Acı Bir Başlangıç Bu - Javier Marias Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Acı Bir Başlangıç Bu kimin eseri? Acı Bir Başlangıç Bu kitabının yazarı kimdir? Acı Bir Başlangıç Bu konusu ve anafikri nedir? Acı Bir Başlangıç Bu kitabı ne anlatıyor? Acı Bir Başlangıç Bu PDF indirme linki var mı? Acı Bir Başlangıç Bu kitabının yazarı Javier Marias kimdir? İşte Acı Bir Başlangıç Bu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Javier Marias
Çevirmen: Seda Ersavcı
Orijinal Adı: Así Empieza Lo Malo
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 978-975-08-4235-1
Sayfa Sayısı: 448
Acı Bir Başlangıç Bu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Madrid, 1980.
Kırk yıllık diktatörlükten sonra değişim rüzgârı İspanyol toplumunda ağır ağır esmeye başlar. Genç Juan de Vere, meşhur yönetmen ve yapımcı Eduardo Muriel’in özel sekreteri olarak çalışma hayatına ilk adımını atar. Patronu, güzel olduğu kadar kaygı verici eşi Beatriz Noguera’yla tanıştırır kendisini. Sonra arkadaş çevresiyle... Ne ki farkında olmadan genç sekreterine mahrem dünyasının ve anılarının gizli kapısını da açar böylece.
Önceleri patronunun sürdüğü hayattan gözü kamaşan genç sekreter sonraları, bu parlak dekorun karanlık bir arka tarafı olduğunu keşfeder yavaş yavaş. Örneğin, Eduardo Muriel neden karısından nefret etmektedir? Görünüşte amaçsız, uzun gezintileri sırasında karısı nerelere gider? Eski aile dostları olarak tanıtılan Doktor Van Vechten aslında kimdir, hakkında anlatılanlar doğru mudur?
Genç sekreter, bitmeyecekmiş gibi görünen şenliklerin yaşandığı Franco sonrası Madrid’de nefes kesen bir soruşturma sürecinde bu gizemlerin peşine düşer...
Arzunun, gücün ve suçluluk duygusunun yaşamlarımız üstündeki etkisini gözler önüne seren, sürükleyici bir roman.
Acı Bir Başlangıç Bu Alıntıları - Sözleri
- …sona eren, bundan böyle sadece birkaç cümleyle özetlenebilen ve hafızada, en ufak bir sarsıntıda dağılıp en ufak bir esintide uçup giden küllerden başka hiçbir iz bırakmayan bir hayat ne kadar da kısadır aslında…
- Kimse dengini kınamaz, kimse kendisine benzeyen birini suçlamaz.
- …dünyanın en kolay şeyi yıkmak ve zarar vermektir; ne bilgelik ne dirayet ne de zeka gerektirir, bir aptal zeki birini her zaman lime lime edebilir.
- İnsan hiçbir zaman alışamıyor tanıdığı ölülerle konuşmamaya…
- …hepimizde olan çok eski bir kusurdur mevcut durumu nihai olarak algılamak, kaçınılmaz biçimde, insanı çileden çıkartacak şekilde geçici olduğunu unutmak…
- …dilinin çözülmesini nasıl sağlayacağımı bilemiyordum. İşte bu, şimdi fark ediyorum ki, gençliğin verdiği bir külfetti, zira insanı konuşturmak kadar kolay bir şey yok aslında, hayatını konuşmaya vakfetmemiş tek bir kimse bile yok neredeyse.
- Dünyanın en kolay şeyi yıkmak ve zarar vermektir; ne bilgelik, ne dirayet ne de zekâ gerektirir, bir aptal zeki birini her zaman lime lime edebilir
- Öfkeliden çok üzgün, kızgından çok dargın gibi bir hali vardı her zaman.
