünüydü ve ben o bütünü bölmeden "olduğu gibi" sevdim. (şule)

8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum PDF indirme linki var mı?

Feyyaz Yiğit - 8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de 8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Feyyaz Yiğit Kimdir?

Disko Kralı’yla yıldızı parlayan son dönemlerdeki Dünyamız ve Biz serisi ve Lost Çok Bozdu skeciyle iyice önü alınamaz bir üne kavuşan Kingo Disco’nun gülü Feyyaz’ın tam adı Feyyaz Yiğit Çakmak’tır.Kendisi hakkında bölük pörçük bilgilere sahip olduğumuz bu nev-i şahsına münhasır kişilik bir reklam ajansında metin yazarı olarak çalışmakla beraber Hacı Bi Saniye adlı rock grubuyla amatörmın müzik yapmaktadır.Özellikle tepkisizlikleriyle seyirciye ihya eden bu arıza kişilik kimi zaman hatta bolca kendini tekrar etse de kendini seyirciye kendini kabul ettirmesinden mütevellit ününe ün katmaya devam etmektedir.

Feyyaz Yiğit Kitapları - Eserleri

  • Olduğu Kadar
  • Aptal
  • 8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum

Feyyaz Yiğit Alıntıları - Sözleri

  • “Sağlık olsun” cümlesi şu dünyada en çok benim ağzıma yakışıyor. (Olduğu Kadar)
  • Hayat en çok, her ihtimale sahipken normali yaşayanların düşmanıdır. (8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum)
  • (…) Her bir arkadaş grubunun mutlaka en az bir adet sevdiricisi, bir adet onaylayıcısı ve bir adet muhalifi vardı. (8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum)
  • Yalnız başına kalan herkes, yalnızlığın zirvesinde sanıyor kendisini. (Aptal)
  • Sen de her şeyden biraz olmasa hiçbir şeye bu kadar fazla gelmezdin. (Olduğu Kadar)
  • O gün de her gün olduğu gibi, çeşitli konularda onlarca kanıya vardı. Uzaktan uzağa tüm dünyayı onayladı, herkese hak verdi, anlayış gösterdi. (8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum)
  • Şemalsizlik derdine düşmeyen bilmez hayal kurmanın ne kadar zor bir şey olduğunu. (Aptal)
  • Çok fazla uyarana, parazite ve gürültüye maruz kaldık. Hep "geçiş dönemi"nde sıkıştık, hep "gelişmekte olan ülke" vatandaşı olduk. Tarihi de anlamadık, geleceği de hayal edemedik. Katı olan her şey buharlaştı, tüm beklentilerimizi spekülasyonlar üzerine inşa ettik. (8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum)
  • “Lan tek derdiniz seks olunca bir sıkıntı yok, biri size tek derdim seks deyince deliriyorsunuz.“ “Deme lan öyle.“ “Yalan mı?“ (Olduğu Kadar)
  • (…) Ne anlatırsa anlatsın anlamayacaktım. Çünkü aklımdakiler, hiç ihtiyacım olmayan şeyleri hissetmem konusunda ısrarcıydı. (Olduğu Kadar)
  • Ne idüğü belirsiz insanlarız. İdüğümüzü arıyoruz. (8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum)
  • Anladım ki şu hayatta bir an evvel seks mi yapıyorsun ne yapıyorsan yapacaksın. En azından kafan rahat eder. (Olduğu Kadar)
  • “Kasmamak lazım“ cümlesi kasmadan söylenebilecek bir şey değil ki. Kasmayan adamın bunun farkında olmaması gerekir bir kere. “Ya geçen gece otururken bir baktım hiç kasmıyorum“ şeklinde fark edemezsin bunu. (Olduğu Kadar)
  • Buhranlar içinde kıvranan dünyanın yeni açılımlara, en çok muhtaç olduğu bir dönemden geçiyoruz. Okur esrik, yazar tekinsiz. Yaşanmışlıklar epriyor, farkındalık hiç olmadığı kadar azalmış durumda... Şaka şaka. Öyle şeyler olduğu filan yok. Her şey normal. Hâlâ "yaşam eski zamanlarda daha iyiydi"ye inanıyoruz. Dünya her zamanki gibi sakin bir görev bilinciyle dönmeye devam ediyor. Ağaçlar, bulutlar, çöller, maymunlar ve akla gelen her şey bizi hiç umursamadan varlıklarını sürdürüyor. Kendisini sırf yaşıyor diye öncekilerden ve sonrakilerden daha özel zanneden biz bir grup insan ise, konjenital basiretsizliğimizden yola çıkarak dünyanın da buhran içinde kıvrandığına inanıyoruz. İçinden geçtiğimiz çağ diğerlerinden daha iyi ya da daha kötü değil. Telaşa mahal yok. Fakat tanıklık ettiğimiz bazı şeylerin kaydını tutmamızın da sakıncası yok. (8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum)
  • Her şey yolundaysa insan yoldan çıkmış demektir. (Aptal)
  • İntiharı, sırf hayatın rutininden çıkabilmek için düşünürdü. Ölüm bile yaşamak içindi. (8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum)
  • İnsanlar büyüdüklerinde önemli olma zorunluluğu hissediyorlar sanırım. (Olduğu Kadar)
  • Herkesin her zaman çok mutlu olması gerekmiyor. Ama bazen çok üzülmeye gerçekten ihtiyaç duyuyorsunuz. (Aptal)
  • Mutlaka paylaşacak bir şeyler var biliyorum. Ama kendime şunu sordum: “İstiyor muyum?“ (Olduğu Kadar)
  • Maksadım, hayatın en az rahatsız eden halini rutine bağlamaktır. (Aptal)

Yorum Yaz