Acı Bir Başlangıç Bu İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Acı Bir Başlangıç Bu, üniversiteden yeni mezun olmuş, bir film yönetmeninin asistanı olarak çalışmaya başlayan bir gencin bu yönetmenin ve ailesinin sırlarına vakıf olmaya çalışmasıyla yaşananları anlatıyor. Arka planda Franco dönemini yeni atlatmış İspanyol toplumu ve bunun insanların özel yaşantılarına etkisini okuyoruz. Kitap hakikaten iyi bir romanda aranabilecek tüm özelliklere sahip. Kurgu, oldukça ince detaylarla ilmek ilmek işlenmiş ve çok sürükleyici, Marias’ın edebiyata doyuran uzun cümleleriyle akıp gidiyor. Arka plan son derece dozunda kurguya dahil edilmiş, yazarın bireysel ve toplumsal analizleri de ona keza. İkili ilişkilerle siyasi tespitler o kadar güzel bir dengede oturtulmuş ki, her ikisine de doyuyor ve sıkılmıyorsunuz. Çok sevdim. Yapı Kredi’nin küçük puntoları, Marias’ın uzun cümleleriyle 3-4 günde ancak bitiririm diye dişündüğüm kitap 2 günde bitti. Çağdaş edebiyattan hoşlananlara tavsiye ederim. (İpek Dadakçı)
1980 Madrid.... 40 yıllık Franco diktatörlüğünün ardından zor da olsa normalleştirilmeye çalışılan bir ülke. Romanın kahramanı Juan de Vere ünlü yönetmen Eduardo Muriel’in asistanı olarak çalışmaktadır. Patronunun kendisine verdiği özel bir görev vasıtasıyla, Eduardo, karısı Beatrix ve yakın çevrelerindeki insanların hayatlarını gözlemleyip geçmişteki sır perdelerini aralamaya başlar. Geri planda İspanya tarihi, diktatörlüğün yaşattığı trajediler ve her devre uyum sağlayan oportünist zihniyet anlatılıyor. Tipik bir Javier Marias romanı; sıradan olayların nasıl sıra dışı sonuçlar doğurduğunu bir kere daha gözler önüne seriyor. Marias romanlarında en sevdiğim şeylerden biri farklı roman karakterlerini bir araya getirmesi. Acı bir başlangıçta da Karasevdalılar’ın trajik karakteri Miguel Deverne’in gençliğine yer veriyor. Bunun yanı sıra Zehir, Gölge, Veda ve Karasevdalılar’da okuduğumuz Profesör Rico da konuk oluyor hikayeye. (Diğdem Abşin)
Nasıl lezzetli,keyifli bir kitaptı...Latin,İspanyol ve Katalan edebiyatlarını okumayı çok seviyorum.Javier Marias ne zamandır niyetli olduğum ama bir türlü fırsat bulamadığım bir yazardı.Bu eseri de harika bir başlangıç oldu.Her şeyden önce yazarın cümleleri ve yazım tarzı harika. Cümlelerin ritmine kendimi bıraktım.Iyi edebiyat, kaliteli bir eser.Cümleler çok karakteristik.Kitap aslında akıyor,akıcı bir konu ;değişik, gizemli bir kurgu,ne olacağını hep düşünüyor insan ama cümleler tam bir edebî şölen.Altları çok dolu,yoğun usta işi cümleler.Bazılarını tekrar tekrar okudum.Altı çizilesi, insanın bakışaçısını değiştirebilecek,okuru sorgulamaya iten çok fazla satır vardı.1980'li yıllarda Madrid'e gidiyoruz.Halk 40 yıllık diktatörlüğün yarattığı travmalardan yeni yeni kurtulmaya çalışıyor, iç savaşın tahribatını hafifletmeye çalışıyor. Özgürlüğe alışmaya çalışıyorlar.Genç Juan meşhur yönetmen ve yapımcı Muriel'in sekreteri olarak çalışır. Patronunun evine de girip çıkmaya başlar.Patronun gizemli dünyası, eşiyle olan nefret dolu ilişkisi, arkadaşlarından biri ile ilgili verdiği bir görev Juan'ı gizemli, kaoslu bir atmosfere ve soruşturmayadoğru sürükler.Franco diktası ve o dönem yaşananlar satır aralarına çok güzel serpistirilmiş.Hatta öğrendiğim bazı şeyleri daha önce hiç duymamıştım.İspanya tarihi,Franco diktası,aşk, saplantı, arzu ,ihanet,taciz, eşcinsellik gibi detayları içeren yoğun, dolu dolu bir kitap.Yazarın felsefesi ve psikoloji tahlilleri de çok kuvvetli karakterler çok canlı ve detaylı çizilmiş.Uzun süre aklımdan çıkmayacak bir eser.Shakespeare'in de satır aralarından bol bol göz kırptığı bu eseri iyi edebiyat okumak isteyenler sever diye düşünüyorum. (Devrim Özgür)
Acı Bir Başlangıç Bu PDF indirme linki var mı?
Javier Marias - Acı Bir Başlangıç Bu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Acı Bir Başlangıç Bu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Javier Marias Kimdir?
İspanyol romancı, deneme yazarı, çevirmen. 1951'de Madrid'de doğdu. Çocukluğunun bir kısmını babası düşünür Julián Marías'ın çeşitli üniversitelerde ders verdiği ABD'de geçirdi. Yazarlık hayatına on yedi yaşında yazdığı Los dominios del lobo (Kurdun Toprakları) ile atılan Marías, Madrid Üniversitesi'nde İngiliz edebiyatı eğitimi gördü ve okuldan mezun olduktan sonra bir süre çevirmenliğe ağırlık verdi. Çevirdiği yazarlar arasında Hardy, Conrad, Nabokov, Faulkner, Kipling, James, Stevenson, Browne ve Shakespeare sayılabilir. 1980'ler boyunca Madrid, Oxford ve Venedik'teki çeşitli üniversitelerde, ayrıca Boston'daki Wellesley College'da ders verdi. Halen Reino de Redonda adlı küçük bir yayınevinin başında olan Marías, bunun yanı sıra El País gazetesinde köşe yazıları yazıyor.Eserleri otuzun üstünde dile çevrilmiş olan Marías'ın Türkçede yayımlanmış kitapları şunlar: Beyaz Kalp (Gendaş Kültür, 1999), Yarın Savaşta Beni Düşün (Sistem, 1999), Ufkun Öte Yanı (Everest, 2000), Yazınsal Yaşamlar (Can, 2008), Duygusal Adam (Sel, 2009).
Javier Marias Kitapları - Eserleri
- Karasevdalılar
- Beyaz Kalp
- Yarın Savaşta Beni Düşün
- Yarınki Yüzün Cilt: 1 Ateş ve Mızrak
- Duygusal Adam
- Acı Bir Başlangıç Bu
- Yazınsal Yaşamlar
- Yarınki Yüzün Cilt: 2 Dans ve Rüya
- Tüm Ruhlar
- Yarınki Yüzün Cilt 3: Zehir, Gölge, Veda
- Berta Isla
- Kötü Niyet Öyküleri
- Ufkun Öte Yanı
- Zamanın Karanlık Yüzü
Javier Marias Alıntıları - Sözleri
- Ortak bir dili tek paylaşmayalar, canlılarla ölülerdir Jacobo (Yarınki Yüzün Cilt: 1 Ateş ve Mızrak)
- "Unutma kapasitemiz için yeterli bir süre geçmemişti, ayrıca her şey fazlasıyla uzun süre açık bir yara gibiydi, rejim öyle olmasını sağlıyordu. Hiçbir zaman zihin temizliği yapılmadı, ruhları yatıştırmak için de birşey yapmadılar; rejimin yardım etme konusundaki ihmali sürekliydi ve diğer her şey gibi totaliterdi, çünkü hayatın bütün alanlarında ve aşamalarında geçerliydi, elle tutulmayan konularda bile." (Yarınki Yüzün Cilt: 2 Dans ve Rüya)
- Her kariyer aslen yitirdiklerimizi, heder ettiklerimizi, noksanlarımızı, tamamlanmamış arzularımızı, bir kenara bıraktıklarımızı, seçmediklerimizi, başaramadıklarımızı, çoğu gerçekleşmeyen sayısız imkanı, tereddütlerimizi, hayallerimizi, hayal kırıklığıyla sonuçlanan projelerimizi, yanlış yahut ilgisiz hasretlerimizi, kaskatı kesilmemize neden olan korkularımızı, geride bıraktıklarımızı ve bizi geride bırakanları da içinde barındırır. Kısacası biz insanların mayasını olduklarımız kadar olmadıklarımız; kanıtlanabilir, sayılabilir, hatırlanabilir olanlar kadar asılsız, belirsiz ve bulanık olanlar da oluşturur; belki olanlarla eşit oranda olabilecek olanlardır özümüzü oluşturan. (Yarın Savaşta Beni Düşün)
- "Öyle ya, hiç değilse sırtında ütülü giysilerle ölmeli insan." (Duygusal Adam)
- Dünya piç oldukları bilinmeyen ve onları pehdahlamış olmayan kimselerin servetlerini ya da sefaletlerini devralan piçlerle doludur. (Tüm Ruhlar)
- Ve kendimden nefret ettim. (Kötü Niyet Öyküleri)
- Anlatmak en çok öldüren ve en fazla defneden, yüzümüzü profilimizi ya da ensemizi sabitleştiren ve dondurup öylece bırakan şeydir. (Zamanın Karanlık Yüzü)
- Bizim için yaşamsal önemde ne çok insan bizi yarı yolda bırakmıştır. (Karasevdalılar)
- Hep sanırız ki bugün ve dün olan ve akıp giden şeyin durdurulabileceği bir yarın vardır, biz farkına varmaksızın o hal bir yeni rutine dönüşür, o da günlerimizi ve gecelerimizi eşitler, öyle ki sonunda barındırdıkları şeylerden hiçbiri olmaksızın düşünülemez olurlar, böylece gecelerin ve günlerin en azından özünde birbirinin tıpkısı olmaları gerekir, vazgeçişler de özveriler de, onları isteyen de güçbela tahammül eden de olmasın diye. (Kötü Niyet Öyküleri)
- ...hep sanırız ki bugün ve dün olan ve akıp giden şeyin durdurulabileceği bir yarın vardır, biz farkına varmaksızın o hal yeni bir rutine dönüşür, o da günlerimizi ve gecelerimizi eşitler, öyle ki sonunda barındırdıkları şeylerden hiçbiri olmaksızın düşünülemez olurlar... (Kötü Niyet Öyküleri)
- Dedim ki gerçekten son noktayı koyan şey son değildir, o sonun ve önceki gelişimin anlatısıdır. (Zamanın Karanlık Yüzü)
- Herkesin kendi hayatı vardır, bir tanecik hayatı, kimse onun arzularına göre gerçekleştiğini görmekten vazgeçmeye razı olmaz, arzuları olmayanlar dışında ki onlar aslında çoğunlukta. (Kötü Niyet Öyküleri)
- Eğer insan ne pahasına olursa olsun vicdanını rahatlatmak istiyorsa ya da buna ihtiyaç duyuyorsa, kendi vicdanına kendini bağışlatmak çoğunlukla zor değildir; hele vicdanı daha büyük, kolektif bir vicdanın, hatta yığınların vicdanının bir parçasıysa, işi daha kolaydır: "Bir tek ben değildim, ben canavar değildim, başkalarından farklı değildim, göze batmadım; hayatta kalmak zorundaydım, neredeyse herkes aynı şeyi yaptı, o sırada hayatta olsa herkes yapardı." Belki dindar olanların işi herkesten daha kolaydır, özellikle de Katoliklerin; rahipler en yüce ve mahrem konularda onları temize çıkarmaya hazırdır. (Yarınki Yüzün Cilt: 2 Dans ve Rüya)
- Yalanı iş edinmiş çok sayıda insan müthiş bir güçtür, etkisiz hale getirilmesi imkansızdır. Her savaşta çok sayıda yalan vardır, yalanlar savaşın temel unsurlarından biri, bazen başlıca unsurudur. İşin kötüsü, hiçbir şey asla kesin olarak yalanlanamaz. Aradan kaç yıl geçerse geçsin, aldatmacayı sürdürmeye hazır insanlar vardır her zaman; herhangi bir aldatmacayı, en gerçeğe aykırı, en çılgınca olanları bile. (Yarınki Yüzün Cilt 3: Zehir, Gölge, Veda)
- Gül ey saf çelişki bütün gözkapaklarının altında hiç kimsenin uykusu olamamanın sevinci. Rilke (Yazınsal Yaşamlar)
- Onunki iktidarsız ve sonuç vermeyecek, engellenmiş bir nefretti, panik ya da korkuyla karışıktı; belki de çocuklarınki gibi bir nefretti, çocuklar fazlasıyla uzun süre aykırı çocuk bedenlerinde kalmaya, kendilerini zıvanadan çıkaran fuzuli bir bekleyişe mahkum olduklarını bilirler, oysa nihayet büyüdüklerinde o nefreti hatırlamayacaklardır bile. (Yarınki Yüzün Cilt 3: Zehir, Gölge, Veda)
- Sen benim yaşamımsın, yaşamımın anlamısın ve sen benim yaşamım olduğun için öldüğümde yanımda senden başkası olsun istemiyorum. (Duygusal Adam)
- Mutlak kesinlikle yaşamanın sıkıcı olduğunu, bunun insanı bir tek yaşam sürmeye ya da aynı yaşamı hem gerçek hem hayali olmaya mahkum ettiğini keşfetmişti ve hiç kimse bu sonuncusundan tümüyle kaçınamaz. (Berta Isla)
- İnsanı aşırı utançtan fazla lekeleyen şey yoktur. (Kötü Niyet Öyküleri)
- Ama insanlar tek yönlü değildir dedim. Koşullara, karşılarına çıkan durumlara bağımlıdırlar, ayrıca değişirler, bozulur, düzelirler ya da sağlamlaşırlar. (Yarınki Yüzün Cilt: 1 Ateş ve Mızrak)